2-B yasası Meclis'te tansiyonu yükseltti
TBMM Genel Kurulu'nda, 2-B arazilerinin satışına yeni düzenleme getiren yasa teklifinin tümü üzerindeki görüşmeler tamamlandı.
Teklif üzerinde MHP Grubu adına konuşan Adana Milletvekili Seyfettin Yılmaz, İstanbul'dan gelen baskılara dayanılmadığı için teklifin gündeme getirildiğini belirterek, sorunun çözümünden yana olduklarını söyledi. Yılmaz, ''Sadece İstanbul'da mı 2-B sorunu var? Diğer yerlerdeki sıkıntılar bu düzenlemeyle çözülmüyor. Fakir fukaranın sorununu çözmek için emlak değeri üzerinden satış yapılmasını önerdik. Ne yazık ki iktidar, olaya para olarak baktı.Yüzyıllardır ormanları koruyan orman köylüsü için bir şey yapılmıyor'' dedi.
Ormana sahip çıkan orman köylülerinin yüksek bedel nedeniyle yıllarca korudukları alanları alamadıklarını, bunun yerine arsa simsarlarının 2-B arazilerini satın aldığını ileri süren Yılmaz, vatandaşların ''Keşke bu 2-B yasasını hiç çıkarmasaydınız'' dediğini söyledi.
CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, teklif üzerinde yaptığı konuşmada, 10 milyon vatandaşı ilgilendiren bir düzenlemenin görüşüldüğüne işaret ederek, yasanın çıkmasının üzerinden 9 ay geçmesine rağmen belirsizlik nedeniyle başvurulara yanıt verilemediğini söyledi. 2-B yasasının bedele ilişkin hükmünün gerçeklere uymadığını, yeni teklifin bu nedenle getirildiğini savunan Hamzaçebi, şöyle konuştu:
''2-B arazisini kullanan halkın cebinde çok büyük para var sandınız ama baktınız ki yok. O zaman yasada değişiklik yapma gereği duydunuz. Yasa çıkarken bu konuda uyarılarımızı dile getirmiştik. Yasada 2-B arazilerinin rayiç bedelin yüzde 70'i olması öngörülüyordu. Belediyecebelirlenen emlak vergi bedelinin satış bedeli olmasını önerdik. 'Yıllardır bu arazileri kullanan 7 milyon orman köylüsüne hakkını verelim' dedik. Rayiç bedelin yüzde 70'i demek, 'bu arazileri almayın' demektir, başkalarına satmaktır. Hükümet niye yüzde 70 yaptı? Şimdi Hükümet 9 ay sonra 400 metrekareye kadar olan kısmı için rayiç bedelin yüzde 50'sini getiriyor. Bu da uymayacak. Orman köylüsünü dışladınız. Orman köylüsüne sınır getiremezsiniz. Beykoz 2-B için çok iyi bir laboratuvardır. 2-B parsellerinin üçte ikisi bin metrekarenin altındadır. Beykoz'da 2-B arazisinde yeri olanların bunları alma imkanı yok. Aylık geliri bin 500 liranın altında olan kişi, rayiç bedelin yüzde 50'si bile dense bu araziyi satın alamaz. Mülkiyet milletindir, devlete düşen bunun kuralını koymaktır. Halktan o kadar koptunuz ki durumunu bilmiyorsunuz. Siz 2-B arazilerini kapatanlarla ilgili düzenleme yapıyorsunuz. Teklif, bir miktar iyileşme getirmekle birlikte derde deva değildir. 400 metrekareyi bin metrekareye çıkarın. Kapsamı genişletin.''
Hamzaçebi, sorunun çözülmesi için yasada davrandıkları gibi yeni düzenlemeyi de Anayasa Mahkemesi'ne götürmeyeceklerini belirtti.
AK Parti Grup Başkanvekili Nurettin Canikli, 2-B Yasası'nın çıkmasının ardından başvuruların iki kez uzatıldığını, yeni bir uzatma olmayacağını söyledi. Düzenlemenin mülkiyet sorununu çözmeyi amaçladığını vurgulayan Canikli, kullanan ile mülkiyet sahibinin farklı kişiler olduğunu belirtti.
Uzun yılların birikimi ve karışık yapının çözülmesi, hak sahiplerinin belli olmasının süreci uzatmasının normal olduğuna değinen Canikli, 26 Şubat'ta sona erecek başvuru süresinden sonra da sürecin devam edeceğini dile getirdi. 410 bin hektarın 90 binin 2-B arazisi şartını taşımadığının görüldüğünü belirten Canikli, 320 bin hektarlık 2-B arazisi olduğunu kabul edildiğini, bunun 282 bin hektarlık kısmının güncellemesi tamamlanarak Maliye Bakanlığı'na sunulduğunu söyledi. Canikli, ''Bu miktar yaklaşık 591 bin parsele denk geliyor. Kullanıcı sayısı ise 671 bin dolayında tespit edildi'' dedi.
KAMU ARAZİSİNİN İŞGALİDİR
Canikli, 28 Ocak itibarıyla 481 bin başvuru yapıldığını, bunun 447 binin satın alma talepli olduğunu, bedel ödemeden yapılan başvurunun 162 bin civarında gerçekleştiğini ifade etti.
Teklifin muhalefet tarafından eleştirildiğini belirten Canikli, ''400 metrekare orman köylüsü için katkı sağlamaz. Bu düzenleme, esas itibarıyla rayiç rakamı yüksek, kıymetli araziye sahip ancak ödeme kabiliyeti sınırlı olan hak sahiplerinin almalarını kolaylaştırmak için getiriliyor. Bu, bir işgaldir. Mülkiyeti kendisine ait olan gayrimenkulün, kamu arazisinin işgalidir. Kamu arazisi milletindir. İşgal etmeyenlerin rızasını almak gerekmez mi? Düzenleme adil bir denge vardır. İşgal eden ile esas sahip olan millet arasında dengeli paylaşım vardır'' diye konuştu.
CHP Antalya Milletvekili Osman Kaptan, TBMM lokantasında menünün başında ''Sultan Mahmut Çorbası' olduğunu belirterek, ''Mercimek çorbasının içine havuç konmuş, olmuş Sultan Mahmut...Osmanlı'nın çorbasından her şeyine değer veriyoruz da tapusuna niye önem vermiyoruz? Toros yörüklerine 'paran yoksa alamazsın' demek yanlış olacak. 400 metrekareye çadır kurabilir mi, ahırda da lazım. Bu işi çözelim'' dedi.
MÜLKİYET BELİRSİZLİĞİNİN GİDERİLMESİ
Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, milletvekillerinin teklifle ilgili sorularını yanıtlarken, 2-B arazisi olarak toplam 282 bin hektarlık alan tespit edildiğini, bu alanla ilgili 665 bin hak sahipliğinin söz konusu olduğunu bildirdi. Yılmaz, ''588 bin taşınmaz söz konusu. 400 metrekare altı alan ise 115 bin taşınmaz olduğunu görüyoruz. 2-B ile tapu verilmesi, mülkiyet belirsizliğinin giderilmesi servet değerinde artış getiriyor. Bunun getireceği fayda da dikkate alınmalı. Bu malvarlığına sahip olanlar belirli finansman imkanını da kullanabilir. Büyük servete sahip olduğu için birtakım muafiyetler ve ayrıcalık getirilmesi, sosyal adalet açısından değerlendirilmeli'' diye konuştu.
Yılmaz, 430 milyon lira başvuru bedelinin söz konusu olduğuna dikkati çekerek, İstanbul ve Antalya gibi şehir merkezlerinin düzenlemeden daha ağırlıklı olarak yararlandığını kaydetti.
Teklifin tümü üzerindeki görüşmeler tamamlanarak maddelerine geçildi.