9 günlük bayram tatili turizmcinin yüzünü güldürdü
Kurban Bayramı tatilinin 9 güne çıkartılması turizm sektörüne de bayram yaşattı
Kurban Bayramı tatilinin 9 güne çıkartılması turizm sektörüne de bayram yaşattı.2015 yılını hem gelen turist hem de gelir bakımından gerileme ile kapatan sektör, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde yaşanan terör olaylarına rağmen iç turizmde kıyı bölgelerinde hedefine ulaştı. Türkiye Otelciler Federasyonu (TUROFED) Başkanı Osman Ayık, Kurban bayramında 300 bin turist beklendiğini açıkladı. Ayık, terör olaylarının ve gerilimin turizmi etkileyen en önemli faktörlerden biri olduğuna da belirterek, "Türkiye'yi yeniden eski günlerine, huzur ve barış adasına dönüştürmek zorundayız" dedi.
"KIYI TESİSLERİ HEDEFLEDİKLERİ DOLULUĞA ULAŞTI"
Kurban Bayramı ve 9 günlük tatilin iç turizmi hareketlendirdiğine vurgu yapan Ayık, özellikle okulların açılış tarihlerinin bayram sonrasına alınmasının ve bayram tatilinin 9 güne uzaması sektöre ilaç gibi geldiğini söyledi.
Son dönemlerde Türkiye'de okulların hem kapanış tarihleri, hem Ramazan hem de üniversite sınavlarıyla beraber bakıldığında, yurt dışına seyahat eden insanlara bakıldığında genelde tatil aralığının 1-1,5 aylık çok kısa bir zamana sıkıştığının altını çizen Ayık, "Bu sene yapılan uygulama ile tekrar 2-2,5 aylık bir döneme uzatıldı. Bu da insanların seçenek bulma açısından, tatil aralığının uzaması açısından çok olumlu oldu. İnsanlar bu dönem içerisinde seyahat etmeye başladılar.
Bunun neticesi olarak şuan bayram döneminde özellikle kıyı bölgelerimizde, sıcak bölgelerde bütün tesislerin hemen hemen hedefledikleri doluluklara ulaştılar. Birçoğu da hedeflerini buldu diye düşünüyorum. Önümüzdeki günlerde de yine buna dönük bir takım hareketler olacak. Sanıyorum ay başına kadar bu doluluklar bu şekilde devam edecek. Bu olumlu bir şey. Bizim esas arzumuz ve dileğimiz sadece bu seneye özgü yapılmış bir şey olmasın" diye konuştu.
"BAYRAMDA 300 BİN YERLİ TURİST"
Kurban Bayramı'nın 9 günlük tatili süresince de kıyı bölgelerinde 300 bine yakın misafir hareketi beklediklerini söyleyen Ayık, velilerin rahat seyahat edebilmelerini sağlamak amacıyla, okul kapanış ve sınav dönemleri üzerinde yeniden düzenleme yapılmasının sektöre büyük fayda sağlayacağını kaydetti.
"GERİLİM ÜLKE GENELİNDEKİ TURİZMİ ETKİLEDİ"
Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde devam eden saldırılar ve askeri operasyonlar sebebiyle rezervasyonların azalmasını da değerlendiren Ayık, "Turizm her zaman barış ve huzurla yan yana giden ekonomik bir faaliyettir.
Huzurun olmadığı yerde turizmden bahsedilemez. Bir an önce ülkemizde herkesi sağ duyulu olmaya davet ediyorum. Ülkenin biran önce eski günlerine, huzura ve barışa dönmesi gerekiyor. Türkiye gerçekten çok dinamik yapısı olan bir ülke.
Türkiye'nin her tarafında inanılmaz bir turizm hareketi ve turizme yönelim vardı. Maalesef son günlerde yaşadığımız gerilim ister istemez, bunların hepsini bir anda etkiler hale geldi. Onun içinde tüm ülkemizde yaşayan halkımızı, vatandaşlarımızın hepsini huzur ve barış içinde yaşamaya davet ediyorum. Bizim için yaşanacak bir tane ülke var o da burası Anadolu. Dolayısıyla Anadolu'yu tekrardan eski günlerine huzur ve barış adasına dönüştürmek zorundayız."
"SEKTÖR TEŞVİK EDİLMELİ"
Turizmcinin ayakta kalabilmesi için devletin bir takım teşvikler yapması gerektiğinin altını çizen Ayık, "Biz bunu daha önce de açıklamıştık. Çünkü Türkiye turizmle sadece bugün değil, gelecek uzun dönemlerde de ciddi anlamda gelir elde etmeyi arzu ediyor. Türkiye bunu bir ekonomik kalkınma manevrası olarak kullanmak istiyor. Dolayısıyla da o zaman biz turizmin sürdürülebilir bir şekilde yapabilmenin yanı sıra bu sektörün direncini arttırmalıyız.
Bugüne kadar genelde seyahat acenteleri ve tur operatörlerini kapsayan uçak destekleri açıklandı. Ama özellikle bu işin temel ayaklarından bir tanesi olan konaklama sektörü ile ilgili henüz bir destek açıklanmadı. Bu daha önceki bir çok sektörde yapıldığı gibi burada da sigorta primlerine bir takım destekler, vade indirmeler getirilebilir. Vergilere bir takım taksitlendirme ve benzeri şeyler getirilebilir. Bunlar aslında bu sektörler için, ucuz işletme kredileri sağlanabilir. Sektörün sadece bugünü değil, yarını da düşünülerek bu işletmelerin hepsinin ayakta kalması ve yaşamasını sağlayacak. Bugün en basit aklımıza gelecek örnekler bunlar. Oturup bunların hepsini detaylı bir şekilde çalışabiliriz. Turizm, Türkiye'nin vazgeçilmezi sektörlerinden bir tanesi" diye konuştu.
"2016 YILI İÇİNDE PARLAK KONUŞMAK MÜMKÜN DEĞİL"
Almanya ve Avrupa pazarında rakamsal olarak geçen yıldan geride olmadıklarını aktaran Ayık, "Artıda devam ediyoruz. Ama Rusya'dan ciddi kayıplarımız var. Yüzde 20'lerin üzerinde bir kaybımız var. 2016 yılının üzerinde ise bu baskı halen devam ediyor. Yeni yılın fiyatları yavaş yavaş açıklanmaya başladı. Turizmciler için 2016 yılı da çok kolay geçmeyecek. Bu yılı etkileyen ne kadar olay varsa, hiçbiri sonuçlanmadı. Hepsi devam ediyor. Ukrayna'daki, Suriye'deki sorunlar devam ediyor. Dünya petrol fiyatlarındaki istikrarsızlıklar devam ediyor. Bunun ekonomik yansımaları da görülmeye devam ediyor. Bakıldığı zaman 2016 yılı içinde parlak konuşmak mümkün değil. Ama bizim bir avantajımız var. Türkiye önemli bir turizm pazarı, önemli bir destinasyon. Bu durum bizi her zaman hedeflenen sayıları yakalayacak konumda tutar. Ülkemizde barış ve huzur olursa, dünya dada büyük sorunlar olmadığı sürece önemli sayıları yapacaktır" ifadelerine yer verdi.
"RUS TURİSTTE YÜZDE 20 İLE 25 ARASINDA BİR KAYIPLA GİDİYORUZ"
4,5 milyon Rus, 5,5-6 milyon bandında Alman turisti ağırladıklarını aktaran Ayık, "Bunun dışında İngilizler, Belçikalılar, Hollandalılar ve dünyanın dört bir yanından ülkemize gelen misafirler var. Ama bizim ana bloğumuzda Almanya ve Rusya var. Ana bloğumuzun ikinci sırasında olan Ruslar bizim için önemli. Bu sene Rus turiste yüzde 20 ile 25 arasında bir kayıpla gidiyoruz.
Bunun nedeni de Batı'nın Ukrayna üzerinden Rusya ile yaşadığı gerginlik. Arkasından petrol fiyatlarındaki gerileme ekonomisi tamamen petrol ihracatına ve emtia ihracatına dayalı ülkelerde ciddi şekilde etkilenme oldu. İnsanların alım gücü düşünce, bütün dünya ile seyahat akımlarından bir etkilenme azalma oldu. Rusların yurt dışına çıkışlarında yüzde 35'lerde azalma var. Ama Türkiye'ye gelişlerinde yüzde 20-25'lik bir düşüş var. Rusların birinci sırada tercih ettiği ülke Türkiye'dir.Böyle olunca bu eksilmeden Türkiye'de etkileniyor" şeklinde konuştu.
"2017 VE 2018'DE RUS TURİST SAYISI YÜKSELECEK"
Türkiye ile Rus turistler arasında önemli bir bağ olduğunun altını çizen Ayık, "Bir çok Rus turist ilk tatil deneyimlerini Türkiye'ye yaparlar. Dolayısıyla Türkiye Ruslar için vazgeçilmez tatil yerlerinden birisidir. Türkiye ve Antalya'yı evleri gibi, ülkelerinin bir parçası gibi görüyorlar. Bu sene yaşanan sıkıntı, tatil ihtiyaçlarını ertelemelerine neden olmuş olabilir. Ama bu sıkıntının ardından Rusların tercih edeceği ilk ülke Türkiye olacaktır. 2016'da bu sayılar yeniden yükselebilir. Ama ben Rus turist sayısındaki yükselişi 2017 ve 2018 yıllarında bekliyorum" ifadelerine yer verdi.