AB Liderler Zirvesi başladı

Avrupa Birliği (AB) üyesi 27 ülkenin lideri, yeni tip koronavirüsün (Kovid-19) ekonomik sonuçlarıyla mücadele için hazırlanan kurtarma fonu ile gelecekteki bütçeyi görüşmek için Brüksel'de bir araya geldi.

AB Liderler Zirvesi başladı

Belçika'nın başkenti Brüksel'de gerçekleştirilen ve 2 gün sürmesi planlanan AB Liderler Zirvesi girişinde basına açıklamalarda bulunan AB Konseyi Başkanı Charles Michel, "Bugün zor müzakereler yapılacak. Siyasi cesaretle bir anlaşmaya varmanın mümkün olduğuna inanıyorum." dedi.

Kovid-19 krizinin başlangıcından bu yana liderlerin ilk kez fiziksel olarak bir araya geleceklerine işaret eden Michel, toplantı hazırlıkları için çok çalıştıklarını söyledi.

Michel, zirvenin sadece "para" ile değil Avrupa'nın ve birliğin geleceği le ilgili olduğunu ifade etti.

AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen de "Önemli sonuçları olacak bir zirvenin başındayız. Eğer doğru biçimde davranırsak bu krizi daha güçlü biçimde atlatırız." diye konuştu.

Kovid-19 riskinin devam ettiğini anımsatan Von der Leyen, "AB bütçesi ve kurtarma programı ile krizi aşıp birliğimizi modernize etme şansı yakalayabiliriz." değerlendirmesinde bulundu.

"Çok zorlu müzakereler"

AB Dönem Başkanı olan Almanya'nın Başbakanı Angela Merkel, "çok zorlu müzakereler" beklediğine dikkati çekerek, "Üye ülkeler arasında çok büyük farklılıklar bulunuyor. Bu defa bir sonuca varıp varamayacağımız konusunda öngörüde bulunamıyorum." dedi.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, "Bir anlaşma sağlanması için elimizden gelen her şeyi yapacağız." ifadesini kullandı.

Kurtarma fonu ve gelecekteki bütçe konusunda bir uzlaşı sağlanacağına inandığını belirten Macron, anlaşmanın Avrupa'nın sosyal, ekonomik ve çevresel yapısını geliştireceğini anlattı.

"Yetersiz bir anlaşma Avrupa'yı ilerletemez"

Hollanda Başbakanı Mark Rutte ise, "İçerik hızdan daha önemlidir. Yetersiz bir anlaşma Avrupa'yı ilerletemez." diye konuştu.

Zirvede bir uzlaşı sağlanması şansının yüzde 50'den daha az olduğunu söyleyen Rutte, liderleri veto tehdidi ile değil konuşarak ikna etmeye çalışacağını belirtti.

Rutte, AB ülkelerinin kredi yerine hibe talep etmelerine olumlu yaklaşmadığına işaret ederek, "Hibe talep eden ülkelerin reformları uygulayacakları konusunda çok güçlü güvenceler vermeleri gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu.


Polonya Başbakanı Mateusz Morawiecki, "Bütçe ve hukukun üstünlüğü, bu tamamen farklı iki alan. Bu alanları birbirine bağlamak belirsizliğe neden olur. Bunu kabul edemeyiz." dedi.

"Bir anlaşma sağlamak zorundayız"

İspanya Başbakanı Pedro Sanchez ise, görüşmelerde yapıcı olacaklarına işaret ederek, "Bir anlaşma sağlamak zorundayız." dedi.

Sanchez, AB bütçesi ve toparlanma fonunun sadece ekonomilerin yeniden inşasına yardımcı olmayacağını, dijital dönüşüm ve iklim değişimi ile mücadeleye de katkı sağlayacağını anlattı.

İtalya Başbakanı Giuseppe Conte, "Ülkeler arasında farklılıklar bulunuyor ama kararlılıkla bunun üstesinden gelebiliriz." ifadesini kullandı.

Conte, anlaşmanın sadece salgından çok zarar gören İtalyanlara değil bütün Avrupalılara fayda sağlayacağını vurguladı.

Müzakereler

Zirvede, salgının ekonomik etkilerine karşı hazırlanan toplam 750 milyar avroluk ekonomik kurtarma programı ile yaklaşık 1,1 trilyon avroluk AB'nin 2021-2027 yıllarındaki bütçesini belirleyecek "Çok Yıllı Mali Çerçeve" taslağı liderler tarafından müzakere edilecek.

Liderler, kurtarma programının boyutunu, içerisindeki hibe ve kredilerin miktarını ve bunlar için uygulanacak koşulları tartışacak.

AB'nin 2021-2027 dönemi bütçesini de ele alacak liderler, bütçenin boyutu, harcama alanları ve üye ülkelerin gelecekteki bütçeye ne oranda katkı sağlayacaklarını belirlemeye çalışacak.

Söz konusu kurtarma paketi ve gelecekteki bütçe konusunda ortak tutum belirlenmesi için AB ülkeleri arasında zorlu bir müzakere süreci yaşanması bekleniyor.

Hibe karşıtları

AB ülkeleri içinde "Tutumlu 4'lü" olarak adlandırılan Danimarka, Hollanda, İsveç ve Avusturya, özellikle kurtarma programındaki hibeleri soğuk karşılıyor. Bu ülkeler, ihtiyaç duyan AB ülkelerine "koşullu" biçimde kredi verilmesini ve bunların ileride geri ödenmesini istiyor.

Macaristan ve Polonya, AB fonlarının hukukun üstünlüğü şartına bağlanmasına soğuk bakıyor.

AB bütçesi ve kurtarma programına ilişkin karar, üye ülkelerin AB Konseyi'ndeki oy birliği ve Avrupa Parlamentosu (AP) onayı ile alınıyor.