Almanya'ya vizesiz seyahat Ekim 2016'da başlıyor
Ekonomi Bakanı Mustafa Elitaş, muhtemelen Ekim 2016'da Türkiye ile Almanya arasında vizesiz gidiş geliş imkanının sağlanmış olacağını belirtti
Ekonomi Bakanı Mustafa Elitaş, Türk vatandaşlarının Almanya'ya vizesiz seyahati ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Elitaş, Avrupa Birliği'nin öngördüğü programların hayata geçirilmesiyle muhtemelen Ekim 2016'da Türkiye ile Almanya arasında vizesiz gidiş geliş imkanının sağlanmış olacağını belirtti.
Almanya'da çeşitli temaslarda bulunan Elitaş, Avrupalı Türk Demokratlar Birliği'nin (UETD) Köln kentindeki genel merkezinde vatandaşlara hitap etti. Bakan Elitaş, "Geçen sene TBMM'de kabul ettiğimiz geri kabul anlaşmasıyla ilgili sürecin devamı ve Avrupa Birliği'nin önümüze koyduğu çeşitli programların hayata geçirilmesiyle birlikte muhtemelen Ekim 2016 yılında Türkiye ile Almanya arasında bir vizesiz gidiş geliş imkanı da sağlanmış olacak. Bu da bizim Avrupa'ya entegrasyonumuz konusunda önemli bir gelişmeyi de beraberinde getirmiş olacak" ifadesini kullandı.
Elitaş, İngiltere'nin, bilindiği gibi AB'ye giriş sürecinde Türkiye'ye başından beri olumlu şekilde destek verdiğini aktararak, Almanya'nın da başta Türkiye'yi desteklediğini ancak sonradan sınırlı üyelik gibi konuların ortaya çıkmasının AB sürecini olumsuz etkilediğini kaydetti.
"2015 yılının ikinci yarısı ve 2016 yılının başından itibaren Almanya da AB'ye girişimiz konusunda biraz daha yaklaşımını, görüşlerini değiştirmeye başladı" yorumunu yapan Elitaş, şöyle devam etti: "Öncesinde Fransa, yine Almanya gibi farklı düşünce içerisindeydi ama gördüğümüz kadarıyla AB'nin büyük ülkeleri, söz sahibi olan ülkeler, etkili olan ülkeler Türkiye'nin AB yolunda gösterdiği faaliyete, attığı adıma ve bu konudaki inançlı davranışa olumlu bir yaklaşımda olacaklarını ümit ediyoruz."
''AVRUPA'DAKİ TÜRKLER BİRLİK OLMALI"
İlk kafilenin 1961 yılında Türkiye'den Almanya'ya doğru yola çıktığını ve Avrupa'ya göç tarihinin bu şekilde başladığını hatırlatan Elitaş, "Hemen hemen 55 yıl olmuş. O 55 yıllık süre içerisinde buradan birinci kuşak, ikinci kuşak, hatta üçüncü kuşak gerçekleşmiş ama mantalite de değişmiş, artık dünyada birbirine taşınan toplulukların bulunduğu yerde bir diaspora, bir güç oluşturabilmeleri için birlik ve beraberlik içinde hareket etmeleri gerektiğinin önemi ortaya çıkmış" ifadesini kullandı.
Elitaş; "Öncelikle Sayın Cumhurbaşkanımızın söylediği 'entegre olalım ama asimile olmayalım' anlayışını hayata geçirmemiz lazım. Özellikle sizlere ana baba olarak bu kuşaktaki yetişen yavrularımızın asimile olmadan entegre olmasının, buranın hukukuna uygun bir şekilde ama menfaatler konusuna geldiğinde Türkiye'nin menfaatlerinin ön planda tutulabilmesinin gerekliliğini ifade etmemiz lazım. Çünkü dünyada dağınık bir şekilde başka ülkelere göç eden milletlerin var olduğunu biliyoruz. Bu milletler ancak bulundukları ülkelerde bir araya gelip güç birliği oluşturarak sözlerini tutturma imkanına sahip oluyorlar" dedi.
Almanya'da yaşayan Türk nüfusunun birçok AB üyesi ülkeden fazla olduğunun altını çizen Elitaş, "Bugün sadece Almanya'da 3 milyon civarında Türk soylu insan var, bir kısmı Türk vatandaşı, bir kısmı Alman vatandaşı. Bu 3 milyon insan 27 üyeli Avrupa Birliği'nin belki 15'inin nüfusundan daha büyük nüfusa sahip. Yani ülke olarak temsil edilen AB'nin üyelerinden daha fazla nüfusa sahip Türk varlığı onlardan daha fazla ses getirebilmeli, onlardan daha fazla etki sahibi olabilmeli. Onun için sivil toplum örgütlerimiz birlikte hareket edebilmeli" diye konuştu.
Elitaş, Türk kökenli 900 bin seçmenin olduğu Almanya'da meclise giren birkaç milletvekilinin yetersiz olduğunu, bu sayının artması gerektiğini anlatarak; "900 bin seçmenin olduğu yerde en az 20 milletvekilinin çıkması lazım. Sadece Türklerden oy almak da gerekmez, Almanlardan da oy alabilecek nitelikte adaylarımızın çıkması birlik ve beraberlik içinde yapabilirsek neticeye ulaşmamız mümkün. Artık siyaset sesini duyurabildiğin kadar etkilidir. Siyaset, duyurduğun sesin istediklerini alabildiğin kadar etkilidir. Aksi halde bu dostlar alışverişte görsün sivil toplum hareketinden ileri gidilmez" dedi.