Altın fiyatlarında düşüş kalıcı mı?
Almalı mı, satmalı mı? Güvenli liman artık en büyük risk mi?
2014’ün ilk çeyreğinde ABD ekonomisi ve FED hamleleri başta olmak üzere, Rusya ve diğer gelişmekte olan ülkelerdeki değişen dengeler yatırımcı algısını da değiştiriyor.
Son günlerde yeniden “güvenli liman” olarak görülen altın fiyatlarının yukarı yönlü seyri kalıcı olmadı. 17 Mart haftasında, son 6 ayın en yüksek seviyesi olan 1392 doları test eden Ons Altın fiyatları; son 1 haftadır yeniden düşüş yaşıyor. Fakat son günlerde altın fiyatlarında yaşanan düşüşü analiz etmeden önce, 2014’ün ilk çeyreğinde yükselen altın fiyatları ve artan altın talebinin nedenini sorgulamak gerekiyor.
Altın fiyatlarındaki yükselişi yani “güvenli liman” algısını tetikleyen 3 önemli neden ile başlayalım;
1-FED’in QE 3’ü (3. Dalga parasal genişleme programı) bitireceğinin fiyatlara yansıması yani beklentinin artık satın alınmış olması. Bu durumun sonucu olarak dolar güç kazansa bile, özellikle ABD vadelilerinde balon oluştuğu kanısının hisse senedi piyasalarındaki düşüşü tetikleyebileceği ve güvenli limanın yeniden altın olacağı,
2-Son aylarda tırmanan Rusya-Ukrayna gerilimi ve Kırım’ın bağımsızlığına dair artan belirsizlik ortamının emtia fiyatlarını yukarı çekmesi,
3-Gelişmekte olan ülkelerde zayıflayan ekonomik göstergelerin sonucu olarak azalan güven ve bunun sonucu olarak o ülkelerden çıkan sermaye akımlarının altına yönelmesi,
Bu üç nedenden ötürü, gelişen ülke piyasalarında balon oluştuğunun algısı ve gelişmekte olan ülkelerde de artan belirsizlik ortamı ile çıkan sermaye, 2014’ün ilk çeyreğinde altın fiyatlarındaki yükselişi tetikledi.
Peki altın fiyatlarındaki yükseliş neden kalıcı olmadı?
Altında son günlerde yatırımcısını kaygılandırabilecek gelişmeler yaşanıyor. Rusya’nın Kırım bağımsızlığı sonrası Ukrayna’daki tutumunu sürdürmesi halinde, ülkeye ABD ve Avrupa’dan enerji, finans ve ekonomik alanda yaptırımlar devam edebilir. Bu durumda Rusya, azalacak doğalgaz ve petrol satışlarının yanı sıra dış ticaretinden kaynaklanacak bütçe açığını dengelemek için altın satmak zorunda kalır mı? Altın rezervleri sıralamasında dünyada 918 ton ile 8. sırada olan Rusya’ya ambargoların devam etmesi durumunda bile altın satmayacağını düşünen analistler de var. Merkez bankalarına altın alımı ile ilgili danışmanlık yapan George Stanley, IB Times’a, “Şartlar ne olursa olsun, Rusya’nın altın satmak yerine dolar rezervlerinin eritmeyi tercih edeceklerini düşünüyorum.” açıklamasında bulundu. Diğer taraftan Rusya hikayesinin altın ayağını etkileyen bir diğer bölümü ise artık her ne kadar ambargolar başrolde bile olsa Rusya-Ukrayna-Kırım üçlüsünde taşların bir nebze yerine oturduğu ve en azından savaş ihtimallerinin ve siyasi gerginliğin yatışıp jeopolitik risklerin azalması.
Rusya’ya ek olarak Çin’de son dönemlerde zayıflayan ekonomik göstergeler özellikle Çin büyümesine dair artan endişeler ve Yuan'daki zayıflığın Çin'den gelen fiziksel talebi azaltmasını tetikleyeceği beklentileri de altının değer kaybında etkili oluyor.
ABD’nin faiz artırım ihtimalinin artması Altın yatırımcıları ve hedge fonları nasıl etkiliyor?
ABD Merkez Bankası FED’in Aralık 2013’den bu yana aylık 85 milyar dolardan 55 milyar dolara düşürdüğü tahvil alım programı sonucu piyasada azalan dolar likiditesi azalmaya devam ediyor. Diğer taraftan Mart ayı FED toplantı tutanakları FOMC’de faiz artırım beklentilerine ilişkin yükselen sesler artıyor. Atlanta Fed Başkanı Lockhart, Fed’in ilk faiz artışını 2015'in ikinci yarısında yapabileceğini söylerken, tahvil alım programının bu yılın son çeyreğinde sona ereceğini de öngördü. Philadelphia Fed Başkanı Plosser ise, tahvil alımlarının Ekim veya Kasım ayında sona erebileceğini belirterek, 2015 sonunda faizin %2, 2016 sonunda ABD'de faizlerin %3 olacağı tahmininde bulundu.
Faiz artırım beklentilerinin daha belirgin hale gelmesi ile ABD kısa vadeli tahvil faizleri sert yükselirken, reel faizler de Aralık 2013 seviyelerine kadar yükseliş kaydetti. Bu noktada piyasa uzmanları özellikle yükselen ABD faizlerinin yatırımcıyı altından uzaklaştırıp, getirisi yüksek olan ABD varlıklarına yönelttiğini belirtiyor.
Societe Generale ve Goldman Sachs Altın fiyatlarında düşüşün devam edeceğini öngörüyor
Hedge fonlarının aksine 2014’ün ilk yarısında düşüş bekleyen Societe Generale ve Goldman Sachs önümüzdeki günlerde Altın fiyatlarında düşüşün devam edeceğini öngörüyor. Spekülatif altın pozisyonlarında ise 18 Mart tarihine kadar yükselişlerin devam ettiğini fakat son 1 haftaya ait pozisyonların ise henüz açıklanmadığından söz edebiliriz. Diğer taraftan vadeli piyasada U.S. Commodity Futures Trading Commission verilerine göre fonlarda kısa pozisyonun azaldığı fakat hedge fonlarda kısa pozisyonların arttığını görüyoruz.
Sonuç olarak 2014’ün ilk çeyreğin yükseliş yaşayan Ons Altın fiyatlarında, uzmanlar ikinci yarı itibari ile altının seyrini etkileyecek temel etmenlerin FED, Rusya gerginliği ve Çin’deki zayıflamanın olacağını öngörüyor. Bloomberg analistlerine göre Ons Altın fiyatlarında sırasıyla 2014 ikinci, üçüncü ve yılsonu altın beklentilerinin ortalaması; 1225, 1200 ve 1215 dolar seviyesinde.
Güzem Yılmaz
Bloomberg HT Araştırma