Aman dikkat! Panik satışı yapmayın
Dış kaynaklı gündemin etkisindeki piyasalar, Cuma günü kapandıktan sonra akşam saatlerinde “Askeri darbe” girişimi sonrası olağan dışı gelişme ile karşı karşıya kaldı.
Pazartesi sabahına kadar sükunetin daha da sağlanması oluşacak dalga boyunu azaltan bir gelişme olacak. Yabancı yatırımcıların tavrı, yabancı yatırım bankaları vekredi derecelendirme kuruluşlarından gelecek ilk tepkiler piyasaların yönü konusunda önem kazanacak. Reel ekonomiye etkileri ise daha sonra aşamada gözlemlenecek.Cuma günü akşamına kadar oluşan mevcut gündemin ve fiyatlamaların dışında birolay olduğu için olası piyasa hareketlerini tahmin zorlaşsa da panik işlemlerden kaçınmak gerekir. Dalgalı ve denge bulmaya çalışan bir hafta bizi bekliyor.
Düşüş kanal direncini kıran borsada çıkış trendi sürüyor. Ancak beklenmeyen gelişme sonrası olası geri çekilmelerde ilk destek noktaları 81.000-80.000 seviyelerinde görülüyor. Geçtiğimiz günlerde direnç olarak işlev gören bu seviyelerde tutunamaz ise 77.500-77.000 ve 76.000-75.000 sonraki destek seviyeleri. Dirençler ise 83.000-83.500 ve 85.000 seviyelerinde bulunuyor. Düşüşlerde tepki alım denemeleri görülse de yeni denge oluşumu zaman alabilir.
DOLAR/TL, 3.00 SEVİYESİ ÖNEMLİ
Bir süredir satış baskısı altındaki Dolar/TL kurunda, son gelişme ile birlikte görülen tepki çıkışında 3.00-3.01 ilk direnç noktaları. 3.00 seviyesinin üzerinde kalınması durumunda 3.05-3.08 sonraki direnç seviyeleri. 3.00 ve 3.08 seviyeleri son aylarda bir çok defa test edilen noktaları olduğu için önemli. Ancak 3.08 seviyesinin geçilmesi durumunda bu aşamada bilgi olarak vermek gerekirse 3.15-3.20 orta dönem için gündeme gelebilecek noktalar. Tepki hareketi 3.00 seviyesinin üzerinde tutunamaz ise 2.95 ve 2.88 daha alt destek seviyeleri. Tepki yükselişinin boyutları ve 3.00 seviyesi referans olarak izlenmekle birlikte yukarı yönlü hareketlenmelerde satışlar görülebilir
BORSANIN MOTİVASYONU DÜŞÜK FAİZ
İç ve dış borsalarda son günlerdeki iyimserliğin nedenlerine bakılınca ABD Merkez Bankası’nın (FED) geçen yılın Aralık ayında başladığı faiz artışına devam etmeyeceği veya en azından bir süre erteleyeceği beklentisi ilk sıralarda yer alıyor. Diğer yandanTürkiye Merkez Bankası’nın da düşen enflasyona bağlı olarak faiz koridorunun üst bandındaki indirimler sürüyor. Gerek Dow Jones Endeksiyle ABD 10 Yıllık Bono Faiz Oranları, gerekse Borsaistanbul (BIST100) endeksiyle uzun vadeli tahvil faiz oranlarını karşılaştırdığımızda son fiyatlamaların genelde doğru olduğu ve geçmişteki etkileşimin bu durumu teyit ettiği görülüyor. Kısa süreli sapmalar veya uyumsuzluklar olsa da genelde “Ters korelasyon” söz konusu. Faiz düştükçe borsalar olumlu etkilenmiş, faizin yükselmesi ise borsalara düşüş olarak yansımış. Faiz ve borsa başka anlatımla para ve sermaye piyasalarının birbirinin alternatifi olması itibariyle bu olağan bir sonuç. Bu açıdan borsadaki fiyat hareketlerini izlerken faiz tarafındaki gelişmelere de bakmak yararlı olacak.
HİSSELERDE YABANCI ETKİSİ
Borsa İstanbul’da yabancı yatırımcıların etkisi malum. Bunun nedeni yabancıların hisse senetleri stokundaki payının yüzde 63-64 seviyelerinde olması. Uzun yıllardır yüzde 60’ın altına düşmedi zaten. Haziran ayında bu etkiyi belirgin şekilde gördük. Yabancı yatırımcıların en fazla alıp sattıkları ilk beş hisseye baktık. Borsa Haziran ayında yüzde 1.2 değer kaybederken biri hariç en fazla aldıkları ilk beş hisseden dördü primli, sattıkları hisselerde ise değer kayıpları endeksin oldukça üzerinde.