Borsa hakkında bilinmesi gereken temel bilgiler

Borsa nedir? Mali piyasa neye denir? Borsa hakkında bilinmesi gereken temel bilgiler nelerdir? Borsada nasıl yatırım yapılır? Borsaya yatırılan paralar nereye gider? Sermaye piyasaları nedir?

Borsa nedir sorusu, borsayla ilgilenen herkesin ilk başta sorduğu sorudur. Borsanın ne demek olduğunu anlayabilmek için borsa hakkında bilinmesi gereken temel bilgileri öğrenmek gerekir öncelikle. Borsada yatırım yapmak isteyen herkesin bilmesi gereken öncelikli bilgiler arasında borsa hakkında bilinmesi gereken temel bilgiler yer alır.

İşte borsa nedir sorusunun cevabı:

Bir ülkede fon talep edenler ile fon arz edenler arasındaki akımı düzenleyen kurumlar, bu amaçla kullanılan araçlar ile bu ilişkileri düzenleyen hukuki ve idari kurallardan oluşan yapının bütününe mali piyasa denir. Mali piyasa; esas itibariyle para piyasası ile sermaye piyasasını kapsar. Bu kapsamda sermaye piyasası kurumları olan menkul değerler borsalarının asli fonksiyonları; yatırımcılar arasında etkin bir risk paylaşımını sağlamak, pay fiyatlarını etkileyen bilgilerin tek elde toplanmasını
ve şeffaf bir şekilde yatırımcılarla paylaşılması ile sermayenin etkin bir şekilde tabana yayılması şeklinde özetlenebilir.

Bu çerçevede, tasarruflarını sermaye piyasası enstrümanlarına kanalize eden gerçek veya tüzel kişi niteliğindeki yatırımcılar iki gruba ayırabilir:

• Kurumsal-bireysel yatırımcılar,
• Yerel-yabancı yatırımcılar.

Kurumsal yatırımcılar arasında; bankalar, sigorta şirketleri, A tipi yatırım fonları, yatırım ortaklıkları, emeklilik fonları, vakıflar, dernekler, munzam sandıkları ve belli büyüklükte fon sahibi kişiler sayılabilir.

Kurumsal yatırımcılar işlevlerini, bireysel yatırımcılardan toplanarak oluşturulan büyük miktardaki fonları portföy yönetimi konusunda uzmanlaşmış kadroları sayesinde, sermaye piyasası araçlarına kanalize ederek yerine getirirler. Bu nitelikleri gereği kurumsal yatırımcıları, ellerinde bulundurdukları büyük miktardaki fonlar ve bu fonları yöneten uzman kadrolar ile sermaye
piyasasında kaynakların etkin dağılımı ve piyasanın gelişmesini etkileyebilecek, piyasadaki dalgalanmaları yumuşatabilecek güce sahip finansal kuruluşlar olarak tanımlamak mümkündür. Kurumsal yatırımcıların risk dağılımı yapılmış portföy oluşturmaları, küçük tasarruf sahipleri açısından önem kazanmaktadır.

Türkiye’ye gelen portföy akımlarının iki temel kaynağı bulunmaktadır. Bunlardan birincisi servet sahibi olan bireysel yatırımcılar, ikincisi yabancı kurumsal yatırımcılardır. Türkiye’de kurumsal yatırımcı olan yerli tasarruflar toplam içinde geniş bir yer tutmamaktadır.

Sermaye piyasasında tasarruflarını pay yatırımlarında değerlendiren yatırımcılar zaman zaman,

• Menkul kıymete özgü riskler (sistematik olmayan risk),
• Tüm kıymetleri etkileyen genel riskler (sistematik risk)

ile karşı karşıya kalabilmektedirler. Bununla birlikte ilgili düzenlemeler, piyasaya açıklık getirerek, yatırımcıya kendisini korumasında bir anlamda yardımcı olmaktadır.

Bu açıdan değerlendirildiğinde, Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) ve Borsa İstanbul A.Ş.’nin (Borsa İstanbul) gerçekleştirdiği çalışmaların temelinde yatırımcının korunması gayesi vardır.

Bu amaç da menkul kıymetlerin halka arz ve satışının, piyasa katılımcılarının düzenlenmesi, denetlenmesi ile gerçekleştirilmeye çalışılmaktadır.

Menkul kıymet yatırımcısının korunması, sermaye piyasalarında uluslar arası mevzuat uyumu açısından da asgari ölçüdür.

Nitekim, “sermaye piyasasında işlem gerçekleştiren profesyonellerin kısa vadeli ve haksız kazanç elde etmek uğruna bu pazarların güvenilirliğini ve etkinliğini tehlikeye atacak davranışlardan kaçınmaları”; “yatırım kuruluşları ile müşterileri arasında
menfaat çatışması yaşanabileceği; ancak aracıların müşterilere doğru ve açık tavsiyede bulunması; aracının dolaylı veya dolaysız kazanç sağlamaya uğraşmaması; aracıların müşterilerine ve güvene dayalı ilişkiye girdikleri kişilere zarar vermekten kaçınmaları gerektiği” ifadesi ilgili düzenlemelerde yer almaktadır.

Borsa, merkezi İstanbul’da bulunan yönetim kurulu ve başkanı olan devlet denetimine tabi, kanunlar ile korunan bir kurumdur. Borsa hakkında bilinmesi gereken temel bilgilerin başında işleyiş sistemi gelmektedir. Borsa Türkiye’de bulunan ve belli bir sermaye, ticaret hacmine sahip olan şirketlerin belirli bir oranda şirket hisselerini halka arz etmiş olmaları ve bu hisselerin borsada işlem görmesi esasına dayanır. Sadece şirket hisseleri ile sınırlı kalmamakla birlikte petrol, gıda v.b gibi birçok eşya işlem görebilmektedir. En çok kulağımıza aşina olan bist100 endeksi Türkiye’de bulunan ve belirli bir nokta, sermaye yapısına ulaşmış 100 büyük şirketin hisselerinin işlem gördüğü birimdir. Yatırımcılar, bu büyük şirketlerin halka arz edilmiş olan hisselerini satın alarak borsa mecrasında gelişen olaylara göre kazanç elde etmeyi amaçlamaktadırlar. Borsada işlem gören bir şirket hisseleri anlık olarak değişmektedir. Borsada işlem saatleri ve işlem zaman dilimlerini bilmek gerekir örneğin;

1- Borsa İstanbul hafta içi çalışmakta ve işlem görmektedir.

2- Borsa İstanbul 2 seans olarak işlem yapmaktadır.

3- Borsa İstanbul seans saatleri

3-a)- 1. Seans Açılış seansı olarak adlandırılmaktadır ve 09.15’te başlar.

3-b)- 1. Seans saat 12.30’da kapanır ve yerini 2.seansa bırakır.

3-c)- 2. Seans saat 14.00’te başlar ve 17.40’ta sona erer.

Bu konuda daha detaylar olmakla birlikte başlangıç olarak temel bilinmesi gereken seans saatlerini özetlemiş olduk. Bunun haricinde T zaman kavramı vardır. Borsa İstanbul’da işlem yapabilmeniz için mutlaka bir aracı kuruma üye olmanız ve işlemlerinizi bu aracı kurum ile gerçekleştirmeniz gerekmektedir. Günümüzde birçok banka Borsa İstanbul’un aracı kurumu olarak görev yapmaktadır. Öncelikle bir aracı kurum ile anlaşma sağlayarak işlemlerinizi ona göre yapmanız gerekmektedir. Aracı kurumlar sizin adınıza yapmış oldukları işlemlerden dolayı bazı komisyon ve ücretler alabilirler.

BORSA HAKKINDA BİLİNMESİ GEREKEN TEMEL BİLGİLER: HİSSENİN TAVAN OLMASI

Seans esnasinda bir hissenin tavan olacagi sinyalleri vardir bunlar sunlardir.

Eger derinlik sahibi iseniz satışlara bakin satislar eger alislarin 4-5 misli se yada her satis kademesinde ortalama ayni lot varsa mesela kagidina gore ortalama 60 bin, 100 bin lot bunlar spekülatörün yazdigi satislardir
ve genelde bu tahta tavan olur yani alış agirlikli olmayan satis agirlikli tahta tavan olur ykb gibi buyuk tahtalar buna dahildir

ilk seansta normalden dusuk işlem hacimliler ikinci seansta coşanlar;
ve kucuk senet olmasina ragmen bir an için imkb de 1 dk içinde en cok işlem gorenler listesinde bir anlık yer alanlar tavan olur.

eğer hisse yükseliyor ve Para girişi oluyorsa,
Bu sağlıklı bir yükseliştir...

Eğer hisse yükseliyor ve Para çıkışı oluyorsa,
Hisse tepe noktasına yaklaşmıştır...

Eğer hisse düşüyor ve Para girişi oluyorsa,
Hisse dip noktalarına yaklaşmıştır...

Eğer hisse düşüyor ve Para çıkışı oluyorsa,
Düşüş devam edecektir...
Spekülatörlerin yaptıkları analizler ve aldıkları haberler doğrultusunda endeks üzerinde iki karar doğrultusunda hareket ederler;
"aşağı ya da yukarı"

Bu durumda Spekülatörlerin Borsada tahtalarda yaptıkları işlemleri takip ederek yönü ve zamanlamayı tahmin edebiliriz. Ama öncelikle Spekülatörlerin hangi teknikleri kullandıklarını bilmemiz gerekir.

Temel olarak Spekülatörler Hisse Toplama, Hisseden Çıkma, Açığa Satış, Açığa Satış Pozisyonunu Kapatma ve Doldur - Boşalt tekniklerini kullanırlar.

Hisse (mal) toplama: Senedin gidişatında iyi bir hareket oluşturacak olan haber alındıktan sonra mal Spekülatörler tarafından toplanır. Sahip olduğu maddi güç ve kredi imkanı onların piyasada rahat bir pozisyon almasını sağlar.

Hisseden (maldan) çıkma: Haber kamuya iştirak ettikten sonra, Spekülatörlerin pozisyon aldığı hisselere talep çoğalır.. Daha önceden düşük fiyattan aldığı hisselerin fiyatları arttığı zaman pozisyonu kapatır. Bu işleme Hisseden (maldan) çıkma adı verilir.

Açığa Satış: Spekülatörlerin en çok kullandığı tekniklerden biri de budur. Sahibi olmadıkları hisseleri ödünç alarak yüksek fiyatta satar ve daha sonra fiyatı yeniden düştüğünde yeniden alırlar. Aldıkları seviyeden tekrar geri iade ederler. Yalnız bu teknik sadece
IMKB - 100 hisselerinde gerçekleşmektedir.

Açığa Satış Pozisyonunu Kapatma: Açığa satış işlemi gerçekleştikten sonra fiyatlar teknik ve göreceli olarak yeniden düştüğünde yani satıcılar aktif olduğu zaman Spekülatörler Açığa Satış Pozisyonunu Kapama tekniğini kullanırlar.

Doldur - Boşalt: Yukarıdaki işlemleri gerçekleştirmek için, fiyat kademelerinde çeşitli aracı kurumlar üzerinden karşılıklı al - sat işlemi yapan Spekülatörler kademeleri aşağı - yukarı hareket ettirirler. Buda Doldur - Boşalt tekniğidir.

BORSA HAKKINDA BİLİNMESİ GEREKEN TEMEL BİLGİLER: UZUN VADELİ YATIRIM

Ne borsadan, ne teknik analizden, ne de temel analizden anlıyorsunuz, bunları öğrenmekle uğraşacak vaktiniz de yok, çalışan bir insansınız ve borsaya yatırım yapmayı yine de istiyorsunuz.

Ya da, deneyimli bir borsacısınız, bütün dedikoduları takip ediyor, her gün borsayı izliyor, bilançoları kendinize göre analiz ediyorsunuz.

Hiç fark etmez, aşağıdaki son derece basit yöntemi disiplinli bir şekilde uygulayarak, kendinize bir emeklilik fonu oluşturabilir, borsadaki dalgalanmalardan maksimuma yakın yararı sağlayabilir, bunu yaparken de riskinizi inanılmaz ölçüde azaltabilirsiniz.

Yöntem son derece basit, belirlediğiniz 3-4 hisse senedinde gelir durumunuza göre her ay sabit bir parayla 5 yıl süreyle alış yaparak tasarruflarınız değerlendirin. (Örneğin, her ay 100 liralık hisse senedi alın, ve bu 100 lirayı eşit olarak 3-4 hisse senedine bölüştürün.)

Bu yol size aşağıdaki yararları sağlayacaktır:

1. Hiçbir şey kazanmazsanız, para biriktirmiş olacaksınız.

2. Borsada fiyatların ne olduğu ve ne olacağı sizi hiç ilgilendirmeyecek.

3. Dalgalanmalardan otomatik olarak ve maksimum yararı sağlayacak, düşük fiyattan daha çok, yüksek fiyattan daha az alış yapacaksınız, yani maliyetiniz hep düşük kalacak.

4. Riskiniz çok az olacak, çünkü hem uzun vadeli bir yatırım yapacaksınız, hem de düşük fiyatlardan daha çok alış yaptığınız için maliyetiniz düşecek. Bu aynı zamanda kazanç potansiyelinde de artış demektir.

Ne demek istediğimizi basit bir örnekle açıklayalım:

Diyelim ki her ay 100 liralık hisse senedi almaya karar verdiniz. İlk ay fiyatı 100 lira olan senetten 1 adet aldınız. Sonra fiyatlar düştü, aynı hisse senedi 10 liraya indi. Panik ve endişeye mahal yok. Bu durumda aynı senetten 10 adet almış olursunuz. Şimdi elinizde 11 adet hisse senedi var, toplam yatırdığınız para da 200 lira, yani bir hissenin size ortalama maliyeti 200/11= 18.2 lira olacaktır. Yani fiyatların %90 düştüğü bir ortamda, bırakın fiyatların ilk durumuna gelmesini, ufak bir toparlanma, örneğin fiyatın 20 liraya çıkması, sizi kara geçirecektir, oysa fiyatlar 20 liraya çıktığında ilk yaptığınız alış %80 zarardadır! Eğer fiyatlar tekrar 100 liraya çıkarsa, sizin karınız da %400'ün üzerinde olacaktır!

Böylece kafanızı yormadan, gece gündüz borsayı düşünmeden kendi emeklilik fonunuzu oluşturabilirsiniz, bunun için çok uğraşmanıza da gerek yok, sadece 5 sene sonra durumunun iyi olacağını düşündüğünüz sektörleri belirleyin, bu sektörlerdeki iyi (ve mümkünse ucuz) şirketleri seçin, bu şirketlerden 3-4 tanesini belirleyin (zorlanıyorsanız, sadece bir kez, o da başlangıçta araştırma bölümlerine danışın) ve her ay başında internetten 100 YTL bu senetlerden eşit oranda alın. İşte size emeklilik fonunuz. Yapın, pişman olmazsınız!

BORSA HAKKINDA BİLİNMESİ GEREKEN TEMEL BİLGİLER: BORSA HANGİ MEVSİMDE YÜKSELİR
İLKBAHAR zamanı..... Yavaş yavaş havalar ısınır. Ağaçlar yeşermeye başlar. Ardından YAZ gelir artık havalar sımsıcak. Tatil zamanı !!! Okullar kapalı... Çocuklar tatilde... At kendini denize !!! Haftasonları piknik... Ama doyamadan YAZ'a SONBAHAR gelir... Gider o güzel sıcak havalar.... Yeşil renkli yapraklar sararır iyice. Havalar kapatır. Güneş göstermez kendini...Ve beklenen KIŞ gelir.Heryer bembeyaz karla kaplı...

Peki mevsimlerin BORSA ile ne alakası var???
Aslında çok alakası var....
Her sektörün verimli olduğu bir mevsim vardır...
Eğer bu sektörlere ait hisseleri iyi analiz ederseniz sizinde KIŞ'ınız kâr' la kaplanabilir.

İlgilendiğiniz sektörlerin verimli olduğu mevsimleri bulun.
Örneğin 2002 -2003 yıllarına ait ÇİMENTO hisselerinin 1 yıllık teknik analizlerini bulun ve hangi aylarda en çok yükselme kaydettiklerini bulun... Genelde hepsinin aynı döneme denk geldiğini göreceksiniz.
Veya daha basit bir yöntemle sektörlerin yıllık olarak performans değerlemelerini yapın.Geçmiş yıllara göre kıyaslayın... Ama o yıllarda yaşanan Siyasi olayları da göze alarak yapın bunu...

Sonuçta biraz detaya inmeniz gereken bir konu bu... Ama bu araştırmayı yaparsanız Borsa da başarılı olmak için bir adım daha atmış olacaksınız.

İşinizi asla şansa bırakmayın....

" 1. gelen İngiliz atlet şöyle der;
- Başarımın % 20' si fiziksel, %80 'i düşünseldi"
Acelecilik doğamıza öyle bir işlemiş ki bizi sadece bu noktada değil birçok yerde avlıyor. İşte şimdi de alıştaki aceleciliğin tam aksine satıştaki acelecilikten bahsetmek istiyorum.
Borsa gerçekte uzun vadeli bir yatırım aracıdır. Yapılan araştırmalar uzun vade de borsanın kazanç açısından (kar açısından değil) %100 kazandırdığını ortaya koymuştur. Fakat ne yazık ki insanlardan bir çoğu bugün yatırım şirketlerinin seans odalarında saatlerini bir ekran karşısında geçirerek bu yatırım formülünü bir oyun haline getirmişlerdir. Galiba bu nedenle de borsadan bahsederken; "Sende mi borsada oynuyorsun?", "Ne zamandır oynuyorsun?" gibi konuşurlar. Elbette bu düşüncenin daha da ilerisinde "Oyun" bir kumar aracı haline dönüşür.
Unutmayalım ki borsa ne bir oyun ne de bir kumardır. Elinizdeki paranızla ticaret hayatına katılım ve memleket ekonomisine güç kazandırmaktır. Çok küçük de olsa günler, geceler boyu, çalışarak kazandığımız birikimlerimizi borsada değerlendirmek, zaman içerisinde bizlere bir çok güzel imkan sağlayacaktır. Hal böyleyken kişi bu birikimlerini borsa salonlarında bir oyun haline sokarak, al satlar içerisinde kendini kaybederse sonuç "Dimyata pirince giderken eldeki bulgurdan da olur" a gelir.
İşte tüm bu anlattıklarım doğrultusunda seans odalarında insanı bekleyen bir handikaptan daha bahsetmek istiyorum.
"Panik Reaksiyonu"
Borsanın ve borsacının panik atakları. Sebep : "KORKU". İnsanlar, bir an ellerindeki paranın, almış oldukları senetlerin değer kaybıyla eriyip biteceğini zannederler. İşte o anda kişiyi korku dolu bir panik sarıverir. Günü birlik senet alımları, çok çok kısa vade planları, kararsızlıklar ve alımlarda olması gereken ciddi araştırmaların yapılmaması sonuçta kişiyi bu ciddi sorunla başbaşa bırakıverir. Seans salonun da yanınız da oturan o sağlıklı insanları bir anda tanıyamazsınız. Ben böylelerine "Panikyen" diyorum. Neden panikyen oluyoruz da "Sabreden" olamıyoruz? Çok mu zor? Oysa ki sabırlı olanlar daima kazanacaklardandır.
Bir furyadır, bir fırtınadır, gerçek bir karmaşadır borsa da satış anları. 10 dakika sonra insan ne olacağını bilemez. Satış, bir sari hastalık gibi ortalığı sarıverir. Bir korku fırtınası eser ve önüne geleni içine çeker. Sonraysa kişileri fırlatır atar. Dikkatli ve emin adım atanlar, düşünerek karar verenler, alacaklarını iyi seçenler akıl yolu ile hareket ettiklerinden bu duygusal tahrike kapılmazlar. Onlar sabırla beklerler. Fırtına her sefer olduğu gibi, bir süre sonra diner ve "Güneş Yeniden Doğar". Tarih tekerrürden ibarettir. Satılası zamanlar yine gelecek fırsatlar borsa da hiç tükenmeyecektir.
İşlem yapan herkesin kendine göre bir tavrı olmalıdır. Bu tavır panikten tamamen uzak, ayakları yere basan, bilgi, tecrübe ve akıl kokan, duygusal bazdaysa kontrollü bir strateji olması gerekir. İşte o zaman gerçekten mantıklı ve doğru hareket yapılmış olur. Aksi taktirde mantıksızlık an meselesidir ve kişi farkında olmadan ruhsal sağlığıyla da oynamaya başlamıştır.
"Mantık: Duygunun doğurduğu, aklın bulduğu, bilginin yoğurduğu, tecrübenin çocuğudur."
Daima söylüyorum borsayla hayatın temaları arasında bir benzerlik var diye. Borsada panikleyenler, hayatta da paniklerler. Borsada düşünceli davrananlar yaşamlarındaki olaylara da düşünceli yaklaşırlar. Nasıl ki günlük yaşamımızda başımıza gelenler biribirine çok benziyorsa, borsada başa gelenler de biribirine çok benzer.
Bugünden kendilerini türlü senaryolara hazırlayanlar yarın ne yapacaklarını bilirler. Yaşadığınız her tcrübeden bir ders çıkartın. Onların üzerinde düşünün. Aldığınız bilgilerle birleştirin, adeta yoğurun, sonuçta vardığınız yer her seferinde daha sağlam olacaktır. Bu sayede duygularınızı kontrol altına alabilir ve ani panik durumlarından kurtulursunuz.
Önce sağlık. Unutmayın ki siz herşeyden daha kıymetlisiniz. Üç beş kuruş kaptırdım diye kendi kendinizi yemeyin, biribirinizi de üzmeyin. Kişinin kendine duyduğu saygı ve sevgi, biribirimize duyduğumuz saygı ve sevgi herşeyin ötesinde güzel ve kıymetlidir. Nasıl ki tarih bir tekerrür zinciri, borsa da öyle. Ne demişlerse doğru söylemişler "Borsada fırsatlar asla tükenmez". Birgün de siz çok kazanırsınız yeter ki panik yapmayın

BORSA HAKKINDA BİLİNMESİ GEREKEN TEMEL BİLGİLER: BORSA PSİKOLOJİSİ
Tanım basit...
Yatırımcı 5000 liradan aldığı hisseyi çok rahat 5500 den satabiliyor.Ama 9000 liradan aldığı hisseyi 9500 den satamıyor...
Sonuçta kazanç aynı gibi gözükse de BORSA PSİKOLOJİSİ öyle demiyor...

"Bir sürat teknesi küçüktür ve hızlıdır.Bir yolcu gemisi ise büyük ama yavaştır..."

Büyükler her zaman yavaştır ve herzaman % 100 hissededir. Küçükler ise hep küçük hisselerdedir.Onun için küçük küçük kazanırlar.

Şimdi kafanızda bazı soru işaretleri oluşmuş olabilir...

Borsada büyük mü olmak yoksa küçük mü olmak gerek ??

Bana kalırsa Orta Vadeli Oyuncu olmak her zaman mantıklı...

Olasılıklara bakalım;
1- Büyük bir oyuncusunuz ve 6 milyon dolarlık bir portföyünüz var... Zararına satış (stop loss) noktanız % 3 olsun diyelim. Yani hisseleriniz % 3 değer kaybettiği zaman satışlar gerçekleşecek.
Dediğimiz oldu diyelim..Gün içerisinde kayıp yaşadık ve satışlar gerçekleşti. Ve bir anda rüzgar ters yöne esti... Hisselerde yeniden bir değer artışı... Ama satışlar gerçekleşti... İş işten geçti... Kazanabileceğinize mi yanarsınız kaybettiğinize mi.... İkiside oldu çünkü.... Bir anda psikolojinize yenik düştünüz...

Bir diğer olasılığa bakalım...

2-Küçük bir oyuncusunuz... Gün içi işlemler yaptığınızı düşünelim... 4500 den 4600 yü görüyorsunuz ve anında SAT dediniz... Hisse daha sonra 4500 e dönüyor....Ardından 4300 e anına bir iniş.... Ohh diyorsunuz ve ne kadar akıllılık ettim diyorsunuz.... Ama piyasadaki diğer alıcılar hissede düşüşü fark ediyor ve alımlar başlyor... Hisse kendini toparlayıp yeniden 4500 e ve ardından 4700 - 4800 aralığına... Hatta hızını alamayıp 5000 derken talepleri iyice alıp 6000 e yol alıyor.... Peki siz ne yapıyorsunuz?? Sadece bakıyorsunuz.... Bir anlık kazanma psikolojiniz sizin milyarları kazanmanıza sebep oldu... İşte bu tip çıtır (küçük kazanılan para) işlemler sizi küçük bir oyuncu kılar.

Bir de son bir olasılığa bakalım....

3- Orta vadeli bir oyuncusunuz.... Renkli bir portföyünüz var.... Portföyünüz de bir kaç hissede düşüş olması sizi fazla tedirgin etmiyor... Çünkü orta vadede işlem yaptığınız için gün içi AL SAT lardan uzaktasınız... Düşüşte olan bir kaç hisse incelediğinizi farzedelim.... Elinizdeki belli bir miktar nakitle ucuzdan mal topladınız... Artık o hisseye odaklanıyorsunuz... Hisse 1. haftasının sonunda iyi bir kapanış yapar... İyi bir destek noktasından çeker kendini yukarı... Ardından 2. haftasında bombaları patlatır... Riski göze alırsınız ve 3. haftasında hisseyi çok iyi fiyattan satarsınız.... Ve BİNGOO !!! Ucuza mal alıp pahalıdan sattınız... Ben olsam kazandığımı nakde çevirmeden yeniden hisselere yönelirim... Düşüşler hep kısa, çıkışlar uzun sürer unutmayın !!

"Unutmayın nakte dönüşmeyen değer asla cebe girmez"

Sonuçta Büyük, Küçük veya Orta vadeli bir oyuncuda olsanız Psikolojiniz her zaman sizi belli bir yere çekiyor....

Şu anlaşılıyor ki Borsa Psikolojimiz den önce Kendi Psikolojimizi anlamalıyız....

Piyasalarda geçen hafta yaşanan hızlı düşüş günlerinin ardından piyasa biraz hareketlendi alıcı buldu, tam kendini toparladı derken bu haftaya sert bir düşüşle başladı.

Borsa beklentiler üzerine kurulmuş bir oyundur. Bu durumda beklentilere odaklanmak lazım..

Geçmişte yaşanan beklentilerin endeks üzerinde ne gibi etkiler yarattığını mutlaka araştırmak lazım...

Peki bu zamandaki beklentiler...

Geçmişde yaşanan olayların bugün ve ileride tekrar yaşanacağı kesindir.

Düşen piyasa aslında alım için çok elverişlidir. Endeksin destek noktasını iyi tahmin edebilirseniz güzel bir potföy oluşturup beklemeye geçebilirsiniz.

UNUTMAYIN !!! Hızlı düşüşlerim ardından sert ivmeli tepkiler gelir.
AMAAAAAAA..... Spekülatörler ve Manipülatörler düşüş esnasında yeterli mal toplayabilmişlerse fiyatlar bir iki hafta yatay seyredebilir hatta sert satışlar bile gelebilir.
Siz de bir anda panikle elinizdeli malları satarsanız Spekülatörler ve Manipülatörler daha düşük fiyat seviyesinden mal toplamaya devam eder...

Dolayısı ile elinizdeki malların bir kısmını (%50 sini) bu seviyelerde satıp nakde dönüştürüseniz kontrollü bir pozisyona girersiniz. Daha sonra senedi destek noktasından tekrar düşük fiyattan alarak trend hedefinde tekrar satıma geçerseniz extra bir kazanç elde edersiniz.

ANCAAAK.....!!!! Mutlaka yapmanız gereken şey, hedeflenen seviyeye geldiğinizde hatta çok yaklaştığınızda satım yapmak.... Sakın hedefinizi geçmeye çalışmayım.... Batmanız için sadece 2 dakika yeter....

BORSAYI İYİ OYNAMAK İSTİYORSANIZ BİR GÖZÜNÜZÜ EKRANDAN, DİĞERİNİDE SAATTEN AYIRMAYIN....

BU OYUNDA VAKİT GERÇEKTEN NAKİT.....

BORSA HAKKINDA BİLİNMESİ GEREKEN TEMEL BİLGİLER: HİSSE SENEDİ NE ZAMAN ALINIR?


İşte en kritik ve cevabı bilinmeyen soru. Bilen olsaydı, emin olun bunun cevabını size vermez, kendisi alım satım yapardı! (Çünkü geleceği görmek mümkün değil, sadece ihtimallerde bahsetmek mümkün) Ancak bu sorunun cevabını vermeye çalışanlar birbirini tamamlayan iki analiz yöntemi kullanırlar:

"Hisse senedi almalı mıyım? Hangisini almalıyım?" sorusuna cevap vermeye çalışan "Temel Analiz" (Adı üzerinde, fiyatları etkileyen temel faktörlerin incelenmesine dayanır)...

Özellikle alım-satım zamanlamasının tesbitinde kullanılan, her vadede, ama özellikle kısa -hatta çok kısa- vadelerde alım-satım yapan borsacıların favorisi, Teknik Analiz (İstatistik yöntemler kullanılarak, bir hisse senedinin geçmiş fiyat hareketlerine bakarak gelecek fiyat hareketlerini belirleme çalışması)...

Teknik Analizciler bir hisse senedini etkileyebilecek herşeyin, hatta gelecek beklentilerinin, şirket hakkında sıradan yatırımcının bilmediği gelişmelerin bile fiyat hareketlerine yansımış olduğunu savunurlar. Dolayısıyla, grafiklere ve bir takım istatistik hesaplara dayalı göstergelere bakarak, hisse senedinin fiyatının düşüşlerde veya yükselişlerde duraklaması olası yerleri (destek ve direnç) saptar, buna göre alım satım yaparlar.

Temel Analiz daha uzun vadeli yatırımcıların kullandığı bir yöntemdir, kısa vadeli fiyat hareketlerini öngöremez. Ayrıca Temel Analize dayanarak yatırım yapılacak senetlerin seçilmesi, Teknik Analiz'le de alım satım zamanlamasının yapılması uzun vade için oldukça makul bir yöntemdir. Her iki yöntemle ilgili internette yeterince kaynak bulabilirsiniz.

Eğer sabırlı ve uzun vadeli yatırım yapan bir borsa yatırımcısı olmaya karar verdiyseniz, unutmamanız gereken en önemli şey, almak için de sabırla beklemeniz gereğidir. İyi zamanlamayla yapılan bir alış, daha ilk günden, ilk haftadan kazandırmaya başlar, en azından riskinizi düşürür. Bir hisseyi gözünüze kestirdiniz, izleyin, gerekirse 2 yıl almadan bekleyin, borsadaki dalgalanmalar size o hisseyi uygun fiyatlardan alma şansı verecektir. Bizde küçük yatırımcının en büyük problemi vade değildir, genellikle alışlarını zirveye yakın fiyatlardan yaptıkları için çok uzun süre zarardan kurtulmayı beklerler. Oysa zarardan kurtulmayı bekleyecekleri sürenin çok azını almak için beklemekle geçirselerdi, bu sabır onların en büyük silahı olurdu.

Bir örnek verelim, 2000 yılının başında yine birçok yatırımcı borsaya hücum etti. Ocak sonlarına doğru borsadan alış yapanlar, ellerinde yüksek maliyetli hisse senetleriyle zararda bekliyorlar. Oysa almak için biraz sabretselerdi, daha risksiz fiyatlardan birkaç ay sonra (hatta 2001 yılı başlarında yarı, hatta üçte bir fiyatlardan) alış yapabilirlerdi. Sabır sadece hisseyi alıp beklemeyi değil, gerektiğinde almak için de beklemeyi gerektirir.

BORSA HAKKINDA BİLİNMESİ GEREKEN TEMEL BİLGİLER: BORSANIN KURALLARI VARDIR, BİLİN VE UYUN!

* Riskinizi önceden sınırlayın. Spekülasyona ayıracağınız parayı önceden kaybedebileceğinizi kabullenin. Başka bir amaç için biriktirilen paralarla yapılan spekülasyonda alınan kararların sağlıklı olmadığı gözlenir. Başarılı alım satım kararları için zihnin bağımsız olması gereklidir. Kararların kaybetme korkusu altında verilmesi hatalı sonuçlar doğurabilir.

* Kendi kendinizi tanıyın. Spekülatif hareketlerde duygulara hakim olmak gerekir. Eğer girdiğiniz bir pozisyon gece uykularınızı kaçırıyorsa o pozisyonu mutlaka kapatmalısınız.

* Küçük başlayın. Bilmediğiniz bir alanda para kaybetme tehlikesi yerine kağıt üzerinde alım satım yaparak başlayın. Borsada tecrübeniz yoksa ilk alışlarınızı küçük miktarlarda ve fazla hareketli olmayan hisselerle yapın. Bu işe ilk defa başlıyorsanız hareketli hisselere girmeden alım satımdaki zamanlamanın önemini kavrayın.

* Ara verin. Her gün yapılan alım satımlar kişinin karar verme yeteneğini köreltebilir. Başarılı spekülatörler, hatalı kararlarının artmaya başladığını hissettiklerinde borsayı unutup tatile giderler.

* Seans içinde karar vermeyin. Kararlarınızı, etkilenmeyeceğiniz bir ortamda verin. Seans anında görüşlerinize ters düşen hareketlerin planlarınızı etkilemesine izin vermeyin. Daha önce düşünmediğiniz yeni fikirler oluşturmayın. İyice incelenmeden yapılan hareketlerin genellikle zararla sonuçlandığı gözlenir.

* Çoğunluğa uymayın. Yapılan istatistikler, çoğunluğun her zaman yanlış düşündüğünü göstermiştir. Herkesin bildiği fikirlerden, haberlerden kaçının. Bazı istatistik büroları aracı kurum ve bankaları arayarak borsa hakkındaki görüşlerini düzenli olarak sorar. Bu görüşler iyimserlik yüzdesi olarak her hafta yayınlanır. Yüzde 85'in borsayı çok iyi görmesi, düşüş belirtisi olarak kabul edilir. İyimserliğin yüzde 25 in altına düşmesi ise yükseliş belirtisidir.

* Kendi fikrinizle başkalarının fikrini birbirinden ayırın. Kendi kararlarımızı verdikten sonra başkalarının sizi etkilemesine müsaade etmeyin. Dış görüşlerden etkilenirseniz sürekli karar değiştirmek zorunda kalabilirsiniz. Çevrenizde her zaman sizi ikna edecek mantıklı sebepler olacaktır. Kararınızı değiştirirseniz daha sonra ilk kararınızın yenisinden daha doğru olduğunu göreceksiniz.

* Emin olmadığınız zamanlarda işlem yapmayın. Kendinizi her gün alım/satım yapmak zorunda hissetmeyin. Başarılı sonuca ulaşabilmek için disiplinli olmanız ve sabırla iyi fırsatları beklemeniz gerekir. Bir pozisyona girmişseniz sonucunu bekleyin. Şüpheleriniz varsa pozisyonunuzu kapatıp kenara çekilin.

* Serbest fiyatlı emir vermeyin. Kısa vadede alım/satım yapan spekülatörlerin serbest fiyatlı emirlerden kaçınması gerekir. Limitli fiyat emirleri kullanmak daha doğrudur. İnandığımız hissede birkaç basamak ucuz alma hesabını yapmayın. * Aşağı doğru ortalama yapmayın. Önceden aldığınız bir hisse ucuzlayınca ek alımlar yaparak maliyetinizi ucuzlatmaya çalışmayın. Aşağı giden fiyatlarda hiçbir zaman ortalama yapılmaz. Eldekilerin satışı daha doğrudur. Yükselen fiyatlarda ek alım yapılması mümkündür. Bunun da piramit gibi kademeli yapılması gerekir.

* Yüksek miktarlardaki alımı tek fiyattan yapmayın. Büyük portföyler için yapılan alımları bir kaç güne ve değişik fiyatlara yayın. İlk alım yapıldıktan sonra hareketin doğru olup olmadığını gözleyin. Pazarın yönünde aksi bir değişiklik yoksa alıma devam edin.

* Kaybeden bir pozisyona hiç bir zaman ek alım yapmayın. Kendinize ve aldığınız hisseye ne kadar güvenirseniz güvenin eğer zarar ediyorsanız ek alım yapmayın. Aldığınız hissenin düşüyor olması, sizin piyasanın yönüne uyum sağlayamadığınızı gösterebilir. Maliyet düşürme çabası pozisyonu daha da kötüleştirebilir.

* Zararı kesin. Piyasa sizin düşüncenize ters hareket ediyorsa hata yaptığınızı kabul edin. Elinizdekini satın. Zararın neresinden dönülse kardır. Borsaya yeni girenlerin başarısız olmalarının en büyük etkeni hata yapmış olabileceklerini kabullenmemeleridir. Piyasa istediğiniz yöne dönsün diye beklemek yerine, pozisyonu zararla kapatmak disiplin ve irade gerektirir. Başarının sırrı buradadır.

* Zararı sevin. Zararda iken satış yapmak çok zordur fakat zararı sevmeyi öğrenmelisiniz. Çünkü zarar, karın kardeşidir. Onurunuzu zedelemeden zarar etmeyi kabullenirseniz, zararınız sınırlanacak ve başarınız artacaktır.

* Beklenenin tersini yapın. Piyasada beklenen bir olayın beklenen reaksiyonu görmemesi al/sat sinyalidir. Beklenen olumlu bir haberin açıklanmasından sonra sonra fiyatlar hala yükselemiyorsa düşüş olacaktır. Olumsuz olay ve haberler piyasayı aşağı doğru etkileyemiyorsa yükseliş olacaktır.

* Tepe ve dip noktalardan kaçının. Alçalan trendde fiyatın her yukarı çıkışı, trendin o seviyeden değişeceğini göstermez. Her dönüş noktasında burası en düşük yerdi diye alim yapmak size çok pahalı bir ders olabilir. Tepe ve dip noktalarının kendilerini ispat etmelerini beklemek daha az zararlıdır. En tepede satmak, en dipte almak çabasında olmayın.

* Söylentiyi alın, gerçeği satın. Eğer bir hisse için olumlu söylentiler yayılmaya başlıyorsa alın. Söylentilerin kesinleştiği anlaşılınca satın. Söylentiler ilk duyulduğunda hisseye talebi artırır. Dedikodular resmiyet kazandığında fiyat zaten yükselmiştir. Satış yapın. Siz yine de söylentilerle hareket etmeyin.

* Çok kısa vadede oluşan karı alıp hisseden uzaklaşın. Bazen satın aldığımız hisse birden hiç beklemediğimiz kadar hızlı yükselmeğe başlar. Yükselişin hep aynı tempoda devam edeceğini sakın düşünmeyin. Satış yaparak mutlaka kan realize etmelisiniz.

* Küçük hesaplar yapmayın. Seçtiğiniz hissenin yükseleceğine gerçekten inanıyorsanız ucuz almaya çalışmayın. Piyasa fiyatının 1000 lira altında almaya çalışırken hisseyi kaçırabilirsiniz. Bir kaç kademe ucuz almaya çalışmak bazen çok önemli fırsatların kaçmasına neden olur. Kararlı olun. Karar verdiğiniz zaman beklemeyin, uygulayın.

* İçinde bulunduğunuz trendleri izleyin. Fiyat trendi en iyi dosttur. Bir hissenin uzun trendi, orta vadeli trendi ve kısa vadeli trendi hakkında bilginiz olmalıdır. Bazen biri yukarı, diğeri aşağı doğru olabilir. Hangi zaman zaman diliminde alım satım yapmak istediğinizi tayin etmelisiniz.

* Trend dönüşlerini kollayın. Bazı spekülatörler alım satım kararlarını oluştururken dikkatlerini bu noktaya toplarlar. Fiyatın trend çizgisi dışına çıkması ve orada kendini ispat etmesi çoğunlukla trend dönüşünü ortaya koyar. Yükselen çizginin aşağı doğru geçilmesi sat, alçalan çizginin yukarı doğru geçilmesi al sinyali sayılır.

* Fiyat hareketleri ile birlikte işlem miktarlarını da izleyin. Fiyat ile işlem miktarının birlikte artması, alış sinyalidir. Yükselişin devam edeceğini gösterir. Fiyat azalırken işlem miktarının artış göstermesi satış işaretidir. Kararsız fiyat hareketlerinde miktar artıyorsa fiyatın yönü belli olana kadar bekleyin.

* Pazarın değişen momentumuna bakın. Eğer borsa her gün yükseliyor fakat yükseliş her gün daha azalıyorsa bu pazarın aşağı döneceğini gösterir. Momentum zayıflamaktadır. Borsa günlerdir düşüyor fakat düşüş hızı gün geçtikçe azalıyorsa yön değiştirme zamanı yaklaşmaktadır. Pazarın momentumu artmaktadır.

* Kuvvetli hareketlerin ardından düzeltme geleceğini unutmayın. Bir hisse kısa zamanda çok hızlı yükselmişse alım için gerilemesi beklenmelidir. Bazen bu gerileme toplam yükselişin yüzde 60'ına varabilir. Hızlı bir düşüşte satış kararı alındıysa düzeltme yaparak fiyatın biraz yükselmesi beklenir.

* Alım/satım kararlarınızı o günkü fiyata dayandırmayın. Fiyat çok düştü, atık düşmez veya çok yükseldi artık yükselmez sanmayın. Fiyatların alt ve üstüne kendiniz sınır koymayın. Çünkü fiyatlar sınır tanımaz. Bir kaç senede hiç ummadığınız kadar yükselebilir veya alçalabilir.

Sonraki Haber