Borsacılara Uzan'lı nasihat!
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'dan ders niteliğinde sözler
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, 2004'te çıkarılan Yatırımların ve İstihdamın Teşviki Hakkındaki Kanun'u 49 ilde aynen devam ettirmelerinin, yeni teşvik sistemiyle çelişeceğini belirterek, ''Belki kısmen, belki şekil değiştirerek devamı söz konusu olabilir, ya da 'tamamen 31 Aralık'ta sona erdi' diyebiliriz'' dedi.
Babacan, TBMM Genel Kurulu'nda milletvekillerinin, Sermaye Piyasası Kanunu Tasarısı'nın tümü üzerindeki sorularını yanıtladı.
Tüm gruplara tasarıya verdikleri katkıdan dolayı teşekkür eden Babacan, 1980'lerden beri Kanun Hükmünde Kararname ile yürüyen sermaye piyasasının sağlam ve modern bir hukuki zemine kavuşacağını söyledi.
Kurulacak Borsa İstanbul'un yüzde 49'una Hazine, önemli bir yüzdesine de İMKB tarafından sahip olunması yönünde görüş oluşturduklarını belirten Babacan, Vadeli İşlemler Borsası hissedarlarının istemeleri halinde yüzde 5, aracı kuruluşlar birliğinin yüzde 5, Altın Borsası'nın yüzde 0,3 oranında ortak olabileceğini vurguladı.
Borsa İstanbul'un 11 kişilik yönetim kurulunun başlangıçta 6'sının kamu, 5'inin özel sektör temsilcisi olmasını düşündüklerini ifade eden Babacan, şirketin özel sektör payı arttıkça yönetimin yapısının da buna paralel değişeceğini söyledi.
Babacan, yüzde 51'i halka açık kamu şirketlerinde ciddi bir piyasa denetimi ve gözetimi başladığının altını çizerek, bu sistemin oto kontrol mekanizmasını içinde barındırdığına işaret etti. Yatırımcı bu şirketlere milyarlarca dolar para bağlandığını ifade eden Babacan, doğru karar alınıp alınmadığı, şirketin rantabl yönetilip yönetilmediği gibi güçlü bir piyasa denetiminin söz konusu olduğunu vurguladı. Babacan, ''Özel sektör ortakları tarafından yapılan bir denetimin, kamunun payını korumak için de etkin mekanizma olduğunu düşünüyoruz'' dedi.
İMKB'deki yabancı payının yüzde 65,46 olduğunu belirten Babacan, 7 bin 300 yabancı yatırımcının 131 milyar liralık portföye sahip olduğunu açıkladı.
"KİME ORTAK OLUNDUĞUNA DİKKAT EDİLMELİ"
Babacan, Çukurova ve Kepez elektrik hissedarlarının durumuyla ilgili olarak, devletin tasarruf mevduatına 50 bin liraya kadar güvence verdiğini ancak borsa yatırımlarında böyle bir güvencenin söz konusu olmadığını söyledi. Hisse senedi alanların şirketlere artısıyla eksisiyle ortak olduğuna değinen Babacan, ''Uzan grubunun kuruluşlarına ortak olmak için girenler Uzanların her türlü iş yapma riskini de üstlenmiş oluyorlar. Borsaya yatırım yapanların dikkat etmeleri gereken en önemli husus, kime ortak olduklarıdır'' ifadesini kullandı.
Babacan, İMKB'de 44 şirketin işlem sırasının kapandığını belirterek, bunların bir kısmının iflas ettiğini, TMSF'ye geçen şirketlerin işlem sırasının da kapalı olduğunu belirtti. Babacan AKTAŞ, Çukurova ve Kepez elektrik şirketlerinin lisansları iptal edildiği ve faaliyetleri durduğu için işlem sıralarının kapalı olduğunu bildirdi.
İzinsiz halka arzla ilgili 66 şirket hakkında suç duyurusu bulunduğunu ifade eden Babacan, para iadesine ilişkin kanunda öngörülen herhangi bir husus bulunmadığını söyledi. Babacan, izinsiz halka arzlara para yatırmanın da kara ve zarara ortak olma riski taşıdığını dile getirdi.
İzinsiz halka arz yapan iki holdingin İMKB'de kote olduğunu anımsatan Babacan, mağdurların tazminat talebine ilişkin mahkeme sürecinin devam ettiğini söyledi.
Babacan, enerjide arz güvenliğinin önemli olduğunu dile getirerek, arz güvenliği için kaynakları çeşitlendirmek istediklerini vurguladı. Türkiye'nin farklı ülkelerden doğalgaz aldığını anımsatan Babacan, Kuzey Irak'ta da zengin doğalgaz kaynakları tespit edildiğini belirtti. Babacan, ''Hem petrol konusunda hem doğalgaz konusunda Kuzey Irak ile görüşmeler devam ediyor'' dedi.
Bazı kritik sektörlerde grev yasağının dünyada ve AB'de de olduğuna değinen Babacan, borsanın grev sebebiyle kapatılmasının ekonomiye maliyetinin çok yüksek olacağını vurguladı.
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, 5084 sayılı Kanun'un 2004 yılında uygulanmaya başlanan teşvik sistemi olduğunu anımsatarak, yasanın yatırımdan çok işletme teşviği formatına sahip olduğunu belirtti.
Türkiye'nin yeni bir teşvik sistemine geçtiğini belirten Babacan, şunları kaydetti:
''2003'teki endekse göre kurgulanmış teşvik sistemini 49 ilde aynen devam ettirmemiz, yeni teşvik sistemiyle çelişki olacak. Bunun devam edip etmemesi konusunda çalışma başladı. Beklentileri fazla yükseltmek istemiyorum. 5084'ün belki kısmen, belki şekil değiştirerek devamı söz konusu olabilir, ya da 'tamamen 31 Aralık'ta sona erdi' diyebiliriz. Bununla ilgili Ekonomi Bakanlığımız başta olmak üzere ilgili kurumlarımız çalışıyor.''
Tasarının tümü üzerindeki görüşmeler tamamlanarak, birinci bölümdeki maddelerin görüşmelerine geçildi.
Babacan, TBMM Genel Kurulu'nda milletvekillerinin, Sermaye Piyasası Kanunu Tasarısı'nın tümü üzerindeki sorularını yanıtladı.
Tüm gruplara tasarıya verdikleri katkıdan dolayı teşekkür eden Babacan, 1980'lerden beri Kanun Hükmünde Kararname ile yürüyen sermaye piyasasının sağlam ve modern bir hukuki zemine kavuşacağını söyledi.
Kurulacak Borsa İstanbul'un yüzde 49'una Hazine, önemli bir yüzdesine de İMKB tarafından sahip olunması yönünde görüş oluşturduklarını belirten Babacan, Vadeli İşlemler Borsası hissedarlarının istemeleri halinde yüzde 5, aracı kuruluşlar birliğinin yüzde 5, Altın Borsası'nın yüzde 0,3 oranında ortak olabileceğini vurguladı.
Borsa İstanbul'un 11 kişilik yönetim kurulunun başlangıçta 6'sının kamu, 5'inin özel sektör temsilcisi olmasını düşündüklerini ifade eden Babacan, şirketin özel sektör payı arttıkça yönetimin yapısının da buna paralel değişeceğini söyledi.
Babacan, yüzde 51'i halka açık kamu şirketlerinde ciddi bir piyasa denetimi ve gözetimi başladığının altını çizerek, bu sistemin oto kontrol mekanizmasını içinde barındırdığına işaret etti. Yatırımcı bu şirketlere milyarlarca dolar para bağlandığını ifade eden Babacan, doğru karar alınıp alınmadığı, şirketin rantabl yönetilip yönetilmediği gibi güçlü bir piyasa denetiminin söz konusu olduğunu vurguladı. Babacan, ''Özel sektör ortakları tarafından yapılan bir denetimin, kamunun payını korumak için de etkin mekanizma olduğunu düşünüyoruz'' dedi.
İMKB'deki yabancı payının yüzde 65,46 olduğunu belirten Babacan, 7 bin 300 yabancı yatırımcının 131 milyar liralık portföye sahip olduğunu açıkladı.
"KİME ORTAK OLUNDUĞUNA DİKKAT EDİLMELİ"
Babacan, Çukurova ve Kepez elektrik hissedarlarının durumuyla ilgili olarak, devletin tasarruf mevduatına 50 bin liraya kadar güvence verdiğini ancak borsa yatırımlarında böyle bir güvencenin söz konusu olmadığını söyledi. Hisse senedi alanların şirketlere artısıyla eksisiyle ortak olduğuna değinen Babacan, ''Uzan grubunun kuruluşlarına ortak olmak için girenler Uzanların her türlü iş yapma riskini de üstlenmiş oluyorlar. Borsaya yatırım yapanların dikkat etmeleri gereken en önemli husus, kime ortak olduklarıdır'' ifadesini kullandı.
Babacan, İMKB'de 44 şirketin işlem sırasının kapandığını belirterek, bunların bir kısmının iflas ettiğini, TMSF'ye geçen şirketlerin işlem sırasının da kapalı olduğunu belirtti. Babacan AKTAŞ, Çukurova ve Kepez elektrik şirketlerinin lisansları iptal edildiği ve faaliyetleri durduğu için işlem sıralarının kapalı olduğunu bildirdi.
İzinsiz halka arzla ilgili 66 şirket hakkında suç duyurusu bulunduğunu ifade eden Babacan, para iadesine ilişkin kanunda öngörülen herhangi bir husus bulunmadığını söyledi. Babacan, izinsiz halka arzlara para yatırmanın da kara ve zarara ortak olma riski taşıdığını dile getirdi.
İzinsiz halka arz yapan iki holdingin İMKB'de kote olduğunu anımsatan Babacan, mağdurların tazminat talebine ilişkin mahkeme sürecinin devam ettiğini söyledi.
Babacan, enerjide arz güvenliğinin önemli olduğunu dile getirerek, arz güvenliği için kaynakları çeşitlendirmek istediklerini vurguladı. Türkiye'nin farklı ülkelerden doğalgaz aldığını anımsatan Babacan, Kuzey Irak'ta da zengin doğalgaz kaynakları tespit edildiğini belirtti. Babacan, ''Hem petrol konusunda hem doğalgaz konusunda Kuzey Irak ile görüşmeler devam ediyor'' dedi.
Bazı kritik sektörlerde grev yasağının dünyada ve AB'de de olduğuna değinen Babacan, borsanın grev sebebiyle kapatılmasının ekonomiye maliyetinin çok yüksek olacağını vurguladı.
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, 5084 sayılı Kanun'un 2004 yılında uygulanmaya başlanan teşvik sistemi olduğunu anımsatarak, yasanın yatırımdan çok işletme teşviği formatına sahip olduğunu belirtti.
Türkiye'nin yeni bir teşvik sistemine geçtiğini belirten Babacan, şunları kaydetti:
''2003'teki endekse göre kurgulanmış teşvik sistemini 49 ilde aynen devam ettirmemiz, yeni teşvik sistemiyle çelişki olacak. Bunun devam edip etmemesi konusunda çalışma başladı. Beklentileri fazla yükseltmek istemiyorum. 5084'ün belki kısmen, belki şekil değiştirerek devamı söz konusu olabilir, ya da 'tamamen 31 Aralık'ta sona erdi' diyebiliriz. Bununla ilgili Ekonomi Bakanlığımız başta olmak üzere ilgili kurumlarımız çalışıyor.''
Tasarının tümü üzerindeki görüşmeler tamamlanarak, birinci bölümdeki maddelerin görüşmelerine geçildi.