‘Borsada tüm olumsuzluklar satın alındı, toparlanma sırası’

Ata Yatırım Araştırma Müdür Yardımcısı Demirtaş, borsada hem FED’in faiz artırım sürecinin hem de iç siyasi gelişmelerin olumsuz yansımalarının satın alındığını belirterek, “Yüzde 19 iskontolu borsa yeniden toparlana yatırım,türkiyema sürecine girebilir” dedi

Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) çalışmasına göre Türkiye’de büyümenin yüzde 80 oranda uluslararası para akışına bağlı olduğunu belirten Ata Yatırım Araştırma Müdür Yardımcısı Cemal Demirtaş buradan yola çıkarak oluşturdukları model ile Türkiye’de sermaye hareketlerinin yüzde 60 oranında global gelişmelere bağlı olduğunu söyledi. Ancak Demirtaş, önümüzdeki seçimlerden de istikrarlı bir hükümet çıkmazsa politik belirsizliğin artmasından dolayı piyasa hareketleri üzerinde iç siyasi gelişmelerin etkisinin artabileceğini kaydetti. Global olarak piyasaları olumsuz etkileyen sürecin artık sonuna yaklaşıldığını tahmin ettiklerini ifade eden Demirtaş, ayrıca Borsa İstanbul Endeksi’nin MSCI EM endeksine göre yüzde 19 iskontolu olduğunu oysa tarihsel olarak ortalama iskonto oranının yüzde 7 olduğunu kaydetti.

ARTIRIM SÜRECİNİN SONU

Demirtaş, “Öte yandan, MSCI World endeksine göre de tarihsal iskonto oranı yüzde 24’ken şimdi 43 iskonto var. Gerek global piyasalar gerekse iç politikaya ilişkin endişeler, piyasa tarafından önemli ölçüde fiyatlandı. Faiz artırımında sürecin sonuna gelindiği için önümüzdeki ekim kasım ayları itibarıyla FED’in faiz artırımını başlatması ve seçim sonuçlarıyla siyasi belirsizliğin azalması durumunda piyasa yeniden toparlanma sürecine girilebilir” dedi.

‘ŞİRKETLERİN KISA VADELİ BORÇLARI AZ, ETKİLENMEZLER’

2016’nın başında daha yavaş bir büyümeyi beklediğini anlatan Demirtaş, Türkiye’de önemli zayıflıklardan olan şirketlerin 170 milyar dolarlık borcunun sadece 10 milyar dolarının kısa vadeli olduğunu dile gitirerek “Şirketlerin ciddi etkilenmesi için ancak bir anda tüketimin kesilmesi yani likidite ihtiyacı gerekiyor. Bu da mümkün değil. Şirketler likidite krizine girmez” diye konuştu. Ancak gayrimenkulün bilinmez bir alan olduğunu ifade eden Demirtaş, özellikle konut fiyatlarının çok yükselmesi nedeniyle Türkiye’nin bu alanda yatırım yapan herkesin kâr ettiğini ve herkesin kazandığı bir oyun haline dönen bu durumun riskli olduğunu anlattı.

Kaynak:Habertürk
Sonraki Haber