Koza ve Bank Asya hisseleri çakıldı!

Erdoğan'ın açıklamalarıyla taban yapan Koza Altın KAP'a açıklama yaptı

AKP ile cemaat arasında giderek artan gerilim yatırımcıları endişelendirmeye devam ediyor.

Geçtiğimiz hafta yolsuzluk ve rüşvet operasyonunun ekonomide yarattığı belirsizliğe ilişkin endişelerle sert düşen borsada yeni günde satış devam ediyor. BIST 100 endeksi 2 Eylül haftasından bu yana ilk defa 69572 puanla 70 bin seviyesinin altında kapatmasının ardından haftanın ilk işlem gününde yüzde 0,21 oranında düşüşle 69,423 puanda işlem görüyor.

Borsada en çok değer kaybedenler arasında Erdoğan'ın hedefine aldığı Cemaate yakın grubun hisselerinin olması dikkat çekiyor.

Bugün gazetesinin de sahibi olan Koza Grubu’nun şirketlerinden İpek Doğal Enerji yüzde 9,17 Koza Altın yüzde 8,30 Koza Anadolu Madencilik yüzde 8,8 oranında değer kaybediyor.

Geçen hafta borsada en fazla düşüş yüzde 22,2 ile Koza Madencilik’te yaşandı. Grubun diğer şirketleri Koza Altın yüzde 16,67, İpek Enerji ise yüzde 20 değer kaybetti. Koza Grubu bünyesinde yer alan üç şirketin toplam piyasa değeri 1 milyar 324 milyon lira azalarak 6 milyar 60 milyon liraya indi.

Borsada sert düşüş yaşayan diğer bir şirket olan Bank Asya yüzde 10,53 düşüşle 1,53 liraya geriledi.

Koza Altın, şirketin bugüne kadar en küçük bir imtiyaz kullanmadığını duyurdu.

Koza Altın, Kamuyu Aydınlatma Platformu'na yaptığı açıklamada, son on yıl içerisinde, Türkiye'de keşfedilip işletmeye dönüşmüş hiçbir altın ya da metal madeni olmadığı bildirildi.

KAP AÇIKLAMASI:
Bazı medya kuruluşlarında yeralan asılsız haber ve yorumlar sebebi ile açıklama yapmak mecburiyeti ortaya çıkmıştır.
Şirketimiz İşletmeleri, İSO 500 şirket sıralamasında en çok vergi veren üçüncü özel sanayi kuruluşudur.
Bugüne kadar hiçbir kamu ihalesine girmemiştir.
Maden sektörüyle ilgili bilinmesi gereken en önemli konu, son on yıl içerisinde, Türkiye'de keşfedilip işletmeye dönüşmüş hiçbir altın ya da metal madeni yoktur.
Şirketimizin işlettiği madenlerin önemli bir bölümü yabancı şirketler tarafından yaklaşık on beş yıl önce keşfedilmiş, o günkü altın fiyatlarının düşük olması sebebiyle tesis kurmaya değmeyeceğinden şirketimize satılan madenlerdir.
Bu madenlerin rezervleri şirketimiz tarafımızdan geliştirilmiş, dünya maden fiyatlarının artmasıyla da karlı hale gelmiştir. İşletilen diğer madenlerimiz ise kendi arama ekiplerimizin keşfettiği madenlerdir.
Sondajlarla rezervi belirlenmemiş maden arama ruhsatlarının kayda değer bir kıymeti yoktur.
Şirketimiz aramalardan başlayarak madencilik yapan bir şirkettir. Devletten sadece arama yapmak için izin ruhsatı alır ve tüm yasal mevzuata hassasiyetle uyar.Bugüne kadar en küçük bir imtiyaz kullanmamıştır.
Altın ve kıymetli metal madeni arama çalışmalarında maden bulma olasılığı Türkiye ortalamalarına göre üç yüzde birdir. Yani yapılan üç yüz sondajdan iki yüz doksan dokuzu boşa gitmektedir ve arama süresi yaklaşık 8 ila 10 yıldır.
Bu yüzden aramalardan başlayarak madencilik sektörüne giren şirket sayısı çok azdır.
Sonuç olarak; maden şirketlerimiz kendi risk sermayeleriyle çalışan, bugüne kadar devlet ile yasal mevzuat dışında hiçbir ilişkisi olmamış ve yasal haklarından başka hiçbir imtiyaza da ihtiyacı olmayan şirketlerdir.
Şirketlerimizde kamuoyuna duyurulması gereken herhangi bir gelişme bulunmamaktadır.

Sonraki Haber