Çalışanlara müjde!

Asgari ücret 1 Ocak’ta 1300 TL’ye yükselecek. Bu tarihten itibaren çalışanın cebine ne girecek? Çalıştıranın cebinden ne çıkacak?

Milliyet Gazetesi yazarı Güngör Uras; 'Asgari ücret artınca tüm maaşlar yükselir!' başlıklı yazısında bu konuyu ele aldı. İşte o köşe yazısı;

Asgari ücret 1 Ocak’ta 1300 TL’ye yükselecek. Bu tarihten itibaren çalışanın cebine ne girecek? Çalıştıranın cebinden ne çıkacak? Bir göz atalım... Önemli bir nokta, asgari ücret artınca sonunda bütün ücretlerde az çok artış gerçekleşecek

Asgari ücret 1 Ocak’tan itibaren 1300 TL’ye yükselecek. Nedir bu asgari ücret konusunun arkasındaki gerçek?

(1)Asgari ücreti (şöyle veya böyle) devlet belirliyor ama asgari ücreti ödeyen (genelde) özel sektörde, kayıtlı işçi çalıştıran işyerleri. Lokanta, berber, bakkal, tamirhane, KOBİ, fabrika...

(2)Asgari ücret ödenen işyerlerinde (asgari ücret ödenirken) işçinin cebine giren ile işverenin cebinden çıkan para farklıdır. Arada vergi ve sosyal sigorta ödemeleri vardır. Bunları işveren öder.

(3)Asgari ücret için işverenin cebinden çıkan para, işçinin net maliyeti değil. İşveren asgari ücret ödediği işçiyi, işyerine taşımak için harcama yapar. Yemeğinin faturasını öder, değişik vesilelerle çalıştırdıklarına düzenli sosyal imkân sağlar.

Maliyet etkilenir

(1)Bir işyerinde işçiye yapılan zammın maliyete etkisi başka, ekonomi genelinde işçilik maliyetinin artmasının işletme maliyetine etkisi başka. İşletmelerde işçi, daha başka girdileri kullanarak üretim yapar. Ekonomi genelinde işçilik maliyeti artınca, işletmede kullanılan girdilerin maliyeti de artar. Açık anlatımıyla işletmelerde işçilik maliyetinin hem doğrudan, hem de kullanılan girdiler nedeniyle dolaylı bir yükü vardır.

(2)Asgari ücrete zam, sadece asgari ücret alanların ücretlerinde artış sağlamaz. Ekonomide genel olarak tüm ücretlerde aynı ölçüde olmasa da iyileşmenin kapısını açar.

Ekonomide emeğin (ücretin) payı ne?

(1) Üretim, “katma değer” yaratmaktır. Katma değer, üretimin her aşamasında girdi fiyatı ile çıktı fiyatı arasındaki farktır. Ürüne her aşamada eklenen değerdir. Katma değeri kira - doğa, emek, sermaye ve girişimci aralarında paylaşır. Emeğin payı ücrettir. Sermayenin payı faizdir. (Faiz illa da banka faizi değildir. Paraya beklenen getiridir.) Girişimcinin payı kârdır. Eğer faiz (paranın getirisi) yetersiz ise, üretime para gitmez. Eğer kâr düşük ise, girişimci üretim yapmaz. İşçi çalıştırmaz.

(2) Bizde kabaca sanayi kuruluşlarında, imalat sektöründe (kiranın payı az olduğundan dikkate alınmıyor) emeğin payı yüzde 55 - 60, faizin payı 12 - 15, kârın payı yüzde 30 - 33 dolayındadır.

(3) Katma değer aynı ise, katma değerden emeğin karşılığı ücrete gidecek payın artması için girişimcinin kârını azaltması gerekir. Girişimcinin kârı satış, aktiflere ve öz kaynağa bağlı olarak değerlendirilir.

Bizde sanayide satış kârlılığı yüzde 6, sermaye kârlılığı yüzde 6, öz kaynak kârlılığı yüzde 15 - 17 dolayındadır.

Katma değer ne kadar yüksek olursa katma değerden emeğe o kadar daha çok pay ayrılabilir. İşte onun için devamlı olarak katma değer artsın istenir.





Yazının devamını okumak için tıklayınız....

Sonraki Haber