İşyeri dışında iş kazası olur mu?
İş kazası ve tanımı, çalışma hayatında en çok tartışılan konulardan biridir. Son yıllarda hem vatandaş hem çalışan sağlığı önemsenerek, genel sağlık sigortası ve iş sağlığı ve güvenliği tedbir ve mevzuatı genişletilmiş, kapsayıcı ve önleyici bir anlayış benimsenmiştir.
Genel olarak iş kazası,
- Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada,
- İşveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle sigortalı kendi adına ve hesabına bağımsız çalışıyorsa yürütmekte olduğu iş nedeniyle,
- Bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalının, görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda,
- Emziren kadın sigortalının, iş mevzuatı gereğince çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda,
- Sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında, meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen engelli hâle getiren olaydır.
Çalışanın işveren tarafından görev ile başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda meydana gelen kazaların iş kazası sayılması gerekmektedir. Ancak, görevli olarak gönderilen çalışanın görev konusu ile ilgili olmayan ve görevinin dışında meydana gelen kazalar iş kazası sayılmaz. Çalışanların işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş-gelişi sırasında meydana gelen kazalar iş kazası sayılmaktadır. Burada önemli olan işverence sağlanan bir taşıtın bulunması ve sigortalıların işin yapıldığı yere getirilip götürülmeleridir. Bu sırada meydana gelen kazalar iş kazası sayılır. Ancak çalışanın işe gitmek için bindiği servis aracından indikten sonra yolun karşı tarafında bulunan işyerine geçmek için yolu geçerken uğradığı trafik kazası, çalışanın getirilip götürülme hali sona ermesi nedeniyle iş kazası sayılmayacaktır. Bu aracın mutlaka servis olması gerekmemekte, herhangi bir taşıt olması durumunda da aynı husus geçerli olacaktır.
Borçlanmada usul nedir?
Sosyal Güvenlik Kurumu, 4/b (Bağ-Kur) kapsamındaki sigortalıların yurt dışı, askerlik ve doğum borçlanması taleplerine yönelik olarak tebliğ usullerinde sorun yaşandığını tespit etmiştir. Bu nedenle tebliğ usulleri hakkında hatırlatma yapmak amacıyla 06.09.2016 tarihinde duyuru yayınlanmıştır.
Sosyal Güvenlik Kurumunun ilgili duyurusu, 4/b kapsamındaki sigortalıların borçlanma taleplerine yönelik olarak yapılacak tebliğ usullerini içermekte olup, herhangi bir mevzuat değişikliği yapılmamıştır.
06.09.2016 tarihli duyuru içeriğinde de yer aldığı üzere, 4(b) borçlanmasında tebliğ usulü aşağıdaki belirtilen esaslar çerçevesinde yapılmaktadır.
1- 5510 Sayılı Kanunun 41. maddesine göre sigortalıların borçlanma talepleri sonucunda borç tutarı, iadeli taahhütlü olarak sigortalıya gönderilmektedir. PTT alındısının ilgili sigortalıya teslim tarihi borcun tebliğ tarihi olacaktır. Hesaplanan borç, tebliğ tarihinden itibaren 1 ay içerisinde SGK’ya ya da anlaşmalı bankalara ödenecektir. 1 ay içerisinde borcun ödenmemesi halinde borçlanma geçerli sayılmayacaktır. 1 ay içerisinde borcun tamamı ödenmemiş ise ödenen tutara karşılık gelen süreler, sigortalılık süresinden sayılacaktır.
2- Borçlanma talep dilekçesi ekinde borçlanma belgelerini ibraz etmeyen ve dilekçe tarihi itibariyle 1 ay içerisinde bu belgeleri yine ibraz etmeyen sigortalıların borç tutarı, borçlanma belgelerini SGK’ya teslim ettikleri tarihe göre hesaplanacaktır. Diğer bir ifadeyle borçlanma belgelerinin SGK’ya verildiği tarihte geçerli olan prime esas günlük kazanç miktarı üzerinden borç tutarı hesaplanacaktır.
3- SGK tarafından her borçlanma talebi için ayrı ayrı dilekçe istenecektir. Süresi içerisinde tebliğ edilen borcunu ödemeyenler ile bir kısmını ödeyenlerin kalan süreleri için yeniden borçlanma başvurusu yapmaları gerekmektedir.
4- Borçlanma miktarı ve bu miktarın ödenmesine ilişkin usul ve esaslar sigortalıya iadeli-taahhütlü olarak gönderilecektir. Tebliğ için PTT’nin yurt içi servislerinde kullanılan ‘Alma/Ödeme Haberi Kartı’ kullanılacaktır. ‘Alma/Ödeme Haberi Kartı’ sayesinde sigortalıların tebliğ alma konusunda yaşadığı mağduriyetler giderilmiş olacaktır. Aynı zamanda bu kart sayesinde SGK’nın borçlanma işlemleri ivedi şekilde tamamlanmış olacaktır.
Kaynak: Resul KURT / Star
- Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada,
- İşveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle sigortalı kendi adına ve hesabına bağımsız çalışıyorsa yürütmekte olduğu iş nedeniyle,
- Bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalının, görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda,
- Emziren kadın sigortalının, iş mevzuatı gereğince çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda,
- Sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında, meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen engelli hâle getiren olaydır.
Çalışanın işveren tarafından görev ile başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda meydana gelen kazaların iş kazası sayılması gerekmektedir. Ancak, görevli olarak gönderilen çalışanın görev konusu ile ilgili olmayan ve görevinin dışında meydana gelen kazalar iş kazası sayılmaz. Çalışanların işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş-gelişi sırasında meydana gelen kazalar iş kazası sayılmaktadır. Burada önemli olan işverence sağlanan bir taşıtın bulunması ve sigortalıların işin yapıldığı yere getirilip götürülmeleridir. Bu sırada meydana gelen kazalar iş kazası sayılır. Ancak çalışanın işe gitmek için bindiği servis aracından indikten sonra yolun karşı tarafında bulunan işyerine geçmek için yolu geçerken uğradığı trafik kazası, çalışanın getirilip götürülme hali sona ermesi nedeniyle iş kazası sayılmayacaktır. Bu aracın mutlaka servis olması gerekmemekte, herhangi bir taşıt olması durumunda da aynı husus geçerli olacaktır.
Borçlanmada usul nedir?
Sosyal Güvenlik Kurumu, 4/b (Bağ-Kur) kapsamındaki sigortalıların yurt dışı, askerlik ve doğum borçlanması taleplerine yönelik olarak tebliğ usullerinde sorun yaşandığını tespit etmiştir. Bu nedenle tebliğ usulleri hakkında hatırlatma yapmak amacıyla 06.09.2016 tarihinde duyuru yayınlanmıştır.
Sosyal Güvenlik Kurumunun ilgili duyurusu, 4/b kapsamındaki sigortalıların borçlanma taleplerine yönelik olarak yapılacak tebliğ usullerini içermekte olup, herhangi bir mevzuat değişikliği yapılmamıştır.
06.09.2016 tarihli duyuru içeriğinde de yer aldığı üzere, 4(b) borçlanmasında tebliğ usulü aşağıdaki belirtilen esaslar çerçevesinde yapılmaktadır.
1- 5510 Sayılı Kanunun 41. maddesine göre sigortalıların borçlanma talepleri sonucunda borç tutarı, iadeli taahhütlü olarak sigortalıya gönderilmektedir. PTT alındısının ilgili sigortalıya teslim tarihi borcun tebliğ tarihi olacaktır. Hesaplanan borç, tebliğ tarihinden itibaren 1 ay içerisinde SGK’ya ya da anlaşmalı bankalara ödenecektir. 1 ay içerisinde borcun ödenmemesi halinde borçlanma geçerli sayılmayacaktır. 1 ay içerisinde borcun tamamı ödenmemiş ise ödenen tutara karşılık gelen süreler, sigortalılık süresinden sayılacaktır.
2- Borçlanma talep dilekçesi ekinde borçlanma belgelerini ibraz etmeyen ve dilekçe tarihi itibariyle 1 ay içerisinde bu belgeleri yine ibraz etmeyen sigortalıların borç tutarı, borçlanma belgelerini SGK’ya teslim ettikleri tarihe göre hesaplanacaktır. Diğer bir ifadeyle borçlanma belgelerinin SGK’ya verildiği tarihte geçerli olan prime esas günlük kazanç miktarı üzerinden borç tutarı hesaplanacaktır.
3- SGK tarafından her borçlanma talebi için ayrı ayrı dilekçe istenecektir. Süresi içerisinde tebliğ edilen borcunu ödemeyenler ile bir kısmını ödeyenlerin kalan süreleri için yeniden borçlanma başvurusu yapmaları gerekmektedir.
4- Borçlanma miktarı ve bu miktarın ödenmesine ilişkin usul ve esaslar sigortalıya iadeli-taahhütlü olarak gönderilecektir. Tebliğ için PTT’nin yurt içi servislerinde kullanılan ‘Alma/Ödeme Haberi Kartı’ kullanılacaktır. ‘Alma/Ödeme Haberi Kartı’ sayesinde sigortalıların tebliğ alma konusunda yaşadığı mağduriyetler giderilmiş olacaktır. Aynı zamanda bu kart sayesinde SGK’nın borçlanma işlemleri ivedi şekilde tamamlanmış olacaktır.
Kaynak: Resul KURT / Star