Kadınlara ve çiftçilere yönelik uluslararası fonların kilidini 'kooperatifler' açacak
Anadolu İşbirliği ve Kalkınma Derneği Başkanı Prof. Dr. Şenocak, uluslararası kuruluşların Türk çiftçiler ve kadınlar için verdiği fonların doğru ve etkin şekilde kullanılabilmesi için çalışma yürüttüklerini söyledi.
Anadolu İşbirliği ve Kalkınma Derneği (ANKAD) Başkanı Prof. Dr. Naciye Selin Şenocak, AA muhabirine, dünyada kırsaldan kente göç nedeniyle tarımsal üretimin azaldığını ve sorunun küresel gıda krizine dönüşecek boyutlara geldiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başlattığı yerli ve milli üretim seferberliğinin özellikle tarımda güçlü bir şekilde desteklenmesi gerektiğini dile getiren Şenocak, bu çerçevede ANKAD olarak Anadolu genelinde çalışmalar yürüttüklerini bildirdi.
Şenocak, ulusal ve uluslararası hibe destek programlarının önemine dikkati çekerek, şöyle konuştu:
"Türkiye'nin, uluslararası kuruluşların çiftçi ve kadınlar için verdiği fonları doğru ve etkin şekilde kullanması gerekiyor. Özellikle kadınlar için sağlanan fonların, içinde kadınların bulunduğu ve yönettiği kooperatifler kurularak, ihtiyacı olanlara doğrudan ve kesintisiz şekilde ulaştırılması gerekiyor. Bu konularda çalışmalar yapıyoruz. Ayrıca, önceliklerimizden biri, kırsal alanda yaşayan çiftçilerin, yerel yönetimler ve valiliklerle iş birliği içinde projelerle ulusal ve uluslararası hibe destek programlarından yararlanmalarını sağlayacak mekanizmalar oluşturarak, kendilerine verilen finansal kaynaklara ulaşabilmeleri. Dünya Bankası, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı, Avrupa Birliği (AB), ulusal ve uluslararası kalkınma ajansları, gerek açık çağrılar gerekse yerel yönetimlerin talepleri doğrultusunda birçok önemli kalkınma projesini hibe ve finansal kaynak yöntemiyle destekliyor."
"Yerel yönetimlere büyük görevler düşüyor"
Şenocak, Türkiye'nin AB'nin sağladığı Katılım Öncesi Yardım Aracı (IPARD) fonlarından yalnızca yüzde 2'sini kullanabildiğini ifade ederek, "Bu da Türkiye'ye yapılan yardımların ihtiyaç sahibi üreticilere ve girişimcilere ulaşmadığının bir göstergesi. Bunun en büyük nedeni, fonlara ulaşmak için proje hazırlanamaması ve bu konuda kırsal kesimde yaşayan üretici ve girişimcilerin gerekli eğitimi ve teknik desteği alamaması." değerlendirmesinde bulundu.
AB Türkiye Temsilciliği, Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK), yerel yönetimler, valilikler, sivil toplum kuruluşlarının beraber bir işlevsellik mekanizması geliştirmesi gerektiğine işaret eden Şenocak, TKDK'ye bu çağrılar için başvuran çiftçi ya da girişimcinin proje konusunda işinin kolaylaştırılması gerektiğini dile getirdi.
Şenocak, kentten köye göçün teşvikiyle kentlerde işsizlikle mücadele eden gençlere olanaklar sunularak, yeni bir kalkınma hareketi başlatılmasının bir umut olabileceğini bildirdi.
Bu konuda yerel yönetimlere büyük görev düştüğünü vurgulayan Şenocak, şunları kaydetti:
"Bazı yerel yöneticiler, şehirlerdeki çiftçilere alım garantili üretim sözleşmesi yaptırarak kırsal kalkınmaya destek oluyor. Böylece çiftçinin üretimine destek sağlanıyor ve hasatlarından para kazanması temin ediliyor. Bu sayede aracıların, çiftçinin hasadını ucuza almasının önü kesiliyor. Ayrıca kooperatiflerden ve çiftçiden satın alınan ürünler, aracısız e-ticaret ve market zincircileri vasıtasıyla satışa sunuluyor. Bu adil ticaret modeli tüm Türkiye'de teşvik edilmeli."
"e-Ticarete kadınlar öncülük ediyor"
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının toplumların yaşam tarzını etkilediğine dikkati çeken Şenocak, e-ticaret sektörüne sosyal medya üzerinden ürettiklerini satan çalışkan kadınların öncülük ettiğini ve milli bilincin gelişmesinde Türk kadınlarının önemli bir rol oynayacağı söyledi.
Şenocak, bu alanda kooperatifleşmenin önem taşıdığını, ayrıca ulusal ve uluslararası finansal desteklerin adil dağıtımında, projelerin yürütülmesinde ve üretilen ürünlerin aracısız satılmasında yerel yönetimlerin denetlenmesi gerektiğini bildirdi.
Naciye Selin Şenocak, yerli ve milli üretim seferberliğinin ancak bu şekilde adil olarak yürütülebileceğini sözlerine ekledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başlattığı yerli ve milli üretim seferberliğinin özellikle tarımda güçlü bir şekilde desteklenmesi gerektiğini dile getiren Şenocak, bu çerçevede ANKAD olarak Anadolu genelinde çalışmalar yürüttüklerini bildirdi.
Şenocak, ulusal ve uluslararası hibe destek programlarının önemine dikkati çekerek, şöyle konuştu:
"Türkiye'nin, uluslararası kuruluşların çiftçi ve kadınlar için verdiği fonları doğru ve etkin şekilde kullanması gerekiyor. Özellikle kadınlar için sağlanan fonların, içinde kadınların bulunduğu ve yönettiği kooperatifler kurularak, ihtiyacı olanlara doğrudan ve kesintisiz şekilde ulaştırılması gerekiyor. Bu konularda çalışmalar yapıyoruz. Ayrıca, önceliklerimizden biri, kırsal alanda yaşayan çiftçilerin, yerel yönetimler ve valiliklerle iş birliği içinde projelerle ulusal ve uluslararası hibe destek programlarından yararlanmalarını sağlayacak mekanizmalar oluşturarak, kendilerine verilen finansal kaynaklara ulaşabilmeleri. Dünya Bankası, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı, Avrupa Birliği (AB), ulusal ve uluslararası kalkınma ajansları, gerek açık çağrılar gerekse yerel yönetimlerin talepleri doğrultusunda birçok önemli kalkınma projesini hibe ve finansal kaynak yöntemiyle destekliyor."
"Yerel yönetimlere büyük görevler düşüyor"
Şenocak, Türkiye'nin AB'nin sağladığı Katılım Öncesi Yardım Aracı (IPARD) fonlarından yalnızca yüzde 2'sini kullanabildiğini ifade ederek, "Bu da Türkiye'ye yapılan yardımların ihtiyaç sahibi üreticilere ve girişimcilere ulaşmadığının bir göstergesi. Bunun en büyük nedeni, fonlara ulaşmak için proje hazırlanamaması ve bu konuda kırsal kesimde yaşayan üretici ve girişimcilerin gerekli eğitimi ve teknik desteği alamaması." değerlendirmesinde bulundu.
AB Türkiye Temsilciliği, Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK), yerel yönetimler, valilikler, sivil toplum kuruluşlarının beraber bir işlevsellik mekanizması geliştirmesi gerektiğine işaret eden Şenocak, TKDK'ye bu çağrılar için başvuran çiftçi ya da girişimcinin proje konusunda işinin kolaylaştırılması gerektiğini dile getirdi.
Şenocak, kentten köye göçün teşvikiyle kentlerde işsizlikle mücadele eden gençlere olanaklar sunularak, yeni bir kalkınma hareketi başlatılmasının bir umut olabileceğini bildirdi.
Bu konuda yerel yönetimlere büyük görev düştüğünü vurgulayan Şenocak, şunları kaydetti:
"Bazı yerel yöneticiler, şehirlerdeki çiftçilere alım garantili üretim sözleşmesi yaptırarak kırsal kalkınmaya destek oluyor. Böylece çiftçinin üretimine destek sağlanıyor ve hasatlarından para kazanması temin ediliyor. Bu sayede aracıların, çiftçinin hasadını ucuza almasının önü kesiliyor. Ayrıca kooperatiflerden ve çiftçiden satın alınan ürünler, aracısız e-ticaret ve market zincircileri vasıtasıyla satışa sunuluyor. Bu adil ticaret modeli tüm Türkiye'de teşvik edilmeli."
"e-Ticarete kadınlar öncülük ediyor"
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının toplumların yaşam tarzını etkilediğine dikkati çeken Şenocak, e-ticaret sektörüne sosyal medya üzerinden ürettiklerini satan çalışkan kadınların öncülük ettiğini ve milli bilincin gelişmesinde Türk kadınlarının önemli bir rol oynayacağı söyledi.
Şenocak, bu alanda kooperatifleşmenin önem taşıdığını, ayrıca ulusal ve uluslararası finansal desteklerin adil dağıtımında, projelerin yürütülmesinde ve üretilen ürünlerin aracısız satılmasında yerel yönetimlerin denetlenmesi gerektiğini bildirdi.
Naciye Selin Şenocak, yerli ve milli üretim seferberliğinin ancak bu şekilde adil olarak yürütülebileceğini sözlerine ekledi.