'Kıdem tazminatında hak kaybına karşıyız'
Tes-İş Genel Başkanı Şahin, "Kıdem tazminatında bir düzenleme yapılacaksa bu, kıdemini alanların haklarının geriye gitmesi şeklinde değil, alamayanların hakkını almasını sağlayacak nitelikte olmalıdır" dedi.
Türkiye Enerji, Su ve Gaz İşçileri Sendikası (Tes-İş) Genel Başkanı Mustafa Şahin, kıdem tazminatında hak kaybına karşı olduklarını belirterek, "Bir düzenleme yapılacaksa bu, kıdemini alanların haklarının geriye gitmesi şeklinde değil, alamayanların hakkını almasını sağlayacak nitelikte olmalıdır." dedi.
Şahin, çalışma hayatının birçok sorunu bulunduğunu ifade ederek, bunların başında taşeron işçilik, iş kazaları ve sendikal örgütlenmenin önündeki engellerin geldiğini söyledi.
Tüm bu sorunlara karşın gündeme sürekli kıdem tazminatının getirildiğini savunan Şahin, şöyle konuştu:
"Kıdem tazminatında bir düzenleme yapılacaksa bu, kıdemini alanların haklarının geriye gitmesi şeklinde değil, alamayanların hakkını almasını sağlayacak nitelikte olmalıdır. Türk-İş Genel Başkanımız Ergün Atalay'ın da dediği gibi, 'kıdem tazminatı kızımızın çeyiz, oğlumuzun düğün parası.' Bu nedenle son kalemiz olarak gördüğümüz kıdem tazminatında, 'oldu bitti'ye ve hak kaybına karşıyız. Eğer, 30 gün başta olmak üzere kazanılmış hakları geriye götürecek bir düzenleme önümüze gelirse, haklarımızı sonuna kadar savunuruz. Böyle bir durumda masada değil, Türk-İş ile birlikte olmamız gereken yerde oluruz."
"Sorunları çözmeden iş barışını sağlamak mümkün değil"
Tes-İş'in 57 bini aşan üye sayısıyla iş kolunda en fazla temsili haiz tek sendika olduğunu belirten Şahin, kuruluşun yüzde 24,7 ile Türkiye'deki sendikalar arasında kendi sektörünü en yüksek oranda temsile sahip sendika olduğunu vurguladı.
Şahin, özelleştirmeler, taşeronlaşma ve nace kodlamaları nedeniyle iş kolu değişikliklerinin örgütlenme çalışmalarına engel olduğunu öne sürerek, şunları söyledi:
"Ülkemizde enerji sektörü büyürken iş kolumuzda çalışan işçi sayısının bir yıl içinde yüzde 5 azalması tamamen nace kodlamaları ve taşeronlaşmadan kaynaklanıyor. Böyle bir ortamda, taşeronlaşma ve nace kodlaması ile ilgili sorunlar çözülmeden sağlıklı bir şekilde örgütlenmek de iş barışını sağlamak da mümkün değil."
Şahin, çalışma hayatının birçok sorunu bulunduğunu ifade ederek, bunların başında taşeron işçilik, iş kazaları ve sendikal örgütlenmenin önündeki engellerin geldiğini söyledi.
Tüm bu sorunlara karşın gündeme sürekli kıdem tazminatının getirildiğini savunan Şahin, şöyle konuştu:
"Kıdem tazminatında bir düzenleme yapılacaksa bu, kıdemini alanların haklarının geriye gitmesi şeklinde değil, alamayanların hakkını almasını sağlayacak nitelikte olmalıdır. Türk-İş Genel Başkanımız Ergün Atalay'ın da dediği gibi, 'kıdem tazminatı kızımızın çeyiz, oğlumuzun düğün parası.' Bu nedenle son kalemiz olarak gördüğümüz kıdem tazminatında, 'oldu bitti'ye ve hak kaybına karşıyız. Eğer, 30 gün başta olmak üzere kazanılmış hakları geriye götürecek bir düzenleme önümüze gelirse, haklarımızı sonuna kadar savunuruz. Böyle bir durumda masada değil, Türk-İş ile birlikte olmamız gereken yerde oluruz."
"Sorunları çözmeden iş barışını sağlamak mümkün değil"
Tes-İş'in 57 bini aşan üye sayısıyla iş kolunda en fazla temsili haiz tek sendika olduğunu belirten Şahin, kuruluşun yüzde 24,7 ile Türkiye'deki sendikalar arasında kendi sektörünü en yüksek oranda temsile sahip sendika olduğunu vurguladı.
Şahin, özelleştirmeler, taşeronlaşma ve nace kodlamaları nedeniyle iş kolu değişikliklerinin örgütlenme çalışmalarına engel olduğunu öne sürerek, şunları söyledi:
"Ülkemizde enerji sektörü büyürken iş kolumuzda çalışan işçi sayısının bir yıl içinde yüzde 5 azalması tamamen nace kodlamaları ve taşeronlaşmadan kaynaklanıyor. Böyle bir ortamda, taşeronlaşma ve nace kodlaması ile ilgili sorunlar çözülmeden sağlıklı bir şekilde örgütlenmek de iş barışını sağlamak da mümkün değil."