`12 bankaya tazminat davası yolu açıldı`
Tüketici Hukuku Enstitüsü Başkanı Hakan Tokbaş "Rekabet Kurulu tarafından 12 bankanın kartel oluşturduğuna yönelik verilen karar, Danıştay tarafından da hukuka uygun bulundu" dedi.
Tüketici Hukuku Enstitüsü Başkanı Hakan Tokbaş, Rekabet Kurulu tarafından 12 bankanın kartel oluşturduğuna yönelik verilen kararın, Danıştay tarafından da hukuka uygun bulunduğunu ifade ederek, "Banka müşterisinin, 21 Ağustos 2007 ve 22 Eylül 2011 arasında, 12 bankadan herhangi birisinden mevduat, kredi ve kredi kartı hizmeti almışsa, suni şekilde oluşturulan kartel faizi oranında zararı için 3 kat tazminat davası açma hakkı bulunuyor" dedi.
Tokbaş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Rekabet Kurulunun, 8 Mart 2013'te 12 bankanın mevduat, kredi ve kredi kartı konularında birlikte fiyat tespit etmek amacıyla kartel oluşturduğunu belirlediğini ifade ederek, bu tespit sonucunda Kurulun, 12 bankaya toplam 1 milyar 116 milyon 957 bin 468 lira idari para cezası kestiğini anımsattı.
Ankara 2. İdare Mahkemesinin, 2015 yılının başlarında Kurul kararını hukuka uygun bularak, bankalarca açılan iptal davalarını reddettiğini aktaran Tokbaş, "Daha sonra Danıştay 13. Dairesine, İdare Mahkemesinin kararının bozulması ve Kurul kararının hukuka aykırı olduğuna karar verilmesi için temyiz başvuruları yapıldı. Kurul kararı hukuka uygun bulunarak, Ankara 2. İdare Mahkemesinin verdiği karar Danıştay tarafından onanmış oldu. Bu karar, Rekabet Kuruluna tebliğ edildi." diye konuştu.
Danıştay tarafından hukuka uygun olarak verildiği belirtilen Rekabet Kurulunun "kartel" kararının banka müşterileri lehine olduğunu vurgulayan Tokbaş, şöyle konuştu:
"Rekabet Kurulu, bu 12 bankanın 21 Ağustos 2007 ve 22 Eylül 2011 tarihleri arasında kartel (uyumlu eylem/uzlaşma) oluşturduğunu tespit etmiştir. 12 bankanın kartel oluşturarak faiz oranlarını birlikte belirlemesi nedeniyle serbest piyasa koşulları bozulmuş, faiz oranları artmıştır. Bu yüzden de o dönemde çekilen krediler ve kredi kartlarına olağandan yüksek faiz, mevduatlara ise olağandan düşük faiz uygulanmıştır. 12 banka haksız kazanç elde ederken, banka müşterileri olan tüketiciler, tacirler ve kamu kurumları mağdur edilmiştir."
BANKALARA TAZMİNAT DAVASI AÇMA HAKKI
Tüketiciler, tacirler ve kamu kurumlarının bu bankalara karşı tazminat davası açma hakkı doğduğuna dikkati çeken Tokbaş, "Banka müşterisi, 21 Ağustos 2007 ve 22 Eylül 2011 arasında, 12 bankadan herhangi birisinden mevduat, kredi ve kredi kartı hizmeti almışsa, suni şekilde oluşturulan kartel faizi oranında zararı için 3 kat tazminat davası açma hakkı bulunuyor." şeklinde konuştu.
Tokbaş, 4054 Sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanunun 57. maddesinde, "Her kim bu kanuna aykırı olan eylem, karar, sözleşme veya anlaşma ile rekabeti engeller, bozar ya da kısıtlarsa yahut belirli bir mal veya hizmet piyasasındaki hakim durumunu kötüye kullanırsa, bundan zarar görenlerin her türlü zararını tazmine mecburdur" ifadesi yer aldığını belirterek, 58. maddesinde ise "Rekabetin engellenmesi, bozulması veya kısıtlanması sonucu bundan zarar görenler, ödedikleri bedelle, rekabet sınırlanmasaydı ödemekte olacakları bedel arasındaki farkı zarar olarak talep edebilir. Ortaya çıkan zarar, tarafların anlaşması ya da kararı veya ağır ihmalinin olduğu hallerden kaynaklanmaktaysa, hakim, zarar görenlerin talebi üzerine, uğranılan maddi zararın ya da zarara neden olanların elde ettiği veya elde etmesi muhtemel olan karların üç katı oranında tazminata hükmedebilir." denildiğini kaydetti.
Türkiye Bankalar Birliği verilerine göre, 2007-2011 yıllarında, 1 milyon 681 bin 795 kişinin konut, 934 bin 538 vatandaşın taşıt, 30 milyon 400 bin 254 kişinin ihtiyaç kredisi kullandığına işaret eden Tokbaş, bu duruma göre mağdur sayısının 33 milyonun üzerinde olduğunu söyledi. Bu kişilerin yüzde 5'inin bile dava açması durumunda bankaların önümüzdeki süreçte sadece bu konuda 1,5 milyon davayla uğraşacağını dile getiren Tokbaş, açılacak davalarda, 12 bankanın tamamının davalı olarak gösterilmesini önerdi.
TAZMİNAT ALINMASI DURUMUNA ÖRNEK
Rekabet Kuruluna göre, konut kredilerinin faizlerinde suni olarak 15 baz puanlık (0,15) bir faiz artırımı yaşandığını anlatan Tokbaş, şunları söyledi:
"200 bin lira 120 ay vadeli konut kredisi çekildiğini varsayalım. 15 baz puan 'kartel faizi' kadar zarar hesabı yapılırsa, yüzde 1,0 faizle (serbest piyasa için kabul ettiğimiz faiz oranı) çekilirse 344 bin 330 lira eder. Yüzde 1,15 faizle (kartelden dolayı suni olarak belirlenen faiz oranı) çekilirse 369 bin 759 lira eder. Aradaki fazladan alınan faizin 200 bin liralık 120 ay vadeli konut kredisine krediye yansıyan tutarı, 25 bin 429 lira ediyor. İşte bu kartel faizinin oluşturduğu fark tutarının 3 katı oranında tazminat verileceği hesaplandığında, 200 bin lira kredi çeken bir vatandaşın 76 bin 287 lira tazminat kazanabileceğini ifade edebiliriz."
Taşıt kredisinde ise kartel faizinin ortalama 0,12 olduğunu vurgulayan Tokbaş, yaklaşık 80 bin liralık, 48 ay vadeli kredide kazanılacak miktarın 10 bin lira civarında olabileceğini ifade etti.
Bu konuda "çözüm kurulu" oluşturulmasını öneren Tokbaş, taleplerin, yargı yoluna gitmeden çözülmesi gerektiğini söyledi.
Tüketici Sorunları Derneği (TÜSODER) Onursal Başkanı Aydın Ağaoğlu ise bankaların tüketicilerden haksız kazanç sağladığının Rekabet Kurumu incelemesi ve Danıştay kararı ile sabit olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti:
"Şu anda o dönemde kredi kullanmış tüketiciler dava yoluyla kendilerine fazladan yansıtılmış tutarın 3 katının faiziyle ödenmesini talep edebilirler. Ancak milyonlarca kişinin tüketici mahkemeleri ve hakem heyetlerine bir anda başvurması sistemde tıkanıklığa, zaman ve emek israfına neden olacağından, bu işin kaynağında çözülmesi gerekir. BDDK, devreye girmeli ve bankalara bir talimat göndererek fazladan ödenen bedellerin 3 katını tüketicilere iadesini sağlamalıdır."
Tokbaş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Rekabet Kurulunun, 8 Mart 2013'te 12 bankanın mevduat, kredi ve kredi kartı konularında birlikte fiyat tespit etmek amacıyla kartel oluşturduğunu belirlediğini ifade ederek, bu tespit sonucunda Kurulun, 12 bankaya toplam 1 milyar 116 milyon 957 bin 468 lira idari para cezası kestiğini anımsattı.
Ankara 2. İdare Mahkemesinin, 2015 yılının başlarında Kurul kararını hukuka uygun bularak, bankalarca açılan iptal davalarını reddettiğini aktaran Tokbaş, "Daha sonra Danıştay 13. Dairesine, İdare Mahkemesinin kararının bozulması ve Kurul kararının hukuka aykırı olduğuna karar verilmesi için temyiz başvuruları yapıldı. Kurul kararı hukuka uygun bulunarak, Ankara 2. İdare Mahkemesinin verdiği karar Danıştay tarafından onanmış oldu. Bu karar, Rekabet Kuruluna tebliğ edildi." diye konuştu.
Danıştay tarafından hukuka uygun olarak verildiği belirtilen Rekabet Kurulunun "kartel" kararının banka müşterileri lehine olduğunu vurgulayan Tokbaş, şöyle konuştu:
"Rekabet Kurulu, bu 12 bankanın 21 Ağustos 2007 ve 22 Eylül 2011 tarihleri arasında kartel (uyumlu eylem/uzlaşma) oluşturduğunu tespit etmiştir. 12 bankanın kartel oluşturarak faiz oranlarını birlikte belirlemesi nedeniyle serbest piyasa koşulları bozulmuş, faiz oranları artmıştır. Bu yüzden de o dönemde çekilen krediler ve kredi kartlarına olağandan yüksek faiz, mevduatlara ise olağandan düşük faiz uygulanmıştır. 12 banka haksız kazanç elde ederken, banka müşterileri olan tüketiciler, tacirler ve kamu kurumları mağdur edilmiştir."
BANKALARA TAZMİNAT DAVASI AÇMA HAKKI
Tüketiciler, tacirler ve kamu kurumlarının bu bankalara karşı tazminat davası açma hakkı doğduğuna dikkati çeken Tokbaş, "Banka müşterisi, 21 Ağustos 2007 ve 22 Eylül 2011 arasında, 12 bankadan herhangi birisinden mevduat, kredi ve kredi kartı hizmeti almışsa, suni şekilde oluşturulan kartel faizi oranında zararı için 3 kat tazminat davası açma hakkı bulunuyor." şeklinde konuştu.
Tokbaş, 4054 Sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanunun 57. maddesinde, "Her kim bu kanuna aykırı olan eylem, karar, sözleşme veya anlaşma ile rekabeti engeller, bozar ya da kısıtlarsa yahut belirli bir mal veya hizmet piyasasındaki hakim durumunu kötüye kullanırsa, bundan zarar görenlerin her türlü zararını tazmine mecburdur" ifadesi yer aldığını belirterek, 58. maddesinde ise "Rekabetin engellenmesi, bozulması veya kısıtlanması sonucu bundan zarar görenler, ödedikleri bedelle, rekabet sınırlanmasaydı ödemekte olacakları bedel arasındaki farkı zarar olarak talep edebilir. Ortaya çıkan zarar, tarafların anlaşması ya da kararı veya ağır ihmalinin olduğu hallerden kaynaklanmaktaysa, hakim, zarar görenlerin talebi üzerine, uğranılan maddi zararın ya da zarara neden olanların elde ettiği veya elde etmesi muhtemel olan karların üç katı oranında tazminata hükmedebilir." denildiğini kaydetti.
Türkiye Bankalar Birliği verilerine göre, 2007-2011 yıllarında, 1 milyon 681 bin 795 kişinin konut, 934 bin 538 vatandaşın taşıt, 30 milyon 400 bin 254 kişinin ihtiyaç kredisi kullandığına işaret eden Tokbaş, bu duruma göre mağdur sayısının 33 milyonun üzerinde olduğunu söyledi. Bu kişilerin yüzde 5'inin bile dava açması durumunda bankaların önümüzdeki süreçte sadece bu konuda 1,5 milyon davayla uğraşacağını dile getiren Tokbaş, açılacak davalarda, 12 bankanın tamamının davalı olarak gösterilmesini önerdi.
TAZMİNAT ALINMASI DURUMUNA ÖRNEK
Rekabet Kuruluna göre, konut kredilerinin faizlerinde suni olarak 15 baz puanlık (0,15) bir faiz artırımı yaşandığını anlatan Tokbaş, şunları söyledi:
"200 bin lira 120 ay vadeli konut kredisi çekildiğini varsayalım. 15 baz puan 'kartel faizi' kadar zarar hesabı yapılırsa, yüzde 1,0 faizle (serbest piyasa için kabul ettiğimiz faiz oranı) çekilirse 344 bin 330 lira eder. Yüzde 1,15 faizle (kartelden dolayı suni olarak belirlenen faiz oranı) çekilirse 369 bin 759 lira eder. Aradaki fazladan alınan faizin 200 bin liralık 120 ay vadeli konut kredisine krediye yansıyan tutarı, 25 bin 429 lira ediyor. İşte bu kartel faizinin oluşturduğu fark tutarının 3 katı oranında tazminat verileceği hesaplandığında, 200 bin lira kredi çeken bir vatandaşın 76 bin 287 lira tazminat kazanabileceğini ifade edebiliriz."
Taşıt kredisinde ise kartel faizinin ortalama 0,12 olduğunu vurgulayan Tokbaş, yaklaşık 80 bin liralık, 48 ay vadeli kredide kazanılacak miktarın 10 bin lira civarında olabileceğini ifade etti.
Bu konuda "çözüm kurulu" oluşturulmasını öneren Tokbaş, taleplerin, yargı yoluna gitmeden çözülmesi gerektiğini söyledi.
Tüketici Sorunları Derneği (TÜSODER) Onursal Başkanı Aydın Ağaoğlu ise bankaların tüketicilerden haksız kazanç sağladığının Rekabet Kurumu incelemesi ve Danıştay kararı ile sabit olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti:
"Şu anda o dönemde kredi kullanmış tüketiciler dava yoluyla kendilerine fazladan yansıtılmış tutarın 3 katının faiziyle ödenmesini talep edebilirler. Ancak milyonlarca kişinin tüketici mahkemeleri ve hakem heyetlerine bir anda başvurması sistemde tıkanıklığa, zaman ve emek israfına neden olacağından, bu işin kaynağında çözülmesi gerekir. BDDK, devreye girmeli ve bankalara bir talimat göndererek fazladan ödenen bedellerin 3 katını tüketicilere iadesini sağlamalıdır."