2 trilyon dolara ulaştı!
The Boston Consulting Group’un (BCG) "Büyümeyi Satın Almak'tan Değer Yaratmaya" isimli raporuna göre; 2014 yılındaki birleşme ve satın alma hacmi yılda yüzde 20 artarak 2 Trilyon Dolar'a ulaştı
Türkiye’de de 2014 yılında Dünya'daki büyümeye paralel olarak %20 artışla 200 işlem gerçekleşti. 2015 yılındaki konjonktür değişiklikleri ise beklendiği gibi şirket satın alma ve birleşmelerini olumsuz etkiledi ve 2015'in ilk 9 ayında gerçekleşen işlem sayısı 2014 yılının ancak yarısına ulaşabildi. Dünyanın önde gelen yönetim danışmanlığı firmalarından The Boston Consulting Group (BCG) 2014 ve 2015 yılındaki şirket satın alma ve birleşmelerini (M&A) incelediği "Büyümeyi Satın Almak'tan Değer Yaratmaya" isimli raporunu yayınladı.
Raporda, son iki yıldaki şirket satın ve birleşmelerinde öne çıkan trendlerin yanı sıra başarılı satın almaların altında yatan faktör ve satın alma sonrası dönemin önemine dikkat çekiliyor. BCG'nin M&A veri tabanında yer alan 1990 yılından itibaren yapılan 40 binden fazla birleşme ve satın alma üzerinden yapılan araştırma çarpıcı sonuçlar ortaya koydu; • 2014 yılının ilk aylarında başlayan hareketlilik kalıcı olduğunu ispatladı ve 2015'in ilk yarısını da kapsayacak şekilde ivmesini korudu. 2014 yılındaki birleşme ve satın alma hacmi yılda yüzde 20 artarak 2 Trilyon Dolar'a ulaştı.
• 2014 yılında "mega-işlemler" adı verilen, işlem büyüklüğü 10 Milyar Dolar'dan yüksek olan satın almalar, dikkat çekti. 14 mega-işlemin toplam işlem hacmi yaklaşık 260 Milyar Dolar oldu ve toplam işlemlerin yüzde 14'ünü oluşturdu.
• Kuzey Amerika toplam işlem hacminin yaklaşık yarısını gerçekleştirerek aslan payını aldı. • İşlem hacmindeki en yüksek artış ise yüzde 50'lik büyüme ile Asya'da gerçekleşti. Bu artışın en temel sebebi ise 5 mega işlemin bu bölgede yer alması oldu. • 2014 yılı aynı zamanda sonuçlandırılamayan işlemlerin çokluğu ile de dikkat çeken bir yıl oldu. Duyurusu yapılan işlemlerin hacim bazında yaklaşık yüzde25'i tamamlanamadı.
• 2014’de Türkiye'deki büyüme ise Dünya'daki büyümeye paralel olarak yüzde 20 oldu ve yaklaşık 200 işlem gerçekleşti. 2015 yılındaki konjonktür değişiklikleri ise beklendiği gibi şirket satın alma ve birleşmelerini olumsuz etkiledi ve 2015'in ilk 9 ayında gerçekleşen işlem sayısı 2014 yılının ancak yarısına ulaşabildi.
• Türkiye'de 2015 yılında dikkat çeken sektörler Telekom-medya, tüketici ve enerji sektörleri oldu. Telekom-medya alanında Digitürk (yaklaşık 1 Milyar Euro), Tüketici-Perakende alanında Ak Gıda (yaklaşık 700 Milyon Euro), Yemeksepeti (yaklaşık 500 Milyon Euro) ve Enerji alanında Soma Termik Santrali gibi özelleştirme işlemleri yer aldı.
Şirket satın alımlarının altında yatan üç global trend Raporda tüm sektörlerde hareketlilik gözlendiği ifade edilirken, satın almaların altında yatan üç önemli trende vurgu yapıldı. Raporu değerlendiren BCG Türkiye Genel Müdürü ve Yönetici Ortağı Burak Tansan, dünyada 2014-2015 döneminin incelediğinde şirket satın almaların altında yatan üç farklı sebebi şöyle sıraladı.
1) İlgi odağı olan ileri teknoloji sektöründeki köşe kapma yarışı
2) Bazı sektörlerde oyunun kurallarının değişmesi ile oyuncuların stratejilerini yeniden oluşturmaları
3) İnovasyon konusunda geri kalan büyük şirketlerin yenilikçi önerilere sahip küçük şirketleri satın alınması ile inovasyonu bünyelerine katmaları diye belirtiyor. İleri teknoloji sektöründeki hareketlilik: Teknoloji şirketleri değer önerisi kapsamlarını genişletmek ya da yeni müşteri tabanlarına ulaşmak için, diğer şirketler ise teknolojiye dayalı büyüme fırsatlarından geri kalmamak için bu alandaki fırsatları değerlendirdiler. Örneğin, Google 2014 yılında 30'dan fazla şirketi bünyesine kattı. Daimler, yeni satın almalar ile (Intelligent Apps ve RideScout) Uber'le rekabete başladı. Kuralları yeniden belirlenen sektörler: Düşen faiz oranları ile bankacılıktaki daralan karlılık, 40 Dolar/Varil'e inen petrol fiyatları ile enerji şirketlerinin yeni arayışlara girmesi bu sektörde de hareketlilik gözlenmesini sağladı.
Inovasyonun satın alınması: Özellikle ilaç sektöründe şirket satın alımları Ar-Ge'nin dış kaynak kullanılarak gerçekleştirilmesine dönüşmeye başladı. "Satın almakla iş bitmiyor, zor olan sonrası" BCG'ye göre şirket satın alımlarının yarısı sermayerdarlar için değer yaratamıyor. Değer yaratmak için en önemli başarı faktörlerinden biri satın alımı yapan şirketin bu konudaki tecrübesi ve bu tecrübesi fazla olan şirketler hem gelir artışı sağlamada hem de bunu kara dönüştürmede başarılı oluyor. Tecrübesi yüksek olan şirketlerin yaptıkları satın almalardaki karlılık artışı yüzde 15 civarında olurken, diğerlerinde bu oran yüzde 9'da kalıyor. Bu şirketlerin ortak noktası gelir artışını kara dönüştürmek için satın aldıkları şirketlerde yapılması gerektiğini bilmeleri, daha da öncesinde, bu değer artışını yaratabilecekleri hedef şirketleri tespit etmekteki başarıları oluyor. İşin şirket satın almakla bitmediğini, zor olanın işlem sonrasındaki dönem olduğunu ve Türkiye'deki önde gelen satın alma ve birleşmelerde işlem sonrası entegrasyon (post- merger integration) konusunda geniş tecrübeleri olduğunu belirten BCG Türkiye Genel Müdürü ve Yönetici Ortağı Burak Tansan yöneticilere ve sermayedarlara şu tavsiyelerde bulundu. “1) Bir şirketi neden almak istediğinizin ve aldıktan sonra nasıl değer yaratacağınızın çok basit ve kısa bir cevabı olması şart. 2) Aldıktan sonra neyi nasıl yapacağınızın cevabının ise çok kapsamlı bir program kapsamında oluşturulmuş ve adım adıma uygulama geçirilmeye hazır olması gerekiyor. Aksi takdirde, en kritik dönem olan ilk senede yakalanamayan değer fırsatları hem yatırımcılarda hem de organizasyonda motivasyon kaybı ile sonuçlanacak ve işler gittikçe daha da zorlaşacaktır."
Raporda, son iki yıldaki şirket satın ve birleşmelerinde öne çıkan trendlerin yanı sıra başarılı satın almaların altında yatan faktör ve satın alma sonrası dönemin önemine dikkat çekiliyor. BCG'nin M&A veri tabanında yer alan 1990 yılından itibaren yapılan 40 binden fazla birleşme ve satın alma üzerinden yapılan araştırma çarpıcı sonuçlar ortaya koydu; • 2014 yılının ilk aylarında başlayan hareketlilik kalıcı olduğunu ispatladı ve 2015'in ilk yarısını da kapsayacak şekilde ivmesini korudu. 2014 yılındaki birleşme ve satın alma hacmi yılda yüzde 20 artarak 2 Trilyon Dolar'a ulaştı.
• 2014 yılında "mega-işlemler" adı verilen, işlem büyüklüğü 10 Milyar Dolar'dan yüksek olan satın almalar, dikkat çekti. 14 mega-işlemin toplam işlem hacmi yaklaşık 260 Milyar Dolar oldu ve toplam işlemlerin yüzde 14'ünü oluşturdu.
• Kuzey Amerika toplam işlem hacminin yaklaşık yarısını gerçekleştirerek aslan payını aldı. • İşlem hacmindeki en yüksek artış ise yüzde 50'lik büyüme ile Asya'da gerçekleşti. Bu artışın en temel sebebi ise 5 mega işlemin bu bölgede yer alması oldu. • 2014 yılı aynı zamanda sonuçlandırılamayan işlemlerin çokluğu ile de dikkat çeken bir yıl oldu. Duyurusu yapılan işlemlerin hacim bazında yaklaşık yüzde25'i tamamlanamadı.
• 2014’de Türkiye'deki büyüme ise Dünya'daki büyümeye paralel olarak yüzde 20 oldu ve yaklaşık 200 işlem gerçekleşti. 2015 yılındaki konjonktür değişiklikleri ise beklendiği gibi şirket satın alma ve birleşmelerini olumsuz etkiledi ve 2015'in ilk 9 ayında gerçekleşen işlem sayısı 2014 yılının ancak yarısına ulaşabildi.
• Türkiye'de 2015 yılında dikkat çeken sektörler Telekom-medya, tüketici ve enerji sektörleri oldu. Telekom-medya alanında Digitürk (yaklaşık 1 Milyar Euro), Tüketici-Perakende alanında Ak Gıda (yaklaşık 700 Milyon Euro), Yemeksepeti (yaklaşık 500 Milyon Euro) ve Enerji alanında Soma Termik Santrali gibi özelleştirme işlemleri yer aldı.
Şirket satın alımlarının altında yatan üç global trend Raporda tüm sektörlerde hareketlilik gözlendiği ifade edilirken, satın almaların altında yatan üç önemli trende vurgu yapıldı. Raporu değerlendiren BCG Türkiye Genel Müdürü ve Yönetici Ortağı Burak Tansan, dünyada 2014-2015 döneminin incelediğinde şirket satın almaların altında yatan üç farklı sebebi şöyle sıraladı.
1) İlgi odağı olan ileri teknoloji sektöründeki köşe kapma yarışı
2) Bazı sektörlerde oyunun kurallarının değişmesi ile oyuncuların stratejilerini yeniden oluşturmaları
3) İnovasyon konusunda geri kalan büyük şirketlerin yenilikçi önerilere sahip küçük şirketleri satın alınması ile inovasyonu bünyelerine katmaları diye belirtiyor. İleri teknoloji sektöründeki hareketlilik: Teknoloji şirketleri değer önerisi kapsamlarını genişletmek ya da yeni müşteri tabanlarına ulaşmak için, diğer şirketler ise teknolojiye dayalı büyüme fırsatlarından geri kalmamak için bu alandaki fırsatları değerlendirdiler. Örneğin, Google 2014 yılında 30'dan fazla şirketi bünyesine kattı. Daimler, yeni satın almalar ile (Intelligent Apps ve RideScout) Uber'le rekabete başladı. Kuralları yeniden belirlenen sektörler: Düşen faiz oranları ile bankacılıktaki daralan karlılık, 40 Dolar/Varil'e inen petrol fiyatları ile enerji şirketlerinin yeni arayışlara girmesi bu sektörde de hareketlilik gözlenmesini sağladı.
Inovasyonun satın alınması: Özellikle ilaç sektöründe şirket satın alımları Ar-Ge'nin dış kaynak kullanılarak gerçekleştirilmesine dönüşmeye başladı. "Satın almakla iş bitmiyor, zor olan sonrası" BCG'ye göre şirket satın alımlarının yarısı sermayerdarlar için değer yaratamıyor. Değer yaratmak için en önemli başarı faktörlerinden biri satın alımı yapan şirketin bu konudaki tecrübesi ve bu tecrübesi fazla olan şirketler hem gelir artışı sağlamada hem de bunu kara dönüştürmede başarılı oluyor. Tecrübesi yüksek olan şirketlerin yaptıkları satın almalardaki karlılık artışı yüzde 15 civarında olurken, diğerlerinde bu oran yüzde 9'da kalıyor. Bu şirketlerin ortak noktası gelir artışını kara dönüştürmek için satın aldıkları şirketlerde yapılması gerektiğini bilmeleri, daha da öncesinde, bu değer artışını yaratabilecekleri hedef şirketleri tespit etmekteki başarıları oluyor. İşin şirket satın almakla bitmediğini, zor olanın işlem sonrasındaki dönem olduğunu ve Türkiye'deki önde gelen satın alma ve birleşmelerde işlem sonrası entegrasyon (post- merger integration) konusunda geniş tecrübeleri olduğunu belirten BCG Türkiye Genel Müdürü ve Yönetici Ortağı Burak Tansan yöneticilere ve sermayedarlara şu tavsiyelerde bulundu. “1) Bir şirketi neden almak istediğinizin ve aldıktan sonra nasıl değer yaratacağınızın çok basit ve kısa bir cevabı olması şart. 2) Aldıktan sonra neyi nasıl yapacağınızın cevabının ise çok kapsamlı bir program kapsamında oluşturulmuş ve adım adıma uygulama geçirilmeye hazır olması gerekiyor. Aksi takdirde, en kritik dönem olan ilk senede yakalanamayan değer fırsatları hem yatırımcılarda hem de organizasyonda motivasyon kaybı ile sonuçlanacak ve işler gittikçe daha da zorlaşacaktır."