2012'de cari açık azaldı ama 2013'te artabilir!
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, 2013 yılında ekonomideki canlanmanın ve finansman imkanlarının artması ile cari açıkta bir miktar artış olabileceğini bildirdi.
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, cari açıkta sağlanan başarıda Merkez Bankası'nın uyguladığı sıkı para politikası, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu'nun (BDDK) aldığı tedbirler ile Maliye Bakanlığı'nın uyguladığı ihtiyatlı politikaların etkili olduğunu belirtti.
Bakan Şimşek, 2012 yılı cari açık rakamlarını değerlendirdi.
2012 yılında cari açığın bir önceki yıla göre 28,4 milyar dolar daraldığını belirten Şimşek, ''Bu başarıda Merkez Bankamızın uyguladığı sıkı para politikası, BDDK'nın aldığı tedbirler ile Maliye Bakanlığı olarak uyguladığımız ihtiyatlı politikalar etkili olmuştur'' ifadelerini kullandı.
Şimşek, 2011 yılında yüzde 10'a çıkan cari açığın gayri safi yurtiçi hasılaya oranının 2012 yıl sonu itibarıyla yaklaşık yüzde 6'ya gerilediğini, Ekim 2011'de 78,7 milyar dolar ile zirve yapan 12 aylık cari açığın da 2012 yıl sonunda 48,9 milyar dolara düştüğünü ifade etti.
Brüt enerji ithalatı hariç tutulduğunda 2012 yılında 11,2 milyar dolar ile cari fazla verildiğine dikkati çeken Şimşek, şunları kaydetti: ''Tabi bu enerjinin cari açık içindeki önemini daha net ortaya koymaktadır. Bu nedenle enerjide dışa bağımlılığı azaltmak temel politika önceliğimizdir. Önümüzdeki dönemde cari açığı daha düşük seviyelere indirmek için enerjide yerli ve yenilenebilir yatırımlara hızla devam edeceğiz.
Siyasi istikrar ve güçlü makroekonomik performansımız sayesinde küresel yatırımcıların ülkemize olan ilgisi güçlü seyretmiştir. Dış borç niteliğinde olmayan küresel doğrudan yatırım girişleri ile net hata ve noksan kalemi 2012 yılında 16,4 milyar dolara yükselmiştir. Cari açığın finansmanında kaliteli unsur olarak adlandırdığımız uzun vadeli yatırımlar da 16,7 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Ülkemize giren 40,8 milyar dolar portföy yatırımına karşılık ise Merkez Bankamızın rezervleri de 32,1 milyar dolar artmıştır. Yani ihtiyatlı duruşumuz devam etmiştir.
2013 yılında ekonomideki canlanmanın ve finansman imkanlarının artması ile cari açıkta bir miktar artış olabilir. Ancak bugün itibarıyla cari açığı gerek seviye gerekse finansman kalitesi bakımından kısa vadede kırılganlık kaynağı olmayacak bir noktaya getirdik. Önümüzdeki dönemde bu kazanımlarımızı yitirmeden büyümeye odaklanacağız.''
Bakan Şimşek, 2012 yılı cari açık rakamlarını değerlendirdi.
2012 yılında cari açığın bir önceki yıla göre 28,4 milyar dolar daraldığını belirten Şimşek, ''Bu başarıda Merkez Bankamızın uyguladığı sıkı para politikası, BDDK'nın aldığı tedbirler ile Maliye Bakanlığı olarak uyguladığımız ihtiyatlı politikalar etkili olmuştur'' ifadelerini kullandı.
Şimşek, 2011 yılında yüzde 10'a çıkan cari açığın gayri safi yurtiçi hasılaya oranının 2012 yıl sonu itibarıyla yaklaşık yüzde 6'ya gerilediğini, Ekim 2011'de 78,7 milyar dolar ile zirve yapan 12 aylık cari açığın da 2012 yıl sonunda 48,9 milyar dolara düştüğünü ifade etti.
Brüt enerji ithalatı hariç tutulduğunda 2012 yılında 11,2 milyar dolar ile cari fazla verildiğine dikkati çeken Şimşek, şunları kaydetti: ''Tabi bu enerjinin cari açık içindeki önemini daha net ortaya koymaktadır. Bu nedenle enerjide dışa bağımlılığı azaltmak temel politika önceliğimizdir. Önümüzdeki dönemde cari açığı daha düşük seviyelere indirmek için enerjide yerli ve yenilenebilir yatırımlara hızla devam edeceğiz.
Siyasi istikrar ve güçlü makroekonomik performansımız sayesinde küresel yatırımcıların ülkemize olan ilgisi güçlü seyretmiştir. Dış borç niteliğinde olmayan küresel doğrudan yatırım girişleri ile net hata ve noksan kalemi 2012 yılında 16,4 milyar dolara yükselmiştir. Cari açığın finansmanında kaliteli unsur olarak adlandırdığımız uzun vadeli yatırımlar da 16,7 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Ülkemize giren 40,8 milyar dolar portföy yatırımına karşılık ise Merkez Bankamızın rezervleri de 32,1 milyar dolar artmıştır. Yani ihtiyatlı duruşumuz devam etmiştir.
2013 yılında ekonomideki canlanmanın ve finansman imkanlarının artması ile cari açıkta bir miktar artış olabilir. Ancak bugün itibarıyla cari açığı gerek seviye gerekse finansman kalitesi bakımından kısa vadede kırılganlık kaynağı olmayacak bir noktaya getirdik. Önümüzdeki dönemde bu kazanımlarımızı yitirmeden büyümeye odaklanacağız.''