2013'te altının kaderini belirleyecek 2 olay!
Altın 2013 yılında nasıl seyir izleyecek?
Geçen yılı 1,675 dolardan kapatan altının ons fiyatı, ocak ayında yaklaşık yüzde 0,7 oranında (12 dolar) değer kaybederek 1,663 dolara geriledi. Peki altın 2013 yılında nasıl seyir izleyecek?
Altın, küresel ekonominin merakla beklediği ABD'de ''mali uçurum'' krizinin aşılması ve ''borç tavanı'' sorununun 4 ay ertelenmesi ile birlikte ocak ayında yön arayışını sürdürerek, 1,625-1,696 dolar aralığında hareket etti.
ABD ekonomisinin 4.çeyrekte yüzde 0,1 daralması ve Fed'in aylık 85 milyar dolarlık tahvil alımına devam edeceğini açıklamasının ardından yükselişe geçen altın, alımların sınırlı kalmasıyla yeniden 1,660 dolar seviyelerine geriledi.
Altın ve kıymetli metal fiyatlarında yılın başlangıcında başında yaşanan sınırlı yükselişte, hedge fonların yeni pozisyon açmaları ve avro/dolar paritesindeki yükseliş de etkili oldu.
Ocak ayı sonunda avro/dolar paritesine bakıldığındaysa paritenin 1,36 seviyesine kadar yükseldiği görülüyor.
Analistler sene başında, ABD'de ''Mali uçurum'' sorunun çözülmesiyle doların, diğer para birimleri karşısında değer kaybedeceğini, altın, kıymetli metal ve petrol fiyatlarının yükselişe geçeceğini belirtmişti.
Küresel finans krizi süresince gelişmiş ülke merkez bankalarının parasal genişleme kararlarının altın fiyatlarını yükselttiği biliniyor.Geçen yıl ekim ayında Fed'in üçüncü parasal genişleme (QE3) kararı sonrası altın fiyatının daha sınırlı yükseldiği ve bu yükseliş sırasında, büyük fonlardan altına satış geldiği görüldü.
Analistlere göre, altının ons fiyatı 1,800 dolara kadar yükselerek, yıl sonunda 2,000 doları göreceği beklentilerine cevap veremedi.
Fed'in 30 Ocak'ta açıkladığı aylık 85 milyar dolarlık tahvil alımına devam edilmesi kararının ardından, temel göstergelerden biri olan tarım dışı istihdam verisinin, altının yön bulmasında etkili olacağı belirtiliyor.
Aralık ayında 155 bin kişi artan tarım dışı istihdamın bu ay 160 bin artması bekleniyor. Analistler, verinin beklentilerin üstünde gelmesinin altın fiyatlarında düşüşe, beklentinin altında kalan tarım dışı istihdamın ise yukarı harekete neden olmasını bekliyor.
Analistlere göre, İsrail ve Suriye arasındaki gerginliğin artmasıyla İran ve Rusya'nın Suriye Devlet Başkanı Esed'den yana tutumlarını sürdürmeleri, çift kutuplu dünya düzeninin sürdüğünü, başta petrol olmak üzere emtia fiyatlarında kısa ve orta vadeli dalgalanmalar olabileceğini gösteriyor.
Analistler, başta petrol olmak üzere altın, gümüş, bakır, paladyum, platin ve çelik gibi emtia piyasalarında yatırımları bulunan küçük yatırımcıya acele karar vermemelerini, küresel kırılganlıklar sürdüğü için dikkatli davranmaları gerektiğini tavsiye ediyor.
''Kuzey Kore'nin füze denemeleri, Suriye kaosu, Fransa'nın Mali'ye müdahalesi ve tüm bunların yanında büyük merkez bankalarının enflasyon ve işsizliği kontrol altına almayı amaçlayan girift politikalardan etkilenen emtialar, uzun vadede nasıl bir seyir izleyecek?'' sorusuna ise henüz tatmin edici bir yanıt verilemiyor.
Ayrıca uzun vadede altının yönünü yukarıya çevireceği beklentisi ise analistler tarafından şimdilik pek fazla dillendirilmiyor.
Altın, küresel ekonominin merakla beklediği ABD'de ''mali uçurum'' krizinin aşılması ve ''borç tavanı'' sorununun 4 ay ertelenmesi ile birlikte ocak ayında yön arayışını sürdürerek, 1,625-1,696 dolar aralığında hareket etti.
ABD ekonomisinin 4.çeyrekte yüzde 0,1 daralması ve Fed'in aylık 85 milyar dolarlık tahvil alımına devam edeceğini açıklamasının ardından yükselişe geçen altın, alımların sınırlı kalmasıyla yeniden 1,660 dolar seviyelerine geriledi.
Altın ve kıymetli metal fiyatlarında yılın başlangıcında başında yaşanan sınırlı yükselişte, hedge fonların yeni pozisyon açmaları ve avro/dolar paritesindeki yükseliş de etkili oldu.
Ocak ayı sonunda avro/dolar paritesine bakıldığındaysa paritenin 1,36 seviyesine kadar yükseldiği görülüyor.
Analistler sene başında, ABD'de ''Mali uçurum'' sorunun çözülmesiyle doların, diğer para birimleri karşısında değer kaybedeceğini, altın, kıymetli metal ve petrol fiyatlarının yükselişe geçeceğini belirtmişti.
Küresel finans krizi süresince gelişmiş ülke merkez bankalarının parasal genişleme kararlarının altın fiyatlarını yükselttiği biliniyor.Geçen yıl ekim ayında Fed'in üçüncü parasal genişleme (QE3) kararı sonrası altın fiyatının daha sınırlı yükseldiği ve bu yükseliş sırasında, büyük fonlardan altına satış geldiği görüldü.
Analistlere göre, altının ons fiyatı 1,800 dolara kadar yükselerek, yıl sonunda 2,000 doları göreceği beklentilerine cevap veremedi.
Fed'in 30 Ocak'ta açıkladığı aylık 85 milyar dolarlık tahvil alımına devam edilmesi kararının ardından, temel göstergelerden biri olan tarım dışı istihdam verisinin, altının yön bulmasında etkili olacağı belirtiliyor.
Aralık ayında 155 bin kişi artan tarım dışı istihdamın bu ay 160 bin artması bekleniyor. Analistler, verinin beklentilerin üstünde gelmesinin altın fiyatlarında düşüşe, beklentinin altında kalan tarım dışı istihdamın ise yukarı harekete neden olmasını bekliyor.
Analistlere göre, İsrail ve Suriye arasındaki gerginliğin artmasıyla İran ve Rusya'nın Suriye Devlet Başkanı Esed'den yana tutumlarını sürdürmeleri, çift kutuplu dünya düzeninin sürdüğünü, başta petrol olmak üzere emtia fiyatlarında kısa ve orta vadeli dalgalanmalar olabileceğini gösteriyor.
Analistler, başta petrol olmak üzere altın, gümüş, bakır, paladyum, platin ve çelik gibi emtia piyasalarında yatırımları bulunan küçük yatırımcıya acele karar vermemelerini, küresel kırılganlıklar sürdüğü için dikkatli davranmaları gerektiğini tavsiye ediyor.
''Kuzey Kore'nin füze denemeleri, Suriye kaosu, Fransa'nın Mali'ye müdahalesi ve tüm bunların yanında büyük merkez bankalarının enflasyon ve işsizliği kontrol altına almayı amaçlayan girift politikalardan etkilenen emtialar, uzun vadede nasıl bir seyir izleyecek?'' sorusuna ise henüz tatmin edici bir yanıt verilemiyor.
Ayrıca uzun vadede altının yönünü yukarıya çevireceği beklentisi ise analistler tarafından şimdilik pek fazla dillendirilmiyor.