Abe, Japonya'nın yeni başbakanı
Japon parlamentosunun alt kanadı, muhafazakar görüşlü Şinzo Abe'yi ülkenin yeni başbakanı seçti.
Geçmişteki ulusalcı tavrıyla Japonya'nın komşularını kızdıran Abe'nin, parlamentonun alt kanadında 328 oyla başbakan seçilmesi ülkede 3 yıldan beri hüküm süren sola meyilli Japonya Demokrat Partisi'nin iktidarını sona erdirdi.
Abe'nin seçilmesi, Japonya'daki büyük iş çevrelerine verdiği destekle tanınan ve 2. Dünya Savaşı'ndan sonraki yılların büyük bir bölümünde ülkeyi yöneten muhafazakar Liberal Demokrat Parti'yi (LDP) tekrar iktidara getirdi.
Şinzo Abe
Japonya'nın Yamaguçi kentinde 21 Eylül 1954'te dünyaya gelen Abe, siyaset bilimi eğitimi gördüğü Seikei Üniversitesi'nden 1977'de mezun oldu.
Eğitiminin bundan sonraki bölümünü ABD'de tamamlayan Abe, Güney California Üniversitesi'nde İngilizce ve siyaset bilimi okudu.
Siyasete, 1982 yılında dışişleri bakanı yardımcılığına getirilmesiyle atılan Abe, siyasetçi bir aileden geliyor. Abe'nin büyük babası Kan Abe başbakan, babası Şintaro Abe ise dışişleri bakanı olarak görev yapmıştı. Abe'nin annesi Yoko Kişi ise 1957-1960 yılları arasında başbakan olarak görev yapan Nobusuke Kişi'nin kızı.
Yamaguçi'den 1993 yılında milletvekili seçilen Abe, 2003 yılında LDP'nin genel sekreteri oldu. Sadakazu Tanigaki ve Taro Aso'ya karşı büyük bir başarı kazanarak 20 Eylül 2006'da parti başkanlığına seçilen Abe, parlamentonun 480 üyeli alt kanadında 339 delegenin oyuyla başbakanlığa getirildi. Abe böylece Japonya'nın II. Dünya Savaşı'ndan sonraki en genç başbakanı oldu.
Başbakanlığı döneminde Çin ile ilişkilerde önemli ilerleme kaydeden Abe, Japonya'nın dünya sahnesinde daha belirleyici bir rol oynaması için iddialı bir dış politika benimsedi. Hem kendisinin hem de kabinesinde bakanların adının karıştığı skandallar nedeniyle zor anlar yaşayan Abe hükümetinin emeklilik kayıtlarını kaybettiğine ilişkin iddialar, LDP'nin 2007'deki Danışmanlar Meclisi seçimlerinde bozguna uğramasına yol açtı. Seçimde alınan kötü sonuç üzerine Abe, 12 Eylül 2007'de sağlık sorunlarını ileri sürerek istifa etti.
LDP'nin başkanlığına Eylül 2012'de yeniden seçilen Abe, Japonya'da yürüttüğü seçim kampanyasında ekonomi ve Çin'le Japonya arasındaki adalar krizine öncelik vermişti.
Abe'nin seçilmesi, Japonya'daki büyük iş çevrelerine verdiği destekle tanınan ve 2. Dünya Savaşı'ndan sonraki yılların büyük bir bölümünde ülkeyi yöneten muhafazakar Liberal Demokrat Parti'yi (LDP) tekrar iktidara getirdi.
Şinzo Abe
Japonya'nın Yamaguçi kentinde 21 Eylül 1954'te dünyaya gelen Abe, siyaset bilimi eğitimi gördüğü Seikei Üniversitesi'nden 1977'de mezun oldu.
Eğitiminin bundan sonraki bölümünü ABD'de tamamlayan Abe, Güney California Üniversitesi'nde İngilizce ve siyaset bilimi okudu.
Siyasete, 1982 yılında dışişleri bakanı yardımcılığına getirilmesiyle atılan Abe, siyasetçi bir aileden geliyor. Abe'nin büyük babası Kan Abe başbakan, babası Şintaro Abe ise dışişleri bakanı olarak görev yapmıştı. Abe'nin annesi Yoko Kişi ise 1957-1960 yılları arasında başbakan olarak görev yapan Nobusuke Kişi'nin kızı.
Yamaguçi'den 1993 yılında milletvekili seçilen Abe, 2003 yılında LDP'nin genel sekreteri oldu. Sadakazu Tanigaki ve Taro Aso'ya karşı büyük bir başarı kazanarak 20 Eylül 2006'da parti başkanlığına seçilen Abe, parlamentonun 480 üyeli alt kanadında 339 delegenin oyuyla başbakanlığa getirildi. Abe böylece Japonya'nın II. Dünya Savaşı'ndan sonraki en genç başbakanı oldu.
Başbakanlığı döneminde Çin ile ilişkilerde önemli ilerleme kaydeden Abe, Japonya'nın dünya sahnesinde daha belirleyici bir rol oynaması için iddialı bir dış politika benimsedi. Hem kendisinin hem de kabinesinde bakanların adının karıştığı skandallar nedeniyle zor anlar yaşayan Abe hükümetinin emeklilik kayıtlarını kaybettiğine ilişkin iddialar, LDP'nin 2007'deki Danışmanlar Meclisi seçimlerinde bozguna uğramasına yol açtı. Seçimde alınan kötü sonuç üzerine Abe, 12 Eylül 2007'de sağlık sorunlarını ileri sürerek istifa etti.
LDP'nin başkanlığına Eylül 2012'de yeniden seçilen Abe, Japonya'da yürüttüğü seçim kampanyasında ekonomi ve Çin'le Japonya arasındaki adalar krizine öncelik vermişti.