Atatürk'ün torunları miras konusunda ısrarlı!

Cumhuriyet'in Kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün, manevi kızı Ülkü Adatepe'nin varisleri Ahmet Kemal Doğançay ve Ali Kemal Doğançay CHP ve İş Bankası'na açtığı davada kararlı.

Cumhuriyet'in Kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün, manevi kızı Ülkü Adatepe'nin varisleri Ahmet Kemal Doğançay ve Ali Kemal Doğançay'ın vekili ve basın sözcüsü Avukat Osman Ersin Kozanhan, Avukat Haluk Bozovalı ve Merhum Ülkü Adatepe'nin oğlu Ahmet Kemal Doğançay Ülkü Adatepe'nin vasiyetname gereği alması gereken mirasla ilgili tartışmalar konusunda basın toplantısı düzenledi.

ŞARTLI BİR VASİYETNAME

Bu basın açıklamasını yapmalarının sebebinin 3-4 gündür basında çıkan haberlerle ilgili gerçek durumu ortaya koymak bunlarla ilgili kamuoyunu bilgilendirmek için olduğunu belirten Bozovalı, Atatürk'ün vasiyetnamesinde tüm menkul ve gayrimenkullerini, hisse senetlerini ve parasını CHP'ye belirli şartlarla bıraktığını hatırlatarak şunları söyledi:

''Burada sevdiği, koruduğu ailesi olarak gördüğü altı tane hanımefendi var. Bir tanesi Makbule Hanım (kız kardeşi), Afet Hanım, Sabiha Gökçen Hanım, Ülkü Hanım, Rukiye Hanım ve Nebile Hanım. Bu diğer beş isim Atatürk'ün manevi kızıdır. Bunların 1938'den sonra Atatürk'ün vefatından sonra mağdur olmamaları için vasiyetnamesinde belirli oranlarda İş Bankası'ndaki hem hesabından, hem hisse senetlerinden nemalanarak değerlendirilmesi için şartlı bir vasiyetnamede bulunmuştur.''

Yıllar içinde bu vasiyetnamenin tam anlamıyla yerine gelmediğini iddia eden Bozovalı, ''Özellikle bizim müvekkillerimiz Ahmet Kemal Bey'in ve Ali Kemal Bey'in anneleri yazın elim bir kazada kaybettiğimiz Ülkü Hanım'ın vasiyetnamedeki sorumluluklar yerine getirilmemiştir'' dedi.

1 MİLYAR DOLARLIK TALEP DEĞİL

Kendilerinin bununla ilgili ihtarnamelerini çektiklerini söyleyen Bozovalı, ''Basında geçtiği gibi bu 1 milyar dolarlık bir talep değil. TL cinsiden 1 milyar 778 milyon liralık bir talebimiz olmuştur'' diye konuştu.

CHP Genel Başkan Yardımcısı'nın açıklamasında ölümle bu sorumluluğun bittiğini söylediğini kaydeden Bozovalı şunları aktardı:

''Tabi ki ölümle sorumluluk bitiyor. Ama 1938 yılından 2012 yılının yaz ayına kadar vefat tarihine kadar yerine getirilmesi gereken 74 yıllık bir sorumluluk var. Bu yerine getirilmemiştir. Biz bunun için Ali Kemal ve Ahmet Kemal Bey'lerin annelerinin vefat etmeden önceki vasiyetnamesinin yerine getirilmesi için bu hukuk çalışmasını 3 ay boyunca yaptık. Burada ne ana muhalefet partisi CHP'yi ne de İş Bankası'nı sıkıntıya sokmak derdimiz değil. Atatürk'ün son vasiyetnamesinde belirttiği hükümlerin yerine getirilmesini son arzularının yerine getirilmesini istemekteyiz''

DAVA AÇACAĞIZ

74 yıldır kurumlar tarafından yerine getirilmemiş hususların yerine getirilmesini beklediklerini dile getiren Bozovalı, şunları söyledi:


''İhtarnamemizin sonunda ilgili kurumlara 15 günlük süre tanıdık. Onlarla yetkili kurullarında bunları değerlendirecekler. Atatürk'ün son arzularının ne demek olduğunu çok iyi yorumlayacaklar. Biz karşılıklı görüşmeye de hazırız. Bunu da bekliyoruz. Bu 15 günü iyi değerlendirirler. Bu görüşmeden bir netice çıkmazsa dava hazırlıklarımızı da yaptık. Davada açacağız.''

KÜÇÜK YAŞTA YURTDIŞINA GÖNDERİLDİK

Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün, manevi kızı Ülkü Adatepe'nin oğlu Ahmet Kemal Doğançay, kendilerinin çok ufak yaşta yurt dışına gönderildiğini belirterek şunları aktardı:

''Biz oralarda okuduk. Memleket hasreti ile yetiştik. Annemin vasiyeti vardı. Anneme geldiğimde, anne dedim. Bu kadar hak gelmiş. Biz yurt dışında okuyoruz. Hak varsa alınır yoksa alınmaz. Bunun arası yoktur. Fakat Türkiye'de maalesef işler sarpa sarmış. Anneme dedim. Senin hakkın var. Senin senelerdir verilmemiş bir paran var. Annem, sen bilmezsin dedi. Burada benim üstüme gelirler. Para istiyor derler, dedi.

Doğançay, annesinin o zaman korktuğunu bir de paramı keserler dediğini söyleyerek, ''Annem, böyle sindirilmiş ve bastırılmış bir hale gelmiş'' dedi.

Doğançay şunları kaydetti:

''Bundan evvel niye dava açmadı Ülkü Hanım. Bunun en güzel cevabını Uğur Dündar verdi dün. Kendisine teşekkür ediyorum. Türkiye'deki olayı çok güzel anlattı. Bundan daha güzel anlatılmazdı. Şimdi karşı tarafın söylediği biz paramızı verdik. Çok güzel onlar paraları vermişler ise hiçbir şey yok. Mühim olan hak. Atatürk'ün bu memlekete getirdiği şey haktır. 45 avukatla bunu alacağız, öyle bir şey demedim. Öyle bir şey yok. Gayem kimseye düşmanlık yapmak değil. Her şey konuşularak halledilebilir. Yeter ki haklı olun. Atatürk'ün vasiyetnamesi bir mihenk taşıdır. En çok güvendiğim Allah. Vicdanen hukuken haklıyız.''
Sonraki Haber