Bakan açıkladı: O şirketlere vergi avantajı geliyor
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, "Hükümet olarak bölgesel merkezlerin Türkiye'de, İstanbul'da kurulmasına yönelik özel bir çalışma içindeyiz. Bölgesel merkezini Türkiye'de kuran global şirketlere vergi avantajı ve vergi teşviği getireceğiz" dedi.
Işık, Bosch'un, Küçükyalı'daki Bosch Türkiye ve Ortadoğu Genel Merkezi'nin açılışına katıldı. Konuşmasında, açılan merkezin hem Türkiye hem Bosch için son derece önemli olduğuna işaret eden Işık, Türkiye'ye verdikleri önem dolayısıyla Bosch ailesine teşekkür etti.
Bosch'un çalışanlarına da şirketi Türkiye'de kalıcı kıldıkları için ayrıca teşekkür eden Işık, şunları kaydetti:
"Türkiye dünyanın tam merkezinde. Napolyon'un 'Eğer dünya bir tek devletten müteşekkil olsaydı, hiç kuşkusuz başkent İstanbul olurdu' diye ilginç bir sözü var. İstanbul'dan 3 saatlik bir uçak yolculuğunda 1 milyarın üzerinde insana ulaşabiliyorsunuz. Bu bir global şirket için çok büyük bir avantaj.
Bunun sıkıntılarını da yaşamıyor değiliz. Şu an dünyada var olan problemlerin yarısından fazlası da bu bölgede yaşanıyor. Ama biz riskleri fırsat olarak görmeyi daha çok tercih ediyoruz. Bu bölge, dünyanın hakikaten en önemli merkezlerinden biri. Bu açıdan Türkiye'deki bir operasyonla, çok rahatlıkla Balkanlar'a, Kafkaslar'a, Ortadoğu'ya, Kuzey Afrika'ya ulaşmanız mümkün.
Bu anlamda Bosch'un bu stratejik adımının, şirket açısından da bölge açısından da son derece önemli olduğunu düşünüyorum."
Bakan Işık, İran'ın küresel sisteme entegre olmasıyla orada oluşacak pazardan, Türkiye operasyonuyla faydalanmanın çok daha kolay, etkili ve hızlı olacağını dile getirerek, bu anlamda bölgesel merkezler açısından Türkiye'nin ideal bir ülke, İstanbul'un da ideal bir merkez olduğunu söyledi.
-"Bölgesel merkezini Türkiye'de kuran şirketlere vergi avantajı getireceğiz"
Hükümet olarak bölgesel merkezlerin Türkiye'de, İstanbul'da kurulmasına yönelik özel bir çalışma içinde olduklarını bildiren Işık, "Maliye Bakanlığı'mız ve Hazine üzerinde çalışıyor, bölgesel merkezini Türkiye'de kuran global şirketlere vergi avantajı ve vergi teşviği getireceğiz" dedi.
Işık, bölgesel merkezlerin İstanbu'lda kurulması için istekli olduklarına dikkati çekerek, Türkiye'nin son yıllarda yoğun şekilde doğrudan yabancı yatırım aldığına vurgu yaptı.
Türkiye'nin 2015 yılında 16,8 milyar dolarlık doğrudan yatırımcı çektiğini anımsatan Işık, bunun da Türkiye'nin stratejik önemini gösterdiğini, bu rakamların daha da artması için gayret ettiklerini söyledi.
Bakan Işık, son dönemde Türkiye'ye yoğun yatırım yapan şirketlerin başında Bosch'un geldiğini belirterek, konuşmasına şöyle devam etti:
"Son 4 yılda yaklaşık 1 milyar Euro bir yatırımı Türkiye'ye kazandırmış oldular. Bu açıdan Bosch sadece Alman şirketi değil aynı zamanda bir Türk şirketidir. Bosch, doğduğu topraklar olan Almanya'nın dışında ABD ve Çin'den sonraki dördüncü büyük yatırımı Türkiye'de yapıyor. Bu da şirketin Türkiye'ye verdiği önemi gösteriyor.
Bizim açımızdan olayı değerlendirdiğimizde de, Bosch'un Türkiye'ye katkısını sadece yatırım, üretim, istihdam ve ihracat olarak değerlendirmiyoruz. Bosch'un Türkiye'ye katkısı sadece bu alanlarla sınırlı değil. Türkiye'nin globalleşme sürecinde Bosch'un Türkiye'ye verdiği değer çok fazla."
"Bosch'un tek başına yaptığı Ar-Ge, tüm Türkiye'nin yaptığı Ar-Ge kadar"
Bakan Işık, Bosch'un global kültürünü Türkiye'ye taşımasının önemli olduğuna dikkati çekerek, kendisinin Bosch'u bakan olarak dört defa ziyaret ettiğini, çalışmalarına ve yatırımlarına destek olmak için hükümet olarak gereken desteği verdiklerini anlattı.
Şu an Bosch'un her 7 çalışanından birinin Ar-Ge çalışanı olduğunu, sadece 2015 yılında işe başlayan 4 bin 300 Ar-Ge personeli bulunduğunu aktaran Işık, şu bilgileri verdi:
"Her yıl Ar-Ge personelini yaklaşık yüzde 8, yüzde 9 artırıyor. Bosch cirosunun neredeyse yüzde 9'unu Ar-Ge'ye harcıyor. Ve geçen ay ki Almanya'daki şirket ziyaretimizde çok etkileyici rakamlarla karşılaştık. Bosch'un tek başına yaptğı Ar-Ge, tüm Türkiye'nin yaptığı Ar-Ge kadar, yaklaşık 6 milyar Euro kadar. Bunun sonucunda yılda yaklaşık 5 bin 500 patent üretiyor Bosch. Türkiye'nin de ürettiği patent yaklaşık bu civarda.
Çarpıcı olan iki rakam var. Bunlardan biri, Türkiye bunu 180-190 bin Ar-Ge çalışanı ile yaparken, Bosch 55 bin Ar-Ge çalışanı ile yapıyor. Diğeri ise, Bosch'un şu an da 55 bin Ar-Ge çalışanının 17 bini yazılımda. Bu rakamlar, bizim Türkiye için hedeflediğimiz gelecek açısından son derece kritik rakamlar.
O yüzden Bosch Türkiye'de yatırım, üretim, istihdam ve ihracattan çok daha başka şeyler ifade ediyor bizim için. Türkiye'nin gitmesi gereken yere, aslında Bosch şu an varmış durumda. 'Gelecek Bosch'la çoktan gelmiş veya Bosch geleceğe çoktan gitmiş' ifadesi çokta abartılı olmaz. Bu kültürün Türkiye'ye taşınması bizim için çok önemli."
"Bosch Türkiye'de beşinci Ar-Ge merkezinin çalışması içinde"
Bosch'un Türkiye'de şu an dört tane Ar-Ge merkezi bulunduğunu hatırlatan Işık, "İnşallah beşincinin de hazırlıklarının yapıldığını biliyorum. Bursa'da beşinci Ar-Ge merkezinin çalışmaları yapılıyor" dedi.
Bu gibi firmaların yatırımlarını hükümet olarak desteklediklerinin altını çizen ve 2008'de çıkarılan Ar-Ge Kanunu ile merkezlere ciddi destekler verdiklerini belirten Işık, Şubat'ta yasalaşan Ar-Ge Reform Paketi'nin içerikleri hakkında da katılımcılara bilgi verdi.
"Evvel ki gün akşam Maliye Bakanımız ve onun ekibi ile bizim ekibimiz oturduk ve gece 01.10'a kadar, Ar-Ge Reform Paketi'nin ikincil mevzuatlarını çalıştık" diyen Işık, en kısa sürede ikincil mevzuatın da yürürlüğe gireceğini aktardı.
Işık, global şirketlerin Türkiye için büyük önemi olduğunun altını çizerek, Türkiye'nin AB sürecinin siyasi bir süreç gibi gözükmesine rağmen, Almanya'nın Türkiye'ye bu alandaki desteğini önemli bulduklarını söyledi.
Siyaseten aşılamayacak bazı sorunların bazen bu gibi şirketlerin katkısıyla aşılabileceğini belirten, Işık şu değerlendirmelerde bulundu:
"Türkiye'nin yönü Osmanlı'dan beri Batı'ya dönük. AB, Türkiye'de bütün hükümetlerin en önemli önceliklerindendir. Türkiye'nin AB'ye tam üyeliği bizim de hedefimizdir. Bu noktada özellikle şirketlerin verdikleri katkılar önemli ve de değerli. Artık Sanayi 4.0 hızla hayata geçiyor. bugün kullandığımız bir çok teknolojiyi önümüzdeki yıllarda kullanmayacağız.
Otomotivden örnek vermem gerekirse, şu an otomotivde, bir otomobilde kullanılan parçaların yüzde 70'i hiç kullanılmayacak. Dünya Sanayi 4.0'a dolu dizgin giderken, Türkiye'nin bu noktada geç kalmaması gerekiyor. Bunu Türkiye'de yatırımı olan global firmalarımızla el ele yapacağız. Bu açıdan Bosch'un Türkiye'ye çok ciddi katkı sağladığını ve bundan sonrada sağlayacağına inanıyorum."
Türk insanının yaratıcı olduğunu ama sistem kurma, sistem geliştirme konusunda bir sıkıntı olduğunu dile getiren Işık, "Bocsh'un sistemi ile Türk insanının yaratıcılığı buluşunca gerçekten çok güzel ürünler çıkıyor. Global şirketlerin Türkiye'ye yatırımını destekliyoruz. Bizim Türk otomobili projemizde de Bosch'dan ciddi destek beklediğimizi de ifade etmek istiyorum" diye konuştu
Bakan Işık konuşmasının ardından yetkililerle birlikte merkezin dijital açılışını gerçekleştirdi. Daha sonra Işık, fuaye alanını gezerek Bosch'un akıllı ev aletleri hakkında yetkililerden bilgi aldı.
Bosch'un çalışanlarına da şirketi Türkiye'de kalıcı kıldıkları için ayrıca teşekkür eden Işık, şunları kaydetti:
"Türkiye dünyanın tam merkezinde. Napolyon'un 'Eğer dünya bir tek devletten müteşekkil olsaydı, hiç kuşkusuz başkent İstanbul olurdu' diye ilginç bir sözü var. İstanbul'dan 3 saatlik bir uçak yolculuğunda 1 milyarın üzerinde insana ulaşabiliyorsunuz. Bu bir global şirket için çok büyük bir avantaj.
Bunun sıkıntılarını da yaşamıyor değiliz. Şu an dünyada var olan problemlerin yarısından fazlası da bu bölgede yaşanıyor. Ama biz riskleri fırsat olarak görmeyi daha çok tercih ediyoruz. Bu bölge, dünyanın hakikaten en önemli merkezlerinden biri. Bu açıdan Türkiye'deki bir operasyonla, çok rahatlıkla Balkanlar'a, Kafkaslar'a, Ortadoğu'ya, Kuzey Afrika'ya ulaşmanız mümkün.
Bu anlamda Bosch'un bu stratejik adımının, şirket açısından da bölge açısından da son derece önemli olduğunu düşünüyorum."
Bakan Işık, İran'ın küresel sisteme entegre olmasıyla orada oluşacak pazardan, Türkiye operasyonuyla faydalanmanın çok daha kolay, etkili ve hızlı olacağını dile getirerek, bu anlamda bölgesel merkezler açısından Türkiye'nin ideal bir ülke, İstanbul'un da ideal bir merkez olduğunu söyledi.
-"Bölgesel merkezini Türkiye'de kuran şirketlere vergi avantajı getireceğiz"
Hükümet olarak bölgesel merkezlerin Türkiye'de, İstanbul'da kurulmasına yönelik özel bir çalışma içinde olduklarını bildiren Işık, "Maliye Bakanlığı'mız ve Hazine üzerinde çalışıyor, bölgesel merkezini Türkiye'de kuran global şirketlere vergi avantajı ve vergi teşviği getireceğiz" dedi.
Işık, bölgesel merkezlerin İstanbu'lda kurulması için istekli olduklarına dikkati çekerek, Türkiye'nin son yıllarda yoğun şekilde doğrudan yabancı yatırım aldığına vurgu yaptı.
Türkiye'nin 2015 yılında 16,8 milyar dolarlık doğrudan yatırımcı çektiğini anımsatan Işık, bunun da Türkiye'nin stratejik önemini gösterdiğini, bu rakamların daha da artması için gayret ettiklerini söyledi.
Bakan Işık, son dönemde Türkiye'ye yoğun yatırım yapan şirketlerin başında Bosch'un geldiğini belirterek, konuşmasına şöyle devam etti:
"Son 4 yılda yaklaşık 1 milyar Euro bir yatırımı Türkiye'ye kazandırmış oldular. Bu açıdan Bosch sadece Alman şirketi değil aynı zamanda bir Türk şirketidir. Bosch, doğduğu topraklar olan Almanya'nın dışında ABD ve Çin'den sonraki dördüncü büyük yatırımı Türkiye'de yapıyor. Bu da şirketin Türkiye'ye verdiği önemi gösteriyor.
Bizim açımızdan olayı değerlendirdiğimizde de, Bosch'un Türkiye'ye katkısını sadece yatırım, üretim, istihdam ve ihracat olarak değerlendirmiyoruz. Bosch'un Türkiye'ye katkısı sadece bu alanlarla sınırlı değil. Türkiye'nin globalleşme sürecinde Bosch'un Türkiye'ye verdiği değer çok fazla."
"Bosch'un tek başına yaptığı Ar-Ge, tüm Türkiye'nin yaptığı Ar-Ge kadar"
Bakan Işık, Bosch'un global kültürünü Türkiye'ye taşımasının önemli olduğuna dikkati çekerek, kendisinin Bosch'u bakan olarak dört defa ziyaret ettiğini, çalışmalarına ve yatırımlarına destek olmak için hükümet olarak gereken desteği verdiklerini anlattı.
Şu an Bosch'un her 7 çalışanından birinin Ar-Ge çalışanı olduğunu, sadece 2015 yılında işe başlayan 4 bin 300 Ar-Ge personeli bulunduğunu aktaran Işık, şu bilgileri verdi:
"Her yıl Ar-Ge personelini yaklaşık yüzde 8, yüzde 9 artırıyor. Bosch cirosunun neredeyse yüzde 9'unu Ar-Ge'ye harcıyor. Ve geçen ay ki Almanya'daki şirket ziyaretimizde çok etkileyici rakamlarla karşılaştık. Bosch'un tek başına yaptğı Ar-Ge, tüm Türkiye'nin yaptığı Ar-Ge kadar, yaklaşık 6 milyar Euro kadar. Bunun sonucunda yılda yaklaşık 5 bin 500 patent üretiyor Bosch. Türkiye'nin de ürettiği patent yaklaşık bu civarda.
Çarpıcı olan iki rakam var. Bunlardan biri, Türkiye bunu 180-190 bin Ar-Ge çalışanı ile yaparken, Bosch 55 bin Ar-Ge çalışanı ile yapıyor. Diğeri ise, Bosch'un şu an da 55 bin Ar-Ge çalışanının 17 bini yazılımda. Bu rakamlar, bizim Türkiye için hedeflediğimiz gelecek açısından son derece kritik rakamlar.
O yüzden Bosch Türkiye'de yatırım, üretim, istihdam ve ihracattan çok daha başka şeyler ifade ediyor bizim için. Türkiye'nin gitmesi gereken yere, aslında Bosch şu an varmış durumda. 'Gelecek Bosch'la çoktan gelmiş veya Bosch geleceğe çoktan gitmiş' ifadesi çokta abartılı olmaz. Bu kültürün Türkiye'ye taşınması bizim için çok önemli."
"Bosch Türkiye'de beşinci Ar-Ge merkezinin çalışması içinde"
Bosch'un Türkiye'de şu an dört tane Ar-Ge merkezi bulunduğunu hatırlatan Işık, "İnşallah beşincinin de hazırlıklarının yapıldığını biliyorum. Bursa'da beşinci Ar-Ge merkezinin çalışmaları yapılıyor" dedi.
Bu gibi firmaların yatırımlarını hükümet olarak desteklediklerinin altını çizen ve 2008'de çıkarılan Ar-Ge Kanunu ile merkezlere ciddi destekler verdiklerini belirten Işık, Şubat'ta yasalaşan Ar-Ge Reform Paketi'nin içerikleri hakkında da katılımcılara bilgi verdi.
"Evvel ki gün akşam Maliye Bakanımız ve onun ekibi ile bizim ekibimiz oturduk ve gece 01.10'a kadar, Ar-Ge Reform Paketi'nin ikincil mevzuatlarını çalıştık" diyen Işık, en kısa sürede ikincil mevzuatın da yürürlüğe gireceğini aktardı.
Işık, global şirketlerin Türkiye için büyük önemi olduğunun altını çizerek, Türkiye'nin AB sürecinin siyasi bir süreç gibi gözükmesine rağmen, Almanya'nın Türkiye'ye bu alandaki desteğini önemli bulduklarını söyledi.
Siyaseten aşılamayacak bazı sorunların bazen bu gibi şirketlerin katkısıyla aşılabileceğini belirten, Işık şu değerlendirmelerde bulundu:
"Türkiye'nin yönü Osmanlı'dan beri Batı'ya dönük. AB, Türkiye'de bütün hükümetlerin en önemli önceliklerindendir. Türkiye'nin AB'ye tam üyeliği bizim de hedefimizdir. Bu noktada özellikle şirketlerin verdikleri katkılar önemli ve de değerli. Artık Sanayi 4.0 hızla hayata geçiyor. bugün kullandığımız bir çok teknolojiyi önümüzdeki yıllarda kullanmayacağız.
Otomotivden örnek vermem gerekirse, şu an otomotivde, bir otomobilde kullanılan parçaların yüzde 70'i hiç kullanılmayacak. Dünya Sanayi 4.0'a dolu dizgin giderken, Türkiye'nin bu noktada geç kalmaması gerekiyor. Bunu Türkiye'de yatırımı olan global firmalarımızla el ele yapacağız. Bu açıdan Bosch'un Türkiye'ye çok ciddi katkı sağladığını ve bundan sonrada sağlayacağına inanıyorum."
Türk insanının yaratıcı olduğunu ama sistem kurma, sistem geliştirme konusunda bir sıkıntı olduğunu dile getiren Işık, "Bocsh'un sistemi ile Türk insanının yaratıcılığı buluşunca gerçekten çok güzel ürünler çıkıyor. Global şirketlerin Türkiye'ye yatırımını destekliyoruz. Bizim Türk otomobili projemizde de Bosch'dan ciddi destek beklediğimizi de ifade etmek istiyorum" diye konuştu
Bakan Işık konuşmasının ardından yetkililerle birlikte merkezin dijital açılışını gerçekleştirdi. Daha sonra Işık, fuaye alanını gezerek Bosch'un akıllı ev aletleri hakkında yetkililerden bilgi aldı.