Bakanlık taklit ve tağşişe cezaları artırıyor
İzmir Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü Ahmet Güldal "Bakanlığımız taklit ve tağşiş yapanların daha ağır ceza almaları konusunda yasal değişiklik yapılması üzerinde çalışıyor” dedi. Güldal, çok yakında yapılacak yasal değişiklikle faaliyetten men, kapatmaya varan bir dizi ağır yaptırım uygulanacağını söyledi.
İzmir Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Ahmet Güldal, gıda ve yem ürünlerinde taklit ve tağşiş yapan firmalara verilen cezalar hakkında bakanlığın çalışma yaptığını ve cezaların ağırlaştırılacağını söyledi.
Ege Bölgesi Sanayi Odası, Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü ile birlikte Dünya Gıda Günü etkinlikleri kapsamında iklim değişikliğinin gıda ve tarım sektörüne etkilerini ele aldı.
EBSO Meclis Salonu’nda gerçekleştirilen toplantıda konuşan Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Ahmet Güldal, ceza verilmesine karşın taklit ve tağşişe firmalar olduğunu belirten Güldal, Bakanlığın hazırlığını yaptığı yeni çalışma kapsamında faaliyetten men, kapatmaya varan bir dizi ağır yaptırım uygulanacağını söyledi. Güldal, “Bakanlığımız taklit ve tağşiş yapan firmalara daha ağır ceza uygulamaları getirilecek. Çok yakında taklit ve tağşiş yapanların daha ağır ceza almaları konusunda yasal değişiklik söz konusudur. Onların önünü kesecek bir uygulama olarak kullanılacaktır” dedi.
1 MİLYAR İNSAN AÇLIK SINIRINDA
İzmir Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Ahmet Güldal, tarım ve gıda anlamında farkındalığın oluşması gerektiğini belirterek, “1 milyar insan açlık sınırında yaşıyor, gıdaya ulaşamayan birçok kesim var. Bu anlamda bir planlamanın yapılması da zaruridir. Başbakan Sayın Binali Yıldırım’ın da bundan sonra uygulanacak tarımsal faaliyetlerin güçlü bir şekilde uygulanması için kamuoyuna sunulduğu önemli projeler oldu. Küresel iklim değişikliği ve gıda güvenliği konusunda Türkiye’nin tarımsal başlıkları sunuldu. Hep ‘tarımda planlama yapılsın’ tezinin arkasını dolduracak uzun bir çalışmanın ürünü olan sonuçlar proje haline getirilerek kamuoyuna sunuldu” ifadelerini kullandı.
HAVZA BAZLI DESTEKLEME MODELİ
Küresel ısınmanın ortaya çıkardığı en büyük sorunun su sorunu olduğunu kaydeden Güldal, sözlerine şöyle devam etti:
“Daha güçlü havza bazlı destekleme modeli geliştirdik. Bunun temelinde sulama ile ilgili unsurlar bulunmaktadır. Bizim ihtiyacımız olan ürünler en kaliteli, en verimli nerede yetişiyorsa oralarda destek verilecek. Dolayısıyla ithal etmek zorunda kaldığımızı bazı ürünleri destekleme modeli hayata geçirilmiş olacak. Uygulama 2017’de başlayacak. Bunun yanı sıra hayvancılık ilgili de destekleme modeli var. Türkiye güvenli gıdaya ulaşmada efektif bir planlama dönemine girmiş bulunmaktadır.”
GIDA DENETİMİNDE İZMİR İKİNCİ SIRADA
Geçmiş yıllara göre gıda denetimin daha sağlıklı olduğunu da sözlerine ekleyen Güldal, İzmir’in İstanbul’dan sonra en fazla denetim yapan il konumunda olduğunu ve kapatma kararlarının da azaldığını söyledi. Güldal, “Artık bakanlığın uyguladığı kanun kriterlerine giderek daha çok uyum sağlanıyor, bu anlamda mutluyuz” dedi.
Toplantı da konuşan EBSO Başkan Vekili Erdoğan Çiçekçi de iklim değişikliğinin tarım ve gıda üzerindeki etkilerine dikkat çekti. Çiçekçi, iklim değişikliğinin en çok suyu vurduğunu belirterek, “Su kayıpları çok önemlidir. Suyun devam edeceğini düşünüp kullanımını bilinçli hale getirmeyip israfa devam edersek bu iklim değişikliğinin su üzerinden de dünyayı yakacağını unutmamak gerekir” dedi.
Ege Bölgesi Sanayi Odası, Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü ile birlikte Dünya Gıda Günü etkinlikleri kapsamında iklim değişikliğinin gıda ve tarım sektörüne etkilerini ele aldı.
EBSO Meclis Salonu’nda gerçekleştirilen toplantıda konuşan Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Ahmet Güldal, ceza verilmesine karşın taklit ve tağşişe firmalar olduğunu belirten Güldal, Bakanlığın hazırlığını yaptığı yeni çalışma kapsamında faaliyetten men, kapatmaya varan bir dizi ağır yaptırım uygulanacağını söyledi. Güldal, “Bakanlığımız taklit ve tağşiş yapan firmalara daha ağır ceza uygulamaları getirilecek. Çok yakında taklit ve tağşiş yapanların daha ağır ceza almaları konusunda yasal değişiklik söz konusudur. Onların önünü kesecek bir uygulama olarak kullanılacaktır” dedi.
1 MİLYAR İNSAN AÇLIK SINIRINDA
İzmir Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Ahmet Güldal, tarım ve gıda anlamında farkındalığın oluşması gerektiğini belirterek, “1 milyar insan açlık sınırında yaşıyor, gıdaya ulaşamayan birçok kesim var. Bu anlamda bir planlamanın yapılması da zaruridir. Başbakan Sayın Binali Yıldırım’ın da bundan sonra uygulanacak tarımsal faaliyetlerin güçlü bir şekilde uygulanması için kamuoyuna sunulduğu önemli projeler oldu. Küresel iklim değişikliği ve gıda güvenliği konusunda Türkiye’nin tarımsal başlıkları sunuldu. Hep ‘tarımda planlama yapılsın’ tezinin arkasını dolduracak uzun bir çalışmanın ürünü olan sonuçlar proje haline getirilerek kamuoyuna sunuldu” ifadelerini kullandı.
HAVZA BAZLI DESTEKLEME MODELİ
Küresel ısınmanın ortaya çıkardığı en büyük sorunun su sorunu olduğunu kaydeden Güldal, sözlerine şöyle devam etti:
“Daha güçlü havza bazlı destekleme modeli geliştirdik. Bunun temelinde sulama ile ilgili unsurlar bulunmaktadır. Bizim ihtiyacımız olan ürünler en kaliteli, en verimli nerede yetişiyorsa oralarda destek verilecek. Dolayısıyla ithal etmek zorunda kaldığımızı bazı ürünleri destekleme modeli hayata geçirilmiş olacak. Uygulama 2017’de başlayacak. Bunun yanı sıra hayvancılık ilgili de destekleme modeli var. Türkiye güvenli gıdaya ulaşmada efektif bir planlama dönemine girmiş bulunmaktadır.”
GIDA DENETİMİNDE İZMİR İKİNCİ SIRADA
Geçmiş yıllara göre gıda denetimin daha sağlıklı olduğunu da sözlerine ekleyen Güldal, İzmir’in İstanbul’dan sonra en fazla denetim yapan il konumunda olduğunu ve kapatma kararlarının da azaldığını söyledi. Güldal, “Artık bakanlığın uyguladığı kanun kriterlerine giderek daha çok uyum sağlanıyor, bu anlamda mutluyuz” dedi.
Toplantı da konuşan EBSO Başkan Vekili Erdoğan Çiçekçi de iklim değişikliğinin tarım ve gıda üzerindeki etkilerine dikkat çekti. Çiçekçi, iklim değişikliğinin en çok suyu vurduğunu belirterek, “Su kayıpları çok önemlidir. Suyun devam edeceğini düşünüp kullanımını bilinçli hale getirmeyip israfa devam edersek bu iklim değişikliğinin su üzerinden de dünyayı yakacağını unutmamak gerekir” dedi.