'Benzin Fransa ve İngiltere'de de yüksek'
İki günde 18 kuruş zamlanan benzin fiyatlarıyla ilgili konuşan EPDK Başkanı Yılmaz, "EPDK akaryakıt fiyatlarını yükseltti' haberleri çıktı. Bizde vergiler yüksek ama bugün Fransa'da da yüksek, İngiltere'de de yüksek" dedi.
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Başkanı Mustafa Yılmaz, bazı basın yayın organlarında "EPDK akaryakıt fiyatlarını yükseltti" yönünde haberler çıktığını belirterek, "Bizde vergiler yüksek ama bugün Fransa'da da yüksek, İngiltere'de de yüksek. Ben verginin yüksek olmasını savunmuyorum ama biz akaryakıt olarak dışa bağımlı bir ülkeyiz. Bu tip kasıtlı haberler bizim kurumumuzu yıpratmak için yapılıyor" dedi.
Yılmaz, Cemile Sultan Korusu Tesisleri'nde İstanbul Ticaret Odası (İTO) üyelerine yaptığı enerji sunumunda EPDK'nın faaliyetleri hakkında bilgi verdi.
Türkiye enerji piyasasının OECD ülkeleri içerisinde en hızlı büyüyen piyasa olduğunu belirten Yılmaz, Türkiye'nin elektrik ve doğalgazdaki talep artış hızının Asya Pasifik Bölgesi düzeyinde olduğunu, AB'nin de 2,5 katı bir hızla büyüdüğünü ancak buna rağmen kişi başına enerji tüketiminde AB ile OECD'nin çok gerisinde olduğunu söyledi.
Türkiye'nin enerji kullanımında verimsiz bir ülke olduğunu ifade eden Yılmaz, "Bir birim mal ve hizmet üretilirken kullanılan enerji miktarı açısından durumumuz Japonya'ya göre yaklaşık 4 kat daha kötü. Daha verimli enerji kullanımı için uygulanan politikaların belirli bir vadede sonuç vereceğini düşünüyoruz" şeklinde konuştu.
Bu ay içinde rüzgara ilişkin lisans başvurularını alacakları bilgisini veren Musafa Yılmaz, bunları kısa sürede lisanslandırarak Türkiye'nin kurulu gücüne bu yönüyle katkı sağlayacaklarını dile getirdi.
Yerli kömürle ilgili alınan tedbirlerin maliyet yönünde sıkıntı oluşturduğuna işaret eden Yılmaz, bunun yerli kömüre olan ilgiyi biraz azaltır gibi olduğunu, bu konuda zaman zaman durumu yetkili mercilere ilettiğini, ancak güvenlik ve çevrenin asla ihmal edilmemesi gerektiğini ifade etti.
Yılmaz, EPDK olarak yatırımcılar "elensin ya da yok olsun" gibi bir niyetleri olmadığını belirterek, "Bizim amacımız piyasayı daha az riskle yöneterek, piyasa yatırımcısının güvenli bir ortamda yatırımını gerçekleştirmesi ve yaptığı yatırımın karşılığını almasıdır. Aksi takdirde buraya yeni girecek yatırımcıları teşvik edemeyiz" dedi.
'YARGI KARARI ÖNÜMÜZE SET KOYUYOR'
EPDK Başkanı Yılmaz, bugün siyasilerden en çok talep edilen şeylerden birinin doğalgaz olduğunu belirterek, "Köylerimiz bile bu konforu gördükleri için bundan faydalanmak istiyorlar" dedi.
Dağıtım şirketlerinin bu konuda ciddi katkı sağladığını vurgulayan Yılmaz, tek katkı sağlamayanın yargı camiası olduğunu söyledi.
Doğalgazın bütün Türkiye'ye yayılmasını istediklerini ancak yargı kararlarının önlerine set koyduğunu aktaran Yılmaz, Türkiye'de özel sektörün ve düzenleyici kurumların geliştiğini, ancak yargının buna paralel olarak gelişmediğini, farklı bir paralelde geliştiğini dile getirdi.
"İki hakimle sen buraya doğalgaz götüremezsin diyor, inanın sebebini anlamakta zorlanıyoruz" diyen Yılmaz, buna rağmen aradan geçen 13 yıllık sürede doğalgazın sektörel dağılımında köklü değişiklikler yaşadıklarını, elektrik üretiminde kullanılan doğalgazın payının yüzde 48'e indiğini, sanayi ve meskenin payının da yüzde 50'ye yükseldiğini ifade etti.
Akaryakıt piyasası ile ilgili de konuşan Yılmaz, benzin fiyatlarının Avrupa'ya kıyasla biraz yüksek olduğunu, buna mukabil motorin fiyatlarının Avrupa ortalaması düzeyinde olduğunun altını çizdi.
Bu konuyla ilgili bazı basın yayın organlarında "EPDK akaryakıt fiyatlarını yükseltti" yönünde haberler çıktığına işaret eden Yılmaz, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"EPDK'ya vurmak için özellikle belli medya grubu hep EPDK'yı gündemde tutuyor. Bununla ilgili ve şahsımla ilgili açılan onlarca dava var. Bunun bir çok sebebi var. 10 sene öncesine gittiğimizde, enerji sektöründe bu tip hadiselerin olmamasında kurul üyesi arkadaşlarımın ve hepsinin katkısı var. Bir yargıda yaşadığımız hadiseyi orada yaşamadık, bir emniyette yaşadığımız hadiseyi enerji sektöründe yaşamamamızın bedelini bize ödettirmeye çalışıyorlar. Biz gerekirse bu bedeli ödemeye hazırız. Buraya şuradan geldim. Motorin fiyatları Avrupa ile hemen hemen aynı düzeyde. Bizde vergiler yüksek… Yüksek mi? Doğru yüksek ama bugün Fransa'da da yüksek, İngiltere'de de yüksek. Ben verginin yüksek olmasını savunmuyorum ama biz akaryakıt olarak dışa bağımlı bir ülkeyiz. Bunu dikkate alalım. Bir takım vergilerin olması da lazım. Biz vergi oranları ile bütün Avrupa oranlarını her gün internet sitemizde yayınlıyoruz. Bu yönüyle de şeffaf bir kurumuz. Bu tip kasıtlı haberler bizim kurumumuzu yıpratmak için yapılıyor. Bu tip haberler için gerektiğinde hesabını da soracağız."
Yılmaz, tavan fiyat uygulaması ile ilgili, "Şirketler bize 'iyi ki tavan fiyatı koydunuz yoksa biz daha yukarı tırmanmaya devam ediyorduk' diyor" ifadelerini kullandı.
'BİR BAYİİ GRUBU FEVERAN EDİYOR'
Yılmaz, sunumundan sonra İTO üyelerinin sorularını da yanıtladı.
Gelecek 10 yılın sonunda lisanssızların alım garantisinin devam etmeyeceği bilgisini veren Yılmaz, Türkiye'deki yenilenebilir enerjide yerli kaynakların bir şekilde sisteme girmesi gerektiğini söyledi.
Bunun için 10 yıl teşvik verdikten sonra 10 yılın sonunda katkı verilen hususun ceza niteliğine geçeceğini bildiren Yılmaz, "Bu da oradaki yatırımların önünü kesmiş olur. Zaten bu ufak işletmeler 1000 megawatt altında. Amaç burada sisteme güç kazandırmak" şeklinde konuştu.
Piyasayı bozan unsurlar olduğu takdirde EPDK'nın bir takım kararlar alarak yoluna devam edeceğinin de altını çizen Yılmaz, "Tavan kararı almamızdan bu yana piyasa ile çalışmalarımız devam ediyor. Sona doğru yaklaştık. Burada öyle bir yapı oluşmadı. Serbest piyasaya geçince şirketler bu serbest piyasa algısını kötüye kullandı. Ben bu yapıyı bozmak istiyorum. Serbest piyasa kendini dengeler. Piyasanın yüzde 80-85'ini tutan bir yapı vardı. Vahşi kapitalizm kuralları rekabeti önleyecek şekilde işledi. Biz buna müdahale ettik. Belirli bir bayii grubu var piyasanın rantını toplayan onlar feveran ediyor."
İTO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Gökhan Murat Kalsın ise Türkiye'nin enerjide dışarı bağımlılığının yüzde 73 seviyesinde olduğunu, geçen yıl 54,9 milyar dolarlık enerji ithalatı gerçekleştirildiğini söyledi.
Yüksek enerji ithalatının cari açığın önemli bir bölümünü oluşturup ekonomiyi zorlayıcı bir etkiye sahip olduğuna işaret eden Kalsın, "Diğer yandan enerji ithalatının döviz rezervlerinden karşılandığını hesaba katarsak, döviz kurundaki artışlar çarpan etkisi ile ekonomimize ciddi manada sıkıntılar yaşatmakta" dedi.
Özellikle Rüzgar ve enerjinin Türkiye için büyük bir şans olduğunu vurgulayan Kalsın, iş dünyasını yenilenebilir enerji yatırımları konusunda cesaretlendirmenin çok önemli olduğunu vurguladı.
Yerli kömüre ağırlık verilmesinin enerji çeşitliliği açısından da önemli olduğuna da işaret eden Kalsın, "En ucuz enerji tasarruf edilen enerjidir. Enerjimizi boşa harcamayıp gerekli tasarruf önlemlerini aldığımızda hem elektrik tüketimimiz makul seviyelere gelecek, hem de cebimizden çıkacak para daha da azalmış olacak" şeklinde konuştu.
Yılmaz, Cemile Sultan Korusu Tesisleri'nde İstanbul Ticaret Odası (İTO) üyelerine yaptığı enerji sunumunda EPDK'nın faaliyetleri hakkında bilgi verdi.
Türkiye enerji piyasasının OECD ülkeleri içerisinde en hızlı büyüyen piyasa olduğunu belirten Yılmaz, Türkiye'nin elektrik ve doğalgazdaki talep artış hızının Asya Pasifik Bölgesi düzeyinde olduğunu, AB'nin de 2,5 katı bir hızla büyüdüğünü ancak buna rağmen kişi başına enerji tüketiminde AB ile OECD'nin çok gerisinde olduğunu söyledi.
Türkiye'nin enerji kullanımında verimsiz bir ülke olduğunu ifade eden Yılmaz, "Bir birim mal ve hizmet üretilirken kullanılan enerji miktarı açısından durumumuz Japonya'ya göre yaklaşık 4 kat daha kötü. Daha verimli enerji kullanımı için uygulanan politikaların belirli bir vadede sonuç vereceğini düşünüyoruz" şeklinde konuştu.
Bu ay içinde rüzgara ilişkin lisans başvurularını alacakları bilgisini veren Musafa Yılmaz, bunları kısa sürede lisanslandırarak Türkiye'nin kurulu gücüne bu yönüyle katkı sağlayacaklarını dile getirdi.
Yerli kömürle ilgili alınan tedbirlerin maliyet yönünde sıkıntı oluşturduğuna işaret eden Yılmaz, bunun yerli kömüre olan ilgiyi biraz azaltır gibi olduğunu, bu konuda zaman zaman durumu yetkili mercilere ilettiğini, ancak güvenlik ve çevrenin asla ihmal edilmemesi gerektiğini ifade etti.
Yılmaz, EPDK olarak yatırımcılar "elensin ya da yok olsun" gibi bir niyetleri olmadığını belirterek, "Bizim amacımız piyasayı daha az riskle yöneterek, piyasa yatırımcısının güvenli bir ortamda yatırımını gerçekleştirmesi ve yaptığı yatırımın karşılığını almasıdır. Aksi takdirde buraya yeni girecek yatırımcıları teşvik edemeyiz" dedi.
'YARGI KARARI ÖNÜMÜZE SET KOYUYOR'
EPDK Başkanı Yılmaz, bugün siyasilerden en çok talep edilen şeylerden birinin doğalgaz olduğunu belirterek, "Köylerimiz bile bu konforu gördükleri için bundan faydalanmak istiyorlar" dedi.
Dağıtım şirketlerinin bu konuda ciddi katkı sağladığını vurgulayan Yılmaz, tek katkı sağlamayanın yargı camiası olduğunu söyledi.
Doğalgazın bütün Türkiye'ye yayılmasını istediklerini ancak yargı kararlarının önlerine set koyduğunu aktaran Yılmaz, Türkiye'de özel sektörün ve düzenleyici kurumların geliştiğini, ancak yargının buna paralel olarak gelişmediğini, farklı bir paralelde geliştiğini dile getirdi.
"İki hakimle sen buraya doğalgaz götüremezsin diyor, inanın sebebini anlamakta zorlanıyoruz" diyen Yılmaz, buna rağmen aradan geçen 13 yıllık sürede doğalgazın sektörel dağılımında köklü değişiklikler yaşadıklarını, elektrik üretiminde kullanılan doğalgazın payının yüzde 48'e indiğini, sanayi ve meskenin payının da yüzde 50'ye yükseldiğini ifade etti.
Akaryakıt piyasası ile ilgili de konuşan Yılmaz, benzin fiyatlarının Avrupa'ya kıyasla biraz yüksek olduğunu, buna mukabil motorin fiyatlarının Avrupa ortalaması düzeyinde olduğunun altını çizdi.
Bu konuyla ilgili bazı basın yayın organlarında "EPDK akaryakıt fiyatlarını yükseltti" yönünde haberler çıktığına işaret eden Yılmaz, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"EPDK'ya vurmak için özellikle belli medya grubu hep EPDK'yı gündemde tutuyor. Bununla ilgili ve şahsımla ilgili açılan onlarca dava var. Bunun bir çok sebebi var. 10 sene öncesine gittiğimizde, enerji sektöründe bu tip hadiselerin olmamasında kurul üyesi arkadaşlarımın ve hepsinin katkısı var. Bir yargıda yaşadığımız hadiseyi orada yaşamadık, bir emniyette yaşadığımız hadiseyi enerji sektöründe yaşamamamızın bedelini bize ödettirmeye çalışıyorlar. Biz gerekirse bu bedeli ödemeye hazırız. Buraya şuradan geldim. Motorin fiyatları Avrupa ile hemen hemen aynı düzeyde. Bizde vergiler yüksek… Yüksek mi? Doğru yüksek ama bugün Fransa'da da yüksek, İngiltere'de de yüksek. Ben verginin yüksek olmasını savunmuyorum ama biz akaryakıt olarak dışa bağımlı bir ülkeyiz. Bunu dikkate alalım. Bir takım vergilerin olması da lazım. Biz vergi oranları ile bütün Avrupa oranlarını her gün internet sitemizde yayınlıyoruz. Bu yönüyle de şeffaf bir kurumuz. Bu tip kasıtlı haberler bizim kurumumuzu yıpratmak için yapılıyor. Bu tip haberler için gerektiğinde hesabını da soracağız."
Yılmaz, tavan fiyat uygulaması ile ilgili, "Şirketler bize 'iyi ki tavan fiyatı koydunuz yoksa biz daha yukarı tırmanmaya devam ediyorduk' diyor" ifadelerini kullandı.
'BİR BAYİİ GRUBU FEVERAN EDİYOR'
Yılmaz, sunumundan sonra İTO üyelerinin sorularını da yanıtladı.
Gelecek 10 yılın sonunda lisanssızların alım garantisinin devam etmeyeceği bilgisini veren Yılmaz, Türkiye'deki yenilenebilir enerjide yerli kaynakların bir şekilde sisteme girmesi gerektiğini söyledi.
Bunun için 10 yıl teşvik verdikten sonra 10 yılın sonunda katkı verilen hususun ceza niteliğine geçeceğini bildiren Yılmaz, "Bu da oradaki yatırımların önünü kesmiş olur. Zaten bu ufak işletmeler 1000 megawatt altında. Amaç burada sisteme güç kazandırmak" şeklinde konuştu.
Piyasayı bozan unsurlar olduğu takdirde EPDK'nın bir takım kararlar alarak yoluna devam edeceğinin de altını çizen Yılmaz, "Tavan kararı almamızdan bu yana piyasa ile çalışmalarımız devam ediyor. Sona doğru yaklaştık. Burada öyle bir yapı oluşmadı. Serbest piyasaya geçince şirketler bu serbest piyasa algısını kötüye kullandı. Ben bu yapıyı bozmak istiyorum. Serbest piyasa kendini dengeler. Piyasanın yüzde 80-85'ini tutan bir yapı vardı. Vahşi kapitalizm kuralları rekabeti önleyecek şekilde işledi. Biz buna müdahale ettik. Belirli bir bayii grubu var piyasanın rantını toplayan onlar feveran ediyor."
İTO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Gökhan Murat Kalsın ise Türkiye'nin enerjide dışarı bağımlılığının yüzde 73 seviyesinde olduğunu, geçen yıl 54,9 milyar dolarlık enerji ithalatı gerçekleştirildiğini söyledi.
Yüksek enerji ithalatının cari açığın önemli bir bölümünü oluşturup ekonomiyi zorlayıcı bir etkiye sahip olduğuna işaret eden Kalsın, "Diğer yandan enerji ithalatının döviz rezervlerinden karşılandığını hesaba katarsak, döviz kurundaki artışlar çarpan etkisi ile ekonomimize ciddi manada sıkıntılar yaşatmakta" dedi.
Özellikle Rüzgar ve enerjinin Türkiye için büyük bir şans olduğunu vurgulayan Kalsın, iş dünyasını yenilenebilir enerji yatırımları konusunda cesaretlendirmenin çok önemli olduğunu vurguladı.
Yerli kömüre ağırlık verilmesinin enerji çeşitliliği açısından da önemli olduğuna da işaret eden Kalsın, "En ucuz enerji tasarruf edilen enerjidir. Enerjimizi boşa harcamayıp gerekli tasarruf önlemlerini aldığımızda hem elektrik tüketimimiz makul seviyelere gelecek, hem de cebimizden çıkacak para daha da azalmış olacak" şeklinde konuştu.