Beyaz Saray'da kritik açıklama
ABD ile tam mutabakat
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Suriye’de kanlı sürecin sonlandırılması, halkın meşru taleplerini karşılayan yeni bir yönetimin inşası konusunda, ABD ile tam bir mutabakat içerisindeyiz" dedi.
Beyaz Saray’da baş başa ve heyetler arası görüşmelerde bir araya gelen Başbakan Erdoğan ve ABD Başkanı Barack Obama, daha sonra Rose Garden’de ortak basın toplantısı düzenledi.
Başbakan Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, Washington’da bulunmaktan büyük memnuniyet duyduğunu belirterek, "Türkiye’nin yakın müttefiki, ABD Başkanı değerli dostum Barack Obama ile görüşmek üzere bir kez daha Washington’da bulunmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Gösterilen ev sahipliğine özellikle şahsım, heyetim adına şükranlarımı ifade etmek istiyorum" diye konuştu.
Tüm ABD halkına Boston’daki terör saldırıları nedeniyle bir kez daha başsağlığı dileyen Başbakan Erdoğan, "Uzun yıllardır terörle mücadele eden ve terör nedeniyle ağır kayıplar vermiş bir ülke olarak ABD’nin ve halkının hissiyatını çok yakından anladığımızı ifade etmek isterim" ifadesini kullandı.
"Terörle ortak mücadelemizi sürdürme konusunda son derece kararlıyız"
Başbakan Erdoğan, "Türkiye ve ABD olarak terörle ortak mücadelemizi sürdürme konusunda son derece kararlıyız. Türkiye ve ABD Ortadoğu’dan Balkanlara, Doğu Akdeniz’den Kafkaslara, terörle mücadeleden enerji arz güvenliğine kadar çok geniş bir alanda güç birliği sergiliyorlar, güçlü bir işbirliği sergiliyorlar" değerlendirmesinde bulundu.
Obama ile yaptığı görüşmede Türkiye-ABD ilişkilerinin yanı sıra iki ülkenin ortak gündeminde yer alan güncel meseleleri ele aldıklarını, bölgesel ve küresel konulara dair görüş alışverişinde bulunduklarını bildiren Başbakan Erdoğan, görüş alışverişinin gün içerisindeki temaslarda devam edeceğine vurguladı.
Başbakan Erdoğan, beraberinde 100’e yakın iş adamı bulunduğunu hatırlatarak, iş adamlarının da ABD’de karşıtlarıyla sektörel bazda görüşmelerini devam ettireceklerini söyledi.
Türkiye ve ABD’nin, ikili ekonomik ve ticari ilişkilerini daha ileri bir düzeye yükseltme hedefini koyduklarına işaret eden Erdoğan, şöyle konuştu:
"10 yıl önce 8 milyar dolar gibi bir seviyedeydik. Şu anda 20 milyar dolar gibi bir seviyeye ulaştık fakat bu yeterli değil. Bunu çok daha ileri taşımamız gerekiyor. Türkiye ve ABD, ikili ekonomik ve ticari ilişkilerini daha ileri düzeye taşırken burada yeni anlaşmalarla serbest ticaret anlaşmasıyla bunu güçlendirmemiz gerekiyor. Bu hususta ortak siyasi iradeye sahip olduğumuzu bir kez daha teyit etme imkanını bulduk."
"Suriye konusunda düşüncelerimizin örtüştüğünü hep birlikte dinledik"
Başbakan Erdoğan, görüşmelerin bölgesel meselelerle ilgili kısmında Suriye’nin bir numaralı konuları olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Şu ana kadar geldiğimiz süreci, bundan sonra yapılabilecek olanları görüştük. Burada düşüncelerimizin örtüştüğünü, az önce Sayın Başkan’ın ifadeleriyle hep birlikte dinledik. Bu konuyu akşam yapacağımız görüşmede daha detaylı olarak ele alacağız. Suriye’de kanlı sürecin sonlandırılması, halkın meşru taleplerini karşılayan yeni bir yönetimin inşası konusunda, ABD ile tam bir mutabakat içerisindeyiz. Bu noktada muhalefetin desteklenmesi ve Esed’in gitmesi, Suriye’nin terör örgütlerinin faaliyet sahası olmasının engellenmesi, kimyasal silahların kullanılmasının engellenmesi, bütün azınlıkların güvenliklerinin temin edilmesi öncelikli olarak önem arz etmektedir. Bu öncelikli konularda yapılması gerekenleri Sayın Başkan ile ele aldık ve akşamki görüşmemizde de bunları detaylandıracağız."
"Irak’ta istikrarlı bir dönemin başlaması ABD ile ortak arzumuz"
Başbakan Erdoğan, Irak’ın da gündeme alındığını ifade ederek, "Irak’ta seçimlerin şeffaf şekilde yapılmasının ve bütün siyasi grupların sürece katılmasının sağlanması önem arz ediyor. Irak’ta her kesimin katılımıyla huzurlu ve istikrarlı bir dönemin başlaması ABD ile ortak arzumuz" dedi.
Ortadoğu’daki barış sürecini de değerlendirdiklerini vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Gazze’ye insani yardım götüren Mavi Marmara gemisine yönelik saldırıda hayatını kaybeden Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları ve bir ABD vatandaşı için tazminat ödenmesi konusunda, bildiğiniz gibi İsrail Hükümetiyle çalışmalar devam ediyor. Gazze’ye yapacağım ziyaretin gerek İsrail-Filistin barışına gerek Filistin’in ittifakına önemli katkılar sağlayacağına inanıyorum."
Başbakan Erdoğan, Kıbrıs konusunda da "KKTC, Kıbrıs’ta da kapsamlı bir çözüme gidilmesine, geçmişe nazaran her zamankinden daha elverişi bir zemin oluştuğuna inanıyor ve bu imkanın heba edilmemesini şu anda diliyoruz" diye konuştu.
Erdoğan, Obama ile Azerbaycan, Ermenistan, İran, Afganistan, Afrika ve Myanmar konularını değerlendirme imkanı bulduklarını ifade etti.
Türkiye ve ABD’nin terörizmle ortak mücadelesinin devam edeceğine dikkati çeken Başbakan Erdoğan, "Savunma sanayine ilişkin konuları da ele aldık. Açıkçası Türkiye-ABD ilişkileri açısından tarihi bir gün, tarihi bir dönüm noktası yaşadığımıza inanıyorum. Bölgesel ve küresel meselelerde Türkiye-ABD ortaklığı barışa, huzura, güvenlik ve istikrara daha yoğun şekilde hizmet edecektir" görüşünü belirtti.
Konuşmasını kısa tuttuğunu dile getiren Başbakan Erdoğan, "Yağmurdan kaçtığım için değil, yağmuru bir bereket olarak görüyorum, kaçmak asla söz konusu değildir" esprisini yaparak, görüşmelerin hayırlara vesile olmasını diledi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Bizim derdimiz otokratik bir rejimden, bir diktatörlükten Suriye’yi kurtarmaktır" dedi.
Beyaz Saray’da baş başa ve heyetlerarası görüşmelerde bir araya gelen Başbakan Erdoğan ve ABD Başkanı Barack Obama, daha sonra Rose Garden’da düzenledikleri ortak basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Başbakan Erdoğan, Gazze’ye planladığı ziyaretiyle ilgili soru üzerine, "Benim şu andaki planımda büyük ihtimalle haziran ayı içerisinde bir Gazze ziyaretimiz söz konusu. Ziyaret, sadece Gazze’ye olmayacak, aynı zamanda Batı Şeria’ya da bir ziyaret gerçekleşecek. Ortadoğu’nun barışında bu ziyaretimizi çok önemsiyorum. Özellikle burada bir grubun sahiplenilmesi gibi bir şey olamaz. Bunun Filistin uzlaşı sürecine de katkı getirmesini, katkı vermesini özellikle çok çok benimsiyorum ve temennim odur ki bu ziyaretle bu sürece katkıda bulunmuş olalım" diye konuştu.
Bir gazetecinin, Suriye’nin sahip olduğu kimyasal silahlarla ilgili Türkiye’nin elinde kanıtlar olduğunun bilindiğini belirterek, söz konusu kanıtlara ilişkin Obama’ya sunum yapılıp yapılmadığını ve Türkiye’nin bundan sonraki süreçte ABD’den ne beklediğini sorması üzerine Erdoğan, şunları söyledi:
"Öncelikle gerek kimyasal silahlar konusu gerek atılan, kullanılan füzeler konusu bütün bunlarla ilgili belge, bilgi bunları ilgili birimlerimiz birbirleriyle paylaşıyorlar. Burada sadece Amerika ve Türkiye değil, aynı şekilde İngiltere, onlar da yine bu tür bilgilere, belgelere sahipler. Bu konuları aramızda tabii aramızda paylaşıyoruz ve zaten ilgili birimlere de başta BM Güvenlik Konseyi olmak üzere bunları vakti saati geldiğinde aktarmak suretiyle de bu kamuoyunun bilgilendirilmesini de sağlamış olacağız. Süreci bu şekilde ilgili birimlerimizle sürdüreceğiz."
"Suriye konusundaki hassasiyetini görmek istiyoruz"
Erdoğan, ABD’nin Suriye’deki çabaları güçlendirmemesi durumunda sürecin ne şekilde etkileneceği yönündeki soruya ise, "Tabii şu anda siz bardağın boş tarafını gösteriyorsunuz. Ben bardağın dolu tarafından olaylara bakmak istiyorum ve şu anda bizler uluslararası camianın Suriye konusundaki hassasiyetini görmek istiyoruz" yanıtını verdi.
"Şu anda uluslararası camianın hassasiyetini göstermesi için Türkiye olarak biz çaba göstereceğiz" diyen Erdoğan, şöyle devam etti:
"İnanıyorum ki ABD aynı şekilde bu çabayı gösteriyor ve diğer ülkeler gerek BM Güvenlik Konseyi gerek Arap Ligi gerekse tüm bunların dışında olduğu halde buna hassasiyet gösteren ülkeler var ve bizler bu süreci daha da hızlandırabilmenin şu anda gayreti içerisindeyiz. Nitekim bu seyahatten sonra çok daha farklı ülkeleri ben de Dışişleri Bakanım da dolaşmak, ziyaret etmek suretiyle bu süreci daha nasıl hızlandıracağız, nasıl daha az insan ölsün ve bir demokratik rejim Suriye’ye süratle nasıl gelsin? Bizim derdimiz, otokratik bir rejimden, bir diktatörlükten Suriye’yi kurtarmaktır. Bu da öyle zannediyorum ki demokrasiye inanmış tüm ülkelerin ortak sorunudur. Bunu başarmak için bu yoldaki gayretimizi sürdüreceğiz."
Erdoğan, Suriye’yle ilgili bir başka soru üzerine, "Tabii burada Rusya Federasyonu’nun bu işin içinde olması, Çin’in bu işin içinde olması çok çok önemli. BM Güvenlik Konseyi daimi üyeleri açısından önemsiyoruz ve onların da bu sürece katılımı bu işi çok daha hızlandıracaktır ama uluslararası camianın baskısı burada önem ifade ediyor" değerlendirmesinde bulundu.
"Amerika ile süreci kararlı şekilde sürdüreceğiz"
Türkiye’nin, şimdiye kadar Suriye halkına yaptığı insani yardımların değerinin 1,5 milyar dolara ulaştığına dikkati çeken Erdoğan, şöyle konuştu:
"Bunu bir de biz şu anda açık kapı politikasıyla hala devam ettiriyoruz ve devam ettireceğiz. Çünkü 910 kilometre bir sınırımızın olduğu ülke Suriye. Akrabalık ilişkilerinin olduğu bir ülke Suriye ve bunu bölge barışı için çok çok önemsiyoruz. Çünkü bölgede zaten bir İsrail-Filistin normalleşme süreci için atılan adımlar var, gayretler var. Yeni yeni başımıza başka sıkıntılar açmamızın bir anlamı yok. Biz, biliyorsunuz bir ara da Suriye İsrail arasındaki ilişkilerin barışa yönelmesi noktasında adımlar atmıştık ki 5 bölümde bu çalışmalar yürüdü ama 5’inden sonra maalesef kesilmişti. Temenni ederim ki bölge barışı için atacağımız bu adımlar neticeyi verir ve Amerika ile bu süreci de kararlı bir şekilde sürdüreceğiz."
Erdoğan, Suriye’deki olaylarla ilgili başka bir soruya karşılık da "Bu konuda özellikle BM Güvenlik Konseyi’nin atacağı adım veya bu Cenevre süreci önem arz ediyor. Bunları aramızda değerlendireceğiz" ifadelerini kullandı.
Yağmur altında basın toplantısı
Başbakan Erdoğan ve Obama, basın toplantısını, ABD’de önem verilen konuklar için nadiren açılan Rose Garden’de düzenledi. Toplantı, Erdoğan ve Obama’nın baş başa ve heyetlerarası görüşmelerinin planlanandan yaklaşık 30 dakika uzun sürmesi nedeniyle, 45 dakika geç başladı.
İki lider basın toplantısı için kameraların karşısına geçtiği anda yağmur başladı. Başbakan Erdoğan, konuşmasının sonunda, "Yağmurdan kaçtığım için değil, yağmuru bir bereket olarak görüyorum. Kaçmak asla söz konusu değildir. Görüşmelerimizin ülkelerimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum" dedi.
Gazetecilerin sorularını yanıtlarken yağmurun şiddetini artırması üzerine Obama, "Bugün hava bizle işbirliği yapmıyor. İyi bir ev sahibi olduğumdan emin olmak istiyorum. Şemsiye ister misiniz?" diye Başbakan Erdoğan’a sordu.
Başbakan Erdoğan’ın teşekkür etmesi üzerine, Obama, danışmanlarına dönerek "Deniz piyadelerinden destek alalım, yanımızda iyi duracaklar" diyerek espri yaptı. Askerler, yağmur dinene kadar iki lidere şemsiye tuttu.
Basın toplantısının ardından, Başbakan Erdoğan, ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden ve ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’in onuruna verdiği öğle yemeğine katılmak üzere Rose Garden’dan ayrıldı.
ABD Başkanı Barack Obama, Başbakan Erdoğan’ı makam aracına kadar uğurladı. Obama, araç hareket edene kadar bekledi ve Erdoğan’a el salladı.
Beyaz Saray’da baş başa ve heyetler arası görüşmelerde bir araya gelen Başbakan Erdoğan ve ABD Başkanı Barack Obama, daha sonra Rose Garden’de ortak basın toplantısı düzenledi.
Başbakan Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, Washington’da bulunmaktan büyük memnuniyet duyduğunu belirterek, "Türkiye’nin yakın müttefiki, ABD Başkanı değerli dostum Barack Obama ile görüşmek üzere bir kez daha Washington’da bulunmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Gösterilen ev sahipliğine özellikle şahsım, heyetim adına şükranlarımı ifade etmek istiyorum" diye konuştu.
Tüm ABD halkına Boston’daki terör saldırıları nedeniyle bir kez daha başsağlığı dileyen Başbakan Erdoğan, "Uzun yıllardır terörle mücadele eden ve terör nedeniyle ağır kayıplar vermiş bir ülke olarak ABD’nin ve halkının hissiyatını çok yakından anladığımızı ifade etmek isterim" ifadesini kullandı.
"Terörle ortak mücadelemizi sürdürme konusunda son derece kararlıyız"
Başbakan Erdoğan, "Türkiye ve ABD olarak terörle ortak mücadelemizi sürdürme konusunda son derece kararlıyız. Türkiye ve ABD Ortadoğu’dan Balkanlara, Doğu Akdeniz’den Kafkaslara, terörle mücadeleden enerji arz güvenliğine kadar çok geniş bir alanda güç birliği sergiliyorlar, güçlü bir işbirliği sergiliyorlar" değerlendirmesinde bulundu.
Obama ile yaptığı görüşmede Türkiye-ABD ilişkilerinin yanı sıra iki ülkenin ortak gündeminde yer alan güncel meseleleri ele aldıklarını, bölgesel ve küresel konulara dair görüş alışverişinde bulunduklarını bildiren Başbakan Erdoğan, görüş alışverişinin gün içerisindeki temaslarda devam edeceğine vurguladı.
Başbakan Erdoğan, beraberinde 100’e yakın iş adamı bulunduğunu hatırlatarak, iş adamlarının da ABD’de karşıtlarıyla sektörel bazda görüşmelerini devam ettireceklerini söyledi.
Türkiye ve ABD’nin, ikili ekonomik ve ticari ilişkilerini daha ileri bir düzeye yükseltme hedefini koyduklarına işaret eden Erdoğan, şöyle konuştu:
"10 yıl önce 8 milyar dolar gibi bir seviyedeydik. Şu anda 20 milyar dolar gibi bir seviyeye ulaştık fakat bu yeterli değil. Bunu çok daha ileri taşımamız gerekiyor. Türkiye ve ABD, ikili ekonomik ve ticari ilişkilerini daha ileri düzeye taşırken burada yeni anlaşmalarla serbest ticaret anlaşmasıyla bunu güçlendirmemiz gerekiyor. Bu hususta ortak siyasi iradeye sahip olduğumuzu bir kez daha teyit etme imkanını bulduk."
"Suriye konusunda düşüncelerimizin örtüştüğünü hep birlikte dinledik"
Başbakan Erdoğan, görüşmelerin bölgesel meselelerle ilgili kısmında Suriye’nin bir numaralı konuları olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Şu ana kadar geldiğimiz süreci, bundan sonra yapılabilecek olanları görüştük. Burada düşüncelerimizin örtüştüğünü, az önce Sayın Başkan’ın ifadeleriyle hep birlikte dinledik. Bu konuyu akşam yapacağımız görüşmede daha detaylı olarak ele alacağız. Suriye’de kanlı sürecin sonlandırılması, halkın meşru taleplerini karşılayan yeni bir yönetimin inşası konusunda, ABD ile tam bir mutabakat içerisindeyiz. Bu noktada muhalefetin desteklenmesi ve Esed’in gitmesi, Suriye’nin terör örgütlerinin faaliyet sahası olmasının engellenmesi, kimyasal silahların kullanılmasının engellenmesi, bütün azınlıkların güvenliklerinin temin edilmesi öncelikli olarak önem arz etmektedir. Bu öncelikli konularda yapılması gerekenleri Sayın Başkan ile ele aldık ve akşamki görüşmemizde de bunları detaylandıracağız."
"Irak’ta istikrarlı bir dönemin başlaması ABD ile ortak arzumuz"
Başbakan Erdoğan, Irak’ın da gündeme alındığını ifade ederek, "Irak’ta seçimlerin şeffaf şekilde yapılmasının ve bütün siyasi grupların sürece katılmasının sağlanması önem arz ediyor. Irak’ta her kesimin katılımıyla huzurlu ve istikrarlı bir dönemin başlaması ABD ile ortak arzumuz" dedi.
Ortadoğu’daki barış sürecini de değerlendirdiklerini vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Gazze’ye insani yardım götüren Mavi Marmara gemisine yönelik saldırıda hayatını kaybeden Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları ve bir ABD vatandaşı için tazminat ödenmesi konusunda, bildiğiniz gibi İsrail Hükümetiyle çalışmalar devam ediyor. Gazze’ye yapacağım ziyaretin gerek İsrail-Filistin barışına gerek Filistin’in ittifakına önemli katkılar sağlayacağına inanıyorum."
Başbakan Erdoğan, Kıbrıs konusunda da "KKTC, Kıbrıs’ta da kapsamlı bir çözüme gidilmesine, geçmişe nazaran her zamankinden daha elverişi bir zemin oluştuğuna inanıyor ve bu imkanın heba edilmemesini şu anda diliyoruz" diye konuştu.
Erdoğan, Obama ile Azerbaycan, Ermenistan, İran, Afganistan, Afrika ve Myanmar konularını değerlendirme imkanı bulduklarını ifade etti.
Türkiye ve ABD’nin terörizmle ortak mücadelesinin devam edeceğine dikkati çeken Başbakan Erdoğan, "Savunma sanayine ilişkin konuları da ele aldık. Açıkçası Türkiye-ABD ilişkileri açısından tarihi bir gün, tarihi bir dönüm noktası yaşadığımıza inanıyorum. Bölgesel ve küresel meselelerde Türkiye-ABD ortaklığı barışa, huzura, güvenlik ve istikrara daha yoğun şekilde hizmet edecektir" görüşünü belirtti.
Konuşmasını kısa tuttuğunu dile getiren Başbakan Erdoğan, "Yağmurdan kaçtığım için değil, yağmuru bir bereket olarak görüyorum, kaçmak asla söz konusu değildir" esprisini yaparak, görüşmelerin hayırlara vesile olmasını diledi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Bizim derdimiz otokratik bir rejimden, bir diktatörlükten Suriye’yi kurtarmaktır" dedi.
Beyaz Saray’da baş başa ve heyetlerarası görüşmelerde bir araya gelen Başbakan Erdoğan ve ABD Başkanı Barack Obama, daha sonra Rose Garden’da düzenledikleri ortak basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Başbakan Erdoğan, Gazze’ye planladığı ziyaretiyle ilgili soru üzerine, "Benim şu andaki planımda büyük ihtimalle haziran ayı içerisinde bir Gazze ziyaretimiz söz konusu. Ziyaret, sadece Gazze’ye olmayacak, aynı zamanda Batı Şeria’ya da bir ziyaret gerçekleşecek. Ortadoğu’nun barışında bu ziyaretimizi çok önemsiyorum. Özellikle burada bir grubun sahiplenilmesi gibi bir şey olamaz. Bunun Filistin uzlaşı sürecine de katkı getirmesini, katkı vermesini özellikle çok çok benimsiyorum ve temennim odur ki bu ziyaretle bu sürece katkıda bulunmuş olalım" diye konuştu.
Bir gazetecinin, Suriye’nin sahip olduğu kimyasal silahlarla ilgili Türkiye’nin elinde kanıtlar olduğunun bilindiğini belirterek, söz konusu kanıtlara ilişkin Obama’ya sunum yapılıp yapılmadığını ve Türkiye’nin bundan sonraki süreçte ABD’den ne beklediğini sorması üzerine Erdoğan, şunları söyledi:
"Öncelikle gerek kimyasal silahlar konusu gerek atılan, kullanılan füzeler konusu bütün bunlarla ilgili belge, bilgi bunları ilgili birimlerimiz birbirleriyle paylaşıyorlar. Burada sadece Amerika ve Türkiye değil, aynı şekilde İngiltere, onlar da yine bu tür bilgilere, belgelere sahipler. Bu konuları aramızda tabii aramızda paylaşıyoruz ve zaten ilgili birimlere de başta BM Güvenlik Konseyi olmak üzere bunları vakti saati geldiğinde aktarmak suretiyle de bu kamuoyunun bilgilendirilmesini de sağlamış olacağız. Süreci bu şekilde ilgili birimlerimizle sürdüreceğiz."
"Suriye konusundaki hassasiyetini görmek istiyoruz"
Erdoğan, ABD’nin Suriye’deki çabaları güçlendirmemesi durumunda sürecin ne şekilde etkileneceği yönündeki soruya ise, "Tabii şu anda siz bardağın boş tarafını gösteriyorsunuz. Ben bardağın dolu tarafından olaylara bakmak istiyorum ve şu anda bizler uluslararası camianın Suriye konusundaki hassasiyetini görmek istiyoruz" yanıtını verdi.
"Şu anda uluslararası camianın hassasiyetini göstermesi için Türkiye olarak biz çaba göstereceğiz" diyen Erdoğan, şöyle devam etti:
"İnanıyorum ki ABD aynı şekilde bu çabayı gösteriyor ve diğer ülkeler gerek BM Güvenlik Konseyi gerek Arap Ligi gerekse tüm bunların dışında olduğu halde buna hassasiyet gösteren ülkeler var ve bizler bu süreci daha da hızlandırabilmenin şu anda gayreti içerisindeyiz. Nitekim bu seyahatten sonra çok daha farklı ülkeleri ben de Dışişleri Bakanım da dolaşmak, ziyaret etmek suretiyle bu süreci daha nasıl hızlandıracağız, nasıl daha az insan ölsün ve bir demokratik rejim Suriye’ye süratle nasıl gelsin? Bizim derdimiz, otokratik bir rejimden, bir diktatörlükten Suriye’yi kurtarmaktır. Bu da öyle zannediyorum ki demokrasiye inanmış tüm ülkelerin ortak sorunudur. Bunu başarmak için bu yoldaki gayretimizi sürdüreceğiz."
Erdoğan, Suriye’yle ilgili bir başka soru üzerine, "Tabii burada Rusya Federasyonu’nun bu işin içinde olması, Çin’in bu işin içinde olması çok çok önemli. BM Güvenlik Konseyi daimi üyeleri açısından önemsiyoruz ve onların da bu sürece katılımı bu işi çok daha hızlandıracaktır ama uluslararası camianın baskısı burada önem ifade ediyor" değerlendirmesinde bulundu.
"Amerika ile süreci kararlı şekilde sürdüreceğiz"
Türkiye’nin, şimdiye kadar Suriye halkına yaptığı insani yardımların değerinin 1,5 milyar dolara ulaştığına dikkati çeken Erdoğan, şöyle konuştu:
"Bunu bir de biz şu anda açık kapı politikasıyla hala devam ettiriyoruz ve devam ettireceğiz. Çünkü 910 kilometre bir sınırımızın olduğu ülke Suriye. Akrabalık ilişkilerinin olduğu bir ülke Suriye ve bunu bölge barışı için çok çok önemsiyoruz. Çünkü bölgede zaten bir İsrail-Filistin normalleşme süreci için atılan adımlar var, gayretler var. Yeni yeni başımıza başka sıkıntılar açmamızın bir anlamı yok. Biz, biliyorsunuz bir ara da Suriye İsrail arasındaki ilişkilerin barışa yönelmesi noktasında adımlar atmıştık ki 5 bölümde bu çalışmalar yürüdü ama 5’inden sonra maalesef kesilmişti. Temenni ederim ki bölge barışı için atacağımız bu adımlar neticeyi verir ve Amerika ile bu süreci de kararlı bir şekilde sürdüreceğiz."
Erdoğan, Suriye’deki olaylarla ilgili başka bir soruya karşılık da "Bu konuda özellikle BM Güvenlik Konseyi’nin atacağı adım veya bu Cenevre süreci önem arz ediyor. Bunları aramızda değerlendireceğiz" ifadelerini kullandı.
Yağmur altında basın toplantısı
Başbakan Erdoğan ve Obama, basın toplantısını, ABD’de önem verilen konuklar için nadiren açılan Rose Garden’de düzenledi. Toplantı, Erdoğan ve Obama’nın baş başa ve heyetlerarası görüşmelerinin planlanandan yaklaşık 30 dakika uzun sürmesi nedeniyle, 45 dakika geç başladı.
İki lider basın toplantısı için kameraların karşısına geçtiği anda yağmur başladı. Başbakan Erdoğan, konuşmasının sonunda, "Yağmurdan kaçtığım için değil, yağmuru bir bereket olarak görüyorum. Kaçmak asla söz konusu değildir. Görüşmelerimizin ülkelerimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum" dedi.
Gazetecilerin sorularını yanıtlarken yağmurun şiddetini artırması üzerine Obama, "Bugün hava bizle işbirliği yapmıyor. İyi bir ev sahibi olduğumdan emin olmak istiyorum. Şemsiye ister misiniz?" diye Başbakan Erdoğan’a sordu.
Başbakan Erdoğan’ın teşekkür etmesi üzerine, Obama, danışmanlarına dönerek "Deniz piyadelerinden destek alalım, yanımızda iyi duracaklar" diyerek espri yaptı. Askerler, yağmur dinene kadar iki lidere şemsiye tuttu.
Basın toplantısının ardından, Başbakan Erdoğan, ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden ve ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’in onuruna verdiği öğle yemeğine katılmak üzere Rose Garden’dan ayrıldı.
ABD Başkanı Barack Obama, Başbakan Erdoğan’ı makam aracına kadar uğurladı. Obama, araç hareket edene kadar bekledi ve Erdoğan’a el salladı.