Boğaz'da ölüm gemilerine ambargo!

Ulaştırma Bakanı Yıldırım, "Sonucu ne olursa olsun" dedi!

Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Şile'de bir süre önce yaşanan kazanın substandard (standart altı) gemilerin bölgede ne kadar büyük tehlike ve riskle karşı karşıya olunduğunu gösterdiğini belirterek, Türkiye'nin bu konuda tedbirlerini daha da sıkılaştıracağını bildirdi.

Gemi Mühendisleri Odası'nın (GMO) 58'inci yıl dönümü gecesine katılan Yıldırım, burada yaptığı konuşmada, Şile açıklarında 12 gün önce batan yük gemisinin mürettebatını kurtarmak için denize açılan ve fırtınanın etkisiyle sürüklenip, kayalıklara çarparak parçalanan Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü'ne ait tahlisiye botunun personeline ilişkin, ''Hayatını feda etmekten çekinmeyen kahraman denizci şehitlerimizi rahmetle anıyorum. Denizcilik camiasına başsağlığı diliyorum'' dedi.

HAYATI HİÇE SAYAN ÜLKELER
Yıldırım, yaşanan kazanın substandard gemilerin bölgede ne kadar büyük bir tehlike olduğunu tekrar hatırlattığını ve ne kadar büyük bir riskle karşı karşıya kalındığını bir kez daha gösterdiğini kaydetti.

Uluslararası denizcilik kamuoyunun, ticaret uğruna denizleri ve denizlerde gemileri seyrettiren denizcilerin hayatını hiçe sayan, gerekli tedbirleri almayan, standart altı gemilerle ticaretini yapmakta ısrar eden ülkelerin üzerinde, önemle ve ısrarla durması gerektiğinin altını çizen Bakan Binali Yıldırım, şu bilgileri verdi:

''Bu sabah Uluslararası Denizcilik Örgütü Genel Sekreteriyle bu konuyu müzakere ettik, yarım saat telefonda konuştuk. Bizim Türkiye olarak bu tedbirleri almamız yetmez. Uluslararası denizcilik camiasının, denizde can ve mal emniyetine bu kadar titizlenen bir kuruluşun, mutlaka bu müzmin ve kronikleşmiş soruna müdahale etmesi lazım. Ecdadımızın bize mirası olan denizlerin mutlaka bu risklerden arındırılması gerekiyor.

SONUCU NE OLURSA OLSUN
Bundan böyle Türkiye olarak bu konuda tedbirlerimizi daha da sıkılaştıracağız. Sonucu ne olursa olsun, liman devleti olarak bu konuda en ufak bir müsamaha göstermeyeceğiz. Hiç kimse insanlar üzerinden, insanların hayatı üzerinden ticaret yapamaz. Ticaretini de sürdüremez. Önce insan... Biz 10 senedir 'insan' diyerek yola çıktık. İnsanın yücelttiği devlet yücelsin diye, her yaptığımız işte bunu en önde gelen ilke olarak kabul ettik.

Onun için bugün Türkiye'nin son 10 yılına baktığımızda, milletimizin bize verdiği kuvvetli destek ve bunun sonucunda oluşan güven ve istikrar ile Türkiye'nin gücüne iki kat güç kattığını görüyoruz.''

Binali Yıldırım, Türkiye'nin 2000'li yılların başında elde ettiği güçlü siyasi irade ile her alanda olduğu gibi denizcilik sektörünün de de müthiş işler başardığına dikkati çekerek, ''500 milyon dolar gemi inşaatı ile ilgili ihracat yaparken, 2,5 milyar dolarlara eriştiğimiz günleri gördük. Siparişte, gemi inşaatında 23'üncü sıralardan 4'üncü sıralara tırmandık. Tersane kapasitesinde de keza durum böyle. 600 bin DWT'dan 3,6 milyon DWT kapasiteye çıktık. 52 tane yarım kalan tersanemiz var. Onlar da devreye girdiğinde kapasitemiz 7 Milyon DWT'a çıkacak'' diye konuştu.
Dünyada yaşanan krizi hatırlatan Yıldırım, Türkiye'nin bu krize hiçbir hazırlık yapmamış olmasına rağmen, dünyayla kıyaslandığında, gemi inşaatı sektöründe de, denizcilik sektöründe de krizi ufak tefek yara berelerle atlatan bir ülke olduğunu kaydetti.

Yıldırım, yaşanan olumsuzluklara da değinerek, ''Gemi inşaat sektörümüz daraldı mı, daraldı... 25 bin doğrudan çalışandan 15 bine düştü. Tersanelerimiz yeni sipariş alamadılar. Bunlar doğru. Ama her şeye rağmen, bugün Türk tersaneleri elindeki 2012'deki 112 siparişle Vietnam'dan sonra 5'inci sıradaki yerini koruyor. Çünkü büyük tersaneler, büyük gemi inşaatçısı ülkeler şu an da bu krizi daha derinden yaşıyorlar.'' diye konuştu.

Sonraki Haber