BRIC'in isim babası Türkiye'yi övdü
Jim O'Neill'den Türkiye'yi övgüler...
'BRIC''in isim babası Jim O'Neill, Türkiye ekonomisine övgüler yağdırdı. ''Türkiye, son iki yılda ekonomik olarak karşılaştığı zorluklarla iyi mücadele etti' diyen O'Neill, AB'ye girmek Türkiye için kayıp olabilir yorumunda bulundu!
Goldman Sachs Amerikan Yatırım Bankası'nın Portföy Yönetimi Başkanı Jim O'Neill, Türk ekonomisinin 2013 yılında yüzde 5 civarında büyüyeceğini öngörerek, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye'yi geriden takip ettiği eleştirilerine katıldığını belirtti.
O'Neill, ekonomileri hızla gelişen ülkeler olan Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin'e dikkat çektiği ve bu ülkelerin İngilizce isimlerinin baş harflerinden oluşan ''BRIC'' grubu ifadesini, 2001 yılında küresel finans dünyasına kazandıran ekonomist olarak biliniyor.
Jim O'Neill, İngiltere'nin Başkenti Londra'daki ofisinde soruları yanıtladı.
Türk ekonomisinin 2013 yılında yüzde 5 büyümesini tahmin ettiğini dile getiren O'Neill, Türk hükümetinin büyüme tahminlerinin doğru olduğunu kaydetti. Özellikle son iki yılda Türkiye'nin ekonomik olarak karşılaştığı zorluklarla iyi mücadele ettiğini belirten Jim O'Neill, ''Geçen yıl bu zamanlar ödemeler bilançosuyla ilgili endişelerimiz vardı. Ama bu konuda olumlu gelişmeler oldu ve kriz ihtimali bile doğmadı. Dolayısıyla Türkiye zorluklarla iyi mücadele etti ve gelecek yıl yüzde 5 civarında büyüyebilir'' dedi.
O'Neill, geçen yıllarda Türkiye'nin ekonomik krizlere ve şoklara karşı direncini arttırdığını da vurguladı.
''Diğer kredi dereceledirme kuruluşlarının da takip etmesi muhtemel''
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch'in geçen ay Türkiye'nin notunu yükselttiğinin anımsatılması ve ''Türk yetkililerin uluslararası derecelendirme kuruluşlarının Türkiye'yi geriden takip ettiği yönündeki eleştirilerine katılıyor musunuz?'' sorusuna ise O'Neill, ''Evet katılıyorum, oldukça yavaşlar'' yanıtını verdi.
Kredi derecelendirme kuruluşlarının yapıları gereği ''çok ihtiyatlı'' davrandıklarını ifade eden O'Neill, dünyadaki hızlı bilgi akışı ve teknoloji dikkate alındığında kredi derecelendirme kuruluşlarının, pazarların hali hazırda odaklandıkları şeyleri genelde geriden yakalamaya çalıştıklarını belirtti.
Başka kredi derecelendirme kuruluşlarının da Türkiye ile ilgili notlarını yükseltme ihtimali konusunda ise O'Neill, ''Bir kuruluş bir değişiklik yaptığında, diğerlerinin de takip etmesi muhtemel çünkü birbirleriyle rekabet halindeler'' dedi.
''Türkiye'nin belki sonunda AB'ye ihtiyacı olmayacak''
Türkiye'yi ilginç yapan üç unsur bulunduğunu söyleyen O'Neill, bunlardan ilkinin Doğu ile Batı arasında yer alması olduğunu, ikinci olarak da Türkiye'nin genç bir nüfusa sahip olduğunu anlattı.
''Türkiye'nin demografisi, Avrupa'daki herhangi bir ülkeden çok daha iyi'' diyen O'Neill, bu çerçevede İngiliz hükümetinin Türkiye'nin AB üyesi olması gerektiği görüşüne katıldığını belirtti.
O'Neill, Türkiye'nin üçüncü olarak ise Suriye, Mısır gibi bölgesindeki birçok ülke için ''rol model'' olabileceğini vurguladı.
Ekonomik krizde olan AB bölgesinin birçok yapısal sorunla karşı karşıya olduğuna dikkati çeken O'Neill, şöyle konuştu:
''Türkiye'nin belki sonunda AB'ye ihtiyacı olmayacak. Eğer, Avrupalı yetkililer Avro Bölgesindeki sorunları gelecek iki yıl içinde çözemezse, Avro Bölgesinin içinde bulunduğumuz 10 yılın sonunda ayakta kalabileceğinden emin değilim. BRIC ülkeleri küresel ticareti çok değiştirdi. 2020 yılında bazı ülkeler Avro Bölgesinde kalmak istemeyebilir.
Çok sağlam ve dayanıklı bir Avro Bölgesi olursa, Türkiye dahil olmayı düşünmeli, aksi halde İngiltere ve İsveç gibi bu bölgenin dışında kalmak daha iyi olur. Avrupalı politikacılar Türkiye'yi daha fazla kucaklamalı. Tarihi nedenlerden dolayı bunu ne yazık ki yapmıyorlar. Türkiye G20 içinde gün geçtikçe daha önemli ve olumlu bir güç oluyor.''
O'Neill, Avro krizinde Almanya'da 2013 yılının sonbaharında yapılacak seçimlerin önemine işaret ederek, bu seçimden sonra Almanya'nın Avro Bölgesinin nasıl var olması gerektiğine ilişkin kesin ve sert tavrını ortaya koyacağını kaydetti.
Almanya ile Fransa'nın Avro krizinin çözümünde ortak zeminde buluşmasının önemini de vurgulayan O'Neill, aksi halde Avrupa'nın yeni sorunlarla karşı karşıya kalacağını dile getirdi. O'Neill, ''2014 yılı, Avro Bölgesinin yapısal zayıflıklarını ortadan kaldırmak için son fırsat yılı olacak. Bu zamana kadar bir şey yapılamazsa, istek kaybolacaktır'' dedi.
'''MIST' ifadesini ben yaratmadım''
O'Neill, BRIC grubunun yanı sıra Türkiye'yi de dahil ettiği ''MIST'' grubunun da isim babası olarak biliniyor. Ancak O'Neill, MIST grubunun yaratıcısının tamamen kendisi olmadığını şöyle anlattı:
''Bir rapor yazarak Türkiye, Meksika, Güney Kore ve Endonezya'nın, BRIC ülkeleriyle birlikte küresel Gayri Safi Yurtiçi Hasıla'nın (GSYH) yüzde 1'inden daha fazla olduklarına dikkat çektim. Bu dört ülkeye geleneksel olarak gelişmekte olan pazarlar gibi davranılmaması gerektiğini, başka bir gözle bakılması gerektiğini vurguladım. Bu ülkelere, 'büyüyen pazarlar' dedim.
Bu dört ülkenin baş harflerinin birleşmesiyle 'MIST' ifadesinin oluşturulması ise oldukça şaşırtıcı. Çünkü ben raporda, 'MIST' ifadesini hiç kullanmadım. Raporu yayımladıktan sonra, özellikle Güney Koreli gazeteciler, 'Jim O'Neill 'MIST' diye yeni bir kısaltma, akronim yarattı' diye yazdılar. Başka akronimler, kısaltmalar yarattığım doğru ama 'MIST' gazeteciler tarafından benim adıma yaratılmış gibi oldu.''
''Türkiye, BRIC'e dahil olamaz''
İstanbul'da geçen Ekim ayında düzenlenen Türk-İngiliz İş Forumu'nda konuşan İngiltere Ticaret ve Yatırım Bakanı Lord Green'in İngiliz hükümetinin BRIC ülkeleri arasına, Rusya'yı değil Türkiye'yi koyduğunu söylediğinin anımsatılması ve ''Türkiye, BRIC grubuna dahil olabilir mi?'' sorusu üzerine ise O'Neill, şu cevabı verdi:
''Hayır dahil olamaz. Lord Green'in böyle bir şey söylemesi beni çok şaşırttı. Bu, İngiliz yetkililerin yaptıkları tipik popülist bir davranış. Rusya'nın büyüklüğü Türkiye'nin iki katından fazla. İçinde bulunduğumuz 10 yılda Rusya'nın küresel GSYH'ya katkısı, tüm Avrupa ülkelerinin toplamının dünya GSYH'na katkısı kadar olacak. Türkiye küresel olarak Rusya kadar önemli değil. İngiliz yetkililer Putin'i sevmediği için, her zaman Rusya önemli değilmiş gibi davranıyor. Ama bu çok aptalca. İngiliz ekonomisinin zorlanmasının nedenlerinden biri de bu; dünyayı görmezden geldikleri bir bakış açıları var.''
''İngiliz hükümetinin ekonomi politikası çok dar görüşlü''
İngiltere'deki mevcut koalisyon hükümetinin ekonomi politikalarını eleştiren O'Neill, ekonomi politikasının dış politikayı takip etmemesi ve bunun tam tersi olması gerektiğini söyledi.
İngiliz ekonomisinde ''üç dipli resesyon riski olduğu'' görüşlerine katılan O'Neill, İngiliz hükümetinin ekonomi politikalarının ''çok dar görüşlü ve yüzeysel'' olduğunu, bunun hayal kırıklığı yarattığını savundu.
''BRIC'' gibi yeni bir grup ve kısaltma yaratma planı olup olmadığına ilişkin ise O'Neill, ''Yeni bir kısaltma, akronim yaratmak istediğim konusunda emin değilim. Akronim yaratmayı sanırım sürdürmeyeceğim'' dedi.
Manchester doğumlu, 55 yaşındaki Jim O'Neill, finans sektöründeki kariyerine 1982 yılında Bank of America'da başladı. O'Neill, Goldman Sachs'a ise 1997 yılında katıldı ve 2001 yılında yatırım bankasının küresel ekonomik araştırma biriminin başına getirildi.
Bir finans dergisi tarafından geçen yıl ''Dünyanın en etkili kişileri'' arasında gösterilen O'Neill, 2010 yılından bu yana Goldman Sachs'ın Portföy Yönetimi Başkanlığını yürütüyor.
Goldman Sachs Amerikan Yatırım Bankası'nın Portföy Yönetimi Başkanı Jim O'Neill, Türk ekonomisinin 2013 yılında yüzde 5 civarında büyüyeceğini öngörerek, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye'yi geriden takip ettiği eleştirilerine katıldığını belirtti.
O'Neill, ekonomileri hızla gelişen ülkeler olan Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin'e dikkat çektiği ve bu ülkelerin İngilizce isimlerinin baş harflerinden oluşan ''BRIC'' grubu ifadesini, 2001 yılında küresel finans dünyasına kazandıran ekonomist olarak biliniyor.
Jim O'Neill, İngiltere'nin Başkenti Londra'daki ofisinde soruları yanıtladı.
Türk ekonomisinin 2013 yılında yüzde 5 büyümesini tahmin ettiğini dile getiren O'Neill, Türk hükümetinin büyüme tahminlerinin doğru olduğunu kaydetti. Özellikle son iki yılda Türkiye'nin ekonomik olarak karşılaştığı zorluklarla iyi mücadele ettiğini belirten Jim O'Neill, ''Geçen yıl bu zamanlar ödemeler bilançosuyla ilgili endişelerimiz vardı. Ama bu konuda olumlu gelişmeler oldu ve kriz ihtimali bile doğmadı. Dolayısıyla Türkiye zorluklarla iyi mücadele etti ve gelecek yıl yüzde 5 civarında büyüyebilir'' dedi.
O'Neill, geçen yıllarda Türkiye'nin ekonomik krizlere ve şoklara karşı direncini arttırdığını da vurguladı.
''Diğer kredi dereceledirme kuruluşlarının da takip etmesi muhtemel''
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch'in geçen ay Türkiye'nin notunu yükselttiğinin anımsatılması ve ''Türk yetkililerin uluslararası derecelendirme kuruluşlarının Türkiye'yi geriden takip ettiği yönündeki eleştirilerine katılıyor musunuz?'' sorusuna ise O'Neill, ''Evet katılıyorum, oldukça yavaşlar'' yanıtını verdi.
Kredi derecelendirme kuruluşlarının yapıları gereği ''çok ihtiyatlı'' davrandıklarını ifade eden O'Neill, dünyadaki hızlı bilgi akışı ve teknoloji dikkate alındığında kredi derecelendirme kuruluşlarının, pazarların hali hazırda odaklandıkları şeyleri genelde geriden yakalamaya çalıştıklarını belirtti.
Başka kredi derecelendirme kuruluşlarının da Türkiye ile ilgili notlarını yükseltme ihtimali konusunda ise O'Neill, ''Bir kuruluş bir değişiklik yaptığında, diğerlerinin de takip etmesi muhtemel çünkü birbirleriyle rekabet halindeler'' dedi.
''Türkiye'nin belki sonunda AB'ye ihtiyacı olmayacak''
Türkiye'yi ilginç yapan üç unsur bulunduğunu söyleyen O'Neill, bunlardan ilkinin Doğu ile Batı arasında yer alması olduğunu, ikinci olarak da Türkiye'nin genç bir nüfusa sahip olduğunu anlattı.
''Türkiye'nin demografisi, Avrupa'daki herhangi bir ülkeden çok daha iyi'' diyen O'Neill, bu çerçevede İngiliz hükümetinin Türkiye'nin AB üyesi olması gerektiği görüşüne katıldığını belirtti.
O'Neill, Türkiye'nin üçüncü olarak ise Suriye, Mısır gibi bölgesindeki birçok ülke için ''rol model'' olabileceğini vurguladı.
Ekonomik krizde olan AB bölgesinin birçok yapısal sorunla karşı karşıya olduğuna dikkati çeken O'Neill, şöyle konuştu:
''Türkiye'nin belki sonunda AB'ye ihtiyacı olmayacak. Eğer, Avrupalı yetkililer Avro Bölgesindeki sorunları gelecek iki yıl içinde çözemezse, Avro Bölgesinin içinde bulunduğumuz 10 yılın sonunda ayakta kalabileceğinden emin değilim. BRIC ülkeleri küresel ticareti çok değiştirdi. 2020 yılında bazı ülkeler Avro Bölgesinde kalmak istemeyebilir.
Çok sağlam ve dayanıklı bir Avro Bölgesi olursa, Türkiye dahil olmayı düşünmeli, aksi halde İngiltere ve İsveç gibi bu bölgenin dışında kalmak daha iyi olur. Avrupalı politikacılar Türkiye'yi daha fazla kucaklamalı. Tarihi nedenlerden dolayı bunu ne yazık ki yapmıyorlar. Türkiye G20 içinde gün geçtikçe daha önemli ve olumlu bir güç oluyor.''
O'Neill, Avro krizinde Almanya'da 2013 yılının sonbaharında yapılacak seçimlerin önemine işaret ederek, bu seçimden sonra Almanya'nın Avro Bölgesinin nasıl var olması gerektiğine ilişkin kesin ve sert tavrını ortaya koyacağını kaydetti.
Almanya ile Fransa'nın Avro krizinin çözümünde ortak zeminde buluşmasının önemini de vurgulayan O'Neill, aksi halde Avrupa'nın yeni sorunlarla karşı karşıya kalacağını dile getirdi. O'Neill, ''2014 yılı, Avro Bölgesinin yapısal zayıflıklarını ortadan kaldırmak için son fırsat yılı olacak. Bu zamana kadar bir şey yapılamazsa, istek kaybolacaktır'' dedi.
'''MIST' ifadesini ben yaratmadım''
O'Neill, BRIC grubunun yanı sıra Türkiye'yi de dahil ettiği ''MIST'' grubunun da isim babası olarak biliniyor. Ancak O'Neill, MIST grubunun yaratıcısının tamamen kendisi olmadığını şöyle anlattı:
''Bir rapor yazarak Türkiye, Meksika, Güney Kore ve Endonezya'nın, BRIC ülkeleriyle birlikte küresel Gayri Safi Yurtiçi Hasıla'nın (GSYH) yüzde 1'inden daha fazla olduklarına dikkat çektim. Bu dört ülkeye geleneksel olarak gelişmekte olan pazarlar gibi davranılmaması gerektiğini, başka bir gözle bakılması gerektiğini vurguladım. Bu ülkelere, 'büyüyen pazarlar' dedim.
Bu dört ülkenin baş harflerinin birleşmesiyle 'MIST' ifadesinin oluşturulması ise oldukça şaşırtıcı. Çünkü ben raporda, 'MIST' ifadesini hiç kullanmadım. Raporu yayımladıktan sonra, özellikle Güney Koreli gazeteciler, 'Jim O'Neill 'MIST' diye yeni bir kısaltma, akronim yarattı' diye yazdılar. Başka akronimler, kısaltmalar yarattığım doğru ama 'MIST' gazeteciler tarafından benim adıma yaratılmış gibi oldu.''
''Türkiye, BRIC'e dahil olamaz''
İstanbul'da geçen Ekim ayında düzenlenen Türk-İngiliz İş Forumu'nda konuşan İngiltere Ticaret ve Yatırım Bakanı Lord Green'in İngiliz hükümetinin BRIC ülkeleri arasına, Rusya'yı değil Türkiye'yi koyduğunu söylediğinin anımsatılması ve ''Türkiye, BRIC grubuna dahil olabilir mi?'' sorusu üzerine ise O'Neill, şu cevabı verdi:
''Hayır dahil olamaz. Lord Green'in böyle bir şey söylemesi beni çok şaşırttı. Bu, İngiliz yetkililerin yaptıkları tipik popülist bir davranış. Rusya'nın büyüklüğü Türkiye'nin iki katından fazla. İçinde bulunduğumuz 10 yılda Rusya'nın küresel GSYH'ya katkısı, tüm Avrupa ülkelerinin toplamının dünya GSYH'na katkısı kadar olacak. Türkiye küresel olarak Rusya kadar önemli değil. İngiliz yetkililer Putin'i sevmediği için, her zaman Rusya önemli değilmiş gibi davranıyor. Ama bu çok aptalca. İngiliz ekonomisinin zorlanmasının nedenlerinden biri de bu; dünyayı görmezden geldikleri bir bakış açıları var.''
''İngiliz hükümetinin ekonomi politikası çok dar görüşlü''
İngiltere'deki mevcut koalisyon hükümetinin ekonomi politikalarını eleştiren O'Neill, ekonomi politikasının dış politikayı takip etmemesi ve bunun tam tersi olması gerektiğini söyledi.
İngiliz ekonomisinde ''üç dipli resesyon riski olduğu'' görüşlerine katılan O'Neill, İngiliz hükümetinin ekonomi politikalarının ''çok dar görüşlü ve yüzeysel'' olduğunu, bunun hayal kırıklığı yarattığını savundu.
''BRIC'' gibi yeni bir grup ve kısaltma yaratma planı olup olmadığına ilişkin ise O'Neill, ''Yeni bir kısaltma, akronim yaratmak istediğim konusunda emin değilim. Akronim yaratmayı sanırım sürdürmeyeceğim'' dedi.
Manchester doğumlu, 55 yaşındaki Jim O'Neill, finans sektöründeki kariyerine 1982 yılında Bank of America'da başladı. O'Neill, Goldman Sachs'a ise 1997 yılında katıldı ve 2001 yılında yatırım bankasının küresel ekonomik araştırma biriminin başına getirildi.
Bir finans dergisi tarafından geçen yıl ''Dünyanın en etkili kişileri'' arasında gösterilen O'Neill, 2010 yılından bu yana Goldman Sachs'ın Portföy Yönetimi Başkanlığını yürütüyor.