BRIC`in mucidinden korkutan uyarı!

BRIC` kavramının mucidi İngiliz ekonomist O`Neill ''Eğer yeni ilaçlar geliştiremezsek 2050 yılına geldiğimizde, tüm dünyada direnç kazanan hastalıklardan yılda en az 10 milyon insan ölecek'' dedi.

İngiliz ekonomist Jim O’Neil, yeni ilaçların geliştirilmemesi halinde antibiyotiklere karşı direnç kazanan hastalıkların dünyada 2050’ye kadar yılda 10 milyona insanın ölümüne neden olabileceğini belirterek, G-20 ülkelerine birlikte çalışma çağrısı yaptı.

Uluslararası finans piyasalarında Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin'i aynı kategoride değerlendirerek "BRIC" kavramını ilk kullanan kişi olarak tanınan İngiliz ekonomist Jim O'Neill soruları yanıtladı. İngiltere Başbakanı David Cameron’ın kendisinden "Antimikrobik Direnç Değerlendirmesi" çalışmasına başkanlık etmesini istediğini belirten O’Neill, önümüzdeki dönemde gerekli ilaçların geliştirilmemesi halinde dünyada milyonlarca insanın hayatının kaybedeceğini, antibiyotiklere direnç kazanan hastalıkların küresel ekonomiye milyarlarca dolar ek maliyet getireceğini anlattı.

O’Neill, "Eğer yeni ilaçlar geliştiremezsek ve bugünkü gibi yaşamımıza devam edersek, 2050 yılına geldiğimizde, tüm dünyada direnç kazanan hastalıklardan yılda en az 10 milyon insan ölecek. Antibiyotiklere karşı direnç kazanan mikrobik hastalıkların bugünden 2050 yılına kadar küresel ekonomiye toplam maliyeti ise 100 trilyon doları bulacak.

Hiçbir şey yapmadan durmanın bedeli çok yüksek" diye konuştu. Antibiyotik kullanımına direnç kazanan hastalıklara yönelik daha etkin ilaçların geliştirilebilmesi için tüm ülkelerin ve sektörü temsilcilerinin bir araya gelerek ortak bir fon oluşturması gerektiğini belirten O’Neill, aksi takdirde küresel ekonomiyi tehdit edebilecek derecede büyük maliyetlerle karşılaşılacağı uyarısında bulundu. Jim O’Neill, şöyle devam etti: "Bu durumun ortadan kalkması için daha iyi tanı hizmetlerini oluşturmamız ve daha fazla ilacın geliştirilmesini sağlamak zorundayız. Yaptığımız değerlendirme çalışmasında önümüzdeki 10 yıl içerisinde 15 yeni ilaç geliştirebiliriz.

Bu küresel ölçekte yaklaşık 16 ila 37 milyar dolarlık bir yatırımla yapılabilir. Bu birçok insana fazla bir meblağ olarak görünebilir. Ama 100 trilyon dolarlık potansiyel maliyetle kıyaslanınca hiçbir şey. Hiçbir şey yapmamanın bedelinin çok daha ağır olabileceğini düşünüyoruz."

'ORTAK MÜCADELE FONU KURALIM'

O’Neill, tüm küresel ekonomiyi tehdit edebilecek antibiyotiklere direnç kazanmış hastalıklara yönelik gerekli ilaçların geliştirilmesi için gerekli maddi katkının önce uluslararası ilaç şirketleri ardından da hükümetler tarafından desteklemesi gerektiğini vurgulayarak, "Antimikrobik direnç alanında yaklaşık 2 milyar dolarlık yeni küresel bir inovasyon fonu kurulmasını öneriyoruz. Biz dört yıl boyunca yıllık 400 milyon dolarlık katkının ilaç şirketleri tarafında yapılması gerektiğini düşünüyoruz" dedi. O’Neill, "Bu gerçekten çok büyük bir problem. Antibiyotiklere bağışıklığın sağlayan hastalıklar ülkelere, insanların tenlerinin rengine, demokrasilerine, gelişmiş ekonomi, gelişmekte olan ekonomi olup olmalarına göre değişiklik yaratmıyor. Bu zorluk herkes için geçerli" diye konuştu.

'TÜRKİYE'NİN G-20 AJANDASINA ALMASINI İSTERİZ'

Hastalıkların antibiyotiklere karşı direnç kazanmasının küresel ekonomi için büyük bir risk oluşturduğunun altını çizen O’Neill, şöyle konuştu: "Eğer biz bu girişimi bir yıl önce başlatmış olsaydık Türkiye’nin G-20 başkanlığı sırasında öncelikleri arasına bu konuyu almasını isteyebilirdik. Geçen yılın sonlarına doğru bu konuda çalışmaya başladık.

Eğer Türkiye bu konuda bir etki sağlayabilirse, G-20’de Türkiye’nin ajandasında bu konunun da olmasını isteriz. Küresel ekonominin bir araya gelerek mevcut antibiyotiklere, ilaçlara karşı direnç kazanan mikropları hedefleyen yeni ilaçların geliştirilmesi için çalışması gerekiyor. Büyük oyuncular olmadan bu sorunu çözemezsiniz. Önümüzdeki yıl Çin G-20’ye başkanlık yapacak. Çin daha önce böyle bir göreve gelmediğini için son derece önemli bir an olacak. Dünyanın en büyük ekonomisi olmaya doğru ilerliyorlar. Tüm dünyaya küresel ekonomideki büyümedeki önemlerini göstermenin en iyi yollarından birisi de küresel anlamda bu sorununun çözülmesi için liderliği üstlenmeleri olacaktır."
Sonraki Haber