Cumhurbaşkanı Erdoğan: Buradan bankalara sesleniyorum
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Borsa İstanbul Gong Töreni'nde konuştu. Erdoğan, 'Milletimin hakkının hukukunun yüksek reel faiz oranlarıyla heba edilmesine rıza göstermem. Faizleri lütfen makul seviyelere çekin bankacılara sesleniyorum' dedi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Borsa İstanbul Gong Töreni'nde konuşdu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından notlar;
* Başarılı adımlarla Borsa İstanbul konumunu perçinliyor. İslam Kalkınma Bankası da İslam ülkeleri arasında finansmanın kolaylaştırılması için çalışmalar yapıyor. Hayırlı neticeler doğuracağına inanıyorum.
* Uluslararası ilişkilerin temelini oluşturuyor. İhtiyaçların çok, kaynakların sınırlı olduğu dünyada alternatif finans ihtiyacı daha önemli bir hal alıyor. Faize dayalı sistem daha devam etmektedir. Yakın zamanda da böyle bir ihtimal görünmüyor. Şahsen faize daima olumsuz yaklaşan biri olarak kriz karşısında şaşırmadığımı ifade etmeliyim.
* Emekle para kazanmayı hedef alan bir finans sistemi geliştirmeliyiz. İlk dış borcumuz 1854'ten beri bankalar, tefeciler tarafından iliği sömürülmüş bir ülkenin Osmanlı'nın mirasçısıyız. Osmanlı'ya yüzde 900 faiz uygulandığı dönemler olmuştu.
* 2001 krizinde gecelik faizlerin yüzde 7.500'lere çıktığını hatırlayın. Bugün böyle bir vaziyetle karşı karşıya değiliz. Haklılığımız da ortaya çıkıyor. Çok açık net ispatıdır. Bundan kurtulabilir miyiz, benim çok ağırıma gidiyor, kurtuluruz.
'TOKATI BEN YİYELİM, SEFAYI O SÜRSÜN YOK ÖYLE BİR ŞEY'
* Sadece birkaç konuda mesafe katedemedik. Eğitim, kültür politikaları ve reel faizlerin düşürülememesi. Bu bir özeleştiri. Yıllarca Merkez Bankası'nı eleştirdim. Hala da eleştiriyorum. Bağımsızdır şudur budur. Tamam, ama ben siyasetçiyim. Böyle bir şey yapılıyorsa ben de kalkıp eleştirimi yapacağım. Tokatı yiyen benim. O çözüm yollarını yapsın. Tokadt ben yiyeyim, sefayı o sürsün yok öyle bir şey.
* Milletimin hakkının hukukunun yüksek reel faiz oranlarıyla heba edilmesine rıza göstermem. Faizleri lütfen makul seviyelere çekin bankacılara sesleniyorum.
* Şu anda işsizlik yüzde 11'in üzerinde bu ülke bu hale düşmeli mi? Bize lazım olan nedir, yatırımdır, üretimdir, istihdamdır, ondan sonra rekabettir. Yatırım olması için girişimcinin imkanları yakalaması lazım. Bu bankacılık sistemi kredi noktasında gereken desteği vermiyor, çok yüksek faizle veriyor. Girişimci mümkün değil diyor. Girmişse ödemeler yapılamayınca geri çağırmalar başlıyor. Böyle kalkınabilir miyiz? Bunlar adil yapılırsa millet inanıyorum ki buradan fırsat yakalar. Sonun isyan eder, eğer yapılmazsa.
* Bizlerin gerekirse acı ilaç olarak önlemleri alması kaçınılmazdır. Siyaseten kamu ile ekonomiye piyasaya müdahaleyi doğru bulmuyorum. Ama piyasanın da yoluna devam etmesi gerekir. Türkiye büyük bir ülkedir. Uluslararası alanda finans kaynaklarına ulaşım zorlaştırılarak yatırım sorunu yaşamamız isteniyor. Bunları aşmamız lazım. Dışarda sıkıntılar yaşarken, bankacılık sistemimiz ayağımıza pranga vurursa olmaz.
* Türkiye'nin büyük yatırımları için çıkış yolu sermaye piyasalarıdır. İstanbul'u Finans Merkezi haline getirme projemiz bir fırsat imkandır.Muhalefet üzerime saldırdı. Bu vakaların genel müdürlüklerini İstanbul'a alırsınız. Paranın dünyada merkezleri vardır. Siyasi merkez farklıdır ama finansın merkezi farklıdır. Türkiye için de İstanbul gibi bir yerin finans merkezi olmasından daha doğal ne olabilir. Ankara siyaset merkezimiz olsun. İstanbul finans merkezimiz. Çok direndiler, inşaatlar yükseliyor. Anadolu yakasında finans merkezi inşaatları yükseliyor. Bu noktadaki dünyada merkez ülkelerden bir tanesi olan Türkiye'nin İstanbul'da merkez şehri olacaktır. Katılım Bankacılığı ya da faizsiz finans sistemi için hep beraber çalışmalıyız. Varlık Fonu da diğer bir önemli aracımızdır. Bunun da devreye girmesiyle Türkiye ayrı bir gücü yakalayacaktır.
* Diğer biri yenilikler. Hisse senedi, tahvil, GYO, gayrimenkul sertifikası gibi çok sayıda imkanı yatırımcılarımızın hizmetine sunduk. Banka kredisi yerine sermaye piyasası araçlarını kullanarak finansman maliyetlerini düşürebilir. Özel sektör verimliliği açısından önemli bir imkandır. Sayıdaki artış ve ortaya çıkan ciddi rakam verimselliği gösteriyor. Bu yöntemi geliştirmeli ve desteklemeliyiz. Borç ve faiz batağındaki dünyada biz hem projeleri hayata geçireceğiz ve kontrolü elden bırakmayacağız.
* Kurumların işbirliği yapmasını önemsiyorum. Borsa İstanbul ile İslam Kalkınma Bankası arasındaki imzayı önemli görüyorum. İSEDAK'ta ifade ettim. Biz sürekli uluslararası camiada doların baskısı altında kalmamalıyız. Bakıyorsunuz doları yönetenler durdukları yerde ciddi paralar kazanıyorlar. Ben de dedim ki gelin yeni adım atalım; altın borsasını güçlendirelim. Altın üzerinden münasebetlerimizi geliştirelim buna yürüyelim. Olması gereken budur. Bundan korktuk. Basıyor doları oradan kazanıyor. Yorulmuyor terlemiyor, işte onun için altın borsasını çok çok önemsiyorum. Kurumlarımız Merkez Bankası başta olmak üzere daha çok çalışmalı. BİST daha çok çalışmalı. Altın farklı bir şey.
* Bugünkü buluşmanın inşallah taraflar için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Emeği geçenleri tebrik ediyorum.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından notlar;
* Başarılı adımlarla Borsa İstanbul konumunu perçinliyor. İslam Kalkınma Bankası da İslam ülkeleri arasında finansmanın kolaylaştırılması için çalışmalar yapıyor. Hayırlı neticeler doğuracağına inanıyorum.
* Uluslararası ilişkilerin temelini oluşturuyor. İhtiyaçların çok, kaynakların sınırlı olduğu dünyada alternatif finans ihtiyacı daha önemli bir hal alıyor. Faize dayalı sistem daha devam etmektedir. Yakın zamanda da böyle bir ihtimal görünmüyor. Şahsen faize daima olumsuz yaklaşan biri olarak kriz karşısında şaşırmadığımı ifade etmeliyim.
* Emekle para kazanmayı hedef alan bir finans sistemi geliştirmeliyiz. İlk dış borcumuz 1854'ten beri bankalar, tefeciler tarafından iliği sömürülmüş bir ülkenin Osmanlı'nın mirasçısıyız. Osmanlı'ya yüzde 900 faiz uygulandığı dönemler olmuştu.
* 2001 krizinde gecelik faizlerin yüzde 7.500'lere çıktığını hatırlayın. Bugün böyle bir vaziyetle karşı karşıya değiliz. Haklılığımız da ortaya çıkıyor. Çok açık net ispatıdır. Bundan kurtulabilir miyiz, benim çok ağırıma gidiyor, kurtuluruz.
'TOKATI BEN YİYELİM, SEFAYI O SÜRSÜN YOK ÖYLE BİR ŞEY'
* Sadece birkaç konuda mesafe katedemedik. Eğitim, kültür politikaları ve reel faizlerin düşürülememesi. Bu bir özeleştiri. Yıllarca Merkez Bankası'nı eleştirdim. Hala da eleştiriyorum. Bağımsızdır şudur budur. Tamam, ama ben siyasetçiyim. Böyle bir şey yapılıyorsa ben de kalkıp eleştirimi yapacağım. Tokatı yiyen benim. O çözüm yollarını yapsın. Tokadt ben yiyeyim, sefayı o sürsün yok öyle bir şey.
* Milletimin hakkının hukukunun yüksek reel faiz oranlarıyla heba edilmesine rıza göstermem. Faizleri lütfen makul seviyelere çekin bankacılara sesleniyorum.
* Şu anda işsizlik yüzde 11'in üzerinde bu ülke bu hale düşmeli mi? Bize lazım olan nedir, yatırımdır, üretimdir, istihdamdır, ondan sonra rekabettir. Yatırım olması için girişimcinin imkanları yakalaması lazım. Bu bankacılık sistemi kredi noktasında gereken desteği vermiyor, çok yüksek faizle veriyor. Girişimci mümkün değil diyor. Girmişse ödemeler yapılamayınca geri çağırmalar başlıyor. Böyle kalkınabilir miyiz? Bunlar adil yapılırsa millet inanıyorum ki buradan fırsat yakalar. Sonun isyan eder, eğer yapılmazsa.
* Bizlerin gerekirse acı ilaç olarak önlemleri alması kaçınılmazdır. Siyaseten kamu ile ekonomiye piyasaya müdahaleyi doğru bulmuyorum. Ama piyasanın da yoluna devam etmesi gerekir. Türkiye büyük bir ülkedir. Uluslararası alanda finans kaynaklarına ulaşım zorlaştırılarak yatırım sorunu yaşamamız isteniyor. Bunları aşmamız lazım. Dışarda sıkıntılar yaşarken, bankacılık sistemimiz ayağımıza pranga vurursa olmaz.
* Türkiye'nin büyük yatırımları için çıkış yolu sermaye piyasalarıdır. İstanbul'u Finans Merkezi haline getirme projemiz bir fırsat imkandır.Muhalefet üzerime saldırdı. Bu vakaların genel müdürlüklerini İstanbul'a alırsınız. Paranın dünyada merkezleri vardır. Siyasi merkez farklıdır ama finansın merkezi farklıdır. Türkiye için de İstanbul gibi bir yerin finans merkezi olmasından daha doğal ne olabilir. Ankara siyaset merkezimiz olsun. İstanbul finans merkezimiz. Çok direndiler, inşaatlar yükseliyor. Anadolu yakasında finans merkezi inşaatları yükseliyor. Bu noktadaki dünyada merkez ülkelerden bir tanesi olan Türkiye'nin İstanbul'da merkez şehri olacaktır. Katılım Bankacılığı ya da faizsiz finans sistemi için hep beraber çalışmalıyız. Varlık Fonu da diğer bir önemli aracımızdır. Bunun da devreye girmesiyle Türkiye ayrı bir gücü yakalayacaktır.
* Diğer biri yenilikler. Hisse senedi, tahvil, GYO, gayrimenkul sertifikası gibi çok sayıda imkanı yatırımcılarımızın hizmetine sunduk. Banka kredisi yerine sermaye piyasası araçlarını kullanarak finansman maliyetlerini düşürebilir. Özel sektör verimliliği açısından önemli bir imkandır. Sayıdaki artış ve ortaya çıkan ciddi rakam verimselliği gösteriyor. Bu yöntemi geliştirmeli ve desteklemeliyiz. Borç ve faiz batağındaki dünyada biz hem projeleri hayata geçireceğiz ve kontrolü elden bırakmayacağız.
* Kurumların işbirliği yapmasını önemsiyorum. Borsa İstanbul ile İslam Kalkınma Bankası arasındaki imzayı önemli görüyorum. İSEDAK'ta ifade ettim. Biz sürekli uluslararası camiada doların baskısı altında kalmamalıyız. Bakıyorsunuz doları yönetenler durdukları yerde ciddi paralar kazanıyorlar. Ben de dedim ki gelin yeni adım atalım; altın borsasını güçlendirelim. Altın üzerinden münasebetlerimizi geliştirelim buna yürüyelim. Olması gereken budur. Bundan korktuk. Basıyor doları oradan kazanıyor. Yorulmuyor terlemiyor, işte onun için altın borsasını çok çok önemsiyorum. Kurumlarımız Merkez Bankası başta olmak üzere daha çok çalışmalı. BİST daha çok çalışmalı. Altın farklı bir şey.
* Bugünkü buluşmanın inşallah taraflar için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Emeği geçenleri tebrik ediyorum.