Dev savunma!

Bankalar Rekabet Kurulu'nun karşısına geçti

Türkiye'de faaliyet gösteren 12 banka hakkında, mevduat, kredi ve kredi kartı hizmetlerinde rekabeti sınırlayıcı eylemlerde bulundukları gerekçesiyle Rekabet Kurulu tarafından yürütülen soruşturmada bankaların sözlü savunması gerçekleşti.

Rekabet Kurumu Başkanı Nurettin Kaldırımcı, sözlü savunmalar başlamadan önce yaptığı konuşmada, hakkında soruşturma yürütülen teşebbüslerin ve bunlar adına toplantıya katılan katılımcıların çokluğu ve savunmaların bütünlüğünün sağlanması amacıyla, soruşturmanın 2 gün boyunca alfabetik sıra gözetilerek 4 grup halinde dinlenmelerinin planlandığını kaydetti.

Bazı teşebbüslerin toplantının gizli yapılması talebinde bulunduğunu ifade eden Kaldırımcı, sözlü savunmaların ilgili maddeler gereği açık yapıldığını ve bundan dolayı bu taleplerin kısmen kabul edildiğini belirtti.

Soruşturma heyeti adına konuşan Rekabet Uzmanı Burcu Can da elde edilen delillere ek olarak, soruşturma heyeti tarafından bankaların sözü edilen tarihlerdeki fiyat hareketleri incelendiğini bildirdi.

Can, 12 banka arasında yapılan rekabeti sınırlayıcı nitelikteki uzlaşmaların uygulamaya yansıtıldığının belirlendiğini ifade ederek, şunları söyledi:

''Soruşturma heyeti tarafından Akbank, Denizbank, Finansbank, Garanti Bankası, Halkbankası, HSBC, ING Bank, İş Bankası, TEB, Vakıfbank, Yapı Kredi Bankası ve Ziraat Bankası'nın 2007 ve 2011 yılları arasında mevduat hizmetlerinde uygulanacak azami faiz oranlarının, kredi hizmetlerine ilişkin faiz oranlarında yapılacak artışların ve kredi kartı hizmetlerine ilişkin olarak ücret ve komisyonların birlikte belirlenmesi konusunda uzlaştıkları yönünde delillere ulaşılmıştır.

Ayrıca, Halkbankası, Vakıfbank ve Ziraat Bankası'nın 2011 yılında aralarında belediyeler ve il özel idarelerinin de bulunduğu bazı kurum ve kuruluşlarının mevduatlarının değerlendirmesine yönelik yapmış oldukları ihalelerde danışıklı teklif verdikleri yönünde delillere ulaşılmıştır.

Bu çerçevede bankacılık hizmetlerinden yararlanan bireysel ve kurumsal müşterilere rekabetçi piyasa koşullarında gerçekleşmesi beklenen faiz oranlarından daha yüksek oranlarından daha yüksek oranlarda kredi kullandırıldığını ve kredi kartı hizmetlerinde yüksek oranlarda ücret ve komisyonların uygulandığı, ayrıca kamu kuruluşları dahil olmak üzere müşterilerin mevduatlarına rekabetçi seviyenin altındaki oranlarda faiz uygulandığının tespit edilmiştir.''
Daha sonra bankaların sözlü savunmalarını almak üzere basın mensupları ayrı bir bölüme alındı.
Akbank, Denizbank ve Finansbank öğleden önceki bölümde sözlü savunmalarını yapacak.

-Soruşturma 2 Kasım 2011'e dayanıyor-

Rekabet Kurulu, 2 Kasım 2011 tarihli toplantısında Akbank, Finans Bank, HSBC Bank, ING Bank, Türk Ekonomi Bankası, Türkiye Garanti Bankası, Türkiye Halk Bankası, Türkiye İş Bankası, Türkiye Vakıflar Bankası, Yapı ve Kredi Bankası ve Ziraat Bankası ile Garanti Ödeme Sistemleri AŞ ile Garanti Konut Finansmanı Danışmanlık AŞ unvanlı teşebbüsler hakkında soruşturma açılmasına karar vermişti.

Soruşturma, söz konusu teşebbüslerin 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanunun rekabeti kısıtlayıcı anlaşmalar, uyumlu eylemler ve teşebbüs birliği kararlarına ilişkin 4'üncü maddesinde yasaklanmış olan davranışları gerçekleştirip gerçekleştirmediklerinin tespiti amacıyla yürütülüyor.

Rekabet Kanunu'nun 4'üncü maddesi, başta karteller olmak üzere teşebbüsler arasındaki rekabeti kısıtlayıcı anlaşmaları, uyumlu eylemleri ve teşebbüs birliklerinin bu nitelikteki karar ve davranışlarını yasaklıyor. Rekabet Kurulu'nca yürütülen soruşturmaların süreleri, her bir dosyanın niteliği, ilgili teşebbüslerin süreç içerisinde Kurul ile işbirliğinde bulunma dereceleri ve teşebbüslerin savunma haklarını kullanma süreleri gibi unsurlara bağlı olarak değişiyor.

Bankalara ilişkin Rekabet Kurulu soruşturmasında öğleden sonra HSBC, ING Bank ve Türk Ekonomi Bankası'nın sözlü savunmaları alınacak. Halkbank, Vakıf Bank, Ziraat Bankası, Garanti Bankası, İş Bankası ve Yapı ve Kredi Bankası'nın sözlü savunmaları yarın alınacak.

Türkiye Bankalar Birliği Başkanı Hüseyin Aydın:

Herhangi bir banka sıkıntıya düşerse diğer bankalar da etkilenir. Bankaların özel durumu hafifletici unsur olarak ele alınmalı. Rekabete ilişkin üzenlemeler yapılırken ve uygulanırken bankacılığın kendine özgü yapısının ve işleyişinin hassasiyetle dikkate alınmasını talep ediyoruz.

Sektörde krılganlığı artırmaya yönelik değil, istikrarı da gözeten bir yaklaşımın gösterilmesini bekliyoruz. Bankaları çok yakından izleyen düzenleyici ve denetleyici kurumlar arasında daha yakın işbirliği yapılmasını istiyoruz.

Denizbank Temsilcisi Esra İçöz:

İki iç yazışma mahiyetindeki e-postadan yola çıkarak kartele üye olunduğu iddia ediliyor. Bir kartel olsaydı çok daha fazla yazışmanın olması gerekir. Bu iki e-posta birbirinden bağımsız ve kartelle de
bağlantılı değil. Denizbank'ın kartel niteliğinde bir uzlaşmaya, rekabeti sınırlayıcı bir anlaşmaya ve uyumlu eyleme taraf olmadığına karar verilmesini talep ediyoruz.

Finansbank Temsilcisi Avukat Gönenç Gürkaynak:

Zannedilen kartel Finansbank yönünden yok ve hiç bir zaman olmadı. Karşımızdaki şey (deliller) daha çok aşureye benziyor. Yarın gazetelerin manşetlerinde 'Bankacılar kendilerini aşureyle savundu' gibi şeyler istemeyiz.

Akbank Genel Müdürü Hakan Binbaşgil:

Soruşturma dosyasının bankacılık sektörünü etkilediği gerçek. Akbank ticari kararlarını her zaman tek başına alır. Akbank herhangi bir kartel içinde değil.

Akbank Temsilcisi Ali Cihangir Topkar:

Haksız yada orantısız ceza verilmesi durumunda, ekonomik istikrar bozulabilir, borsa olumsuz etkilenebilir, bankalar yurtdışından alacakları kredilerde zorlanabilir ve marka değeri de zarar görebilir.

Finansbank Temsilcisi Avukat Gönenç Gürkaynak:

Zannedilen kartel Finansbank yönünden yok ve hiç bir zaman olmadı. Karşımızdaki şey (deliller) daha çok aşureye benziyor. Yarın gazetelerin manşetlerinde 'Bankacılar kendilerini aşureyle savundu' gibi şeyler istemeyiz.

HSBC Bank Genel Müdürü Martin David Spurling:

İddialar son derece endişe verici. HSBC, hiçbir zaman herhangi bir centilmenlik anlaşmasında yer almamıştır.

HSBC Bank Türkiye Genel Müdürü Spurling:

İddialar son derece endişe verici. HSBC, hiçbir zaman bir centilmenlik anlaşmasında
yer almamıştır. Serbest piyasaya inanıyoruz, dolayısıyla ücretlerin ortak belirlenmesine sıfır tolerans
gösteririz
Sonraki Haber