Dev şirketleri gelin-damat bitiriyor!
İGİAD'dan çok tartışılacak açıklama
İktisadi Girişim ve İş Ahlakı Derneği'nin (İGİAD) yaptığı araştırmaya göre, Türkiye'de aile bireyleriyle kurulan ortaklıklar, aileye katılan yeni bireylerle kısa sürede bozulmaya başlıyor.
İGİAD Başkanı Şükrü Alkan, bir dizi ziyaret için geldiği Konya'da AA muhabirine yaptığı açıklamada, derneklerinin 2003 yılında, girişimin teşvik edilmesi ve iş ahlakının yayılmasını hedefleyerek kurulduğunu söyledi.
''Türkiye İş Ahlakı'' ve ''Türkiye Girişimcilik'' raporlarını yayınladıklarını ifade eden Alkan, ''2012'de yayınlamış olduğumuz bir raporumuz var. Türkiye'deki Ortaklıklar konulu bu rapor birebir mülakatlarla yapıldı. Güvene dayalı, sorgulayıcı bir anlayışla aslında uzun süreli bir ortaklığın sağlanabileceğini düşünüyoruz'' diye konuştu.
Raporun çıkış noktasının, ''Türkiye'deki ortaklıkların sorunları ve çözüm önerileri'' olduğunu dile getiren Alkan, şöyle devam etti:
''Türkiye'deki ortaklıkların yüzde 90'ı aile şirketi. Dolayısıyla aile şirketlerinin türü ve yapısı bugün baktığımız zaman daha çok ataerkil. Bir aile yapısı olduğu için büyüğün belirlediği bir sistemle işler yürüyor. Çocukların büyümesi, aileye 'el kızları' diye tabir edilen eltilerin ve görümcelerin katılmasıyla da ortaklıkta bir takım husumetler, huzursuzluklar başlıyor.''
Alkan, raporda; ortaklıklarda öncelikli sorun olarak şirketlerin anayasasının olmaması sonucunun çıktığını bildirdi.
Kurulduğunda hedefleri ve bu hedefler için yapılacak işlerle alakalı bir sözleşme metinlerinin olmamasının şirketlerin temel sorunu olduğunu aktaran Alkan, şöyle devam etti:
''Uzun süreli ortaklıktaki birinci öncelik sözleşmedir. İkinci sorun; güven ortamında bir zedelenme olmuş. Ortaklar birbirlerine çok fazla güvenmiyorlar. Bu güveni de sağlayacak olan aslında ilk baştaki ortaklık mutabakatıdır. Bir diğer konu da Türkiye'de ortaklıklara baktığınız zaman daha çok arkadaşlık ilişkisiyle ortaklık başlamış. 'Nasıl olsa işleri bir şekilde yürütürüz' demişler. İşler iyiyken hiçbir sorun yok ama işler kötü olduğunda sorunlar büyük problemlere neden oluyor ve bu da ortaklıkların dağılmasına neden oluyor.''
İSTİKRAR ÖNEMLİ
Alkan, Türkiye'deki ortaklıkların yapısında ortakların belirlediği unsurların yanında hükümetlerin aldığı tedbirlerin de etkili olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
''Özellikle krizleri atlatmış bir ülke, doğal olarak ortaklıkları törpülüyor, insanların girişimcilik ruhunu törpülüyor ve en çok iş ahlakına riayet edilmediği ortamlar ortaya çıkmış oluyor. Uzun süreli ortaklığın yürümesi için güven ortamının hükümetler tarafından sağlanması lazım. En azından 10 yıllık bir istikrar ortamı var. Bu devam ettirilirse ortaklıklar da uzun süreli olacak. Yeni dönemde, 2013 için de bir rapor hazırlıyoruz. Türkiye'nin 2008 yılından bu yana geldiği nokta ile ülkemizde iş ahlakında, girişimcilik anlamında neler değişmiş bunlara bakacağız.''
AA
İGİAD Başkanı Şükrü Alkan, bir dizi ziyaret için geldiği Konya'da AA muhabirine yaptığı açıklamada, derneklerinin 2003 yılında, girişimin teşvik edilmesi ve iş ahlakının yayılmasını hedefleyerek kurulduğunu söyledi.
''Türkiye İş Ahlakı'' ve ''Türkiye Girişimcilik'' raporlarını yayınladıklarını ifade eden Alkan, ''2012'de yayınlamış olduğumuz bir raporumuz var. Türkiye'deki Ortaklıklar konulu bu rapor birebir mülakatlarla yapıldı. Güvene dayalı, sorgulayıcı bir anlayışla aslında uzun süreli bir ortaklığın sağlanabileceğini düşünüyoruz'' diye konuştu.
Raporun çıkış noktasının, ''Türkiye'deki ortaklıkların sorunları ve çözüm önerileri'' olduğunu dile getiren Alkan, şöyle devam etti:
''Türkiye'deki ortaklıkların yüzde 90'ı aile şirketi. Dolayısıyla aile şirketlerinin türü ve yapısı bugün baktığımız zaman daha çok ataerkil. Bir aile yapısı olduğu için büyüğün belirlediği bir sistemle işler yürüyor. Çocukların büyümesi, aileye 'el kızları' diye tabir edilen eltilerin ve görümcelerin katılmasıyla da ortaklıkta bir takım husumetler, huzursuzluklar başlıyor.''
Alkan, raporda; ortaklıklarda öncelikli sorun olarak şirketlerin anayasasının olmaması sonucunun çıktığını bildirdi.
Kurulduğunda hedefleri ve bu hedefler için yapılacak işlerle alakalı bir sözleşme metinlerinin olmamasının şirketlerin temel sorunu olduğunu aktaran Alkan, şöyle devam etti:
''Uzun süreli ortaklıktaki birinci öncelik sözleşmedir. İkinci sorun; güven ortamında bir zedelenme olmuş. Ortaklar birbirlerine çok fazla güvenmiyorlar. Bu güveni de sağlayacak olan aslında ilk baştaki ortaklık mutabakatıdır. Bir diğer konu da Türkiye'de ortaklıklara baktığınız zaman daha çok arkadaşlık ilişkisiyle ortaklık başlamış. 'Nasıl olsa işleri bir şekilde yürütürüz' demişler. İşler iyiyken hiçbir sorun yok ama işler kötü olduğunda sorunlar büyük problemlere neden oluyor ve bu da ortaklıkların dağılmasına neden oluyor.''
İSTİKRAR ÖNEMLİ
Alkan, Türkiye'deki ortaklıkların yapısında ortakların belirlediği unsurların yanında hükümetlerin aldığı tedbirlerin de etkili olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
''Özellikle krizleri atlatmış bir ülke, doğal olarak ortaklıkları törpülüyor, insanların girişimcilik ruhunu törpülüyor ve en çok iş ahlakına riayet edilmediği ortamlar ortaya çıkmış oluyor. Uzun süreli ortaklığın yürümesi için güven ortamının hükümetler tarafından sağlanması lazım. En azından 10 yıllık bir istikrar ortamı var. Bu devam ettirilirse ortaklıklar da uzun süreli olacak. Yeni dönemde, 2013 için de bir rapor hazırlıyoruz. Türkiye'nin 2008 yılından bu yana geldiği nokta ile ülkemizde iş ahlakında, girişimcilik anlamında neler değişmiş bunlara bakacağız.''
AA