Dış ticarete altın darbe!
İhracatı dip ithalatı zirve yaptı, yüksekten alınan altınlar elde patladı!
PARALİMANI.COM/ÖZEL ANALİZ
2012 yılının en sansasyonel konusu... İran'la yapılan altın ticareti. ABD'nin İran'la ticaret yapan ülkelere getirdiği yaptırımlar, Türkiye'ye alttan alta yapılan ikazlar, hükümetin İran'la altın karşılığı gaz ticaretine son vermek için bir sebep görmediği açıklamaları derken bugün açıklanan dış ticaret verileri altın ihracatının da İran'la yapılan ihracatın da dibe vurduğunu gösterdi.
İTHALAT PATLAMASI!
Fakat rakamlar biraz derinine inince asıl dikkat çeken ayrıntı altın ihracatında dibe vuruşa karşılık ithalatının zirve seviyeye ulaşması oldu.
2012 yılının mayıs ayında 1.67 milyar dolar kıymetli maden ihracatı yapan Türkiye'nin bu kalemdeki satışı 2013 yılının mayıs ayında yüzde 58.3 düşüşle 695 milyon dolara indi.
2012'nin ilk beş ayında yapılan toplam kıymetli maden ihracatı 5.15 milyar dolardı.
Fakat bu yılın aynı döneminde bu rakam da 3.64 milyar dolara düştü.
Buna karşılık kıymetli maden patlaması ithalat cephesinde gerçekleşti.
2012 yılında 1.16 milyar dolarlık kıymetli maden ithal eden Türkiye, bu rakamı 2012'nin mayıs ayında yüzde 91'lik artışla 2.2 milyar dolara çıkardı. İlk beş aylık kıymetli maden ithalatındaki artış ise geçen yılın ilk beş ayına göre yüzde 187!
İHRACATIN İKİ KATI İTHALAT!
Rakam ise 7.83 milyar dolar.
Daha basit bir anlatımla Türkiye ihraç ettiği kıymetli madenin 2 katından fazla kıymetli maden ithal etti.
Kıymetli maden ticaretinde oluşan bu dış ticaret açığı aynı zamanda kıymetli metal fiyatları için çok kritik bir döneme de denk geldi. Örneğin mayıs ayında altının onsu 1390 dolar seviyesine yakınken, FED'İn parasal genişleme ile ilgili açıklamalarının ardından fiyatlar 1200 dolara kadar indi. Kıymetli metallerin neredeyse tamamında geçerli olan bu fiyat çöküşü, Türkiye'nin çoğunlukla ihraca bağlı gerçekleştirdiği ithalat üzerinden büyük bir fiyat darbesi almasına neden oldu.
FİYATLAR DİBE VURDU, ZARAR YARIM MİLYAR DOLARI BULABİLİR
Örneğin mayıs ayında yurtdışından alınan bu kıymetli madenlerin tamamının altın olduğunu varsayalım (sadece varsayım, bu rakamın içerisinde başka kıymetli metaller de var). Bu durumda Türkiye'nin kıymetli madende dış ticaret açığı yaklaşık 4.2 milyar dolar seviyesinde. İki tarih arasında altın fiyatlarındaki düşüş nedeniyle uğranan kayıp ise yaklaşık yarım milyar doları buluyor.
20 MİLYAR DOLARLIK DÖNEMSEL İYİLEŞME
Öte yandan dış ticarette olumlu gelişmeler de yok değil. Örneğin dış ticaret açığı toplamda 20 milyar dolar kadar azalmış durumda. Fakat iyi biliniyor ki, yaz mevsimine girilmesi ve havaların ısınmasıyla birlikte Türkiye'nin doğalgaz ve petrol ithalatının azalması, enerji ithalat maliyetlerini düşürerek dış ticaret üzerinde dönem etkisi yarattı. İran'la olan altın ticaretindeki azalmanın gerekçelerinden biri olarak da zaten enerji ihtiyacının azalması gösteriliyor.
2012 yılının en sansasyonel konusu... İran'la yapılan altın ticareti. ABD'nin İran'la ticaret yapan ülkelere getirdiği yaptırımlar, Türkiye'ye alttan alta yapılan ikazlar, hükümetin İran'la altın karşılığı gaz ticaretine son vermek için bir sebep görmediği açıklamaları derken bugün açıklanan dış ticaret verileri altın ihracatının da İran'la yapılan ihracatın da dibe vurduğunu gösterdi.
İTHALAT PATLAMASI!
Fakat rakamlar biraz derinine inince asıl dikkat çeken ayrıntı altın ihracatında dibe vuruşa karşılık ithalatının zirve seviyeye ulaşması oldu.
2012 yılının mayıs ayında 1.67 milyar dolar kıymetli maden ihracatı yapan Türkiye'nin bu kalemdeki satışı 2013 yılının mayıs ayında yüzde 58.3 düşüşle 695 milyon dolara indi.
2012'nin ilk beş ayında yapılan toplam kıymetli maden ihracatı 5.15 milyar dolardı.
Fakat bu yılın aynı döneminde bu rakam da 3.64 milyar dolara düştü.
Buna karşılık kıymetli maden patlaması ithalat cephesinde gerçekleşti.
2012 yılında 1.16 milyar dolarlık kıymetli maden ithal eden Türkiye, bu rakamı 2012'nin mayıs ayında yüzde 91'lik artışla 2.2 milyar dolara çıkardı. İlk beş aylık kıymetli maden ithalatındaki artış ise geçen yılın ilk beş ayına göre yüzde 187!
İHRACATIN İKİ KATI İTHALAT!
Rakam ise 7.83 milyar dolar.
Daha basit bir anlatımla Türkiye ihraç ettiği kıymetli madenin 2 katından fazla kıymetli maden ithal etti.
Kıymetli maden ticaretinde oluşan bu dış ticaret açığı aynı zamanda kıymetli metal fiyatları için çok kritik bir döneme de denk geldi. Örneğin mayıs ayında altının onsu 1390 dolar seviyesine yakınken, FED'İn parasal genişleme ile ilgili açıklamalarının ardından fiyatlar 1200 dolara kadar indi. Kıymetli metallerin neredeyse tamamında geçerli olan bu fiyat çöküşü, Türkiye'nin çoğunlukla ihraca bağlı gerçekleştirdiği ithalat üzerinden büyük bir fiyat darbesi almasına neden oldu.
FİYATLAR DİBE VURDU, ZARAR YARIM MİLYAR DOLARI BULABİLİR
Örneğin mayıs ayında yurtdışından alınan bu kıymetli madenlerin tamamının altın olduğunu varsayalım (sadece varsayım, bu rakamın içerisinde başka kıymetli metaller de var). Bu durumda Türkiye'nin kıymetli madende dış ticaret açığı yaklaşık 4.2 milyar dolar seviyesinde. İki tarih arasında altın fiyatlarındaki düşüş nedeniyle uğranan kayıp ise yaklaşık yarım milyar doları buluyor.
20 MİLYAR DOLARLIK DÖNEMSEL İYİLEŞME
Öte yandan dış ticarette olumlu gelişmeler de yok değil. Örneğin dış ticaret açığı toplamda 20 milyar dolar kadar azalmış durumda. Fakat iyi biliniyor ki, yaz mevsimine girilmesi ve havaların ısınmasıyla birlikte Türkiye'nin doğalgaz ve petrol ithalatının azalması, enerji ithalat maliyetlerini düşürerek dış ticaret üzerinde dönem etkisi yarattı. İran'la olan altın ticaretindeki azalmanın gerekçelerinden biri olarak da zaten enerji ihtiyacının azalması gösteriliyor.