Dolandırıcılar ‘icra’yla çalışyor

10 milyon kişinin bilgilerini ele geçiren dolandırıcıların, vatandaşları “sipariş ettikleri ürünü almamış” gibi gösterip icraya verdikleri, 7 gün içinde itirazda bulunmayanlardan kanuna göre parayı tahsil ettikleri ortaya çıktı...

Uzun süredir “terör örgütü tarafından takibe alındınız” telefonlarıyla vatandaşları kandıran dolandırıcılık şebekeleri polisin bu konunun üzerine kararlılıkla gitmesi üzerine yöntem değiştirdi. Dolandırıcıların yeni yöntemi ise vatandaşları, “Sipariş ettiğiniz ürünü almadınız. İcralık olacaksınız” diyerek korkutmak. Eşzamanlı olarak vatandaşları ürün sipariş etmiş gibi gösterip icraya veren yeni dolandırıcılık yöntemi ortaya çıktı. Söz konusu şebekelerden birine Ankara’da operasyon düzenlendi. Dolandırıcıların, bir vatandaşı ürününü almadığı gerekçesiyle savcılığa şikâyet ettiği, savcılığın vatandaşı haklı bulup dosyayı takipsizlikle sonuçlandırdığı öğrenildi.

Ankara Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü Ekonomik Suçlar Büro Amirliği ekipleri, son yılların en büyük dolandırıcılık yöntemini belirleyen bir operasyona imza attı. Ticaret odasına kayıtlı üç ayrı şahıs tarafından kurulan firmalar, çağrı merkezi kurdu. 10 milyon vatandaşın telefon numarasını ele geçiren firmalar, bilgisayar başındaki altı kadın aracılığıyla vatandaşları arattırarak, bitkisel ve cinsel ürünleri almak için ikna yöntemi kullandı. Altı kadın daha sonra tekrar aynı kişileri hukuk bürosundan aradıklarını söyleyerek, firmadan ürün siparişinde bulunduklarını, ürünü almadıklarının görüldüğünü, PTT’ye ödeme yapmadıkları taktirde avukatlık, dosya masraf parası ve ürün bedelini ödemek zorunda kalacakları tehdidinde bulundu. Şüphelilerin, ürün almamakta ısrar eden vatandaşları da savcılığa suç duyurusunda bulunulacağı şeklinde baskıladıkları belirlendi. Telefonla aranan vatandaşların büyük bölümünün, itibar kaybı, korku, savcılık ve dosya masrafı ile uğraşmamak gibi gerekçelerle verilen banka hesabına ürün miktarını yatırmak zorunda kaldığı belirlendi.

Operasyonda firmaların merkezlerinde yapılan aramalarda, vatandaşların kişisel bilgilerinin bulunduğu dokuz dizüstü bilgisayar, iki bilgisayar kasası, bir hard DİSK, 11 bin 500 adet cinsel içerikli kapsül, bitkisel ve kimyasal içerikli kremler, 15 koçan fatura, çok sayıda müşteri kargo gönderi bilgisi, müşterileri iknaya yönelik düzenlenmiş hitabet metinleri, farklı firmalara ait 12 ıslak kaşe ele geçirildi. Şüphelilerden gözaltına alınan 8 kişi ifadeleri alındıktan sonra savcılık talimatıyla serbest bırakıldı. Firari D.A.S. ve A.A. ise aranıyor.

‘İlamsız icra’ takibi

Daha önceden belirledikleri vatandaşların kimlik bilgilerini ele geçiren dolandırıcılar, icra dairelerine giderek, “ilamsız icra” takibi için başvuruda bulunuyor. Bu tür başvuruların kabul edilmesi için herhangi bir belge, borç kağıdı, fatura veya mahkeme kararına gerek duyulmadığını bilen dolandırıcılar, yaklaşık 40 liralık masrafla hiçbir şeyden haberi olmayan vatandaşların adreslerine ödeme emri yollatıyor. Bu emri alan vatandaşlar, borçları olmadığını veya bir yanlışlık yapıldığını düşünerek, icra takip işlemine itirazda bulunmuyor. İcra ve İflas Kanunu’na göre 7 gün içinde itiraz yapılmazsa borcu kabul etmiş sayılan vatandaşlar, 500 liradan 2 bin liraya kadar değişen para cezalarını ödemek zorunda kalıyor. İlgili icra dairelerinde yasal süresinde itiraz eden vatandaşlar ise herhangi bir ücret ödenmeden mağduriyeti giderebiliyor.

Hukukçular Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Mehmet Ayvaz, ilamsız ödeme emirleri kullanılarak yapılan dolandırıcılığın Türkiye’de sıkça görülmeye başlandığını belirten Ayvaz, şöyle devam etti:

‘Psikolojik sınırı biliyorlar’

“Halkımızın anlayacağı tarzda söylersek çek, senet, bono gibi kıymetli evraka gerek duymadan kişi icra takibi başlatabilir. Kimlik bilgileri ele geçirilmişse bu yapılabilir. Dolandırıcılar, genelde 500 lirayla 2 bin lira arasında değişen ilamsız ödeme başvuruları yapıyor. Böylece halkın ‘Yeter ki borçtan kurtulayım” diyerek ödemesi isteniyor çünkü ücret yukarı çıktığında mutlaka bir tepki oluşur. Böylece bu kişi ya itiraza gider ya da bir avukata sorabilir. Dolandırıcılar, psikolojik sınırı çok iyi biliyor.”
Ayvaz, vatandaşların mağdur olmaması için mutlaka evraktaki ödeme emirlerinin kaynağını ve borcun niteliğini kontrol etmelerini isteyerek “Bunun haricinde sahte bilgi, belge ve adreslerle işlem tesis edilmişse vatandaşlar hemen icra dairelerine gitmeli. Orada ‘Benim böyle bir borcum yoktur’ şeklinde beyanla imza atılması yeterlidir. Bu işlem, icrayı durdurur” dedi.
Sonraki Haber