Dolar neden kral?
Merkez bankalarının bankası olarak bilinen, Uluslararası Ödemeler Bankası (BIS) doların son yıllarda neden güçlü kaldığını açıkladı.
Uluslararası Ödemeler Bankası’ndan(BIS) doların ABD ekonomisi eski gücünde olmasa bile diğer para birimlerine karşı neden hâlâ güçlü olduğunu açıkladı.
DOLARI MERKEZ BANKALARI GÜÇLÜ KILIYOR
Bankaya göre, doların gücünü korumasındaki en büyük etken dünya çapında merkez bankalarının döviz rezervlerini hâlâ dolar cinsinden tutması. Bankanın Pazar günü yayımlanan raporunda, ülkelerin döviz rezervlerinin yaklaşık olarak yüzde 60’ının dolar cinsinden olduğu ifade edildi. Raporda, “Dolar bölgesi yani merkez bankalarının döviz rezervlerini dolar cinsinden tutmaları devam ediyor. Bu bölge şu anda küresel ekonominin yarısından fazlasını oluşturuyor. Para birimlerinin Euro’ya karşı dolar karşısında daha stabil olan ülkeler, döviz rezervlerini dolar cinsinden tutuyor” denildi. 1978 yılında merkez bankalarının döviz rezervlerinin yüzde 66'sı dolar cinsindendi. Krizlere rağmen, bu payda ciddi bir azalma olmadı. Üstelik ABD ekonomisi 1978 yılından bu yana yüzde 6 daraldı.
GÜÇLÜ DOLAR UYARISI
BIS raporunda ayrıca güçlü dolar uyarısı yapıldı. Raporda dolarda yaşanacak uzun süreli bir yükselişin, bazı şirketlerin kredibilitesine zarar vererek, gelişen piyasalardaki finansal kırılganlıkları açığa çıkarabileceği belirtildi. Gelişmekte olan ülke şirketlerinin son yıllarda dolar cinsi borçlanmaya hız verdiklerine dikkat çeken kuruluş, bu konuda ortaya çıkan kur riskine işaret etti. Uluslarararası Ödemeler Bankası'nın özellikle Çin'den Hindistan'a oradan da Brezilya'ya kadar uzanan coğrafyada gelişen ülkelerdeki dış borç yükünün yeterince önemsenmediğini belirtmesi dikkat çekti. BIS Rusya, Macaristan, Güney Kore ve Şili'deki şirketlerin de yüksek miktarda dolar cinsi borçlarının bulunduğunun altını çizdi. Uluslararası Ödemeler Bankası şirketlerin çeşitli yollarla yarattıkları kaynakların yarısının yurtdışındaki iştirakleri üzerinden geldiğini ifade etti.
BORÇLARIN DÖRTTE ÜÇÜ DOLAR
Rapor, gelişen ülkelerin dolar cinsinden ne kadar borçlandıklarını da ortaya koydu. Buna göre gelişen ülkelerin uluslararası piyasalardan borçlanma araçlarıyla yarattığı kaynak 2,6 trilyon dolara ulaşırken, bunun dörtte üçü dolar cinsinden gerçekleşti. Öte yandan uluslararası bankaların gelişen ülke ekonomilerine sağladıkları krediler 2014 ortasına kadar geçen sürede 3,1 trilyon dolara ulaştı.
DOLARI MERKEZ BANKALARI GÜÇLÜ KILIYOR
Bankaya göre, doların gücünü korumasındaki en büyük etken dünya çapında merkez bankalarının döviz rezervlerini hâlâ dolar cinsinden tutması. Bankanın Pazar günü yayımlanan raporunda, ülkelerin döviz rezervlerinin yaklaşık olarak yüzde 60’ının dolar cinsinden olduğu ifade edildi. Raporda, “Dolar bölgesi yani merkez bankalarının döviz rezervlerini dolar cinsinden tutmaları devam ediyor. Bu bölge şu anda küresel ekonominin yarısından fazlasını oluşturuyor. Para birimlerinin Euro’ya karşı dolar karşısında daha stabil olan ülkeler, döviz rezervlerini dolar cinsinden tutuyor” denildi. 1978 yılında merkez bankalarının döviz rezervlerinin yüzde 66'sı dolar cinsindendi. Krizlere rağmen, bu payda ciddi bir azalma olmadı. Üstelik ABD ekonomisi 1978 yılından bu yana yüzde 6 daraldı.
GÜÇLÜ DOLAR UYARISI
BIS raporunda ayrıca güçlü dolar uyarısı yapıldı. Raporda dolarda yaşanacak uzun süreli bir yükselişin, bazı şirketlerin kredibilitesine zarar vererek, gelişen piyasalardaki finansal kırılganlıkları açığa çıkarabileceği belirtildi. Gelişmekte olan ülke şirketlerinin son yıllarda dolar cinsi borçlanmaya hız verdiklerine dikkat çeken kuruluş, bu konuda ortaya çıkan kur riskine işaret etti. Uluslarararası Ödemeler Bankası'nın özellikle Çin'den Hindistan'a oradan da Brezilya'ya kadar uzanan coğrafyada gelişen ülkelerdeki dış borç yükünün yeterince önemsenmediğini belirtmesi dikkat çekti. BIS Rusya, Macaristan, Güney Kore ve Şili'deki şirketlerin de yüksek miktarda dolar cinsi borçlarının bulunduğunun altını çizdi. Uluslararası Ödemeler Bankası şirketlerin çeşitli yollarla yarattıkları kaynakların yarısının yurtdışındaki iştirakleri üzerinden geldiğini ifade etti.
BORÇLARIN DÖRTTE ÜÇÜ DOLAR
Rapor, gelişen ülkelerin dolar cinsinden ne kadar borçlandıklarını da ortaya koydu. Buna göre gelişen ülkelerin uluslararası piyasalardan borçlanma araçlarıyla yarattığı kaynak 2,6 trilyon dolara ulaşırken, bunun dörtte üçü dolar cinsinden gerçekleşti. Öte yandan uluslararası bankaların gelişen ülke ekonomilerine sağladıkları krediler 2014 ortasına kadar geçen sürede 3,1 trilyon dolara ulaştı.