`Einstein olmaya gerek yok, yapılacak çok şey var`
Koç Holding Yönetim Kurulu Üyesi Koç "2. Dünya Savaşı`ndan sonra dünya 50 kat zenginleşti ama gelir dağılımında büyük uçurum var. Bunun sürdürülebilir olmadığını anlamak için Einstein olmaya gerek yok. Paradigmalar değişmeli" dedi.
Koç Holding Yönetim Kurulu Üyesi ve B20 İstihdam Görev Gücü Koordinatör Başkanı Ali Koç, pek çok ülkede zenginliğin geçmişe kıyasla arttığını ancak bunun eşit paylaşılmadığını belirterek, "Verilere baktığımızda bu eşitsizliğin yakın gelecekte de artarak devam edeceğini görüyoruz" dedi.
G20 Liderler Zirvesi kapsamında, küresel çalışan kesimi temsil eden L20 tarafından "İş dünyası ve Emek ile Dialog" oturumu düzenlendi.
Ali Koç, konuşmasında, Paris'teki saldırılarda hayatını kaybedenlere başsağlığı dileğinde bulundu. B20 İstihdam Görev Gücü kapsamında 11 aydır çalışmalar yürüttüklerini, özellikle istihdam ve işsizlik konuları üzerine eğildiklerini, gelinen noktada yaptıkları işten gurur duyduklarını belirten Koç, "Ancak bu daha başlangıç. Orta ve uzun vadede yapacağımız çok şey var. 2. Dünya Savaşı'ndan sonra dünya 50 kat zenginleşti ama burada gelir dağılımına baktığınızda büyük uçurum olduğunu görüyorsunuz. Bunun sürdürülebilir olmadığını anlayabilmek için Einstein olmaya gerek yok. İşçi kesimine baktığınızda ise gelirden en düşük pay onların" diye konuştu.
Tarihsel olarak bakıldığında, dünyanın hiçbir zaman eşit olmadığını anlatan Koç, bu durumun asgari düzeye indirilmesi için yapılacak pek çok senaryo bulunduğunu ifade etti.
Koç, 21. yüzyılda istihdamla ilgili eşitsizlik kavramının çok farklı şekilde ele alınması gerektiğine işaret ederek, şunları kaydetti:
"Artık paradigmalar değişmeli. Bu da görüş bildirmeyen tarafların katılımıyla olmalı. Pek çok ülkede zenginlik geçmişe kıyasla arttı ancak bunun paylaşımına bakıldığında eşit olmadığını görüyoruz. Verilere baktığımızda bu eşitsizliğin yakın gelecekte de artarak devam edeceğini görüyoruz. Bunun yanı sıra 2. Dünya Savaşı'ndan bu yana en büyük göç dalgasıyla karşı karşıyayız. 60 milyon insan vatanını terk ederek, daha zengin ülkelere doğru gitmek istiyor ve iş arıyor. Bu insanlar, düşük ücret ve kötü insan hakları şartları altında çalışmaya hazır. Küreselleşmenin insani tarafına bakıldığında, insanın işin odak noktasında olmadığını görüyoruz."
'AVRUPA ROLÜNÜ İYİ OYNAMIYOR'
Avrupa Sendikalar Konfederasyonu (ETUC) Genel Sekreteri Luca Visentini de Fransız halkına taziyelerini sunarak, "Büyük bir trajedi gerçekleşti. Bir tarafta büyümeden, sosyal adaletten bahsederken, diğer tarafta böyle trajediler oluyor. Sadece Paris'te değil, bütün dünyada bu trajediler yaşanıyor. Ekonomi, demokrasi ve sosyal adaletin bağı tam da bu. Uluslararası toplum olarak eğer bizler bütün dünyadaki insanlara düzgün iş ve hayat, sosyal adaleti ve iyi bir gelir dağılımı sağlarsak terörizm olmaz" değerlendirmesinde bulundu.
Ekonomik problemlerin düzeltilmemesi durumunda, sosyal ve uluslararası sorunların aşılmasının çok zor olacağını vurgulayan Visentini, şunları kaydetti:
"Bu açıdan Avrupa iyi bir rol oynayabilir ama rolünü iyi oynamıyor. Avrupa geçmişte herkes için tünelin ucundaki ışıktı ama ekonomik krizden sonra, yanlış politikaların etkisiyle ekonominin ve dünyanın kara deliği haline dönüştü. Yanlış kemer sıkma politikaları Avrupa sanayisini mahvetti ve sosyal adaletin yok olmasına neden oldu. Avrupa'da belki ilk defa 2. Dünya Savaşı'ndan sonra demokrasinin ve adaletin eksik olduğunu, hakların korunmasında yeterli olunamadığını görüyoruz."
Visentini, zenginliğin yeniden dağılımının yapılması gerektiğine dikkati çekerek, bu noktada da yatırımlar ile ücretlerin artırılmasının önemine işaret etti.
'SORUNLARIN CAN DAMARI EŞİTSİZLİK'
OECD Sendikal Danışma Komitesi (TUAC) Genel Sekreteri John Evans da Türkiye'nin G20 dönem başkanlığında istihdam konusundaki çalışma grubunun yaptığı girişimlerin önemli olduğunu ifade etti.
Yarın imzalanacak bildiride de işsizlik, kapsayıcı büyüme, gelir dağılımı adaletsizliği gibi konulara değinileceğini aktaran Evans, "Önümüzdeki yıl G20 Dönem Başkanlığı Çin'e geçecek. Benim çağrım şu ki aramızdaki mutabakatı, bugüne kadar edindiklerimizi kaybetmeyelim" dedi.
İktisadi Kalkınma Vakfı (İKV) Başkan Yardımcısı ve Sivil Toplum 20 (C20) Türkiye Yürütme Kurulu Başkanı Zeynep Bodur Okyay da Paris'teki saldırılarda hayatını kaybedenlerin yakınlarına başsağlığı diledi.
C20 kapsamında birçok çalışma yürüttüklerini anlatan Okyay, C20'nin aşağıdan gelen bilgilerden beslendiğini ve bu nedenle de G20 için politikaların planlanması sürecine katkı verebileceğini bildirdi.
Okyay, C20'nin yönetiminde bulunurken kapsayıcı büyüme, toplumsal cinsiyet eşitliği, sürdürülebilirlik, yönetişim, vergi ve yolsuzlukla mücadele konularına odaklandıklarını belirterek, "Bütün bu temel alanlarda hep eşitsizlikleri inceledik. Çünkü sorunların can damarı burası. Eşitsizlik insanların gelişimini de engelliyor. Bunun için kapsayıcı bir büyüme şart" ifadelerini kullandı.
Çalışmalarında göç konusuna da değindiklerini vurgulayan Okyay, G20 liderlerinin Türkiye gibi mültecilere destek veren ülkelere yardım etmesi gerektiğini kaydetti.
Okyay, C20'nin kendisi için tatminkar bir yolculuk olduğunu ifade ederek, "95 ülkeye ulaşabildik. Nihai bildirimiz de oy birliğiyle kabul edildi. Zirve sonrasında bir anketi yaptık ve katılımcıların yüzde 86'sı Rusya ve Avustralya'dan sonra en tatminkar C20 Zirvesi'nin bu olduğunu söyledi" dedi.
G20 Liderler Zirvesi kapsamında, küresel çalışan kesimi temsil eden L20 tarafından "İş dünyası ve Emek ile Dialog" oturumu düzenlendi.
Ali Koç, konuşmasında, Paris'teki saldırılarda hayatını kaybedenlere başsağlığı dileğinde bulundu. B20 İstihdam Görev Gücü kapsamında 11 aydır çalışmalar yürüttüklerini, özellikle istihdam ve işsizlik konuları üzerine eğildiklerini, gelinen noktada yaptıkları işten gurur duyduklarını belirten Koç, "Ancak bu daha başlangıç. Orta ve uzun vadede yapacağımız çok şey var. 2. Dünya Savaşı'ndan sonra dünya 50 kat zenginleşti ama burada gelir dağılımına baktığınızda büyük uçurum olduğunu görüyorsunuz. Bunun sürdürülebilir olmadığını anlayabilmek için Einstein olmaya gerek yok. İşçi kesimine baktığınızda ise gelirden en düşük pay onların" diye konuştu.
Tarihsel olarak bakıldığında, dünyanın hiçbir zaman eşit olmadığını anlatan Koç, bu durumun asgari düzeye indirilmesi için yapılacak pek çok senaryo bulunduğunu ifade etti.
Koç, 21. yüzyılda istihdamla ilgili eşitsizlik kavramının çok farklı şekilde ele alınması gerektiğine işaret ederek, şunları kaydetti:
"Artık paradigmalar değişmeli. Bu da görüş bildirmeyen tarafların katılımıyla olmalı. Pek çok ülkede zenginlik geçmişe kıyasla arttı ancak bunun paylaşımına bakıldığında eşit olmadığını görüyoruz. Verilere baktığımızda bu eşitsizliğin yakın gelecekte de artarak devam edeceğini görüyoruz. Bunun yanı sıra 2. Dünya Savaşı'ndan bu yana en büyük göç dalgasıyla karşı karşıyayız. 60 milyon insan vatanını terk ederek, daha zengin ülkelere doğru gitmek istiyor ve iş arıyor. Bu insanlar, düşük ücret ve kötü insan hakları şartları altında çalışmaya hazır. Küreselleşmenin insani tarafına bakıldığında, insanın işin odak noktasında olmadığını görüyoruz."
'AVRUPA ROLÜNÜ İYİ OYNAMIYOR'
Avrupa Sendikalar Konfederasyonu (ETUC) Genel Sekreteri Luca Visentini de Fransız halkına taziyelerini sunarak, "Büyük bir trajedi gerçekleşti. Bir tarafta büyümeden, sosyal adaletten bahsederken, diğer tarafta böyle trajediler oluyor. Sadece Paris'te değil, bütün dünyada bu trajediler yaşanıyor. Ekonomi, demokrasi ve sosyal adaletin bağı tam da bu. Uluslararası toplum olarak eğer bizler bütün dünyadaki insanlara düzgün iş ve hayat, sosyal adaleti ve iyi bir gelir dağılımı sağlarsak terörizm olmaz" değerlendirmesinde bulundu.
Ekonomik problemlerin düzeltilmemesi durumunda, sosyal ve uluslararası sorunların aşılmasının çok zor olacağını vurgulayan Visentini, şunları kaydetti:
"Bu açıdan Avrupa iyi bir rol oynayabilir ama rolünü iyi oynamıyor. Avrupa geçmişte herkes için tünelin ucundaki ışıktı ama ekonomik krizden sonra, yanlış politikaların etkisiyle ekonominin ve dünyanın kara deliği haline dönüştü. Yanlış kemer sıkma politikaları Avrupa sanayisini mahvetti ve sosyal adaletin yok olmasına neden oldu. Avrupa'da belki ilk defa 2. Dünya Savaşı'ndan sonra demokrasinin ve adaletin eksik olduğunu, hakların korunmasında yeterli olunamadığını görüyoruz."
Visentini, zenginliğin yeniden dağılımının yapılması gerektiğine dikkati çekerek, bu noktada da yatırımlar ile ücretlerin artırılmasının önemine işaret etti.
'SORUNLARIN CAN DAMARI EŞİTSİZLİK'
OECD Sendikal Danışma Komitesi (TUAC) Genel Sekreteri John Evans da Türkiye'nin G20 dönem başkanlığında istihdam konusundaki çalışma grubunun yaptığı girişimlerin önemli olduğunu ifade etti.
Yarın imzalanacak bildiride de işsizlik, kapsayıcı büyüme, gelir dağılımı adaletsizliği gibi konulara değinileceğini aktaran Evans, "Önümüzdeki yıl G20 Dönem Başkanlığı Çin'e geçecek. Benim çağrım şu ki aramızdaki mutabakatı, bugüne kadar edindiklerimizi kaybetmeyelim" dedi.
İktisadi Kalkınma Vakfı (İKV) Başkan Yardımcısı ve Sivil Toplum 20 (C20) Türkiye Yürütme Kurulu Başkanı Zeynep Bodur Okyay da Paris'teki saldırılarda hayatını kaybedenlerin yakınlarına başsağlığı diledi.
C20 kapsamında birçok çalışma yürüttüklerini anlatan Okyay, C20'nin aşağıdan gelen bilgilerden beslendiğini ve bu nedenle de G20 için politikaların planlanması sürecine katkı verebileceğini bildirdi.
Okyay, C20'nin yönetiminde bulunurken kapsayıcı büyüme, toplumsal cinsiyet eşitliği, sürdürülebilirlik, yönetişim, vergi ve yolsuzlukla mücadele konularına odaklandıklarını belirterek, "Bütün bu temel alanlarda hep eşitsizlikleri inceledik. Çünkü sorunların can damarı burası. Eşitsizlik insanların gelişimini de engelliyor. Bunun için kapsayıcı bir büyüme şart" ifadelerini kullandı.
Çalışmalarında göç konusuna da değindiklerini vurgulayan Okyay, G20 liderlerinin Türkiye gibi mültecilere destek veren ülkelere yardım etmesi gerektiğini kaydetti.
Okyay, C20'nin kendisi için tatminkar bir yolculuk olduğunu ifade ederek, "95 ülkeye ulaşabildik. Nihai bildirimiz de oy birliğiyle kabul edildi. Zirve sonrasında bir anketi yaptık ve katılımcıların yüzde 86'sı Rusya ve Avustralya'dan sonra en tatminkar C20 Zirvesi'nin bu olduğunu söyledi" dedi.