Genç girişimciye 3 yıl vergi muafiyeti
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, ilk kez mükellef olacak 29 yaşını aşmamış genç girişimcilerin 3 yıl boyunca vergi ödemeyeceğini bildirdi.
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Gelir Vergisi Kanun Tasarısı’nın detaylarını açıkladı. Şimşek, tasarı ile genç girişimcileri teşvik ettiklerini belirterek, “Ticari faaliyet nedeniyle ilk defa gelir vergisine tabi olacak, 29 yaşını aşmamış genç girişimciler, 3 yıl boyunca asgari ücrete isabet eden kazançları üzerinden hiç vergi ödemeyecekler” dedi.
Bakan Şimşek, bakanlıkta Gelir Vergisi Kanun Tasarısına ilişkin bir basın toplantısı düzenledi. Şimşek, konuşmasının başında OECD ülkelerindeki gelir ve kazançlar üzerinden alınan vergi gelirlerinin milli gelire oranı ile Türkiye’deki oranları karşılaştırdı. Şimşek, “OECD ülkelerine baktığınız zaman en son rakamlar 2011 yılına ait. 2011 yılında gelir ve kazançlar üzerinden alınan vergilerin Gayri Safi Yurtiçi Hasılaya oranı ortalama yüzde 11.4. Avrupa Birliği ülkelerinde ise ortalama 10.4. Bu oran Danimarka gibi Norveç gibi ülkelerde yüzde 20 ile 30 aralığında. Ülkemizde ise gelir vergisi ve kurumlar vergisi, yani gelirlerin toplamının Gayrisafi Yurtiçi Hasılaya oranı yüzde 5.8. Yani en düşük ülkeler arasındayız gelir ve kazançlar üzerinden alınan vergilerde ülkemiz. Ekonomik kapasitesinin çok altında bir vergi yüküne sahiptir” diye konuştu.
“KAYITDIŞILIKLA MÜCADELEDE ELİMİZİ GÜÇLENDİRECEK”
Yeni Gelir Vergisi Kanunu’nun kayıtdışılıkla mücadelede ellerini güçlendireceğinin altını çizen Şimşek, “Bu çerçevede gelir vergisi oranları ile oynamadan herhangi bir artışa gitmeden Türkiye’de kayıtdışılığı azaltarak, gelir ve kurum kazançları üzerinden daha fazla ülkemizde kaynak üretmenin önünü açacak diye düşünüyorum” dedi.
53 YILLIK GELİR VERGİSİ KANUNU YÜRÜRLÜKTEN KALKIYOR
Mevcut Gelir Vergisi Kanunu’nda yıllar itibariyle birçok değişiklik yapıldığını ifade eden Şimşek, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 1960 yılında kabul edildiğini, o tarihten bugüne kadar birçok maddesinde 76 değişik kanunla değişiklik yapıldığını vurguladı. Şimşek, konuşmasında şunları kaydetti: “Ek geçici ve mükerrer maddelerle birlikte madde sayısı 210’u aşmış, aslında bir anlamda kanunun sistematiği bozulmuş. Ayrıca gelir unsurları ile bu unsurlara ilişkin istisna, indirim ve diğer müesseseler kanunun değişik bölümlerinde dağınık halde bulunmaktadır. Gelir Vergisi Kanunu’nda yer alan bazı temel müesseseler geçici maddeler ile yönlendirilir bir hal almıştır. Yani anlayacağınız 1960 yılında çıkartılan bu kanun hakikaten bugün itibariyle bizim arzuladığımız bir sistematikten çok uzak, daha önemlisi hakikaten kanunun çok köklü bir şekilde elden geçirilmesi ihtiyacı da son derece açık. Biz getirdiğimiz bu tasarı ile 53 yıldır yürürlükte olan Gelir Vergisi Kanunu’nu yürürlükten kaldırıyor, değişen ekonomik ve mali ihtiyaçları da göz önünde bulundurarak yeni bir kanunu yürürlüğe koymayı ümit ediyoruz. Tabi yeni gelir vergisi kanunu basit sade ve kolay anlaşılabilir bir yapıda hazırlanmıştır. Gelir Vergisi Kanunu’nun hazırlanmasında bazı temel ilkeler gözetilmiştir. Bu ilkeler, daha adil bir gelir vergisi oluşturmak, yatırım, üretim ve istihdamı daha da desteklemek, ekonominin rekabet gücünü daha da artırmak, mükelleflerin vergiye gönüllü uyumunu teşvik etmek, kayıtlı ekonomiye geçişi hızlandırmak ve vergiyi tabana yaymak prensipleri çerçevesinde hazırlanmış bir kanundur.”
YENİ GELİR VERGİSİ KANUN TASARISI’NDA 7 TEMEL EKSEN GÖZETİLDİ
Yeni Gelir Vergisi Kanun Tasarısı’nda 7 temel eksenin gözetildiğini söyleyen Şimşek, bu çerçevede mevcut Gelir Vergisi Kanunu ve Kurumlar Vergisi Kanunu’nu tek kanun olarak birleştirdiklerini vurguladı.
Her iki kanunun madde sayısının 255’in üzerinde olduğuna dikkati çeken Şimşek, “Biz şimdi bunu sadeleştiriyoruz, basitleştiriyoruz. Dünyadaki uygulamada böyle. Dünyanın birçok ülkesinde gelir ve kurumlar vergisi kanunları ayrı ayrı değil, tabi ki birleşik olarak var. Beyana dayalı vergileme sistemini genişletmeyi öngörüyoruz. Bu konuda özellikle eşik değerleri belirliyoruz, ama Bakanlar Kurulu’na bu anlamda geniş yetkiler veriyoruz. Yatırım, üretim ve istihdamı teşvik ediyoruz, vergiye gönüllü uyumu kolaylaştırıyoruz, engellilerin ekonomik yaşama katılmasını teşvik eden yeni düzenlemeler yapıyoruz, enerji tasarrufunu teşvik ediyoruz. Yürütmede etkinlik ve esneklik için Bakanlar Kurulu’nun yetkilerini genişletiyoruz” dedi. Hali hazırda ek ve geçici ve mükerrer maddelerde birlikte Gelir Vergisi Kanunu’nun 210 maddeden daha fazla olduğunu, Kurumlar Vergisi Kanunu’nun ise 45 maddeden oluştuğunu söyleyen Şimşek, iki kanunu birleştiren yeni Gelir Vergisi Kanunu’nun ise sadece 95 maddeden oluştuğunu ifade etti.
BEYANA DAYALI VERGİLEME SİSTEMİNİN YAYGINLAŞTIRILMASI HEDEFLENİYOR
Tasarı ile beyana dayalı vergileme sistemini yaygınlaştırmaya yönelik önemli değişiklikler belirlediklerini söyleyen Şimşek, “Bu kapsamda ücretler ve istisna kapsamındaki bazı serbest meslek kazançlarından belirlenen haddi aşanlar için beyanname verilmesini öngörüyoruz. Beyanname verilmesi durumunda vergi adaletine uygun olarak, gerçek giderler, yapılan bağış ve yardımlar, eğitim ve sağlık harcamaları matrahtan indirilebilecektir. Dolayısıyla burada aslında bütün modern, gelişmiş ülkelerde var olan bir müesseseyi Türkiye’ye kazandırmış oluyoruz bir anlamda” şeklinde konuştu.
KENTSEL RANTLAR VE SERMAYE KAZANÇLARININ VERGİLENDİRİLMESİNDEKİ İSTİSNALAR DARALTILIYOR
Düzenlemenin vatandaşın lehine olan maddeler içerdiğinin altını çizen Şimşek, şunları kaydetti: “Vergi tabanının genişletilmesi tasarının en önemli amaçlarından bir tanesidir. Bu çerçevede kentsel rantları ve sermaye kazançlarının vergilendirilmesindeki istisnaları daraltıyoruz. Kira gelirlerinde götürü gider uygulamasını sınırlandırıyoruz. Birden fazla iş yerinde ticari faaliyette bulunanlar bundan böyle basit usulden yararlanamayacaklar. Kurumların yönetim kurulu üyelerine ortaklık payı ile orantılı olmaksızın ödenen kar payları bundan böyle ücret olarak tarifeye göre vergilendirilecek. Uluslararası uygulamalara paralel olarak yabancı iş adamları, uzmanlar ve basın yayın çalışanları Türkiye’de 3 yıldan fazla kalırlarsa tam mükellef olacaklar.”
GENÇ GİRİŞİMCİLERE DESTEK
Tasarı ile genç girişimcileri teşvik ettiklerini söyleyen Şimşek, “Ticari faaliyet nedeniyle ilk defa gelir vergisine tabi olacak, 29 yaşını aşmamış genç girişimciler, 3 yıl boyunca asgari ücrete isabet eden kazançları üzerinden hiç vergi ödemeyecekler” dedi. Şimşek, “Geçen sene girişimci sermayesi, melek yatırımcı gibi çok temel bazı unsurları da biz kanuna ilave etmiştik. Böylece özellikle Türkiye’de girişimciliği destekleyecek bir yaklaşım içerisine girmiştik. Şimdi bir adım daha atıyoruz genç girişimcilere 3 yıllık bir en azından önlerini görecek bir perspektif sunuyoruz” şeklinde konuştu.
TARIMSAL ÜRETİM DESTEKLENECEK
Yeni Gelir Vergisi Kanun Tasarısı ile tarımsal üretimi desteklemeye yönelik çok önemli vergisel teşvikler getirdiklerini altını çizen Şimşek, şunları kaydetti: “Belirli bir ölçek ekonomisine ulaşarak zirai faaliyette bulunan sermaye şirketleri, kolektif şirketler ve adi komandit şirketler, çiftçi gibi vergilendirilecek. Bu çok önemli çünkü mevcut vergi sistemi ölçek büyütmeyi cezalandıran bir yaklaşım içerisindeydi ve bu sektörde kayıt dışılık çok ciddi boyutlarda. Halen gerçek usulde vergilemeyi gerektiren, biçer-döver, kamyon ya da iki traktöre sahip olmak, bundan böyle gerçek usulde vergilendirme nedeni sayılmayacak. Sırf bundan dolayı hem kayıtdışılık yüksekti, hem de birçok çiftçimiz şirketleşme konusunda sıkıntılar yaşıyordu veya makine, teçhizat kullanımında ya kayıt dışı kalıyordu ya da bundan dolayı cezalandırılıyordu. Ticari kazanç olarak vergilendirmeyi gerektiren sertifikalı tohum, fide, hayvan fetüsü ve benzerinin üreticiliği zirai faaliyet kapsamına alınıyor. Daha önce böyle değildi. Çiftçi ve çiftçi sayılarında bir fiil zirai faaliyette çalışan işçilerin asgari ücrete tekabül eden ücretleri gelir vergisinden istisna tutuluyor. Özellikle kayıtdışılıkla mücadele anlamında bu da önemli bir adım.”
BEYANNAME VERME SÜRELERİ 1 AY ÖNE ÇEKİLİYOR
Tasarı ile beyanname verme sürelerini bir ay öne çektiklerini ifade eden Şimşek, dördüncü dönem geçici vergi beyannamesini de kaldırdıklarını belirtti. Basit usule tabi mükelleflerin kayıtlarını kendilerinin tutabileceğini söyleyen Şimşek, “Şuanda odalar vasıtası ile tutmak durumundalar. Kira gelirleri için şuanda mükellefin anne ve babası bedelsiz olarak, yani bir konutta oturabiliyordu. Emsal kira uygulaması yoktu. Bu tasarı ile eşin anne ve babasının kullanımına bedelsiz olarak tahsis edilen konutlarda emsal kira bedeli esası uygulamasından vazgeçiyoruz. Dolayısıyla eşlerin anne babasına da bu imkanı getirmiş oluyoruz. İkamet amacı ile satın alınan tek konutun ne zaman satılırsa satılsın, elden çıkarılmasından doğan kazanç gelir vergisinden istisna edilmektedir. Yani oturduğunuz konut, sizin için temel olan konut, bunu satmak için artık 5 yıl beklemeniz gerekmiyor. Ama bundan sonra 100 yıl sonra da satsanız diğer konutları tabi ki bir gelir vergisi söz konusu olacaktır. Onun detaylarına bu aşamada girmek istemiyorum” şeklinde konuştu.
ENERJİ TASARRUFU TEŞVİK EDİLECEK
Enerji ürünleri ithalatının Türkiye’nin toplam ithalatı içinde çok önemli bir yer tuttuğuna vurgu yapan Şimşek, konuşmasında şunları kaydetti: “Türkiye’nin yurt dışına ödediği enerji faturasını azaltmak amacıyla tasarı da enerji tasarrufunu teşvik ediyoruz. Bu tasarı ile ısı yalıtımı, enerji tasarrufu sağlamak amacıyla yapılan harcamaların elde edilen kira gelirinden doğrudan doğruya indirilmesine imkan sağlıyoruz. Dolayıyla bu anlamda cari açığa yönelik bir tedbirde söz konusu, günümüzde hızla değişen ekonomik ve sosyal koşullara sağlıklı ve hızlı bir şekilde adapte olabilmek ve vergi uygulamalarında etkinlik ve esneklik sağlayabilmek gittikçe önem kazanmaktadır. Bu kapsamda Bakanlar Kurulu beyana dayalı sistemin yaygınlaştırılması için beyanname verme zorunluluğuna ilişkin eşik değerleri değiştirebilecek. Şimdi tabi ki kanun belli sınırlar belirleyecek, ama Bakanlar Kurulu bu anlamda bir esnekliğe sahip olacak. Zirai kazançlara yönelik ölçütleri, üretim havzaları, bölgeler, iller, mükellef grupları, arazi ve ürün türleriyle üretim türüne göre farklılaştırabilecek. Bakanlar Kurulunun diğer bir yetkisi kanunda ön görülen maktu tutar ve oranların her türlü özellikli duruma göre farklılaştırabilecek. Yine Bakanlar Kuruluna verdiğimiz bir yetki.”
“VERGİ ORANLARINDA HERHANGİ BİR DEĞİŞİKLİK YOK”
Bakan Şimşek, değişikliklerin daha iyi anlaşılabilmesi için ise bazı hususların altını çizdi. Şimşek yeni düzenlemede vergi oranlarında herhangi bir değişikliğin olamadığını; Kurumlar vergisi, gelir vergisi oranlarında mevcut mevzuata göre herhangi bir oran değişikliğine gidilmediğini; Harcamalardan veya servetten çapraz bir denetim veya vergileme sitemi öngörmediklerini; Esnafın vergi yükünü artıracak bir düzenlemenin söz konusu olmadığını ve veraset ile intikal vergisinin eski hali ile devam edeceğini söyledi. Şimşek, “Şuanda kanunu biz Pazartesi günü Başbakanlığa sevkettik, orada tabi ki kanunun Meclis’e sevkedilmesine yönelik kararname imzaya açıldı, ümit ediyoruz ki Cuma günü itibariyle Mecliste olacak” diye konuştu.
Bakan Şimşek, bakanlıkta Gelir Vergisi Kanun Tasarısına ilişkin bir basın toplantısı düzenledi. Şimşek, konuşmasının başında OECD ülkelerindeki gelir ve kazançlar üzerinden alınan vergi gelirlerinin milli gelire oranı ile Türkiye’deki oranları karşılaştırdı. Şimşek, “OECD ülkelerine baktığınız zaman en son rakamlar 2011 yılına ait. 2011 yılında gelir ve kazançlar üzerinden alınan vergilerin Gayri Safi Yurtiçi Hasılaya oranı ortalama yüzde 11.4. Avrupa Birliği ülkelerinde ise ortalama 10.4. Bu oran Danimarka gibi Norveç gibi ülkelerde yüzde 20 ile 30 aralığında. Ülkemizde ise gelir vergisi ve kurumlar vergisi, yani gelirlerin toplamının Gayrisafi Yurtiçi Hasılaya oranı yüzde 5.8. Yani en düşük ülkeler arasındayız gelir ve kazançlar üzerinden alınan vergilerde ülkemiz. Ekonomik kapasitesinin çok altında bir vergi yüküne sahiptir” diye konuştu.
“KAYITDIŞILIKLA MÜCADELEDE ELİMİZİ GÜÇLENDİRECEK”
Yeni Gelir Vergisi Kanunu’nun kayıtdışılıkla mücadelede ellerini güçlendireceğinin altını çizen Şimşek, “Bu çerçevede gelir vergisi oranları ile oynamadan herhangi bir artışa gitmeden Türkiye’de kayıtdışılığı azaltarak, gelir ve kurum kazançları üzerinden daha fazla ülkemizde kaynak üretmenin önünü açacak diye düşünüyorum” dedi.
53 YILLIK GELİR VERGİSİ KANUNU YÜRÜRLÜKTEN KALKIYOR
Mevcut Gelir Vergisi Kanunu’nda yıllar itibariyle birçok değişiklik yapıldığını ifade eden Şimşek, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 1960 yılında kabul edildiğini, o tarihten bugüne kadar birçok maddesinde 76 değişik kanunla değişiklik yapıldığını vurguladı. Şimşek, konuşmasında şunları kaydetti: “Ek geçici ve mükerrer maddelerle birlikte madde sayısı 210’u aşmış, aslında bir anlamda kanunun sistematiği bozulmuş. Ayrıca gelir unsurları ile bu unsurlara ilişkin istisna, indirim ve diğer müesseseler kanunun değişik bölümlerinde dağınık halde bulunmaktadır. Gelir Vergisi Kanunu’nda yer alan bazı temel müesseseler geçici maddeler ile yönlendirilir bir hal almıştır. Yani anlayacağınız 1960 yılında çıkartılan bu kanun hakikaten bugün itibariyle bizim arzuladığımız bir sistematikten çok uzak, daha önemlisi hakikaten kanunun çok köklü bir şekilde elden geçirilmesi ihtiyacı da son derece açık. Biz getirdiğimiz bu tasarı ile 53 yıldır yürürlükte olan Gelir Vergisi Kanunu’nu yürürlükten kaldırıyor, değişen ekonomik ve mali ihtiyaçları da göz önünde bulundurarak yeni bir kanunu yürürlüğe koymayı ümit ediyoruz. Tabi yeni gelir vergisi kanunu basit sade ve kolay anlaşılabilir bir yapıda hazırlanmıştır. Gelir Vergisi Kanunu’nun hazırlanmasında bazı temel ilkeler gözetilmiştir. Bu ilkeler, daha adil bir gelir vergisi oluşturmak, yatırım, üretim ve istihdamı daha da desteklemek, ekonominin rekabet gücünü daha da artırmak, mükelleflerin vergiye gönüllü uyumunu teşvik etmek, kayıtlı ekonomiye geçişi hızlandırmak ve vergiyi tabana yaymak prensipleri çerçevesinde hazırlanmış bir kanundur.”
YENİ GELİR VERGİSİ KANUN TASARISI’NDA 7 TEMEL EKSEN GÖZETİLDİ
Yeni Gelir Vergisi Kanun Tasarısı’nda 7 temel eksenin gözetildiğini söyleyen Şimşek, bu çerçevede mevcut Gelir Vergisi Kanunu ve Kurumlar Vergisi Kanunu’nu tek kanun olarak birleştirdiklerini vurguladı.
Her iki kanunun madde sayısının 255’in üzerinde olduğuna dikkati çeken Şimşek, “Biz şimdi bunu sadeleştiriyoruz, basitleştiriyoruz. Dünyadaki uygulamada böyle. Dünyanın birçok ülkesinde gelir ve kurumlar vergisi kanunları ayrı ayrı değil, tabi ki birleşik olarak var. Beyana dayalı vergileme sistemini genişletmeyi öngörüyoruz. Bu konuda özellikle eşik değerleri belirliyoruz, ama Bakanlar Kurulu’na bu anlamda geniş yetkiler veriyoruz. Yatırım, üretim ve istihdamı teşvik ediyoruz, vergiye gönüllü uyumu kolaylaştırıyoruz, engellilerin ekonomik yaşama katılmasını teşvik eden yeni düzenlemeler yapıyoruz, enerji tasarrufunu teşvik ediyoruz. Yürütmede etkinlik ve esneklik için Bakanlar Kurulu’nun yetkilerini genişletiyoruz” dedi. Hali hazırda ek ve geçici ve mükerrer maddelerde birlikte Gelir Vergisi Kanunu’nun 210 maddeden daha fazla olduğunu, Kurumlar Vergisi Kanunu’nun ise 45 maddeden oluştuğunu söyleyen Şimşek, iki kanunu birleştiren yeni Gelir Vergisi Kanunu’nun ise sadece 95 maddeden oluştuğunu ifade etti.
BEYANA DAYALI VERGİLEME SİSTEMİNİN YAYGINLAŞTIRILMASI HEDEFLENİYOR
Tasarı ile beyana dayalı vergileme sistemini yaygınlaştırmaya yönelik önemli değişiklikler belirlediklerini söyleyen Şimşek, “Bu kapsamda ücretler ve istisna kapsamındaki bazı serbest meslek kazançlarından belirlenen haddi aşanlar için beyanname verilmesini öngörüyoruz. Beyanname verilmesi durumunda vergi adaletine uygun olarak, gerçek giderler, yapılan bağış ve yardımlar, eğitim ve sağlık harcamaları matrahtan indirilebilecektir. Dolayısıyla burada aslında bütün modern, gelişmiş ülkelerde var olan bir müesseseyi Türkiye’ye kazandırmış oluyoruz bir anlamda” şeklinde konuştu.
KENTSEL RANTLAR VE SERMAYE KAZANÇLARININ VERGİLENDİRİLMESİNDEKİ İSTİSNALAR DARALTILIYOR
Düzenlemenin vatandaşın lehine olan maddeler içerdiğinin altını çizen Şimşek, şunları kaydetti: “Vergi tabanının genişletilmesi tasarının en önemli amaçlarından bir tanesidir. Bu çerçevede kentsel rantları ve sermaye kazançlarının vergilendirilmesindeki istisnaları daraltıyoruz. Kira gelirlerinde götürü gider uygulamasını sınırlandırıyoruz. Birden fazla iş yerinde ticari faaliyette bulunanlar bundan böyle basit usulden yararlanamayacaklar. Kurumların yönetim kurulu üyelerine ortaklık payı ile orantılı olmaksızın ödenen kar payları bundan böyle ücret olarak tarifeye göre vergilendirilecek. Uluslararası uygulamalara paralel olarak yabancı iş adamları, uzmanlar ve basın yayın çalışanları Türkiye’de 3 yıldan fazla kalırlarsa tam mükellef olacaklar.”
GENÇ GİRİŞİMCİLERE DESTEK
Tasarı ile genç girişimcileri teşvik ettiklerini söyleyen Şimşek, “Ticari faaliyet nedeniyle ilk defa gelir vergisine tabi olacak, 29 yaşını aşmamış genç girişimciler, 3 yıl boyunca asgari ücrete isabet eden kazançları üzerinden hiç vergi ödemeyecekler” dedi. Şimşek, “Geçen sene girişimci sermayesi, melek yatırımcı gibi çok temel bazı unsurları da biz kanuna ilave etmiştik. Böylece özellikle Türkiye’de girişimciliği destekleyecek bir yaklaşım içerisine girmiştik. Şimdi bir adım daha atıyoruz genç girişimcilere 3 yıllık bir en azından önlerini görecek bir perspektif sunuyoruz” şeklinde konuştu.
TARIMSAL ÜRETİM DESTEKLENECEK
Yeni Gelir Vergisi Kanun Tasarısı ile tarımsal üretimi desteklemeye yönelik çok önemli vergisel teşvikler getirdiklerini altını çizen Şimşek, şunları kaydetti: “Belirli bir ölçek ekonomisine ulaşarak zirai faaliyette bulunan sermaye şirketleri, kolektif şirketler ve adi komandit şirketler, çiftçi gibi vergilendirilecek. Bu çok önemli çünkü mevcut vergi sistemi ölçek büyütmeyi cezalandıran bir yaklaşım içerisindeydi ve bu sektörde kayıt dışılık çok ciddi boyutlarda. Halen gerçek usulde vergilemeyi gerektiren, biçer-döver, kamyon ya da iki traktöre sahip olmak, bundan böyle gerçek usulde vergilendirme nedeni sayılmayacak. Sırf bundan dolayı hem kayıtdışılık yüksekti, hem de birçok çiftçimiz şirketleşme konusunda sıkıntılar yaşıyordu veya makine, teçhizat kullanımında ya kayıt dışı kalıyordu ya da bundan dolayı cezalandırılıyordu. Ticari kazanç olarak vergilendirmeyi gerektiren sertifikalı tohum, fide, hayvan fetüsü ve benzerinin üreticiliği zirai faaliyet kapsamına alınıyor. Daha önce böyle değildi. Çiftçi ve çiftçi sayılarında bir fiil zirai faaliyette çalışan işçilerin asgari ücrete tekabül eden ücretleri gelir vergisinden istisna tutuluyor. Özellikle kayıtdışılıkla mücadele anlamında bu da önemli bir adım.”
BEYANNAME VERME SÜRELERİ 1 AY ÖNE ÇEKİLİYOR
Tasarı ile beyanname verme sürelerini bir ay öne çektiklerini ifade eden Şimşek, dördüncü dönem geçici vergi beyannamesini de kaldırdıklarını belirtti. Basit usule tabi mükelleflerin kayıtlarını kendilerinin tutabileceğini söyleyen Şimşek, “Şuanda odalar vasıtası ile tutmak durumundalar. Kira gelirleri için şuanda mükellefin anne ve babası bedelsiz olarak, yani bir konutta oturabiliyordu. Emsal kira uygulaması yoktu. Bu tasarı ile eşin anne ve babasının kullanımına bedelsiz olarak tahsis edilen konutlarda emsal kira bedeli esası uygulamasından vazgeçiyoruz. Dolayısıyla eşlerin anne babasına da bu imkanı getirmiş oluyoruz. İkamet amacı ile satın alınan tek konutun ne zaman satılırsa satılsın, elden çıkarılmasından doğan kazanç gelir vergisinden istisna edilmektedir. Yani oturduğunuz konut, sizin için temel olan konut, bunu satmak için artık 5 yıl beklemeniz gerekmiyor. Ama bundan sonra 100 yıl sonra da satsanız diğer konutları tabi ki bir gelir vergisi söz konusu olacaktır. Onun detaylarına bu aşamada girmek istemiyorum” şeklinde konuştu.
ENERJİ TASARRUFU TEŞVİK EDİLECEK
Enerji ürünleri ithalatının Türkiye’nin toplam ithalatı içinde çok önemli bir yer tuttuğuna vurgu yapan Şimşek, konuşmasında şunları kaydetti: “Türkiye’nin yurt dışına ödediği enerji faturasını azaltmak amacıyla tasarı da enerji tasarrufunu teşvik ediyoruz. Bu tasarı ile ısı yalıtımı, enerji tasarrufu sağlamak amacıyla yapılan harcamaların elde edilen kira gelirinden doğrudan doğruya indirilmesine imkan sağlıyoruz. Dolayıyla bu anlamda cari açığa yönelik bir tedbirde söz konusu, günümüzde hızla değişen ekonomik ve sosyal koşullara sağlıklı ve hızlı bir şekilde adapte olabilmek ve vergi uygulamalarında etkinlik ve esneklik sağlayabilmek gittikçe önem kazanmaktadır. Bu kapsamda Bakanlar Kurulu beyana dayalı sistemin yaygınlaştırılması için beyanname verme zorunluluğuna ilişkin eşik değerleri değiştirebilecek. Şimdi tabi ki kanun belli sınırlar belirleyecek, ama Bakanlar Kurulu bu anlamda bir esnekliğe sahip olacak. Zirai kazançlara yönelik ölçütleri, üretim havzaları, bölgeler, iller, mükellef grupları, arazi ve ürün türleriyle üretim türüne göre farklılaştırabilecek. Bakanlar Kurulunun diğer bir yetkisi kanunda ön görülen maktu tutar ve oranların her türlü özellikli duruma göre farklılaştırabilecek. Yine Bakanlar Kuruluna verdiğimiz bir yetki.”
“VERGİ ORANLARINDA HERHANGİ BİR DEĞİŞİKLİK YOK”
Bakan Şimşek, değişikliklerin daha iyi anlaşılabilmesi için ise bazı hususların altını çizdi. Şimşek yeni düzenlemede vergi oranlarında herhangi bir değişikliğin olamadığını; Kurumlar vergisi, gelir vergisi oranlarında mevcut mevzuata göre herhangi bir oran değişikliğine gidilmediğini; Harcamalardan veya servetten çapraz bir denetim veya vergileme sitemi öngörmediklerini; Esnafın vergi yükünü artıracak bir düzenlemenin söz konusu olmadığını ve veraset ile intikal vergisinin eski hali ile devam edeceğini söyledi. Şimşek, “Şuanda kanunu biz Pazartesi günü Başbakanlığa sevkettik, orada tabi ki kanunun Meclis’e sevkedilmesine yönelik kararname imzaya açıldı, ümit ediyoruz ki Cuma günü itibariyle Mecliste olacak” diye konuştu.