Gözler FED'in perşembe günü yapacağı faiz toplantısında
ABD Merkez Bankası (FED) bu perşembe faiz toplantısını gerçekleştirecek. 9 yıldır faizleri artırmayan banka üzerindeki baskılar artıyor. Önünde üç senaryo bulunan bankanın doğru kararı alması ise neredeyse imkânsız
Habertürk gazetesinden Mahmut Sancak perşembe günü yapılacak olan Fed toplantısında olası senaryoları bugünkü haberinde değerlendirdi..İşte o değerlendirmeler:
Geçtiğimiz haftaları Çin ekonomisine yönelik endişelerle geçiren piyasaların şu sıralar konuştuğu tek konu ABD Merkez Bankası’nın (FED) bu hafta düzenleyeceği faiz toplantısı. Piyasa oyuncuları üç soru ve senaryo üzerinde duruyor: Banka faizleri dokuz yıllık aradan sonra ilk defa yükseltecek mi? Yoksa faizlere dokunmayıp mevcut durumun devamını mı sağlayacak? Belki de her zaman olduğu gibi dikkatle seçilmiş kelimeler kullanarak faiz artışına gitmeden piyasalara müdahalede bulunmayı tercih edecek.
KİMSEYE YARANAMAYACAK
Bankanın ABD faizi ile ilgi alacağı karar sadece ABD’yi etkilemeyecek. Yellen açısından işin en kötü tarafı ise hangi kararı alırsa alsın dünya ekonomisinin bundan bir şekilde etkileneceği. Soru ise şu: Kim, ne kadar iyi veya kötü etkilenecek? ABD ekonomisine bakıldığında faizlerin artması gerekir. Zira büyüme yüzde 3’leri aştı, işsizlik ise yüzde 5.1’le 7 yılın dibinde ve yeni iş kurma oranı da rekor seviyede. Dünyaya bakıldığında ise resesyonla, deflasyon korkuları arasında yaşayan bir Avrupa var. Her ay 60 milyar Euro para basan AB Merkez Bankası düşük kur avantajıyla ABD ile rekabet etmeye çalışıyor. Yani, FED faiz artırdığı anda dolar daha da değerleneceği için ABD kur bazlı dış ticaret avantajını uzun bir süreyle AB’ye kaptıracak.
ABD SEÇİMLERİ DE ETKİLİYOR
Asya’da ise pek çok ülke dış borç, cari açık veya hammadde giderleri gibi sorunlar nedeniyle değerlenen dolara endişeyle bakıyor.
Haberin devamını okumak için tıklayınız...
Geçtiğimiz haftaları Çin ekonomisine yönelik endişelerle geçiren piyasaların şu sıralar konuştuğu tek konu ABD Merkez Bankası’nın (FED) bu hafta düzenleyeceği faiz toplantısı. Piyasa oyuncuları üç soru ve senaryo üzerinde duruyor: Banka faizleri dokuz yıllık aradan sonra ilk defa yükseltecek mi? Yoksa faizlere dokunmayıp mevcut durumun devamını mı sağlayacak? Belki de her zaman olduğu gibi dikkatle seçilmiş kelimeler kullanarak faiz artışına gitmeden piyasalara müdahalede bulunmayı tercih edecek.
KİMSEYE YARANAMAYACAK
Bankanın ABD faizi ile ilgi alacağı karar sadece ABD’yi etkilemeyecek. Yellen açısından işin en kötü tarafı ise hangi kararı alırsa alsın dünya ekonomisinin bundan bir şekilde etkileneceği. Soru ise şu: Kim, ne kadar iyi veya kötü etkilenecek? ABD ekonomisine bakıldığında faizlerin artması gerekir. Zira büyüme yüzde 3’leri aştı, işsizlik ise yüzde 5.1’le 7 yılın dibinde ve yeni iş kurma oranı da rekor seviyede. Dünyaya bakıldığında ise resesyonla, deflasyon korkuları arasında yaşayan bir Avrupa var. Her ay 60 milyar Euro para basan AB Merkez Bankası düşük kur avantajıyla ABD ile rekabet etmeye çalışıyor. Yani, FED faiz artırdığı anda dolar daha da değerleneceği için ABD kur bazlı dış ticaret avantajını uzun bir süreyle AB’ye kaptıracak.
ABD SEÇİMLERİ DE ETKİLİYOR
Asya’da ise pek çok ülke dış borç, cari açık veya hammadde giderleri gibi sorunlar nedeniyle değerlenen dolara endişeyle bakıyor.
Haberin devamını okumak için tıklayınız...