İş dünyası G20 zirvesini yorumladı
İş dünyasının önde gelen temsilcileri, Türkiye'nin dönem başkanlığında gerçekleştirilen G20 Liderler Zirvesi'ni değerlendirdi.
Dünyanın en büyük ekonomilerine sahip 19 ülkenin ve Avrupa Birliği (AB) yöneticilerinin katılımıyla Türkiye'nin dönem başkanlığında Antalya'da gerçekleşen G20 Liderler Zirvesi, ortaya koyduğu sonuçlarla da farklı bir boyut getirdi.
Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan İstanbul Ticaret Borsası (İSTİB) Başkanı Ali Kopuz, G20 Toplantıları'nın Paris'teki terör saldırılarının gölgesinde başladığını, bu durumun G20 Liderler Zirvesi'nin önceliklerini değiştirdiğini, Türkiye'nin bölge istikrarı açısından önemini perçinlediğini söyledi.
Kopuz, bu olayın, teröre karşı uluslararası toplumun tek ses olarak hareket etmesi gerektiğini gösterdiğini belirterek, "Başka ülkelerdeki terör olaylarına sessiz kalarak, kendi ülkenizi güvenli hale getiremezsiniz. Bu açık bir şekilde görülmüş oldu. Bu gelişmeler, G20 ülkeleri arasında, terörle mücadelede iş birliğinin hızla artırılmasını gündeme getirecektir" ifadelerini kullandı.
TERÖRÜN KÜRESEL MESELE OLARAK ELE ALINMASI ÖNEMLİ'
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı İbrahim Çağlar ise G20 ve B20 zirvelerinin en önemli boyutunun, küresel ekonomik politikalarla küresel siyasi politikaların bir arada değerlendirilmesi olduğunu söyledi. Bu bağlamda terörün küresel bir mesele olarak ele alınması ve ekonomi alanıyla ilgili somut çözüm önerilerinin konuşulmasının son derece önemli olduğunu vurgulayan Çağlar, "G20'de bu yıl Türkiye'nin öne çıkardığı konu da 'kapsayıcılık'tı. Bu da aslında gelişmiş ekonomilerin imkanlarını diğer ülkelerle daha fazla paylaşmaları anlamına geliyor" değerlendirmelerini yaptı.
'TÜRKİYE'NİN BAŞKANLIĞI 'VİCDAN' GETİRDİ'
G20 kapsamında sivil toplumu temsil eden "Civil Society 20"nin (C20) Türkiye Başkanı Zeynep Bodur Okyay da Türkiye'nin çok zor bir konjonktürde, çok başarılı bir G20 Başkanlığı dönemini geçirdiğini dile getirdi. Bu yıl çok daha insan odaklı bir G20 Zirvesi yapıldığını anlatan Okyay, şunları söyledi: "Türkiye'nin başkanlığı, G20'ye tabiri caizse 'vicdan' getirdi. İnsanlığın gözyaşları gibi ülkelerinden kayıp giden milyonlarca göçmene ilk kez insanca yaklaşıldı. Yoksullukla mücadeleye ve dünyadaki büyümenin kapsayıcı olması gerektiğine özel vurgu yapıldı. Eşitsizliklerin giderilmesi, yolsuzlukla mücadele, daha fazla şeffaflık gibi meseleler derinleştirildi. Sürdürülebilirliğin altı daha kalın çizildi ve belki de G20 ülkeleri ilk kez, kötülüğün de sınır tanımadan küreselleşebildiği ve buna karşı koşulsuz iş birliğinin gerekliliği konusunda ortak bir noktada buluştu. Bu zirve sonucunda umarız, G20 ülkeleri dünya barışını sağlamak için daha koordineli şekilde çalışacaklardır."
'BİLDİRGE ÖNEMLİ BİR YENİLİK İÇERDİ'
Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırmaları Vakfı (TEPAV) İcra Direktörü ve Türkiye T20 Başkanı Güven Sak da Türkiye'nin, G20 Başkanlığı'nda ülkelerin tasarladığı büyüme süreçlerinin daha kapsayıcı olmasının önemine değindiğini belirterek, "Bu yılki Türkiye'nin dönem başkanlığında önem verilen konulardan biri de bu 'kapsayıcılık'tı zaten. Bu açıdan bildirgenin önemli bir yenilik içerdiğini düşünüyorum" dedi.
Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan İstanbul Ticaret Borsası (İSTİB) Başkanı Ali Kopuz, G20 Toplantıları'nın Paris'teki terör saldırılarının gölgesinde başladığını, bu durumun G20 Liderler Zirvesi'nin önceliklerini değiştirdiğini, Türkiye'nin bölge istikrarı açısından önemini perçinlediğini söyledi.
Kopuz, bu olayın, teröre karşı uluslararası toplumun tek ses olarak hareket etmesi gerektiğini gösterdiğini belirterek, "Başka ülkelerdeki terör olaylarına sessiz kalarak, kendi ülkenizi güvenli hale getiremezsiniz. Bu açık bir şekilde görülmüş oldu. Bu gelişmeler, G20 ülkeleri arasında, terörle mücadelede iş birliğinin hızla artırılmasını gündeme getirecektir" ifadelerini kullandı.
TERÖRÜN KÜRESEL MESELE OLARAK ELE ALINMASI ÖNEMLİ'
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı İbrahim Çağlar ise G20 ve B20 zirvelerinin en önemli boyutunun, küresel ekonomik politikalarla küresel siyasi politikaların bir arada değerlendirilmesi olduğunu söyledi. Bu bağlamda terörün küresel bir mesele olarak ele alınması ve ekonomi alanıyla ilgili somut çözüm önerilerinin konuşulmasının son derece önemli olduğunu vurgulayan Çağlar, "G20'de bu yıl Türkiye'nin öne çıkardığı konu da 'kapsayıcılık'tı. Bu da aslında gelişmiş ekonomilerin imkanlarını diğer ülkelerle daha fazla paylaşmaları anlamına geliyor" değerlendirmelerini yaptı.
'TÜRKİYE'NİN BAŞKANLIĞI 'VİCDAN' GETİRDİ'
G20 kapsamında sivil toplumu temsil eden "Civil Society 20"nin (C20) Türkiye Başkanı Zeynep Bodur Okyay da Türkiye'nin çok zor bir konjonktürde, çok başarılı bir G20 Başkanlığı dönemini geçirdiğini dile getirdi. Bu yıl çok daha insan odaklı bir G20 Zirvesi yapıldığını anlatan Okyay, şunları söyledi: "Türkiye'nin başkanlığı, G20'ye tabiri caizse 'vicdan' getirdi. İnsanlığın gözyaşları gibi ülkelerinden kayıp giden milyonlarca göçmene ilk kez insanca yaklaşıldı. Yoksullukla mücadeleye ve dünyadaki büyümenin kapsayıcı olması gerektiğine özel vurgu yapıldı. Eşitsizliklerin giderilmesi, yolsuzlukla mücadele, daha fazla şeffaflık gibi meseleler derinleştirildi. Sürdürülebilirliğin altı daha kalın çizildi ve belki de G20 ülkeleri ilk kez, kötülüğün de sınır tanımadan küreselleşebildiği ve buna karşı koşulsuz iş birliğinin gerekliliği konusunda ortak bir noktada buluştu. Bu zirve sonucunda umarız, G20 ülkeleri dünya barışını sağlamak için daha koordineli şekilde çalışacaklardır."
'BİLDİRGE ÖNEMLİ BİR YENİLİK İÇERDİ'
Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırmaları Vakfı (TEPAV) İcra Direktörü ve Türkiye T20 Başkanı Güven Sak da Türkiye'nin, G20 Başkanlığı'nda ülkelerin tasarladığı büyüme süreçlerinin daha kapsayıcı olmasının önemine değindiğini belirterek, "Bu yılki Türkiye'nin dönem başkanlığında önem verilen konulardan biri de bu 'kapsayıcılık'tı zaten. Bu açıdan bildirgenin önemli bir yenilik içerdiğini düşünüyorum" dedi.