Kiracılara kötü haber!
Ödeme yapsanız bile kapı dışarı edilebilirsiniz...
Yargıtay, bir kira yılı içerisinde iki kez ihtar çekilmesinin ardından ödeme yapan kiracının, tahliyesi için açılan davayı reddeden yerel mahkeme kararını bozdu. Yüksek Mahkeme, ihtar tebliğinden sonra yapılan ödemelerin ihtarın oluşumuna engel teşkil etmeyeceğine işaret etti.
İstanbul'da, yaptıkları sözleşmeye göre her ayın birinde ödeme yapması gereken 20 yıllık kiracısı, 2010'da Nisan ayı kirasını ayın 6'sına kadar ödemeyince ev sahibi noter aracılığıyla ihtar çekti. İhtarın ardından ödeme yapan kiracı, Temmuz ve Ağustos aylarında da kirayı geciktirince ev sahibi yeniden ihtar gönderdi.
Kiracının ihtarın ardından ödeme yapmasına karşın, ev sahibi kiracının evinden tahliye edilmesi için dava açtı.
Kartal 3. Sulh Hukuk Mahkemesi, noter ihtarlarında verilen bir günlük ödeme süresinin hukuki sonuç doğurmayacağı gerekçesiyle davayı reddetti.
Kararın temyiz edilmesi üzerine dosyayı görüşen Yargıtay 6. Hukuk Dairesi, yerel mahkemenin kararını bozdu.
Dairenin bozma gerekçesinde, tahliyeye karar verilebilmesi için kiracının bir kira yılı içeresinde iki haklı ihtara sebebiyet vermiş olması gerektiği hatırlatıldı.
Gerekçede, ''İhtar tebliğinden sonra yapılan ödemeler, iki haklı ihtarın oluşmasına engel teşkil etmez. Süresiz sözleşmelerde ve kira parasının yıllık ödenmesi gereken hallerde ve bir yıldan kısa süreli sözleşmelerde iki haklı ihtar oluşmaz. Yasaya göre, tebliğ edilecek ihtarlarda Borçlar Kanunu'nun 260. maddesinde öngörülen şekil şartı aranmaz'' denildi.
Dava konusu olayda, 1990 yılından beri devam eden sözleşmeye göre kiracının her ayın birinde ödeme yapması gerektiği, 2010 yılında ise iki kez ihtarın ardından ödeme yaptığı hatırlatılarak, bu durumda iki haklı ihtar olgusunun gerçekleştiği ifade edildi.
İki haklı ihtara dayalı davada tahliye istemi için gönderilen ihtarlarda ödeme süresinin belirtilmesi ve fesih iradesinin bildirilmesi şartı aranmadığı kaydedilen gerekçede, mahkemece iki haklı ihtar olusunun gerçekleştiğinin kabulü ile kiralananın tahliyesine karar vermesi gerektiği vurgulandı.
İstanbul'da, yaptıkları sözleşmeye göre her ayın birinde ödeme yapması gereken 20 yıllık kiracısı, 2010'da Nisan ayı kirasını ayın 6'sına kadar ödemeyince ev sahibi noter aracılığıyla ihtar çekti. İhtarın ardından ödeme yapan kiracı, Temmuz ve Ağustos aylarında da kirayı geciktirince ev sahibi yeniden ihtar gönderdi.
Kiracının ihtarın ardından ödeme yapmasına karşın, ev sahibi kiracının evinden tahliye edilmesi için dava açtı.
Kartal 3. Sulh Hukuk Mahkemesi, noter ihtarlarında verilen bir günlük ödeme süresinin hukuki sonuç doğurmayacağı gerekçesiyle davayı reddetti.
Kararın temyiz edilmesi üzerine dosyayı görüşen Yargıtay 6. Hukuk Dairesi, yerel mahkemenin kararını bozdu.
Dairenin bozma gerekçesinde, tahliyeye karar verilebilmesi için kiracının bir kira yılı içeresinde iki haklı ihtara sebebiyet vermiş olması gerektiği hatırlatıldı.
Gerekçede, ''İhtar tebliğinden sonra yapılan ödemeler, iki haklı ihtarın oluşmasına engel teşkil etmez. Süresiz sözleşmelerde ve kira parasının yıllık ödenmesi gereken hallerde ve bir yıldan kısa süreli sözleşmelerde iki haklı ihtar oluşmaz. Yasaya göre, tebliğ edilecek ihtarlarda Borçlar Kanunu'nun 260. maddesinde öngörülen şekil şartı aranmaz'' denildi.
Dava konusu olayda, 1990 yılından beri devam eden sözleşmeye göre kiracının her ayın birinde ödeme yapması gerektiği, 2010 yılında ise iki kez ihtarın ardından ödeme yaptığı hatırlatılarak, bu durumda iki haklı ihtar olgusunun gerçekleştiği ifade edildi.
İki haklı ihtara dayalı davada tahliye istemi için gönderilen ihtarlarda ödeme süresinin belirtilmesi ve fesih iradesinin bildirilmesi şartı aranmadığı kaydedilen gerekçede, mahkemece iki haklı ihtar olusunun gerçekleştiğinin kabulü ile kiralananın tahliyesine karar vermesi gerektiği vurgulandı.