Lüfer 30 liraya çıktı!
Altını aratmıyor!
"Denizleri prensi" olarak adlandırılan ve en lezzetli balıklar arasında gösterilen lüferin fiyatı, Çanakkale'de altın fiyatlarını aratmıyor. Sarıçay ve Yat Limanı civarında bağlı bulunan onlarca balıkçı teknesinin sahipleri, sabah ve akşam saatlerinde Çanakkale Boğazı'na açılıyor.
Önce olta takımlarıyla "yem" yapmak için sardalya, hamsi ve zargana tutmaya çalışan balıkçılar, daha sonra Boğazın muhtelif yerlerinde küçük sürüler halinde bulunan lüferi avlayabilmek için saatlerce uğraşıyor. Balıkçılar, avladıkları lüferleri öğleden sonra Yat Limanı civarında karaya çıkarıp bazen kendileri, kimi zaman da komisyoncular aracılığıyla satışa sunuyor. Satış saatleri sırasında yoğunluğun yaşandığı alana gelen bazı vatandaşlar, kaplarda canlı olarak bulunan balıklara ilgi gösterirken bazıları ise sadece fiyatını sormakla ya da fotoğraf çekmekle yetiniyor.
"Günlük 5-10 lüfer avlıyoruz"
Kentte 15 yıldır oltayla balık avlayan Coşkun Mercan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kıyı avcılığıyla başladığı balıkçılığa, emekliye ayrıldıktan sonra tekneyle denize açılarak devam ettiğini söyledi. Diğer balıkçılar gibi kendisinin de lüfer balığının bollaşması ümidiyle avlandığını belirten Mercan, "Şu anda günlük 5-10 lüfer avlıyoruz. Lüfer nazlı bir balık, avı da oldukça nazlı geçiyor. Haliyle de para ediyor. Şu anda tane fiyatı 10 ila 30 lira arasında değişiyor. Büyüklüğüne göre fiyatlandırma yapıyoruz. Kilogram olarak toptancıya 55-60 liradan satıyoruz" dedi. Mercan, genelde lüferleri İstanbul'a toptan gönderdiklerini, bu kentte de balığa fazla talep olunca fiyatların yükseldiğini ifade etti.
"Olta balığımız, ağ balıklarından daha değerli"
Komisyoncu Nurcan Çubukluoğlu ise 13 yıl önce emekliye ayrılıp balıkçı arkadaşlarının tuttuğu balıkları satmaya başladığını bildirdi. Bu yıl lüfer akını geç kaldığı için bu balığın fazla olacağı beklentisi oluştuğunu vurgulayan Çubukluoğlu, şöyle devam etti:
"Şu anda balık az denecek kadar. Zaten fiyatlardan da belli oluyor. Balığın toptan kilogramı fiyatı 55 liradan aşağıya inmiyor. Duyumlarımıza göre İstanbul Boğazı'nda da az balık çıkıyor. Onun için fiyatlar da malum. Olta balığıyla ağ balığı fark ediyor. Ağ balığı tekneye çekilirken makaralardan geçtiği için nispeten eziliyor. Olta balığı, diriliğini koruduğu için değerli oluyor. Fiyatı da doğal olarak yükseliyor."
Komisyoncu Mustafa Karagöz de İstanbul, Bandırma ve Tekirdağ dolaylarında balık avının azaldığı yönünde duyum aldıklarını anlattı. Çanakkale Boğazı'nda, lüferin 100'er, 200'er adet dağınık olarak bulunduğu bilgisini veren Karagöz, "Havaların soğumasıyla avlanan balık sayısında artış bekliyoruz. Ağ balığı ile olta balığı arasındaki fiyatlar farklı oluyor. Çünkü her iki türde avlanan balıkların görüntüsü de değişik oluyor. Olta balığımız, ağ balıklarından daha değerli. Dolayısıyla tüketimi de ona göre değişiyor" diye konuştu.
Önce olta takımlarıyla "yem" yapmak için sardalya, hamsi ve zargana tutmaya çalışan balıkçılar, daha sonra Boğazın muhtelif yerlerinde küçük sürüler halinde bulunan lüferi avlayabilmek için saatlerce uğraşıyor. Balıkçılar, avladıkları lüferleri öğleden sonra Yat Limanı civarında karaya çıkarıp bazen kendileri, kimi zaman da komisyoncular aracılığıyla satışa sunuyor. Satış saatleri sırasında yoğunluğun yaşandığı alana gelen bazı vatandaşlar, kaplarda canlı olarak bulunan balıklara ilgi gösterirken bazıları ise sadece fiyatını sormakla ya da fotoğraf çekmekle yetiniyor.
"Günlük 5-10 lüfer avlıyoruz"
Kentte 15 yıldır oltayla balık avlayan Coşkun Mercan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kıyı avcılığıyla başladığı balıkçılığa, emekliye ayrıldıktan sonra tekneyle denize açılarak devam ettiğini söyledi. Diğer balıkçılar gibi kendisinin de lüfer balığının bollaşması ümidiyle avlandığını belirten Mercan, "Şu anda günlük 5-10 lüfer avlıyoruz. Lüfer nazlı bir balık, avı da oldukça nazlı geçiyor. Haliyle de para ediyor. Şu anda tane fiyatı 10 ila 30 lira arasında değişiyor. Büyüklüğüne göre fiyatlandırma yapıyoruz. Kilogram olarak toptancıya 55-60 liradan satıyoruz" dedi. Mercan, genelde lüferleri İstanbul'a toptan gönderdiklerini, bu kentte de balığa fazla talep olunca fiyatların yükseldiğini ifade etti.
"Olta balığımız, ağ balıklarından daha değerli"
Komisyoncu Nurcan Çubukluoğlu ise 13 yıl önce emekliye ayrılıp balıkçı arkadaşlarının tuttuğu balıkları satmaya başladığını bildirdi. Bu yıl lüfer akını geç kaldığı için bu balığın fazla olacağı beklentisi oluştuğunu vurgulayan Çubukluoğlu, şöyle devam etti:
"Şu anda balık az denecek kadar. Zaten fiyatlardan da belli oluyor. Balığın toptan kilogramı fiyatı 55 liradan aşağıya inmiyor. Duyumlarımıza göre İstanbul Boğazı'nda da az balık çıkıyor. Onun için fiyatlar da malum. Olta balığıyla ağ balığı fark ediyor. Ağ balığı tekneye çekilirken makaralardan geçtiği için nispeten eziliyor. Olta balığı, diriliğini koruduğu için değerli oluyor. Fiyatı da doğal olarak yükseliyor."
Komisyoncu Mustafa Karagöz de İstanbul, Bandırma ve Tekirdağ dolaylarında balık avının azaldığı yönünde duyum aldıklarını anlattı. Çanakkale Boğazı'nda, lüferin 100'er, 200'er adet dağınık olarak bulunduğu bilgisini veren Karagöz, "Havaların soğumasıyla avlanan balık sayısında artış bekliyoruz. Ağ balığı ile olta balığı arasındaki fiyatlar farklı oluyor. Çünkü her iki türde avlanan balıkların görüntüsü de değişik oluyor. Olta balığımız, ağ balıklarından daha değerli. Dolayısıyla tüketimi de ona göre değişiyor" diye konuştu.