MGK kararları piyasaları etkiler mi?
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Cemil Ertem, MGK kararlarının piyasalara dolaylı ya da doğrudan kısıt getirecek bir perspektif içermediğini belirterek, "Tam aksine darbeciler ile, ülkemize yönelen antidemokratik saldırı ile mücadeleyi içeren önlemler olacaktır'' ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Cemil Ertem, Milli Güvenlik Kurulu (MGK) kararlarının piyasalara dolaylı ya da doğrudan kısıt getirecek bir perspektif içermediğini ifade ederek, "Tam aksine darbeciler ile, ülkemize yönelen antidemokratik saldırı ile mücadeleyi içeren önlemler olacaktır." dedi.
Ertem, yaptığı açıklamada, yaptıkları bir çalışmada dünyadaki 90'dan fazla darbeyi incelediklerini ve ekonomisi Türkiye kadar hızlı toparlanan başka bir ülke olmadığını bildirdi.
Bugün alınacak MGK kararlarının, Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli'nin açıklamalarına da bakıldığında, piyasalara dolaylı ya da doğrudan kısıt getirecek bir perspektif içermediğini belirterek, "Tam aksine darbeciler ile, ülkemize yönelen antidemokratik saldırı ile mücadeleyi içeren önlemler olacaktır. Bazı haberlerde maksatlı çevrelerce iddia edildiği gibi sermaye, emtia giriş çıkışları ile ilgili bir düzenleme veya piyasayı doğrudan ya da dolaylı etkileyecek en ufak bir kısıt bile yoktur. Bu maksatlı haberleri ve spekülasyonları yapanlar darbecilere hizmet ediyor." ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin büyümesinde iki önemli konu bulunduğunu, bu konulardan ilkinin Türk finansal sisteminin yurt dışından sorunsuz borçlanması olduğunu belirten Ertem, şu anda sorunsuz bir şekilde borçlanma yapıldığına dikkati çekti. Ertem, "Burada daha büyük kolaylıklar olacaktır ve akış hiç dinmeyecektir. İkinci konu ise Türk ekonomisinin hızlı büyümesi... Türkiye bundan sonra çok hızlı büyüyecektir. Türkiye'de büyüme yavaşlayacaktır endişesi çok yanlıştır. 2017'de yüzde 5-6'ları aşacak ekonomik büyümeler görülecektir. 2015 yılı büyümesini yüzde 4,5-5 civarında tahmin ediyoruz." diye konuştu.
'Ekonomik devrim yapıyoruz'
Cemil Ertem, milletin meydanlarda gösterdiği milli duruşu iş dünyasında da gördüklerini ifade ederek, iş dünyasının en büyük örgütünden en küçüğüne kadar, oda ve borsaların, ihracatçı birliklerinin ve şirketlerin darbeye karşı duruş sergilediklerini kaydetti.
Hem özel hem de kamu kurumlarında çalışanların gündüz görevleri başında, akşam da meydanlarda olduğunu belirten Ertem, bu döngünün devam edeceğini ve bunun aslında Türkiye ekonomisinin milli duruşu olduğunu söyledi.
Türkiye'nin bundan sonra daha fazla katma değer üreten, savunma sanayisi teknolojisini daha yukarı çeken, ithalata daha az bağlı ve kendi markalarını daha fazla çıkaran bir ekonomi olacağını vurgulayan Ertem, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Zaten bu darbe bunun için yapıldı. Aksine biz bunları başaracağız. Cumhurbaşkanımız, hükümetimiz ve milletimiz sayesinde ekonomik devrim yapıyoruz ve yapmaya devam edeceğiz. 2023 hedeflerine ulaşacağız. Bu hedefler niceliksel hedefler değil, niteliksel hedeflerdir. 2023 hedefleri, Türkiye'nin esasen dünya ekonomisinde belirgin olması, dünya ekonomisinde üretilen katma değerden daha fazla pay alması ve ilk 10 büyük ekonomi arasına girme hedefidir. Bundan sonra bu alanda geometrik bir hız aldığımızı göreceksiniz."
'Demokratikleşme reformlarını çok hızlı yapacağız'
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Ertem, Moody's'in Türkiye açıklamalarına ilişkin olarak da, şunları kaydetti:
"Moody's, Türkiye'deki risklerin iki yıldır sürdüğünü söylüyor. 2 yılki risk, final olan darbe girişiminin riskleridir. 17-25 Aralık, hatta Gezi sürecine kadar uzanan, PKK ve DEAŞ terörü. Bunlar esasen bu final darbesinin öncü sarsıntılarıydı. Dolayısıyla bu finalle birlikte yabancıların belirttiği riskler büyük ölçüde Türk devleti ve milleti tarafından ortadan kaldırılmış olacak. Türkiye, Batı ülkeler de dahil olmak üzere bütün ülkelerden daha güvenli olma yolunda ilerleme adına hızlı adımlar atacaktır. Demokratikleşme reformlarını çok hızlı yapacağız. Makro ekonomik iyileştirmeleri çok daha hızlı yapacağız. Bütün dünya kamuoyuna Türkiye ekonomisinin ne kadar güvenli olduğunu somut ekonomik verilerle ispat edeceğiz, göstereceğiz. Bu konuda tüm dünyanın ikna olduğunu çok yakında herkes görecek. Burada eğer iktisat bilimi varsa Türkiye'nin yarınının açık olduğunu bütün dünya görecek."
Ertem, yaptığı açıklamada, yaptıkları bir çalışmada dünyadaki 90'dan fazla darbeyi incelediklerini ve ekonomisi Türkiye kadar hızlı toparlanan başka bir ülke olmadığını bildirdi.
Bugün alınacak MGK kararlarının, Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli'nin açıklamalarına da bakıldığında, piyasalara dolaylı ya da doğrudan kısıt getirecek bir perspektif içermediğini belirterek, "Tam aksine darbeciler ile, ülkemize yönelen antidemokratik saldırı ile mücadeleyi içeren önlemler olacaktır. Bazı haberlerde maksatlı çevrelerce iddia edildiği gibi sermaye, emtia giriş çıkışları ile ilgili bir düzenleme veya piyasayı doğrudan ya da dolaylı etkileyecek en ufak bir kısıt bile yoktur. Bu maksatlı haberleri ve spekülasyonları yapanlar darbecilere hizmet ediyor." ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin büyümesinde iki önemli konu bulunduğunu, bu konulardan ilkinin Türk finansal sisteminin yurt dışından sorunsuz borçlanması olduğunu belirten Ertem, şu anda sorunsuz bir şekilde borçlanma yapıldığına dikkati çekti. Ertem, "Burada daha büyük kolaylıklar olacaktır ve akış hiç dinmeyecektir. İkinci konu ise Türk ekonomisinin hızlı büyümesi... Türkiye bundan sonra çok hızlı büyüyecektir. Türkiye'de büyüme yavaşlayacaktır endişesi çok yanlıştır. 2017'de yüzde 5-6'ları aşacak ekonomik büyümeler görülecektir. 2015 yılı büyümesini yüzde 4,5-5 civarında tahmin ediyoruz." diye konuştu.
'Ekonomik devrim yapıyoruz'
Cemil Ertem, milletin meydanlarda gösterdiği milli duruşu iş dünyasında da gördüklerini ifade ederek, iş dünyasının en büyük örgütünden en küçüğüne kadar, oda ve borsaların, ihracatçı birliklerinin ve şirketlerin darbeye karşı duruş sergilediklerini kaydetti.
Hem özel hem de kamu kurumlarında çalışanların gündüz görevleri başında, akşam da meydanlarda olduğunu belirten Ertem, bu döngünün devam edeceğini ve bunun aslında Türkiye ekonomisinin milli duruşu olduğunu söyledi.
Türkiye'nin bundan sonra daha fazla katma değer üreten, savunma sanayisi teknolojisini daha yukarı çeken, ithalata daha az bağlı ve kendi markalarını daha fazla çıkaran bir ekonomi olacağını vurgulayan Ertem, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Zaten bu darbe bunun için yapıldı. Aksine biz bunları başaracağız. Cumhurbaşkanımız, hükümetimiz ve milletimiz sayesinde ekonomik devrim yapıyoruz ve yapmaya devam edeceğiz. 2023 hedeflerine ulaşacağız. Bu hedefler niceliksel hedefler değil, niteliksel hedeflerdir. 2023 hedefleri, Türkiye'nin esasen dünya ekonomisinde belirgin olması, dünya ekonomisinde üretilen katma değerden daha fazla pay alması ve ilk 10 büyük ekonomi arasına girme hedefidir. Bundan sonra bu alanda geometrik bir hız aldığımızı göreceksiniz."
'Demokratikleşme reformlarını çok hızlı yapacağız'
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Ertem, Moody's'in Türkiye açıklamalarına ilişkin olarak da, şunları kaydetti:
"Moody's, Türkiye'deki risklerin iki yıldır sürdüğünü söylüyor. 2 yılki risk, final olan darbe girişiminin riskleridir. 17-25 Aralık, hatta Gezi sürecine kadar uzanan, PKK ve DEAŞ terörü. Bunlar esasen bu final darbesinin öncü sarsıntılarıydı. Dolayısıyla bu finalle birlikte yabancıların belirttiği riskler büyük ölçüde Türk devleti ve milleti tarafından ortadan kaldırılmış olacak. Türkiye, Batı ülkeler de dahil olmak üzere bütün ülkelerden daha güvenli olma yolunda ilerleme adına hızlı adımlar atacaktır. Demokratikleşme reformlarını çok hızlı yapacağız. Makro ekonomik iyileştirmeleri çok daha hızlı yapacağız. Bütün dünya kamuoyuna Türkiye ekonomisinin ne kadar güvenli olduğunu somut ekonomik verilerle ispat edeceğiz, göstereceğiz. Bu konuda tüm dünyanın ikna olduğunu çok yakında herkes görecek. Burada eğer iktisat bilimi varsa Türkiye'nin yarınının açık olduğunu bütün dünya görecek."