Muhteşem Süleyman için Türkçe öğreniyorlar!
Türk dizileri yeni bir akım başlattı!
TÜRKSAT Genel Müdürü Özkan Dalbay, 1980'li yılların sonunda merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın vizyonuyla Uluslararası Telekomünikasyon Birliği'ne yörünge başvurusunda bulunulduğunu, bunun sonucunda bugün çok stratejik olan 31, 42 ve 50 derecelerde yörünge haklarının alındığını söyledi.
TÜRKSAT'ın dizi sektörüne etkisi
Türkiye'deki gelişimle paralel televizyon yayıncılık sektörünün de geliştiğini ifade eden Dalbay, özellik dizi sektörünün son 10 yılda ciddi bir gelişim gösterdiğini söyledi.
Bu büyümeye TÜRKSAT'ın ciddi katkısının olduğunu belirten Dalbay, şöyle konuştu:
''Biz özellikle yeni uydularımızla televizyon yayınlarımızı çok daha güçlü sinyaller göndererek çok daha geniş coğrafyalara ulaştırır konuma geldik. TÜRKSAT uyduları sayesinde Türk televizyon yayınlarını, Çin'in Uygur bölgesinden başlayarak İngiltere'yi de içine alan Avrupa'nın tamamını kapsayan Arap Yarımadası'nı Orta Doğu'nun tamamını içeren ve Afrika'nın kuzey sahil şeridini içeren bir alana uydular üzerinden ulaştırabiliyorz. Bu Türk televizyonlarının daha fazla izlenmesini sağladı. Tabi bunun da Türkiye'nin dış politikasının da etkisiyle çevremizdeki coğrafyada televizyon yayınları çok daha yüksek izlenme oranına erişti. Türk dizilerine talep arttı. Talep artınca sektörü ciddi bir gelişme gösterdi.''
Dizi izlemek için Türkçe öğreniyorlar
Sonuç olarak Türk dizilerinin Balkanlar'dan Orta Doğu'ya kadar her yerde izlenir, reyting rekorları kırar pozisyona geldiğini anlatan Dalbay, sözlerini şöyle tamamladı:
''2006 yılında Türk dizi ihracatı 1 milyon dolardı. Bugün sektörün açıkladığı rakam 150 milyon dolar civarında 2012 yılında. Bunun sosyal yansımalarını da görüyoruz. Yurt dışına nereye gitsek konu hemen Türk dizilerine ve Türkiye'nin gündemine geliyor. Gerçekten çok güzel bir sonuç bu. Türkiye'nin gündemi, tarihi turistik yerleri, politikası diziler sayesinde çevremizdeki coğrafyada konuşulur hale geldi. Türkiye'ye olan ilgi arttı. Bosna'da son 1,5-2 yıl içinde Türkçe kurslarına yoğun ilgi olduğunu yetkililerden öğrendik. Bunun iki nedeninden biri de Türk dizilerini Türkçe izleyebilmek olduğu bize söylendi.''
Dalbay, AA muhabirine yaptığı açıklamada, uydu haberleşmesi anlamında yörünge haklarını, Birleşmiş Milletler'in alt kuruluşu olan Uluslararası Telekomünikasyon Birliği'nin verdiğini belirtti.
Birliğin ülkelere uzayda 2 türlü yörünge hakkı tahsis ettiğini ifade eden Dalbay, her ülkenin minimum ihtiyaçlarını karşılayacak düzeyde verilen yörünge hakkının kullanılmasalar dahi ülkeler adına kayıtlı kaldığını vurguladı.
Özkan Dalbay, söz konusu yörünge haklarının minimum ihtiyaçları karşıladığı için buralarda uydu işletmenin ekonomik olarak çok verimli olmadığını dile getirdi.
Birliğin ayrıca başvuru üzerine yörünge hakkı verdiğini, gelişmiş ülkelerin uydularını bu yörüngelerde işlettiğini anlatan Dalbay, şöyle devam etti:
''Türkiye, 1980'li yılların sonunda, rahmetli Cumhurbaşkanımız Turgut Özal'ın büyük bir vizyonu sonucu TÜRKSAT projesiyle birliğe yörünge için başvuruyor. Bu başvuruyla bugün çok stratejik olan 31, 42 ve 50 derecelerde Türkiye 3 yörünge hakkını alınıyor. Buralarda o tarihten itibaren uydu işletmeciliği yapılıyor. Daha önce 31 derecede TÜRKSAT'ın uyduları işletildi. 42 derecede esas bizim ana uydu işletmeciliği yaptığımız yer. 50 derecede de başka uydu operatörlerinden uydu kiralayarak bugüne kadar yörünge haklarının devamını sağladık.''
Artık boş yörünge yok
Başvuruyla alınan yörünge haklarının, buralarda belli bir süre uydu işletilmediği durumlarda iptal edildiğini vurgulayan Dalbay, ''Özellikle son 10 yılda ülkeler yörünge hakkı elde etmek için ciddi bir yarış içindeler.Ancak artık insan nüfusunun yaşadığı yörüngelerde boş yer yok'' diye konuştu.
Uydu haberleşmesi konusunda 2009 yılında hazırladıkları stratejik plan doğrultusunda çok önemli çalışmalar yürüttüklerini anlatan Dalbay, bu yılın sonunda TÜRKSAT 4A uydusunu uzaya fırlatıp, işletmeye alacaklarını anlattı.
Yeni yörünge hakkı istenecek
TÜRKSAT 4B uydusunu da 2014 yılının şubat ayında uzaya göndereceklerini dile getiren Dalbay, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Uydu haberleşme sıralamasında 16. sıradayız. Sadece TÜRKSAT 4A ve 4B uyduları sayesinde dünya uydu haberleşme operatörleri sıralamasında 2 basamak yukarı çıkacağız. Tahminlerimize göre bu 3 basamak da olabilir. TÜRKSAT 4B'yi 50 dereceye, 4A'yı 42 dereceye koyacağız. Daha sonra uzaya göndereceğimiz TÜRKSAT 5A'yı 31 dereceye koyduğumuz zaman uydu sayımız 5 olacak. Tabi 5 uyduda Türkiye'ye yetmeyecek. Yeni yörünge hakkı talebimiz var. Daha doğuda ve batıda. Oralara da 2 yörünge hakkı daha almayı planlıyoruz. 2017 ve 2019'da atacağımız tamamen yerli üretim olan uyduları da bu yörüngelere koyacağız. Hedefimiz 2017 yılında dünyanın ilk 10 büyük uydu haberleşme operatörü arasında girmek.''
Dalbay, dünya haberleşme uydularının kapasite ve cirosunun yüzde 1,1'inin Türkiye'ye ait olduğunu söyledi.
Uyduları 400 televizyon kullanıyor
İşlettikleri TÜRKSAT 2A ve 3A uydularında 400'e yakın televizyon yayını bulunduğunu ifade eden Dalbay, bunların 111'inin yabancı televizyon kanalı olduğunu söyledi.
Gürcistan ve Azerbaycan'ın bütün televizyon kanallarının TÜRKSAT uydularından yayın yaptığına dikkati çeken Dalbay, şunları kaydetti:
''Onun yanında Avrupa'nın birçok ülkesinden Orta Doğu'dan, Orta Asya'dan çok sayıda televizyon kanalı bizim uydularımız aracılığıyla yayın yapıyor. Televizyon yayıncılığı bizim uydu kapasitemizin yüzde 75'ini kapsıyor. Bu televizyon yayıncılığının yüzde 20'sini yabancı televizyon kuruluşları oluşturuyor. Hedefimiz 400 olan rakamı 700'e çıkarmak. TÜRKSAT 4A ve 4B uydularıyla inşallah bunu da başaracağız.''
TÜRKSAT'ın dizi sektörüne etkisi
Türkiye'deki gelişimle paralel televizyon yayıncılık sektörünün de geliştiğini ifade eden Dalbay, özellik dizi sektörünün son 10 yılda ciddi bir gelişim gösterdiğini söyledi.
Bu büyümeye TÜRKSAT'ın ciddi katkısının olduğunu belirten Dalbay, şöyle konuştu:
''Biz özellikle yeni uydularımızla televizyon yayınlarımızı çok daha güçlü sinyaller göndererek çok daha geniş coğrafyalara ulaştırır konuma geldik. TÜRKSAT uyduları sayesinde Türk televizyon yayınlarını, Çin'in Uygur bölgesinden başlayarak İngiltere'yi de içine alan Avrupa'nın tamamını kapsayan Arap Yarımadası'nı Orta Doğu'nun tamamını içeren ve Afrika'nın kuzey sahil şeridini içeren bir alana uydular üzerinden ulaştırabiliyorz. Bu Türk televizyonlarının daha fazla izlenmesini sağladı. Tabi bunun da Türkiye'nin dış politikasının da etkisiyle çevremizdeki coğrafyada televizyon yayınları çok daha yüksek izlenme oranına erişti. Türk dizilerine talep arttı. Talep artınca sektörü ciddi bir gelişme gösterdi.''
Dizi izlemek için Türkçe öğreniyorlar
Sonuç olarak Türk dizilerinin Balkanlar'dan Orta Doğu'ya kadar her yerde izlenir, reyting rekorları kırar pozisyona geldiğini anlatan Dalbay, sözlerini şöyle tamamladı:
''2006 yılında Türk dizi ihracatı 1 milyon dolardı. Bugün sektörün açıkladığı rakam 150 milyon dolar civarında 2012 yılında. Bunun sosyal yansımalarını da görüyoruz. Yurt dışına nereye gitsek konu hemen Türk dizilerine ve Türkiye'nin gündemine geliyor. Gerçekten çok güzel bir sonuç bu. Türkiye'nin gündemi, tarihi turistik yerleri, politikası diziler sayesinde çevremizdeki coğrafyada konuşulur hale geldi. Türkiye'ye olan ilgi arttı. Bosna'da son 1,5-2 yıl içinde Türkçe kurslarına yoğun ilgi olduğunu yetkililerden öğrendik. Bunun iki nedeninden biri de Türk dizilerini Türkçe izleyebilmek olduğu bize söylendi.''
Dalbay, AA muhabirine yaptığı açıklamada, uydu haberleşmesi anlamında yörünge haklarını, Birleşmiş Milletler'in alt kuruluşu olan Uluslararası Telekomünikasyon Birliği'nin verdiğini belirtti.
Birliğin ülkelere uzayda 2 türlü yörünge hakkı tahsis ettiğini ifade eden Dalbay, her ülkenin minimum ihtiyaçlarını karşılayacak düzeyde verilen yörünge hakkının kullanılmasalar dahi ülkeler adına kayıtlı kaldığını vurguladı.
Özkan Dalbay, söz konusu yörünge haklarının minimum ihtiyaçları karşıladığı için buralarda uydu işletmenin ekonomik olarak çok verimli olmadığını dile getirdi.
Birliğin ayrıca başvuru üzerine yörünge hakkı verdiğini, gelişmiş ülkelerin uydularını bu yörüngelerde işlettiğini anlatan Dalbay, şöyle devam etti:
''Türkiye, 1980'li yılların sonunda, rahmetli Cumhurbaşkanımız Turgut Özal'ın büyük bir vizyonu sonucu TÜRKSAT projesiyle birliğe yörünge için başvuruyor. Bu başvuruyla bugün çok stratejik olan 31, 42 ve 50 derecelerde Türkiye 3 yörünge hakkını alınıyor. Buralarda o tarihten itibaren uydu işletmeciliği yapılıyor. Daha önce 31 derecede TÜRKSAT'ın uyduları işletildi. 42 derecede esas bizim ana uydu işletmeciliği yaptığımız yer. 50 derecede de başka uydu operatörlerinden uydu kiralayarak bugüne kadar yörünge haklarının devamını sağladık.''
Artık boş yörünge yok
Başvuruyla alınan yörünge haklarının, buralarda belli bir süre uydu işletilmediği durumlarda iptal edildiğini vurgulayan Dalbay, ''Özellikle son 10 yılda ülkeler yörünge hakkı elde etmek için ciddi bir yarış içindeler.Ancak artık insan nüfusunun yaşadığı yörüngelerde boş yer yok'' diye konuştu.
Uydu haberleşmesi konusunda 2009 yılında hazırladıkları stratejik plan doğrultusunda çok önemli çalışmalar yürüttüklerini anlatan Dalbay, bu yılın sonunda TÜRKSAT 4A uydusunu uzaya fırlatıp, işletmeye alacaklarını anlattı.
Yeni yörünge hakkı istenecek
TÜRKSAT 4B uydusunu da 2014 yılının şubat ayında uzaya göndereceklerini dile getiren Dalbay, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Uydu haberleşme sıralamasında 16. sıradayız. Sadece TÜRKSAT 4A ve 4B uyduları sayesinde dünya uydu haberleşme operatörleri sıralamasında 2 basamak yukarı çıkacağız. Tahminlerimize göre bu 3 basamak da olabilir. TÜRKSAT 4B'yi 50 dereceye, 4A'yı 42 dereceye koyacağız. Daha sonra uzaya göndereceğimiz TÜRKSAT 5A'yı 31 dereceye koyduğumuz zaman uydu sayımız 5 olacak. Tabi 5 uyduda Türkiye'ye yetmeyecek. Yeni yörünge hakkı talebimiz var. Daha doğuda ve batıda. Oralara da 2 yörünge hakkı daha almayı planlıyoruz. 2017 ve 2019'da atacağımız tamamen yerli üretim olan uyduları da bu yörüngelere koyacağız. Hedefimiz 2017 yılında dünyanın ilk 10 büyük uydu haberleşme operatörü arasında girmek.''
Dalbay, dünya haberleşme uydularının kapasite ve cirosunun yüzde 1,1'inin Türkiye'ye ait olduğunu söyledi.
Uyduları 400 televizyon kullanıyor
İşlettikleri TÜRKSAT 2A ve 3A uydularında 400'e yakın televizyon yayını bulunduğunu ifade eden Dalbay, bunların 111'inin yabancı televizyon kanalı olduğunu söyledi.
Gürcistan ve Azerbaycan'ın bütün televizyon kanallarının TÜRKSAT uydularından yayın yaptığına dikkati çeken Dalbay, şunları kaydetti:
''Onun yanında Avrupa'nın birçok ülkesinden Orta Doğu'dan, Orta Asya'dan çok sayıda televizyon kanalı bizim uydularımız aracılığıyla yayın yapıyor. Televizyon yayıncılığı bizim uydu kapasitemizin yüzde 75'ini kapsıyor. Bu televizyon yayıncılığının yüzde 20'sini yabancı televizyon kuruluşları oluşturuyor. Hedefimiz 400 olan rakamı 700'e çıkarmak. TÜRKSAT 4A ve 4B uydularıyla inşallah bunu da başaracağız.''