Parayı cebinizde tutun!

Büyük olasılık doğrudan ve portföy yatırımları Türkiye'ye akacak, ekonomi genişleyecek ve mutlu günler bizim olacaktı...

Hepimizin bildiği gibi siyasi veya ekonomik sonuç olarak rating kuruluşları notumuzu yükseltti.

Peki şimdi ne olacak, aslında hikaye iyiydi, FEDin parasal genişlemeya devam etmesi notumuzun da yükselmesi ile Türkiye için parlak günlerin habercisi idi, büyük olasılık doğrudan ve portföy yatırımları Türkiye'ye akacak, ekonomi genişleyecek ve mutlu günler bizim olacaktı.

Fakat FED yan çizdi, eğer büyüme kalıcı hale gelirse parasal genişlemeye son verip faiz artışlarına başlayabileceği sinyalini verdi,ayrıca parasal genişleme konusunda bazı eyalet FED başkanları arasında görüş ayrılığı olduğu, bazılarının şiddetle parasal genişlemeye karşı oldukları anlaşıldı. İşte o zaman ortalık karıştı.

Şimdi görünüm şöyle dünyanın geri kalanı pek parlak sinyal vermezken Amerika göreceli olarak iyi durumda, en berbat olan da en büyük ihracat partnerimiz Avrupa berbat durumda. Durgunluk olmasa bile büyüme denecek bir gelişmeden bahsetmek çok zor.

Bu durum bizi de etkileyecektir. 2013 yılında çok büyük bir ekonomik rahatlama olması olası görülmüyor. Bunun anlamı şu 2013 yılının kalanı, 2014 hatta ilk pek çeyreği parlak olmayacak gibi, para piyasaları daha cazip olacak.
Şu günlerde FEDin yan çizmesinin etkisiyle Bono ve Tahvil faizleri de yükselmiş durumda.

Gelecek için iki senaryo var, birincisi Amerika büyür, dünyanın kalanı idare eder, FED parasal genişlemeye son verir.
Bu durumda bizim gibi gelişmekte olan piyasalardan para çıkışı olacaktır. Bu durum kısa vadede döviz kurlarını yukarı çeker , yukarı giden kur ise ihracatı ve göreceli olarak Amerikanın da büyüyor olmasını etkisiyle büyümeyi yukarı çekebilir ama o zaman da ne zaman büyüsek başımıza bela olan cari açık sorun yaratacaktır. Zaten Merkez Bankası bu durumda devreye girip büyümeyi yavaşlatıyor. Yani bu seçenek, hem büyüme hem de varlıklar açısından sorunlu ancak daha kabul edilebilir.

İkincisi hiçbir şey değişmez. FED para vermeye dünya ekonomosi de düşe kalka büyüyormuş gibi yapmaya devam eder.

O zamanda Türk Varlıklarına yönelen portföy yatırımcıları artar, Türk varlıkları ve TL. aşırı değerlenir en ufak bir olumsuzlukta hızla çıkan yatırımcılar, yükselen faizler ve yine sıkıntılı günler başlar. Bu durumda Türkiye'nin ne kadar büyüyeceğini dünyanın ne durumda olacağı belirler.

Elbette bu söylenenler Suriye ve Ortadoğu'da başımıza bir savaş belası gelmemesi şartıyla geçerlidir.
Sonuç olarak;

Türkiye'de sağlıklı bir ekonomik durumdan bahsetmek için doğrudan yabancı yatırımların en az portföy yatırımları kadar olması gerekir.

Önüzmüzdeki dönemde % 4 büyümeyi yakalamak oldukça zor olacaktır.

Önümüzdeki dönem faiz ve büyümeden daha çok döviz kurlarının konuşulması olasıdır.

Bu kadar soru işareti varken gelişmeleri izlemek ve uzun vadeli plan yapmamak normaldir. Likit kalmanın yararlı olduğu düşüncesindeyim.

muratbartu@paralimani.com
Sonraki Haber