Putin: Macaristan, Türk Akımı'ndan doğal gaz alabilir
Rusya Devlet Başkanı Putin ve Macaristan Başbakanı Orban, Türk Akımı doğal gaz boru hattıyla ilgili açıklamalarda bulundu
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, siyasi olarak doğal gaz Ukrayna üzerinden Avrupa'ya ulaşması konusunda bir hedef çizmediklerini belirterek, Macaristan'ın Türk Akımı doğal gaz boru hattından da doğal gaz alabileceğini söyledi.
Macaristan Başbakanı Viktor Orban ile yaptığı görüşme sonrası düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan Putin, Budapeşte'deki görüşmelerde hem Güney Akım Boru Hattı hem de Kuzey Akım-2 Doğalgaz Boru Hattı'nın gündeme geldiğini belirterek, ''Macaristan, teknik olarak ister Avusturya ister Slovakya üzerinden Kuzey Akım-2 hattından doğal gaz alabilir. Bu tamamen gerçekleştirilebilir bir ihtimal. Macaristan benzer şekilde Türk Akımı doğal gaz boru hattından da doğal gaz alabilir. Biz siyasi olarak Ukrayna üzerinden gelmemesi konusunda bir hedef çizmiyoruz. Eğer ekonomik olarak uygun ve güvenilir olursa bunun bir kısmını Ukrayna üzerinden de yapabiliriz. Tüm alternatifleri değerlendiriyoruz. Kesin olarak şunu söyleyebilirim, Rus gazı yüzde 100 Macar pazarına gelecektir.'' dedi.
Son dönemde Doğu Ukrayna'da artan çatışmaları Ukrayna'nın provoke ettiğini ve Minsk Antlaşması'na uymadığını savunan Putin, şöyle konuştu:
''Pazar günü 'gönüllü Ukrayna birlikleri' muhalefetin bölgelerini işgal ederek ilerledi ama daha sonra bu saldırı geri püskürtüldü. Saldırının şimdi gerçekleştirilmesinin birçok sebebi var. Birincisi, Ukrayna yönetiminin şimdi paraya ihtiyacı var. Ukrayna, Avrupa Birliği'nden (AB), ABD'den ve uluslararası para kurumlarından kendini saldırıya uğramış gösterirse paraya ulaşabileceğini düşünüyor. İkincisi ise Ukrayna yönetimi, ABD'deki başkanlık seçimlerinde tek bir adaya destek verdi. Ukrayna oligarşisi söz konusu adayın kampanyasını finanse etti ama bu aday kaybetti. Üçüncü sebep ise Ukrayna'nın sosyal ve ekonomi politikası iflas edip, muhalefet güçlenmeye başlayınca bunu bir şeklide bastırmak istiyor ve bunun kolay yolu ise bir çatışmayı alevlendirmek. Diğer bir görüşümüz ise bugünkü Ukrayna yönetimi Minsk Antlaşması'nı uygulama konusunda kesinlikle hazır değil ve bundan vazgeçmek için ise sebep arıyor.''
Macaristan'ın tek nükleer tesisi konumundaki PAKS'a Rusya tarafından iki ek blok yapılması konusunu da değerlendiren Putin, ''PAKS projesinde toplamda 12 milyar avro söz konusu. Bunun yüzde 80'ini Rus kredisinden oluşacak. Sayın Orban'a aslında bunun yüzde 100'ünü de karşılayabileceğimizi söyledim. Tabii bu durumda anlaşmada bazı değişiklikler olacaktır. Bu proje kapsamında oluşacak 10 bin iş gücü Macaristan'ın gelişimine hizmet edecektir.'' şeklinde konuştu.
Orban ise Rusya'ya uygulanan ambargo dolayısıyla Macar ekonomisin zarar gördüğünü ama son dönemde dünya siyasetinde ciddi değişimlerin yaşandığını ve bunun çok yakından hissedildiğini belirterek, ''Tüm çabalarımıza rağmen iki ülke arasındaki ticarette önemli kaybımız var. Bize bağlı olmayan sebeplerden dolayı 6,5 milyar dolarlık kaybımız söz konusu. Macaristan, ekonomi dışı sorunlar, ekonomi araçlarıyla ele alınmamalı. Çünkü bu hepimize zarar veriyor. Şu an devam eden değişim geçmiş yılların aksine ileride AB-Rusya ve Rusya-Macaristan ilişkilerine olumlu etki yapacaktır. Şahsen önümüzdeki birkaç yıl için umudum var.'' diye konuştu.
Suriye'deki krizde Macaristan'ın sadece Hristiyanların korunması ile ilgili konularda adım atabileceğini savunan Orban, ''Macaristan, Suriye krizinde bölgedeki Hristiyanların koruması konusunda yardım yollayabilir. Bu konuda kapasitemiz var, bu konudan anlıyoruz ve memnuniyetle yer alırız. Dünyanın her yerinde Hristiyan topluluklarının korunmasına büyük önem atfediyoruz.'' dedi.
Minsk Antlaşması'na uymanın Ukrayna krizi için tek çözüm yolu olduğunu söyleyen Orban, ''Ukrayna Başbakanı yakın zamanda Macaristan'ı ziyaret etti. Kendisi ile başarılı bir görüşme yapıp çeşitli konularda anlaşmalar imzaladık. Ukrayna bizim komşumuz olduğu için bugünkü görüşmelerde de gündeme geldi. Macaristan, Minsk Antlaşması'nın tamamen uygulanmasını destekliyor. Bu konuda Macaristan başka çözüm yolu görmüyor ve bunun gerçekleşmesi için elimizden gelen desteği veriyoruz. Ukrayna'nın istikrarlı ve başarılı bir ülke olması bizim çıkarımızadır. Ukrayna'da barışın sağlanması çok önemli bunun da yolu Minsk Antlaşması'na uymaktan geçiyor.'' ifadelerini kullandı.
Rus gazının Macaristan'a ulaşmasının hayati önem taşıdığına ve bu konuda Putin'in söz verdiğine işaret eden Orban, ''Bizim için önemli olan Rus yeraltı kaynaklarının Macaristan'a ulaşması. Bu konuda anlaşmamız var ve Sayın Başkan da zaten söz verdi. Bunun dışındaki tüm sorular teknik konu. Rusya Devlet Başkanının söz verdiği ve aramızda vardığımız anlaşmaya göre ne olursa olsun Macaristan ihtiyaç duyduğu doğal gazı ve petrolü alacak. Güney Akım Boru hattı bizim için avantaj ama bu konuda yapabileceğimiz bir şey yok. Türk Akımı'nın Orta Avrupa tarafına doğru inşa edilmesi bizim için önemli ve bu fırsat tanındığı takdirde bu projede memnuniyetle yer almak isteriz. Eğer Macaristan başka taraftan gaz alamadığı takdirde Kuzey'den de gaz alabilir.'' dedi.
Macaristan Başbakanı Viktor Orban ile yaptığı görüşme sonrası düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan Putin, Budapeşte'deki görüşmelerde hem Güney Akım Boru Hattı hem de Kuzey Akım-2 Doğalgaz Boru Hattı'nın gündeme geldiğini belirterek, ''Macaristan, teknik olarak ister Avusturya ister Slovakya üzerinden Kuzey Akım-2 hattından doğal gaz alabilir. Bu tamamen gerçekleştirilebilir bir ihtimal. Macaristan benzer şekilde Türk Akımı doğal gaz boru hattından da doğal gaz alabilir. Biz siyasi olarak Ukrayna üzerinden gelmemesi konusunda bir hedef çizmiyoruz. Eğer ekonomik olarak uygun ve güvenilir olursa bunun bir kısmını Ukrayna üzerinden de yapabiliriz. Tüm alternatifleri değerlendiriyoruz. Kesin olarak şunu söyleyebilirim, Rus gazı yüzde 100 Macar pazarına gelecektir.'' dedi.
Son dönemde Doğu Ukrayna'da artan çatışmaları Ukrayna'nın provoke ettiğini ve Minsk Antlaşması'na uymadığını savunan Putin, şöyle konuştu:
''Pazar günü 'gönüllü Ukrayna birlikleri' muhalefetin bölgelerini işgal ederek ilerledi ama daha sonra bu saldırı geri püskürtüldü. Saldırının şimdi gerçekleştirilmesinin birçok sebebi var. Birincisi, Ukrayna yönetiminin şimdi paraya ihtiyacı var. Ukrayna, Avrupa Birliği'nden (AB), ABD'den ve uluslararası para kurumlarından kendini saldırıya uğramış gösterirse paraya ulaşabileceğini düşünüyor. İkincisi ise Ukrayna yönetimi, ABD'deki başkanlık seçimlerinde tek bir adaya destek verdi. Ukrayna oligarşisi söz konusu adayın kampanyasını finanse etti ama bu aday kaybetti. Üçüncü sebep ise Ukrayna'nın sosyal ve ekonomi politikası iflas edip, muhalefet güçlenmeye başlayınca bunu bir şeklide bastırmak istiyor ve bunun kolay yolu ise bir çatışmayı alevlendirmek. Diğer bir görüşümüz ise bugünkü Ukrayna yönetimi Minsk Antlaşması'nı uygulama konusunda kesinlikle hazır değil ve bundan vazgeçmek için ise sebep arıyor.''
Macaristan'ın tek nükleer tesisi konumundaki PAKS'a Rusya tarafından iki ek blok yapılması konusunu da değerlendiren Putin, ''PAKS projesinde toplamda 12 milyar avro söz konusu. Bunun yüzde 80'ini Rus kredisinden oluşacak. Sayın Orban'a aslında bunun yüzde 100'ünü de karşılayabileceğimizi söyledim. Tabii bu durumda anlaşmada bazı değişiklikler olacaktır. Bu proje kapsamında oluşacak 10 bin iş gücü Macaristan'ın gelişimine hizmet edecektir.'' şeklinde konuştu.
Orban ise Rusya'ya uygulanan ambargo dolayısıyla Macar ekonomisin zarar gördüğünü ama son dönemde dünya siyasetinde ciddi değişimlerin yaşandığını ve bunun çok yakından hissedildiğini belirterek, ''Tüm çabalarımıza rağmen iki ülke arasındaki ticarette önemli kaybımız var. Bize bağlı olmayan sebeplerden dolayı 6,5 milyar dolarlık kaybımız söz konusu. Macaristan, ekonomi dışı sorunlar, ekonomi araçlarıyla ele alınmamalı. Çünkü bu hepimize zarar veriyor. Şu an devam eden değişim geçmiş yılların aksine ileride AB-Rusya ve Rusya-Macaristan ilişkilerine olumlu etki yapacaktır. Şahsen önümüzdeki birkaç yıl için umudum var.'' diye konuştu.
Suriye'deki krizde Macaristan'ın sadece Hristiyanların korunması ile ilgili konularda adım atabileceğini savunan Orban, ''Macaristan, Suriye krizinde bölgedeki Hristiyanların koruması konusunda yardım yollayabilir. Bu konuda kapasitemiz var, bu konudan anlıyoruz ve memnuniyetle yer alırız. Dünyanın her yerinde Hristiyan topluluklarının korunmasına büyük önem atfediyoruz.'' dedi.
Minsk Antlaşması'na uymanın Ukrayna krizi için tek çözüm yolu olduğunu söyleyen Orban, ''Ukrayna Başbakanı yakın zamanda Macaristan'ı ziyaret etti. Kendisi ile başarılı bir görüşme yapıp çeşitli konularda anlaşmalar imzaladık. Ukrayna bizim komşumuz olduğu için bugünkü görüşmelerde de gündeme geldi. Macaristan, Minsk Antlaşması'nın tamamen uygulanmasını destekliyor. Bu konuda Macaristan başka çözüm yolu görmüyor ve bunun gerçekleşmesi için elimizden gelen desteği veriyoruz. Ukrayna'nın istikrarlı ve başarılı bir ülke olması bizim çıkarımızadır. Ukrayna'da barışın sağlanması çok önemli bunun da yolu Minsk Antlaşması'na uymaktan geçiyor.'' ifadelerini kullandı.
Rus gazının Macaristan'a ulaşmasının hayati önem taşıdığına ve bu konuda Putin'in söz verdiğine işaret eden Orban, ''Bizim için önemli olan Rus yeraltı kaynaklarının Macaristan'a ulaşması. Bu konuda anlaşmamız var ve Sayın Başkan da zaten söz verdi. Bunun dışındaki tüm sorular teknik konu. Rusya Devlet Başkanının söz verdiği ve aramızda vardığımız anlaşmaya göre ne olursa olsun Macaristan ihtiyaç duyduğu doğal gazı ve petrolü alacak. Güney Akım Boru hattı bizim için avantaj ama bu konuda yapabileceğimiz bir şey yok. Türk Akımı'nın Orta Avrupa tarafına doğru inşa edilmesi bizim için önemli ve bu fırsat tanındığı takdirde bu projede memnuniyetle yer almak isteriz. Eğer Macaristan başka taraftan gaz alamadığı takdirde Kuzey'den de gaz alabilir.'' dedi.