Türk Ordusu'na yerli savunma!
Türk Savunma Sanayii'nin önlenemez yükselişi. ABD'ye bile ihracat yaptık. Yıl sonunda ise rekor geliyor
Savunma ve Havacılık Sanayi 2012 Ocak-Ekim döneminde geçen yılın aynı dönemine göre ihracatını en çok artıran sektör oldu.
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, 2011 Ocak-Ekim ayında 661 milyon 45 bin dolar olan Savunma ve Havacılık Sanayi ihracatı, 2012 yılının aynı döneminde yüzde 51,87'lik yükselişle 1 milyar 3 milyon 909 bin dolara ulaştı.
AA muhabirine bilgi veren Savunma ve Havacılık Sanayi İhracatçıları Birliği Başkanı Latif Aral Aliş de, yıl sonu itibariyle ihracatta sektör olarak 1,5 milyar dolara ulaşmayı hedeflediklerini belirtti.
Yıl sonu itibariyle ihracatta artış oranının yüzde 60 ila yüzde 70 seviyelerine çıkar bir rekor olacağını ifade eden Aliş, ''2007-2011 yılları arasında sektörün ihracatı 600 milyon dolardı. İhracat 1 milyar 100 milyon dolar aralığında sürekli artan bir grafik sergilemesine rağmen, en büyük artış 2012 yılında kaydedildi. 2012 yılının on aylık döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 52 oranında artarak 1 milyar 3 milyon dolar seviyesine ulaştı'' diye konuştu.
Yıl sonu itibariyle 1,5 milyar dolara ulaşmayı hedeflediklerini vurgulayan Aliş, ''Artış oranı yüzde 60 ila yüzde 70 seviyelerine ulaşarak bir rekor olacak. Son dönemlerde Türkiye'nin ihracat artış oranı en yüksek olan sektör savunma ve havacılık, biz de birlik olarak bu ivmenin sürat kazanması için yeni projeler üretiyoruz'' bilgisini verdi.
SAVUNA SANAYİİ'NE 50 BİN NEFER!
Sektörün şuan 50 bin civarında kişiye istihdam sağladığına dikkati çeken Aliş, yurt içi katılım oranının artmasının, sektörde faaliyet gösteren ana yüklenici, yan sanayi ve KOBİ'lerin kalifiye personel ihtiyacındaki artışı da beraberinde getirdiğine işaret etti.
Savunma sektörüne yönelik eğitim veren meslek liseleri, yüksekokullar ve fakültelerin eğitim politikaları, kontenjanları ve müfredatlarının günün koşullarına uygun olarak güncellenmesi ve koordine edilmesi gerektiğini söyleyen Aliş, ''Lise düzeyinden itibaren öğrencilere sektörde etkin staj imkanları hazırlanmalı, sektörün ihtiyaçları doğrultusunda yüksek lisans çalışmaları özendirilmeli ve desteklenmeli'' talebinde bulundu.
Savunma sanayinin Ar-Ge ağırlıklı çalıştığına dikkati çeken Aliş, ''2012 Temmuz sonu itibariyle Türkiye'de 134 Ar-Ge Merkezi belgesine sahip firma bulunmakta olup bunların 12 tanesi savunma sanayi firmasıdır. 134 Ar-Ge Merkezinde toplam 14 bin 837 kişi istihdam edilmekte olup, en fazla paya 3 bin 820 personel ile savunma sanayi sahiptir'' bilgisini verdi.
700 MİLYON DOALRLIK AR-GE!
Sektördeki toplam Ar-Ge harcamalarının 700 milyon dolar seviyelerine ulaştığını vurgulayan Aliş, savunma-uzay araştırmalarının TÜBİTAK tarafından desteklenecek öncelikli alanlar arasında yer aldığını hatırlattı.
Nitelikli iş gücünün önemine değinen Aliş, bu yüzden genç beyin göçünün mutlaka engellenmesini istedi.
''Silah sanayi dünya devleri arasında önemli bir düzeye geldi''
2012 yılı Ocak-Ekim döneminde, en fazla ihracatı gerçekleştirilen ürünün uçak ve helikopterlerin aksam ve parçaları olduğunu dile getiren Aliş, sektörün ihracat yapısına ilişkin de şu bilgileri verdi:
''Toplam sektör ihracatından yüzde 23 pay alan bu ürünü, sırasıyla sektöre yönelik taşıtlar için turbojetler ve türbopropellerlere ait aksam, parçalar, tanklar ve zırhlı savaş taşıtları, sivil havacılık yolcu taşıma uçakları (boş ağırlığı 15 tondan büyükler), tanklar ve zırhlı savaş taşıtlarının aksam ve parçaları ile roket fırlatıcılar, alev atıcılar, el bombası atıcıları, torpil tüpleri gibi fırlatıcılar takip ediyor.
Kara ve hava araçlarında ülke olarak belirli bir noktaya geldik ve kendimizi ispat ettik. Kara Araçları, Haberleşme Sistemleri ve Elektro-Optik ile Hafif Silahlarda yakalanan ivmenin geliştirilerek sürdürülmesi hedefleniyor. Potansiyel ürün grubu olarak da Deniz Araçlarını ifade edebiliriz. Havacılık sanayimiz de çok büyük bir gelişme sürecine girdi ve ileriki yıllarda en iddialı sektörlerimizden biri olma yolunda. Silah sanayi de dünya devleri arasında önemli bir rol alma düzeyine geçmiştir.''
YÜZDE 45'TEN YÜZDE 54'E!
Savunma sanayiinin gelişimiyle birlikte, sektöre yurt içi katılım oranının da yıllar itibariyle arttığını söyleyen Aliş, ''Türk Silahlı Kuvvetlerinin ihtiyaçlarının yerli sanayi tarafından karşılanma oranı 2009 yılında yüzde 45,7, 2010 yılında yüzde 52,1 ve 2011 yılında yüzde 54 olarak gerçekleşti'' dedi.
EN ÇOK SATIŞ ABD'YE!
Aliş, en çok ihracat yapılan ve önümüzdeki dönemde ihracat artışı açısından potansiyel taşıyan ülke ve bölgelere ilişkin ise şunları kaydetti:
''2012 yılının on aylık döneminde sektörün en fazla ihracat yaptığı ülkeler ABD, Suudi Arabistan, BAE, Bahreyn, İtalya, İspanya, Irak, Fransa, İngiltere ve Almanya oldu. Söz konusu dönemde sektör ihracatından en fazla payı yüzde 39,4 ile ABD (396 milyon dolar), yüzde 8,3 ile Suudi Arabistan (84 milyon dolar) ve yüzde 7,6 ile BAE (76 milyon dolar) aldı. ABD, Güney Amerika, Uzakdoğu, Orta Asya, Afrika başta olmak üzere tüm dünyayı hedef pazar olarak seçtik. Ama Birlik olarak her sene spesifik 6-7 pilot ülke seçerek bir yoğunlaşma yapacağız, şu anki programımızda Uzakdoğu bulunuyor.''
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, 2011 Ocak-Ekim ayında 661 milyon 45 bin dolar olan Savunma ve Havacılık Sanayi ihracatı, 2012 yılının aynı döneminde yüzde 51,87'lik yükselişle 1 milyar 3 milyon 909 bin dolara ulaştı.
AA muhabirine bilgi veren Savunma ve Havacılık Sanayi İhracatçıları Birliği Başkanı Latif Aral Aliş de, yıl sonu itibariyle ihracatta sektör olarak 1,5 milyar dolara ulaşmayı hedeflediklerini belirtti.
Yıl sonu itibariyle ihracatta artış oranının yüzde 60 ila yüzde 70 seviyelerine çıkar bir rekor olacağını ifade eden Aliş, ''2007-2011 yılları arasında sektörün ihracatı 600 milyon dolardı. İhracat 1 milyar 100 milyon dolar aralığında sürekli artan bir grafik sergilemesine rağmen, en büyük artış 2012 yılında kaydedildi. 2012 yılının on aylık döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 52 oranında artarak 1 milyar 3 milyon dolar seviyesine ulaştı'' diye konuştu.
Yıl sonu itibariyle 1,5 milyar dolara ulaşmayı hedeflediklerini vurgulayan Aliş, ''Artış oranı yüzde 60 ila yüzde 70 seviyelerine ulaşarak bir rekor olacak. Son dönemlerde Türkiye'nin ihracat artış oranı en yüksek olan sektör savunma ve havacılık, biz de birlik olarak bu ivmenin sürat kazanması için yeni projeler üretiyoruz'' bilgisini verdi.
SAVUNA SANAYİİ'NE 50 BİN NEFER!
Sektörün şuan 50 bin civarında kişiye istihdam sağladığına dikkati çeken Aliş, yurt içi katılım oranının artmasının, sektörde faaliyet gösteren ana yüklenici, yan sanayi ve KOBİ'lerin kalifiye personel ihtiyacındaki artışı da beraberinde getirdiğine işaret etti.
Savunma sektörüne yönelik eğitim veren meslek liseleri, yüksekokullar ve fakültelerin eğitim politikaları, kontenjanları ve müfredatlarının günün koşullarına uygun olarak güncellenmesi ve koordine edilmesi gerektiğini söyleyen Aliş, ''Lise düzeyinden itibaren öğrencilere sektörde etkin staj imkanları hazırlanmalı, sektörün ihtiyaçları doğrultusunda yüksek lisans çalışmaları özendirilmeli ve desteklenmeli'' talebinde bulundu.
Savunma sanayinin Ar-Ge ağırlıklı çalıştığına dikkati çeken Aliş, ''2012 Temmuz sonu itibariyle Türkiye'de 134 Ar-Ge Merkezi belgesine sahip firma bulunmakta olup bunların 12 tanesi savunma sanayi firmasıdır. 134 Ar-Ge Merkezinde toplam 14 bin 837 kişi istihdam edilmekte olup, en fazla paya 3 bin 820 personel ile savunma sanayi sahiptir'' bilgisini verdi.
700 MİLYON DOALRLIK AR-GE!
Sektördeki toplam Ar-Ge harcamalarının 700 milyon dolar seviyelerine ulaştığını vurgulayan Aliş, savunma-uzay araştırmalarının TÜBİTAK tarafından desteklenecek öncelikli alanlar arasında yer aldığını hatırlattı.
Nitelikli iş gücünün önemine değinen Aliş, bu yüzden genç beyin göçünün mutlaka engellenmesini istedi.
''Silah sanayi dünya devleri arasında önemli bir düzeye geldi''
2012 yılı Ocak-Ekim döneminde, en fazla ihracatı gerçekleştirilen ürünün uçak ve helikopterlerin aksam ve parçaları olduğunu dile getiren Aliş, sektörün ihracat yapısına ilişkin de şu bilgileri verdi:
''Toplam sektör ihracatından yüzde 23 pay alan bu ürünü, sırasıyla sektöre yönelik taşıtlar için turbojetler ve türbopropellerlere ait aksam, parçalar, tanklar ve zırhlı savaş taşıtları, sivil havacılık yolcu taşıma uçakları (boş ağırlığı 15 tondan büyükler), tanklar ve zırhlı savaş taşıtlarının aksam ve parçaları ile roket fırlatıcılar, alev atıcılar, el bombası atıcıları, torpil tüpleri gibi fırlatıcılar takip ediyor.
Kara ve hava araçlarında ülke olarak belirli bir noktaya geldik ve kendimizi ispat ettik. Kara Araçları, Haberleşme Sistemleri ve Elektro-Optik ile Hafif Silahlarda yakalanan ivmenin geliştirilerek sürdürülmesi hedefleniyor. Potansiyel ürün grubu olarak da Deniz Araçlarını ifade edebiliriz. Havacılık sanayimiz de çok büyük bir gelişme sürecine girdi ve ileriki yıllarda en iddialı sektörlerimizden biri olma yolunda. Silah sanayi de dünya devleri arasında önemli bir rol alma düzeyine geçmiştir.''
YÜZDE 45'TEN YÜZDE 54'E!
Savunma sanayiinin gelişimiyle birlikte, sektöre yurt içi katılım oranının da yıllar itibariyle arttığını söyleyen Aliş, ''Türk Silahlı Kuvvetlerinin ihtiyaçlarının yerli sanayi tarafından karşılanma oranı 2009 yılında yüzde 45,7, 2010 yılında yüzde 52,1 ve 2011 yılında yüzde 54 olarak gerçekleşti'' dedi.
EN ÇOK SATIŞ ABD'YE!
Aliş, en çok ihracat yapılan ve önümüzdeki dönemde ihracat artışı açısından potansiyel taşıyan ülke ve bölgelere ilişkin ise şunları kaydetti:
''2012 yılının on aylık döneminde sektörün en fazla ihracat yaptığı ülkeler ABD, Suudi Arabistan, BAE, Bahreyn, İtalya, İspanya, Irak, Fransa, İngiltere ve Almanya oldu. Söz konusu dönemde sektör ihracatından en fazla payı yüzde 39,4 ile ABD (396 milyon dolar), yüzde 8,3 ile Suudi Arabistan (84 milyon dolar) ve yüzde 7,6 ile BAE (76 milyon dolar) aldı. ABD, Güney Amerika, Uzakdoğu, Orta Asya, Afrika başta olmak üzere tüm dünyayı hedef pazar olarak seçtik. Ama Birlik olarak her sene spesifik 6-7 pilot ülke seçerek bir yoğunlaşma yapacağız, şu anki programımızda Uzakdoğu bulunuyor.''