Türkiye için bugün büyük gün!

Ve Amerika için...

Bakan Zafer Çağlayan, "Bugün, Türkiye ile ABD arasındaki ticarette tarihi bir gündür. Serbest ticaret anlaşması konusunda, alt yapı çalışmalarının başlaması, değerlendirme ile etki analizinin oluşturulması ve Türkiye olarak bizim ısrarlı talebimizin yerine geldiği gündür" dedi.
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, başkent Washington'da ABD Ticaret Bakanı Penny Pritzker ve Ticaret Temsilcisi Michael Froman ile yaptığı görüşmelerin ardından Büyükelçilik Konutu'nda basın toplantısı düzenledi. Toplantının başında ABD ile Türkiye arasındaki ticaret hacmi hakkında bilgi veren Bakan Zafer Çağlayan, rakamların, iki dost ülkenin sahip olması gereken ticaret hacmini yansıtmadığını söyledi. Geçen yıl iki ülke arasındaki ticaret hacminin 19,7 milyar dolar olarak gerçekleştiğini belirten Çağlayan, ABD'nin, Hollanda ve Avusturya'nın arkasından dünyada Türkiye'ye en fazla yatırım yapan üçüncü ülke olduğunu ifade etti. Bu yılki ticaretin de geçen yıla benzer seviyede gerçekleşmekte olduğunu kaydeden Çağlayan, iki ülke arasında daha fazla ticaret yapılmasının önündeki engellerin kaldırılması için görüşme yaptıklarını dile getirdi.
İki ülkenin karşılıklı ekonomilerinin ve ekonomik işleyişlerin geliştirilmesi, iki ülke arasındaki ticarette karşılıklı engellerin kaldırılması, yatırımların karşılıklı artırılması ile iki ülke iş dünyasının üçünçü ülkelerde işbirliği yapabilmesi amacıyla ABD-Türkiye Ekonomik ve Ticari Stratejik İşbirliği Çerçevesi'nin (ETSİÇ) önceki yıllarda oluşturulduğu bilgisini veren Çağlayan, düzenli olarak yapılan toplantının üçüncüsünün bu yıl Washington'da belirlenecek bir tarihte gerçekleştirileceği bilgisini verdi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın mayısta ABD ziyareti sırasında Başkan Barack Obama ile sağlanan mutabakat çerçevesinde ABD-Türkiye Yüksek Düzeyli Çalışma Komitesi'nin oluşturulmasına değinildiğini belirten Çağlayan, bugün ABD Ticaret Bakanı Pritzker'le yapılan görüşmede komitenin resmen oluşturulmasının kararlaştırıldığını vurguladı.
Pritzker'le yapılan görüşmede ABD'nin Türkiye'ye uygulamış olduğu ticaret önlemlerinin, iki ülke arasındaki ticaret açağının temel nedenlerinden biri ve Türkiye'nin ABD pazarına girişte oluşturduğu engellerin arasında yer aldığını söylediklerini aktaran Çağlayan, şu anda ABD tarafından Türk ürünlerine 3 antidampik ve 2 telafi edici vergi uygulandığını bilgisini paylaştı. Bazı ticaret önlemlerinin 27 yıldır devam ettiğine dikkati çeken Bakan Çağlayan, Bursa siyah inciri ve narın ABD pazarına girmesi için 2007'den beri izin bekledikleri detayını verdi. ABD'ye kavun, kiraz, şeftali, domates ve biber ihracatının izni için süreci de başlattıklarını belirten Çağlayan, söz konusu ürünlere bir an önce pazara giriş izni verilmesini ümit ettiklerini kaydetti.
"Israrlı talebimizin yerine geldiği gün"
Bakan Çağlayan, bugünkü toplantıda ilerleyen dönemlerde komitenin nasıl bir çalışma programı belirleyeceklerini kararlaştırdığını ifade etti. Komitenin ana gayesinin Türkiye ile ABD arasında ilerde olabilecek olan bir serbest ticaret anlaşmasının ülkeler açısından irdelenmesi, ne tür faydalarının ve zararlarının olacağının belirlenmesi ve ABD ile AB arasında gündemde olan serbest ticaret anlaşmasından Türkiye-ABD ticaretinin nasıl etkileneceği konularının tespiti olduğunu dile getiren Çağlayan, yapılacak çalışmaların sonunda böyle bir anlaşmanın uygun olup olmadığına karar verebileceklerini kaydetti.
ABD'li muhataplarının söz konusu çalışmaya yaklaşımlarının çok olumlu olduğuna vurgu yapan Çağlayan, "Gelmiş olduğumuz nokta son derece önemli. Bizim şuanda amacımıza tam uygun bir çalışma sistemi oluşturmuş durumdayız. Teknik ekiplerimiz bir araya gelecek, yapacakları çalışmalarla beraber ümit ediyorum ki bir taraftan ABD-AB arasındaki serbest ticaret anlaşmasının Türkiye'nin dışında kalmayacağı bir formül olan, Türkiye-ABD arasındaki serbest ticaret anlaşmasına gidecek olan süreci hem çabuklaştıracak hem kolaylaştıracak bir yapıya dönüşecek" diye konuştu.
"Bugün, Türkiye ile ABD arasındaki ticarette tarihi bir gündür" diyen Bakan Çağlayan, "Serbest ticaret anlaşması konusunda, alt yapı çalışmalarının başlaması, değerlendirme ile etki analizinin oluşturulması ve Türkiye olarak bizin ısrarlı talebimizin yerine geldiği gündür. Bu sürece gelmek çok da kolay olmadı" ifadelerini kullandı.
ABD ile AB arasındaki serbest ticaret anlaşması sürecinin yaklaşık 5 yıl sürebileceğini tahmin ettiğini belirten Çağlayan, ABD'nin bir ülkeyle serbest ticaret anlaşmasını onaylamasını için Kongre'nin etkili olduğunu belirti ve "Bizim bu süreçte çok temkinli gitmemiz gerekiyor. ABD iş dünyası Türkiye'nin ülkeleriyle serbest ticaret anlaşması yapması konusunda en az bizim kadar gayret gösteriyorlar" açıklamasında bulundu.
Bakan Çağlayan, kişisel olarak Türkiye ile ABD arasındaki serbest ticaret anlaşmasının yapılabileceğini düşündüğünü belirterek, "Bu iş çok rahat yapılır. Bu konuda hiçbir endişem yok. Çünkü Türkiye ile ABD arasındaki bugün gelmiş olduğumuz dostluk artarak devam edecek" diye konuştu.
"Siyasi konularla ilgili tek kelime gündeme gelmedi"
Toplantı sonrası gazetecilerin soruları yanıtlayan Bakan Çağlayan, Pritzker ile olan görüşmede Türkiye'deki son dönemlerdeki protesto olaylarının gündeme gelip gelmediğinin sorulması üzerine, "Tek kelime bile bu konuda bir konuşma gündeme gelmedi. Çok dostane, arkadaşça, dostça görüşmeler yapıldı. Birbirimize ülkelerimizin güzellikleri en iyi şekilde ifade edildi. Siyasi konularla ilgili tek kelime gündeme gelmediği gibi, ben ekonominin içinden gelen biriyim, her zaman söylerim; Ekonomi, siyasetin anahtarıdır, siyaset ekonominin değil" yanıtını verdi.
"Yerel yönetimlerde görev almayı düşünmüyorum"
Yerel seçimlerde aday olmayı düşünüp düşünmediğinin yöneltilmesi üzerine, "Ben yerel yönetimlerde hiç görev almayı düşünmüyorum" diyen Çağlayan, Başbakan Erdoğan'ın kendisine Ekonomi Bakanlığı görevini verdiğini, 2009'da Ak Parti'den hem Ankara hem de Mersin için aday olması söylenildiğini ifade etti. Mersin'den muhalefet partileri tarafından da belediye başkanlığı için düşünüldüğünü belirten Çağlayan, "Tabii ben kesinlikle belediye başkanlığını düşünmüyorum. Bu konumda, nereye kadar gider bilmem, daha verimli olduğumu düşünüyorum. Daha yapacak çok işimin olduğunu düşünüyorum. Bunu söylerken de ilelebet yerimde kalmak gibi bir arzumun oluğu yanlış bir anlamı çıkmasın. Siyasetin durduğu yerde durmasını bilen biriyim ama belediye başkanlığı konusu çok daha farklı. Siyaseti Allah bana meslek haline getirtmesin" yanıtını verdi.
Sonraki Haber