Türkiye ile Rusya arasında serbest ticaret görüşmeleri tekrar başladı
Türkiye ile Rusya arasındaki ticareti serbestleştirmeye yönelik görüşmeler yaklaşık 10 ay aradan sonra tekrar başladı.
Türkiye ile Rusya arasındaki ticareti serbestleştirmeye yönelik görüşmeler yaklaşık 10 ay aradan sonra tekrar başladı.
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, 26 Temmuz’daki Moskova ziyareti sırasında yaptığı açıklamada, Rusya ile yaşanan kriz öncesinde başlayan ve iki ülke ticaretinde serbestlik sağlayacak anlaşma için görüşmelerin tekrar başladığını duyurmuştu.
Görüşülen serbest ticaret anlaşmasının hayata geçirilmesi halinde iki ülke arasındaki ticarette gümrük ve bürokratik işlemlerin daha da hızlandırılarak toplam ticaret hacminin artırılması söz konusu olacak.
Rusya ve Türkiye arasındaki iş birliğini bölgesel ve ekonomik anlamda artırması beklenen anlaşmanın gerçekleşmesi halinde iki ülkenin yatırımcıları da daha kolay bir şekilde ticari faaliyette bulunabilecek.
Hizmetler ve serbest sermaye odaklı anlaşma
Konuya ilişkin AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Rusya Bilimler Akademisi Doğu Araştırmaları Enstitüsü Türkiye Bölümü Başkanı Natalya Ulçenko, AB ile devam eden Gümrük Birliği anlaşması kısıtlamaları nedeniyle iki ülkenin serbest ticaret noktasında ağırlıklı olarak hizmetlere ve serbest sermaye dolaşımına odaklandığını söyledi.
Ulçenko, hizmetler konusunda yapılacak bir anlaşmanın Dünya Ticaret Örgütü kuralları çerçevesinde olacağını belirterek, “Hizmetleri kapsayan anlaşmanın lojistik, inşaat, telekomünikasyon, finans, sağlık, turizm ve e-ticareti kapsaması hedefleniyor.” dedi.
Karşılıklı yatırımlarla ilgili olarak yatırımcılara ek haklar getirileceğini bildiren Ulçenko, “Türkiye’nin AB ile devam eden Gümrük Birliği anlaşması dışında kalan işlenmemiş tarım ürünlerinin yanı sıra demir ve çelik ürünleri de bu anlaşmaya dahil edilebilir." ifadesini kullandı.
Ticaret anlaşmaları Türkiye’nin yararına
Anadolu Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Erkan Üyümez de Rusya ile yapılacak bir ticaret anlaşmasının her durumda Türkiye'nin yararına olacağını belirtti.
Üyümez, Türkiye’nin kriz öncesinde özellikle mineral yakıtlar, hububat, bitkisel yağlar ve gübre ithal ettiğini, Rusya’nın bu ürünlerin ihracatını vergilendirdiğini söyledi.
Rusya’nın ise Türkiye’den büyük oranda taşıt, makine, meyve ve sebze ithal ettiğini belirten Üyümez, ekonomik anlaşmaların gerçekleşmesi halinde kademeli olarak bu kalemlerin ticaret hacminde artış olacağını kaydetti.
İki ülke arasındaki ticarette büyük düşüş
2008 yılında 38 milyar dolar seviyesinde bulunan Türkiye-Rusya dış ticaret hacmi, petrol fiyatlarındaki düşüşle birlikte Rus ekonomisinin resesyona girmesi sonucu 2015’te 23,3 milyar dolara geriledi.
Geçen yılın kasım ayında yaşanan uçak krizi sonrasında ise Rusya’nın Türkiye’ye yönelik bazı ekonomik yaptırımları devreye almasıyla iki ülke arasındaki dış ticaret hacmi daha da daraldı.
Rusya ve Türkiye arasındaki ticaret hacmi, bu yılın ilk yarısında yüzde 41 azalışla 7,3 milyar dolara gerilerken, Türkiye’nin Rusya’ya başlıca ihracat kalemleri olan dokumacılık ürünleri, gıda, otomotiv sanayisi, kimyasallar, hazır giyim, elektrikli cihazlar ve madencilik ürünlerinin birçoğunun ihracat miktarında da önemli düşüşler oldu.
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, 26 Temmuz’daki Moskova ziyareti sırasında yaptığı açıklamada, Rusya ile yaşanan kriz öncesinde başlayan ve iki ülke ticaretinde serbestlik sağlayacak anlaşma için görüşmelerin tekrar başladığını duyurmuştu.
Görüşülen serbest ticaret anlaşmasının hayata geçirilmesi halinde iki ülke arasındaki ticarette gümrük ve bürokratik işlemlerin daha da hızlandırılarak toplam ticaret hacminin artırılması söz konusu olacak.
Rusya ve Türkiye arasındaki iş birliğini bölgesel ve ekonomik anlamda artırması beklenen anlaşmanın gerçekleşmesi halinde iki ülkenin yatırımcıları da daha kolay bir şekilde ticari faaliyette bulunabilecek.
Hizmetler ve serbest sermaye odaklı anlaşma
Konuya ilişkin AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Rusya Bilimler Akademisi Doğu Araştırmaları Enstitüsü Türkiye Bölümü Başkanı Natalya Ulçenko, AB ile devam eden Gümrük Birliği anlaşması kısıtlamaları nedeniyle iki ülkenin serbest ticaret noktasında ağırlıklı olarak hizmetlere ve serbest sermaye dolaşımına odaklandığını söyledi.
Ulçenko, hizmetler konusunda yapılacak bir anlaşmanın Dünya Ticaret Örgütü kuralları çerçevesinde olacağını belirterek, “Hizmetleri kapsayan anlaşmanın lojistik, inşaat, telekomünikasyon, finans, sağlık, turizm ve e-ticareti kapsaması hedefleniyor.” dedi.
Karşılıklı yatırımlarla ilgili olarak yatırımcılara ek haklar getirileceğini bildiren Ulçenko, “Türkiye’nin AB ile devam eden Gümrük Birliği anlaşması dışında kalan işlenmemiş tarım ürünlerinin yanı sıra demir ve çelik ürünleri de bu anlaşmaya dahil edilebilir." ifadesini kullandı.
Ticaret anlaşmaları Türkiye’nin yararına
Anadolu Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Erkan Üyümez de Rusya ile yapılacak bir ticaret anlaşmasının her durumda Türkiye'nin yararına olacağını belirtti.
Üyümez, Türkiye’nin kriz öncesinde özellikle mineral yakıtlar, hububat, bitkisel yağlar ve gübre ithal ettiğini, Rusya’nın bu ürünlerin ihracatını vergilendirdiğini söyledi.
Rusya’nın ise Türkiye’den büyük oranda taşıt, makine, meyve ve sebze ithal ettiğini belirten Üyümez, ekonomik anlaşmaların gerçekleşmesi halinde kademeli olarak bu kalemlerin ticaret hacminde artış olacağını kaydetti.
İki ülke arasındaki ticarette büyük düşüş
2008 yılında 38 milyar dolar seviyesinde bulunan Türkiye-Rusya dış ticaret hacmi, petrol fiyatlarındaki düşüşle birlikte Rus ekonomisinin resesyona girmesi sonucu 2015’te 23,3 milyar dolara geriledi.
Geçen yılın kasım ayında yaşanan uçak krizi sonrasında ise Rusya’nın Türkiye’ye yönelik bazı ekonomik yaptırımları devreye almasıyla iki ülke arasındaki dış ticaret hacmi daha da daraldı.
Rusya ve Türkiye arasındaki ticaret hacmi, bu yılın ilk yarısında yüzde 41 azalışla 7,3 milyar dolara gerilerken, Türkiye’nin Rusya’ya başlıca ihracat kalemleri olan dokumacılık ürünleri, gıda, otomotiv sanayisi, kimyasallar, hazır giyim, elektrikli cihazlar ve madencilik ürünlerinin birçoğunun ihracat miktarında da önemli düşüşler oldu.