Türkiye kredi piyasaları tarihinde bir ilk
Standard&Poor’s ve Moody’s’in not yükseltmesinin ardından dünyanın en önde gelen üçüncü kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings de Turkcell’in kredi notunu “yatırım yapılabilir” olarak belirledi. Böylelikle, Türkiye’nin kredi piyasaları tarihinde üç kuruluştan birden “yatırım yapılabilir” notu alan ilk ve tek şirket Turkcell oldu.
Kredi notlarını “yatırım yapılabilir” seviyeye çekme konusunda ikna edilmeleri son derece zorlu bir süreç gerektiren kuruluşlar, birbiri ardına yaptıkları açıklamalarda artışın gerekçesi olarak Turkcell’in pazardaki güçlü konumu, iyileşen kurumsal yönetişimi, güçlü finansal durumu ve likidite pozisyonunu gösterdiler.
Uluslararası derecelendirme kuruluşları, yeni kredi anlaşmalarına imza atan ve yurt dışında tahvil satışına hazırlanan Turkcell’in kredi notunu birbiri ardına “yatırım yapılabilir” olarak belirledi. S&P’nin 17 Eylül’de yaptığı açıklamanın ardından dün de (18 Eylül) Moody’s ve Fitch Ratings, Turkcell’in notunu “yatırım yapılabilir” seviyeye çıkardı.
Yenilenen organizasyon yapısıyla Türkiye’deki konumunu güçlendirme ve uluslararası alanda genişlemeye odaklanan Turkcell, tahvil ihraç kararının ardından yaptığı çalışmalar sonucu iki gün gibi rekor bir sürede üç kuruluştan birden “yatırım yapılabilir” notu alarak “hat-trick” yapmış oldu. Böylece, Türkiye’de şirket ve bankaların da dâhil olduğu kredi piyasalarında ilk kez bir şirket, üç derecelendirme kuruluşu tarafından “yatırım yapılabilir” notuyla değerlendirildi.
Gelişmelerin ardından bir açıklama yapan Turkcell Genel Müdürü Kaan Terzioğlu, durumu şu sözlerle değerlendirdi:
“Son iki günde, uluslararası piyasalar Turkcell’e duyulan güveni en üst seviyede ortaya koydu. Üç kuruluştan birden gelen ‘yatırım yapılabilir’ notu ile Türkiye’de bir ilke imza atarak yeni bir sayfa açmış olduk. Dünya rekoru sayılabilecek hızda arka arkaya gelen not artışları, doğru yolda olduğumuzu bir kez daha ortaya koyuyor. Turkcell, Türkiye’nin uluslararası alanda tanınan ve güvenilen en önemli kuruluşlarından biri. Halen New York borsasına ilk ve tek kote olan Türk şirketiyiz. Yapacağımız yatırımlar ile karlılık, üstün şebeke ve güçlü spektrum erişimimizi perçinleyerek öncü konumumuzu güçlendirmeyi hedefliyoruz. Bu doğrultu da kredi ve tahvil ihracı gibi olanakları değerlendiriyoruz. Zaten elde ettiğimiz başarının arka planında da yönetim kurulumuzun geçtiğimiz ay bu yönde aldığı kararlar ve sonrasında yürütülen yoğun çalışmalar bulunuyor. Turkcell olarak, yatırımcılarımıza ve müşterilerimize destekleri ve bize duydukları güven için teşekkür ediyoruz.”
Hedefleri doğrultusunda emin adımlar atmaya devam ederek 4.5 G frekans ihalesine 1,6 milyar Euro ile damgasını vuran Turkcell, Ukrayna’daki iştiraki Astelit’in tüm hisselerini satın almanın ardından Fintur’daki iştiraklerin hisselerine de talip olabileceğini duyurdu. Nisan ayında 3,9 milyar TL’lik temettü dağıtan Turkcell’in hem bu rekor ihale için hem de uluslararası alanda planlanan genişleme çalışmaları için kaynağı nereden bulacağı herkesin merakla sorduğu sorulardan biriydi. Ancak bu soruya yanıt çok da gecikmedi. Turkcell bir yandan uluslararası bankalarla kredi anlaşmalarına imza attığını duyururken bir yandan da yine yurtdışında tahvil ihracına hazırlandığını açıkladı.
Turkcell’in BNP Paribas, Citibank, HSBC, ING ve Intesa Sanpaolo bankalarıyla 500 milyon ABD Doları ve 445 milyon Avro tutarında 30 Haziran 2016 tarihine kadar kullanım periyodu olan kredi anlaşması imzalamış olması uluslararası piyasalardaki bu güvenin ilk göstergelerinden biri. Söz konusu teminatsız kredi 2 yıl geri ödemesiz, 5 yıl vadeli, 6 ayda bir ana para geri ödemeli olup yıllık faiz oranı 3 aylık LIBOR/EURIBOR+ %2,00.
Derecelendirme kuruluşları, kredi notundaki artışın gerekçesi olarak Turkcell’in pazardaki güçlü konumu, iyileşen kurumsal yönetişimi, güçlü finansal durumu ve likidite pozisyonunu gösterdiler.
Kredi derecelendirme kuruluşlarının açıklamalarında dikkati çeken en önemli noktalardan biri, artık etkin işleyen ve karar alabilen bir Yönetim Kurulu yapısı olduğunun altının çizilmesi. Turkcell’in 5 yıllık aradan sonra temettü dağıtabilen ve birbiri ardına yatırım kararlarını açıklayabilen bir şirket haline gelmesi, not güncellemesinin en önemli nedenleri arasında sayılıyor. Birbiri ardına gelen bu not artırımları tahvil ihracına hazırlanan Turkcell’in elini güçlendiriyor.
SPK’dan yurtdışına azami 1 milyar dolar veya eş değeri yabancı para tutarına kadar tahvil, finansman bonosu veya benzeri türden borçlanma aracının halka arzı için onay alan Turkcell, tahvil niteliğinde borçlanma aracı ihraç etmeyi planlıyor. Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve Avrupa mevzuatları kapsamında "Rule 144A" ve "Regulation S" formatında tahvil ihracı yapma hedefiyle talep toplamak için şirket yöneticileri Avrupa’da ve ABD’de 21-23 Eylül 2015 tarihleri arası yatırımcı roadshow toplantıları düzenlenecek.
Uluslararası derecelendirme kuruluşları, yeni kredi anlaşmalarına imza atan ve yurt dışında tahvil satışına hazırlanan Turkcell’in kredi notunu birbiri ardına “yatırım yapılabilir” olarak belirledi. S&P’nin 17 Eylül’de yaptığı açıklamanın ardından dün de (18 Eylül) Moody’s ve Fitch Ratings, Turkcell’in notunu “yatırım yapılabilir” seviyeye çıkardı.
Yenilenen organizasyon yapısıyla Türkiye’deki konumunu güçlendirme ve uluslararası alanda genişlemeye odaklanan Turkcell, tahvil ihraç kararının ardından yaptığı çalışmalar sonucu iki gün gibi rekor bir sürede üç kuruluştan birden “yatırım yapılabilir” notu alarak “hat-trick” yapmış oldu. Böylece, Türkiye’de şirket ve bankaların da dâhil olduğu kredi piyasalarında ilk kez bir şirket, üç derecelendirme kuruluşu tarafından “yatırım yapılabilir” notuyla değerlendirildi.
Gelişmelerin ardından bir açıklama yapan Turkcell Genel Müdürü Kaan Terzioğlu, durumu şu sözlerle değerlendirdi:
“Son iki günde, uluslararası piyasalar Turkcell’e duyulan güveni en üst seviyede ortaya koydu. Üç kuruluştan birden gelen ‘yatırım yapılabilir’ notu ile Türkiye’de bir ilke imza atarak yeni bir sayfa açmış olduk. Dünya rekoru sayılabilecek hızda arka arkaya gelen not artışları, doğru yolda olduğumuzu bir kez daha ortaya koyuyor. Turkcell, Türkiye’nin uluslararası alanda tanınan ve güvenilen en önemli kuruluşlarından biri. Halen New York borsasına ilk ve tek kote olan Türk şirketiyiz. Yapacağımız yatırımlar ile karlılık, üstün şebeke ve güçlü spektrum erişimimizi perçinleyerek öncü konumumuzu güçlendirmeyi hedefliyoruz. Bu doğrultu da kredi ve tahvil ihracı gibi olanakları değerlendiriyoruz. Zaten elde ettiğimiz başarının arka planında da yönetim kurulumuzun geçtiğimiz ay bu yönde aldığı kararlar ve sonrasında yürütülen yoğun çalışmalar bulunuyor. Turkcell olarak, yatırımcılarımıza ve müşterilerimize destekleri ve bize duydukları güven için teşekkür ediyoruz.”
Hedefleri doğrultusunda emin adımlar atmaya devam ederek 4.5 G frekans ihalesine 1,6 milyar Euro ile damgasını vuran Turkcell, Ukrayna’daki iştiraki Astelit’in tüm hisselerini satın almanın ardından Fintur’daki iştiraklerin hisselerine de talip olabileceğini duyurdu. Nisan ayında 3,9 milyar TL’lik temettü dağıtan Turkcell’in hem bu rekor ihale için hem de uluslararası alanda planlanan genişleme çalışmaları için kaynağı nereden bulacağı herkesin merakla sorduğu sorulardan biriydi. Ancak bu soruya yanıt çok da gecikmedi. Turkcell bir yandan uluslararası bankalarla kredi anlaşmalarına imza attığını duyururken bir yandan da yine yurtdışında tahvil ihracına hazırlandığını açıkladı.
Turkcell’in BNP Paribas, Citibank, HSBC, ING ve Intesa Sanpaolo bankalarıyla 500 milyon ABD Doları ve 445 milyon Avro tutarında 30 Haziran 2016 tarihine kadar kullanım periyodu olan kredi anlaşması imzalamış olması uluslararası piyasalardaki bu güvenin ilk göstergelerinden biri. Söz konusu teminatsız kredi 2 yıl geri ödemesiz, 5 yıl vadeli, 6 ayda bir ana para geri ödemeli olup yıllık faiz oranı 3 aylık LIBOR/EURIBOR+ %2,00.
Derecelendirme kuruluşları, kredi notundaki artışın gerekçesi olarak Turkcell’in pazardaki güçlü konumu, iyileşen kurumsal yönetişimi, güçlü finansal durumu ve likidite pozisyonunu gösterdiler.
Kredi derecelendirme kuruluşlarının açıklamalarında dikkati çeken en önemli noktalardan biri, artık etkin işleyen ve karar alabilen bir Yönetim Kurulu yapısı olduğunun altının çizilmesi. Turkcell’in 5 yıllık aradan sonra temettü dağıtabilen ve birbiri ardına yatırım kararlarını açıklayabilen bir şirket haline gelmesi, not güncellemesinin en önemli nedenleri arasında sayılıyor. Birbiri ardına gelen bu not artırımları tahvil ihracına hazırlanan Turkcell’in elini güçlendiriyor.
SPK’dan yurtdışına azami 1 milyar dolar veya eş değeri yabancı para tutarına kadar tahvil, finansman bonosu veya benzeri türden borçlanma aracının halka arzı için onay alan Turkcell, tahvil niteliğinde borçlanma aracı ihraç etmeyi planlıyor. Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve Avrupa mevzuatları kapsamında "Rule 144A" ve "Regulation S" formatında tahvil ihracı yapma hedefiyle talep toplamak için şirket yöneticileri Avrupa’da ve ABD’de 21-23 Eylül 2015 tarihleri arası yatırımcı roadshow toplantıları düzenlenecek.