Türkiye'nin notu düşecek mi?
Kredi derecelendirme kuruluşlarının sürekli Türkiye üzerine çalışması "Not mu düşecek" sorusunu akıllara getirmeye başladı
Kredi notlarıyla ilgili açıklamalar piyasalarda oynaklığı artırıyor. 3 Ekim’de Fitch, 5 Aralık’ta ise Moody’s Türkiye’nin notunu değerlendirecek. Son dönemde kredi kuruluşları Türkiye’ye yönelik riskleri gündeme getirdi. Bu açıklamalar da zaman zaman ‘not düşecek mi?’ sorusunu akıllara getiriyor.
Milliyet'in haberine göre, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fitch ve Moody’s’in Türkiye’ye yönelik değerlendirmeleri ekonomik gerçekler yerine siyasi tutumla yapmaya devam etmeleri halinde iki kurumla ilişkilerin kesilebileceğini söyledi. Hatırlanacağı gibi Hazine, geçen yıl S&P ile sözleşmesini sona erdirmişti. Analistlere göre, kredi kuruluşlarıyla ilişkiler kesilse bile S&P’nin yaptığı gibi Türkiye’yi değerlendirmeye devam edecekler.
Kredi notu yatırımcılar açısından oldukça önemli. Bazı uluslararası fonların yatırım yapabilmesi için ‘yatırım yapılabilir’ notun olması tüzükleri gereği zorunluluk. Önümüzdeki günlerde Türkiye’nin notunda bir değişiklik beklemeyen analistlere göre, hükümet kanadından yapılan açıklamalar değerlendirmelerin politik değil ekonomik olması için bir hatırlatma.
‘Nottan kaçış yok’
“Borçlanma araçlarını ihraç eden ve talep edenler bu kuruluşların müşterileridir” diyen Global Menkul Değerler Stratejisti Gökhan Uskuay şöyle dedi: “Kurumsal yatırımcılar fon iç tüzükleri nedeniyle risk düzeylerine göre yatırım yapmak zorunda. Yani Türkiye, kendi borçlanma araçları için derecelendirme kuruluşları anlaşmazsa bile derecelendirmeye devam edecekler. Kredi derecelendirme kuruluşlarından kaçış yok. Yapılmak istenen de ekim ve kasım değerlendirmeleri öncesinde derecelendirme kuruluşlarını baskı altına almak. Çünkü, yıllık anlaşmalar aralık sonunda bitecek. Gıda fiyatları ile ilgili hızlı kararlar alınırsa, TCMB ek faiz indirimleri yapmazsa ve ECB’den teşvikleri yeterli boyutta olursa bir not değişikliği olmaz.”
‘Tehlike görmüyorum’
Kredi notunun yurtdışı piyasalarda borçlanma şartlarını belirleme anlamında önemli bir gösterge olduğuna dikkat çeken Şeker Yatırım Başekonomist’i Gülay Elif Girgin, “Yaklaşık 20 yıldır kredi kuruluşları ile ilişki içinde olan Türkiye’nin bu kuruluşlarla bağını koparacağını düşünmüyorum. Bu açıklamaları daha ziyadesiyle politik karar almak ile eleştirilen kuruluşlara karşı bir uyarı” dedi.
Uyarıların Türkiye özelinde olmadığını, tüm ülkelere yönelik olduğunu ve gerektiğinde not/görünüm revizyonlarının yapıldığını belirten Girgin, şu anki görünümde yatırım yapılabilir nota karşı ciddi bir tehlike görmediğini söyledi.
Milliyet'in haberine göre, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fitch ve Moody’s’in Türkiye’ye yönelik değerlendirmeleri ekonomik gerçekler yerine siyasi tutumla yapmaya devam etmeleri halinde iki kurumla ilişkilerin kesilebileceğini söyledi. Hatırlanacağı gibi Hazine, geçen yıl S&P ile sözleşmesini sona erdirmişti. Analistlere göre, kredi kuruluşlarıyla ilişkiler kesilse bile S&P’nin yaptığı gibi Türkiye’yi değerlendirmeye devam edecekler.
Kredi notu yatırımcılar açısından oldukça önemli. Bazı uluslararası fonların yatırım yapabilmesi için ‘yatırım yapılabilir’ notun olması tüzükleri gereği zorunluluk. Önümüzdeki günlerde Türkiye’nin notunda bir değişiklik beklemeyen analistlere göre, hükümet kanadından yapılan açıklamalar değerlendirmelerin politik değil ekonomik olması için bir hatırlatma.
‘Nottan kaçış yok’
“Borçlanma araçlarını ihraç eden ve talep edenler bu kuruluşların müşterileridir” diyen Global Menkul Değerler Stratejisti Gökhan Uskuay şöyle dedi: “Kurumsal yatırımcılar fon iç tüzükleri nedeniyle risk düzeylerine göre yatırım yapmak zorunda. Yani Türkiye, kendi borçlanma araçları için derecelendirme kuruluşları anlaşmazsa bile derecelendirmeye devam edecekler. Kredi derecelendirme kuruluşlarından kaçış yok. Yapılmak istenen de ekim ve kasım değerlendirmeleri öncesinde derecelendirme kuruluşlarını baskı altına almak. Çünkü, yıllık anlaşmalar aralık sonunda bitecek. Gıda fiyatları ile ilgili hızlı kararlar alınırsa, TCMB ek faiz indirimleri yapmazsa ve ECB’den teşvikleri yeterli boyutta olursa bir not değişikliği olmaz.”
‘Tehlike görmüyorum’
Kredi notunun yurtdışı piyasalarda borçlanma şartlarını belirleme anlamında önemli bir gösterge olduğuna dikkat çeken Şeker Yatırım Başekonomist’i Gülay Elif Girgin, “Yaklaşık 20 yıldır kredi kuruluşları ile ilişki içinde olan Türkiye’nin bu kuruluşlarla bağını koparacağını düşünmüyorum. Bu açıklamaları daha ziyadesiyle politik karar almak ile eleştirilen kuruluşlara karşı bir uyarı” dedi.
Uyarıların Türkiye özelinde olmadığını, tüm ülkelere yönelik olduğunu ve gerektiğinde not/görünüm revizyonlarının yapıldığını belirten Girgin, şu anki görünümde yatırım yapılabilir nota karşı ciddi bir tehlike görmediğini söyledi.