Türkiye'ye çağ atlatacak keşif!
Maden arama çalışmalarına son yıllarda ağırlık veren Türkiye, gelecekte söz sahibi olacak yakıtlardan biri olarak gösterilen 'kaya gazı'yla çağ atlamaya hazırlanıyor.
Ekonomik gelişimini yavaşlatan en büyük etken olaran enerjide dışa bağımlılığı bitirmek için kaynak aramalarını hız kesmeden devam ettiren Türkiye, çalışma alanını genişletiyor. Türk mühendislerce geliştirilen TÜBİTAK Marmara ve dışarıdan alınan Barbaros Hayrettin Paşa Sismik Araştırma Gemisi ile farklı bir boyut kazanacak olan aramalar karada da hızla sürdürülüyor.
Yabancı firmalar tarafından yapılan ancak yeterli derinliğe inilmediği için bu güne kadar betonla geri kapatılan kuyularda yapılan aramalarda az miktarda olduğu düşünülse de ekonomi için önemli oranda petrol çıkarmaya başlayan Türkiye, diğer madenler konusunda da önemli yatırımlara imza atıyor.
Elektrik enerjisinin üretimi için yenilenebilir enerji kaynaklarına ağırlık vermeye başlayan Türkiye, bu alanda özellikle hidroelektrik santralleriyle önemli adımlar atıyor. Yaptığı büyük barajlarla adından söz ettiren Türkiye, önceki gün temelini attığı kendi alanında dünyanın en büyük üçüncü barajı olacak olan Yusufeli Barajı'yla gücüne güç katacak. Enerji üretiminin yüzde 22,8'inin hidroelektrik santrallerinden karşılandığı ülkemizde üretimin yüzde 2'si rüzgar, yüzde 0,29'u jeotermal kaynaklardan elde ediliyor. Geri kalan kısmı ise fosil kaynak olarak adlandırılan doğal gaz, linyit, kömür, fueloil, motorin, asfaltit, nafta gibi kaynaklardan elde ediliyor.
Önemli kömür yataklarına sahip olan ülkemizde bu alanda araştırmalarını sürdüren Maden Tetkik ve Arama Kurumu (MTA) tarafından Konya'da büyük bir rezerve ulaşıldı. Konya Karapınar'da bulunan yaklaşık 1,8 milyar tonluk linyit rezervi ile Türkiye'nin bilinen kömür rezervi miktarı 14,1 milyar tonun üzerine çıktı. 12,8 milyar tonluk bölümünü linyit rezervinin, 1,3 milyar tonluk bölümünü ise taş kömürünün oluşturduğu söz konusu rezerv Türkiye'ye yaklaşık 17 bin megawattlık termik santral kurmaya imkan veriyor. Bu santraller ekonomiye 20 milyar dolarlık yatırım kapısının açılması anlamına geliyor. Söz konusu ilerlemenin sağlanması ile birlikte büyüyen sanayisiyle enerji ihtiyacı artan Türkiye'nin yüzde 30'luk enerji ihtiyacı bu potansiyelden karşılanabilecek.
Gaz ihtiyacının karşılanması konusunda da önemli adımlar atan ülkemizde sentetik gaz üretimi içinde yatırıma imza atılıyor. Bu kapsamda yaklaşık iki ay önce tozlaştırılmış kömürden sentetik gaz üretimi için çalışmalara başlandı. Türk mühendislerce geliştirilen proje kapsamında Tavşanlı'da oluşturulan tesiste üretilen gaz, doğal gazın kullanım alanlarının tümünde de kullanılabiliyor.
Bu alandaki bir diğer gaz umudunu ise kaya gazı oluşturuyor. Türkiye'nin gelişiminde çok önemli bir yer edineceği öngörülen madenin bulunması ile ekonomik anlamda büyük bir gelişimin sağlanması bekleniyor. Buna göre bazı çevreler Türkiye'nin dünyanın en büyük 5 ekonomisinden biri olabileceğine dikkat çekiyor. Çin ve Hindistan başta olmak üzere ABD, Arjantin, Avustralya, Güney Afrika ve Kanada'nın ağırlık verdiği kaya gazı çalışmalarında Türkiye, Diyarbakır, Konya, Ankara ve Kırşehir'de rezervlere ulaştı.
Türkiye'nin en önemli madenini ise şüphesiz ki 'bor' oluşturuyor. Dünyanın en büyük bor rezervine sahip olan Türkiye, dünya bor rezervinin yüzde 72'sini elinde bulunduruyor. Kullanım alanı oldukça geniş olan madenin kullanım alanları konusunda da Türkiye atağa geçiyor. Bu kapsamda yapılacak Ar-Ge çalışmalarına TÜBİTAK aracılığıyla 2,5 milyon liraya kadar destek veriliyor. Ar-Ge çalışmalarının haricinde borun işlenmesi konusunda da yatırımlara imza atılan ülkemizde 600 milyon liralık yatırımla iki tesis inşa ediliyor. İşlenmeden satılan bor 50 milyon lira kar sağlarken bu tesislerde işlenerek satılan bordan 842 milyon liralık kar sağlanacak.
Kaynak: BüyüyenTürkiye.com
Yabancı firmalar tarafından yapılan ancak yeterli derinliğe inilmediği için bu güne kadar betonla geri kapatılan kuyularda yapılan aramalarda az miktarda olduğu düşünülse de ekonomi için önemli oranda petrol çıkarmaya başlayan Türkiye, diğer madenler konusunda da önemli yatırımlara imza atıyor.
Elektrik enerjisinin üretimi için yenilenebilir enerji kaynaklarına ağırlık vermeye başlayan Türkiye, bu alanda özellikle hidroelektrik santralleriyle önemli adımlar atıyor. Yaptığı büyük barajlarla adından söz ettiren Türkiye, önceki gün temelini attığı kendi alanında dünyanın en büyük üçüncü barajı olacak olan Yusufeli Barajı'yla gücüne güç katacak. Enerji üretiminin yüzde 22,8'inin hidroelektrik santrallerinden karşılandığı ülkemizde üretimin yüzde 2'si rüzgar, yüzde 0,29'u jeotermal kaynaklardan elde ediliyor. Geri kalan kısmı ise fosil kaynak olarak adlandırılan doğal gaz, linyit, kömür, fueloil, motorin, asfaltit, nafta gibi kaynaklardan elde ediliyor.
Önemli kömür yataklarına sahip olan ülkemizde bu alanda araştırmalarını sürdüren Maden Tetkik ve Arama Kurumu (MTA) tarafından Konya'da büyük bir rezerve ulaşıldı. Konya Karapınar'da bulunan yaklaşık 1,8 milyar tonluk linyit rezervi ile Türkiye'nin bilinen kömür rezervi miktarı 14,1 milyar tonun üzerine çıktı. 12,8 milyar tonluk bölümünü linyit rezervinin, 1,3 milyar tonluk bölümünü ise taş kömürünün oluşturduğu söz konusu rezerv Türkiye'ye yaklaşık 17 bin megawattlık termik santral kurmaya imkan veriyor. Bu santraller ekonomiye 20 milyar dolarlık yatırım kapısının açılması anlamına geliyor. Söz konusu ilerlemenin sağlanması ile birlikte büyüyen sanayisiyle enerji ihtiyacı artan Türkiye'nin yüzde 30'luk enerji ihtiyacı bu potansiyelden karşılanabilecek.
Gaz ihtiyacının karşılanması konusunda da önemli adımlar atan ülkemizde sentetik gaz üretimi içinde yatırıma imza atılıyor. Bu kapsamda yaklaşık iki ay önce tozlaştırılmış kömürden sentetik gaz üretimi için çalışmalara başlandı. Türk mühendislerce geliştirilen proje kapsamında Tavşanlı'da oluşturulan tesiste üretilen gaz, doğal gazın kullanım alanlarının tümünde de kullanılabiliyor.
Bu alandaki bir diğer gaz umudunu ise kaya gazı oluşturuyor. Türkiye'nin gelişiminde çok önemli bir yer edineceği öngörülen madenin bulunması ile ekonomik anlamda büyük bir gelişimin sağlanması bekleniyor. Buna göre bazı çevreler Türkiye'nin dünyanın en büyük 5 ekonomisinden biri olabileceğine dikkat çekiyor. Çin ve Hindistan başta olmak üzere ABD, Arjantin, Avustralya, Güney Afrika ve Kanada'nın ağırlık verdiği kaya gazı çalışmalarında Türkiye, Diyarbakır, Konya, Ankara ve Kırşehir'de rezervlere ulaştı.
Türkiye'nin en önemli madenini ise şüphesiz ki 'bor' oluşturuyor. Dünyanın en büyük bor rezervine sahip olan Türkiye, dünya bor rezervinin yüzde 72'sini elinde bulunduruyor. Kullanım alanı oldukça geniş olan madenin kullanım alanları konusunda da Türkiye atağa geçiyor. Bu kapsamda yapılacak Ar-Ge çalışmalarına TÜBİTAK aracılığıyla 2,5 milyon liraya kadar destek veriliyor. Ar-Ge çalışmalarının haricinde borun işlenmesi konusunda da yatırımlara imza atılan ülkemizde 600 milyon liralık yatırımla iki tesis inşa ediliyor. İşlenmeden satılan bor 50 milyon lira kar sağlarken bu tesislerde işlenerek satılan bordan 842 milyon liralık kar sağlanacak.
Kaynak: BüyüyenTürkiye.com