`Yatırım yapan kazanacak`

Külliye`deki ekonomi zirvesine katılan Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Gedikli’den kritik kararlar öncesi önemli tespit: Kur operasyonlarının ardında, Merkez`i faiz artışına zorlamak var. Bu dönem, risk alıp yatırım yapan kazanır.

Başkent, bir yandan anayasa değişikliği görüşmelerine, diğer yandan ekonomideki hareketliliğe odaklandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde gerçekleştirilen toplantıların ardından gözler, ekonomi yönetiminin alacağı kararlara çevrildi. Akşam'dan Hakkı Kurban'ın haberine göre bu toplantılara katılan isimlerden Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Dr. Bülent Gedikli, süreci değerlendirirken, döviz kurlarındaki hareketliliğin perde gerisinde, Merkez Bankası’nı faiz artışına zorlama çabalarının olduğunu vurguladı.

FIRSATLARI KONUŞALIM

Ezberlerin bozulduğunu ve bölgedeki dengelerin de değişmeye başladığını hatırlatan Dr. Gedikli, “Türkiye fırsatlar ülkesidir. Fırsatları konuşmamız gerekirken, birileri sürekli Türkiye’ye ilişkin riskleri konuşmaya zorluyor. Bunlar üzerinden algı oluşturmaya çalışıyor. Biz de bunları bertaraf etmeye çalışıyoruz” ifadesini kullandı. Birilerinin yatırımcıları ‘Bekle-gör’ noktasına çekmeye çalıştığını belirten Gedikli, “Bu dönem, bekle-gör diyenler kaybeder, Türkiye’ye güvenerek yatırım yapanlar kazanırlar” dedi. Yayımlanan analiz raporları, reyting kuruluşlarının değerlendirmeleri, Forex piyasasında yaşananlar, Londra merkezli operasyonlar dahil, yapılanların hepsinin farkında olduklarını vurgulayan Dr. Gedikli, “Dövize yapılan operasyonun farkındayız. Merkez Bankası başta olmak üzere ilgili kurum ve kuruluşlar da, kendisine uygun usullerle gereğini yapıyorlar. Dertleri, kurlarla alakalı belirsizlik oluşturarak, yatırımları durdurma, tüketiciyi frenleme ve bekle-gör politikasına geçirme” diye konuştu.

İTİBAR KAYBETMİŞLER

Türkiye’de, kamu borç stokunda bir sıkıntı bulunmadığını, hane halkının döviz borcu olmadığını hatırlatan Dr. Gedikli, "Burada bir şey bulamayınca, şirketlerin döviz borcu üzerinden bir algı operasyonuna giriştiler. Bunu da bankalarla ilişkilendirmek suretiyle yapmaya çalışıyorlar. Bu operasyonu da, ‘ekonomik denge’ ve ‘politik risk’ söylemiyle gerçekleştirme arzusundalar. Şimdi Fitch’in kredi notu indireceği iddiaları gündemde. Aslında bunların hepsi itibar kaybetmiş kuruluşlar. Biz de bu yapılanları eleştiriyoruz, sonuca ulaşmayacağını söylüyoruz" değerlendirmesini yaptı.

TÜRKİYE'YE KOŞACAKLAR

Önümüzdeki süreçte, komşu ve çevre ülkelerde yaşanacak gelişmelerin önemine dikkati çeken Dr. Bülent Gedikli, "Suriye ve Irak gibi yakın ve hızlı pazarlar için Türkiye’ye yatırım önem kazanacak. Uluslararası yatırımcılar Türkiye’ye gelmek isteyecek. Bugünden bunların görüşmeleri yapılıyor. Birileri de bu aşamada algı operasyonu yaparak, Türkiye’nin yönetilemediği algısını oturtma çabasında. Çünkü artık Türkiye’de milli ve yerli bir hükümet var. Şu an Türkiye, en iyi yönetilen ülkelerin başında geliyor. Türkiye’de siyasi irade her türlü kararı, zamanı geldiğinde doğrudan alabiliyor. Birileri ise eskisi gibi vasilere tabi hareket edilmesini istiyor. O dönemler kapandı” değerlendirmesinde bulundu.

YABANCI SERMAYENİN ODAĞINDAYIZ

Yaşanan sürece karşın, Türkiye’deki tahvil ve hisse senedi piyasalarına önemli yabancı sermaye girişleri olduğuna dikkati çeken Gedikli, Abu Dhabi Investment Group’un 100 milyar dolarlık, National Standart Finance’ın 20 milyar dolarlık, Bank of China’nın, 300 milyor dolar karşılığı ödenmiş sermayeyi Türkiye’ye getirme kararlarına vurgu yaptı. Gedikli, "Türkiye, uluslararası sermayenin tam odak noktasında radarına girmiş vaziyette" diye konuştu.

BÖLGEDEKİ GÜCÜMÜZ ARTACAK

Cumhurbaşkanlığı sisteminin hayata geçmesinin önemine de işaret eden Dr. Gedikli, "Cumhurbaşkanlığı sisteminin gelmesiyle, bürokrasinin etkinliği de artacak. Muhataplık noktasında önemli sinerjiler oluşacak, Türkiye’nin bölgedeki gücü de artacak" ifadesini kullandı.

MERKEZ'İ FAİZ ARTIŞINA ZORLUYORLAR

Döviz kurundaki hareketliliğin 'spekülatif' yaklaşımlardan kaynaklandığını vurgulayan Dr. Gedikli, “Merkez Bankası’nı faiz artışına zorluyorlar. Bunu yapmak isteyenler, ‘paradan para kazandıkları’ döneme dönmek istiyorlar. Oysa Türkiye, rotasını çizdi, yeni bir büyüme stratejisini devreye soktu. Artık yatırım, üretim ve ihracat dönemindeyiz. Faiz artırarak, üretim ve yatırımı desteklemek mümkün değil” dedi.
Sonraki Haber